Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 DOĞA Hıdiv Kasrı’nın anıt meşesi bana yardımcı oldular. İstanbul’un imparatorluk merkezi olduğunu hatırlatan nadide yapılardan biri olan Hıdiv Kasrı‘nın bahçesinde; 550 yıllık tarihi, 26 metre boyu ve iki metrelik gövde çapı ile görenlerde hayranlık uyandıran, görkemli bir saplı meşe ağacı bulunuyor. Düzgün gövdesi, derin ve gri esmer renkli kabuğu, geniş ve dağınık tepesi ile muhteşem bir görünüme sahip sağlık durumu iyi olan bakımlı ağacın çevresinde ise manolya, leylak, çınar ve sedir ağaçlarının yanı sıra İstanbul’un en güzel ve en muhteşem gül bahçelerinden biri var. Meşeler; dünya da, kuvvet ve kudret sembolü olan ağaçlar. Türkiye’nin her bölgesinde bir meşe türüne rastlanabildiği için Anadolu’nun ağacı da deniliyor. Avrupa, Türkiye ve Kafkasya’da geniş bir yayılış gösteren saplı meşeler; ormanlar, yamaçlar, dere içlerinde tek tek ya da gruplar halinde bulunabilen, 1000 yıl kadar yaşayabilen uzun ömürlü ağaçlar ve palamutlarının saplı olmasından dolayı saplı meşe ismini almışlar. Hıdiv Kasrı‘nın bahçesindeki tarihi meşe ağacı, ağaç severler tarafından dört mevsim izlenebilen ve her mevsim farklı güzellikler sunabilen abide bir ağaç. İlkbaharda yeniden yeşillenmeye başlayan ve gün geçtikçe daha da belirginleşen parçalı yaprakları, mayıs ayında tırtıl şeklinde açan çiçekleri, sonbahar da güz rengine bürünen yaprakları, yere dökülen palamutları ve kış aylarındaki etkileyici görünümü ile bizlere her mevsim ayrı bir güzelliği yaşatır. esraper@yahoo.com Esra Per smanlı İmparatorluO ğu’nun son Mısır Hıdivi (valisi) Abbas Hilmi Paşa tarafından, 1907 yılında İstanbul’un Beykoz ilçesi, Çubuklu sırtlarına yaptırılmış olan Hıdiv Kasrı‘nın bahçesi ve çevresi barındırdığı bitki çeşitliliği ile muhteşem bir doğa harikası görünümündedir. Bu muhteşem manzaranın içinde ise geçmişten bilgiler sunarak günümüze kadar gelmiş, günümüzden de geleceğe bilgiler sunacak olan tarihi bir meşe ağacı bulunuyor. İstanbul Boğazı‘nın Anadolu yakasında, sincapları ile ünlü Hıdiv Korusu’nda bulunan kasır, son Mısır Hıdivi Abbas Hilmi Paşa’nın köşkü. Bir diğer adı da Çubuklu olan Hıdiv Korusu, ilk zamanlar Osmanlı Padişahları tarafından avlak olarak kullanılmış. O yıllarda burada bulunan bostanlardan sarayın gereksinimleri karşılanır, artanı da satılarak saraya gelir sağlanırmış. Çubuklunun has bahçe olmaktan çıkması ve halk tarafından iskan edilerek köy haline gelmesi 18. yüzyıldan ortalarında gerçekleşmiş. Kasrın yapımı ile Çubuklu Korusu’nun büyük bir bölümü de park olarak düzenlenmiş, yabancı ülkelerden getirtilen bitkiler ve Anadolu’ya özgü ağaç fidanlarının dikilmesi ile koru zenginleştirilmiş. Saplı meşe, gümüşi ıhlamur, atkestanesi, porsuk, fıstık çamı, kızılçam, akdeniz servisi, atlas sediri, saplı meşe, yaz ıhlamuru, dişbudak, yalancı akasya, Akdeniz defnesi, Trab zon hurması, kuş üvezi, erguvan, çitlembik ve Londra çınarı, koruda bulunan ağaç türlerinden bazılarıdır. Çiçek, meyve ve av hayvanı figürlerinin duvarlara, tavanlara ve sütun başlıklarına işlenmiş olduğu kasır, Osmanlı mimarisindeki Batı etkisini izlemek açısından oldukça zengin malzemeler sunmaktadır. Uzun süre bakımsız kalan kasrın onarımı 1984 yılında Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu adına Çelik Gülersoy tarafından yaptırılmış. 1996 yılında yeniden onarılarak bakımı yapılan kasrın mülkiyeti İstanbul Büyükşehir Belediyesi`ne geçmiş ve günümüzde lokanta olarak kullanılıyor. Anıt meşenin fotoğrafı konsunda Beykoz Belediyesi’nden Sevilay Gökçelik ve Gamze Pirgaip