Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
GÜNEY AMERİKA 21 GEZEKALIN Mustafa Balbay ankcum@cumhuriyet.com.tr KOCASEYİT’İN KÖYÜNDE... ka’da temsili demokrasi ile yönetilen bir cumhuriyet. Kuzeyinde Kolombiya, doğu ve güneyinde Peru ve batısında Büyük Okyanus ile komşu. Büyük Okyanus’ta bulunan Galapagos Adaları da ülkenin sınırları dahilinde. Adını aldığı Ekvatorla ülke ikiye bölünmüştür. 24 Mayıs 1822’de Mareşal Antonio Jose de Sucre komutasındaki Ekvador ordusu, Quito yakınlarındaki Pichincha Savaşı‘nda İspanya’yı mağlup ederek bağımsızlığını elde etmiş. Güney Amerika’nın ikinci büyük petrol ihraç eden ülkesi. cem@baracuda.comtr Çanakkale savaşına gövdesini koymuş askerlerimizden Seyit Onbaşı‘nın öyküsünü elbette biliyorsunuz. Çanakkale Deniz Savaşları‘nın en kritik anında 275 kiloluk top mermisini sırtladığı gibi alıyor, topa yerleştiriyor: Tam isabet... İngiliz Kraliyet gemisi Ocean sizlere ömür! Seyit Onbaşı, Balıkesir’in Havran ilçesi Manastır köyünde doğmuş. Köyün adı daha sonra Çamlık olmuş. Seyit Onbaşı‘yla birlikte adı bir kez daha değişmiş: Kocaseyit! Havran’a girdiğinizde yol tabelaları sizi Kocaseyit Köyü’ne götürüyor. Havran’ı arkada bırakıp tepeyi tırmanmaya başlayınca nasıl da keyifli bir yolculuk başlıyor. O güzelim gövdeleriyle zeytin ağaçları... Aylardan nisan ve her taraf yemyeşil... Baharın doğduğu yer burası mı ne! İnce asfalt yol bile bu yeşilliklerin ve ağaçların arasında dağın tepesine doğru tırmanan sarmaşık gövdesi gibi geliyor insana... 10 kilometre kadar gittikten sonra bir yalnız çamın hemen önünde tabela: Kocaseyit Köyü nüfus 1600, rakım 450. Kocaseyit mezarı, köyün devamındaki tepede. Her köy mezarlığı gibi yemyeşil. Mezar yeni yapılmış. Mermerden, dört bir yanında temsili top mermileri var. Mezartaşı sade: Çanakkale Kahramanı Kocaseyit Çabuk 18891939. Mezarlığın hemen yanındaki zirve düzlüğüne güzel bir tören alanı yapılmış. Ortada, içine bayrak işlenmiş Türkiye haritası. Hemen yanında Ocean gemisinin temsili batışı... Az ötede bizim Kocaseyit top mermisini sırtlamış, bakıyor. Her tarafta Kocaseyit’i, Çanakkale’yi anlatan mermere işlenmiş yazılar var... Kocaseyit’i Mustafa Kemal tebrik etmiş. Sormuş: Beni de kaldırır mısın? Kocaseyit yanıtlamış: “Sizi değil ben, dünya kaldıramaz paşam!” Kocaseyit’e daha sonraki zamanlarda da 275 kiloyu kaldırıp kaldıramayacağını sormuşlar, “düşmanı karşımda göreyim, yine kaldırırım” demiş. Köy, yeşillikler arasında, düzensiz evleriyle tipik bir yerleşim yeri. Yolunuz o bölgeye düştüğünde mutlaka Kocaseyit Köyü’ne de uğrayın. Hem Çanakkale kahramanına bir selam vermiş olursunuz, hem de köylülerle, Kocaseyit’in torunlarıyla sohbet edersiniz... Size çay ikram ederler, tatlı ikram ederler... Bir de eklerler: “Son zamanlarda ilgiden memnunuz. Değişik şehirlerden ziyarete geliyorlar ama, daha fazla gelmeleri lazım... Siz de çevrenize söyleyin, yardımcı olun...” Gezekalın...