02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

14 İZMİR / KONAK Kadifekale’den İzmir’i izleyen, Konak Belediye Başkanı Muzaffer Tunçağ tarihe sahip çıkma bilincini geliştirmek ve tarihi yapılarımızı ikinci yaşama kavuşturmak için daha fazla kaynağın seferber edilmesi gerektiğini söylüyor. kurslara ev sahipliği yapıyor. Bu binada da, Başkan Tunçağ‘ın emeğinin varlığını öğreniyoruz.Ne diyelim; başkanın elinde sihirli bir değnek var gibi.Kentin merkezinde dolaşırken birçok yapıda,pek çok çalışmada adını duyuyoruz.”Tunçağ gibi ustalar diğer kentlerin de başına”diyerek gezimizi sürdürüyoruz. Oteller Sokağı‘ndan Altınpark’a yöneldik. Eski yapılar cadde üzerinde dimdik zamana meydan okuyor. Altınpark’ta da Başkan Tunçağ‘ın bir çalışması bulunduğunu, bölgeye arkeopark kazandıracağını anlatıyor çevredeki esnaf,hem de keyifle... Tarihi binada görevini sürdüren Basmane Emniyet Amirliği’nin önünden geçip, 250 yıllık Çorakkapı Camisinin bahçesinde elimizi yüzümüzü yıkadık. Tarihi Basma Abacıoğlu Han’a girdiğimizde ne kadar görkemli bir işin yapıldığını, oradaki mekanlarda bulunan eski fotoğraflardan anladık. Başkan Tunçağ, sanki eski yapıyı geçmiş yıllardan getirip yerine koymuş. Abacıoğlu Han’ın eski yıllarda ticaretle uğraşan insanların mallarını depolayıp, konaklama ihtiyaçlarını gördüğünü anlatıyor esnaf. Gerçekten de insanın ruhu burada dinleniyor. ne Gar’ı tüm heybetiyle karşımızda duruyor. İzmir’in akciğeri olarak düşündüğümüz fuarın 9 Eylül Meydanı‘ndaki Basmane kapısının önünden geçerek, dev çınar ağaçlarının bulunduğu Gazi Bulvarı‘na doğru yol aldık. Sabah saatlerinde Belkahve’de başlattığımız turumuz çok keyifli gidiyordu. İzmir’e gelirken programlı bir tur yapmayı planlamıştık. Ancak gezip gördüğümüz yerlerde esnafın bizi yönlendirmesiyle gezi daha da cazip duruma gelmişti. Gazi Bulvarı üzerinde yine lokma kokuları arasında yürüdük. Çınar ağaçlarındaki kuşların cıvıltısı kulaklarımızı müzik kutusuna çevirdi. İzmir gezimizde zamanın nasıl geçtiğini anlayamadık. Öğleden sonra yorgunluk üzerimize çökünce adını sıkça duyduğumuz tarihi asansöre rotamızı çevirdik. Musevi sokağı olarak bugüne kadar ayakta duran Dario Moreno Sokağı‘na girdiğimizde bir anda geçmişe gittik. Bir zamanlar su gücü ile çalışan asansöre binerek Mithatpaşa Caddesi’nden Halilrıfatpaşa Caddesi’ne ulaştık. Tarihi asansörde tüm çıplaklığıyla mavi rengini bulmaya çalışan körfezi seyrederek buz gibi biralarımızı yudumladık. Yüzyıllardır bu kente hizmet veren geride eserler bırakan yöneticileri andık. İzmir’de kent merkezini yani Konak’ı birkaç günde gezmek dolaşmak mümkün değil. Daha gidip görmek istediğimiz birçok yer var. Ali Paşa Meydanı, Kızlarağası Hanı, Mirkelamoğlu Han, Çakaloğlu Han, Büyükdemir Han ve Kavaflar Çarşısı. Akşama doğru kent merkezinde tertemiz bir otelde konaklayarak günün tüm yorgunluğunu geride bıraktık.Gece yarısına doğru Birinci Kordon’a çıkarak,imbata karşı soğuk biralarımızı midye dolması eşliğinde yudumladık. Sabah uyandığımızda düşlerimizi anlattık birbirimize. Kimimiz lokma dökmüş, dağıtmış kuyruktakilere, kimimiz Tarihi Asansörü işletmiş su basmış kabinlere,kimimiz de Abacıoğlu Han’da mallarını depoya teslim edip konaklayan tüccar olmuş. Düşlerimizde yer edecek kadar keyifli geçen gezimizin ikinci gününde kaldığımız yerden İzmir turunu tamamladık. Dönüş yolculuğumuz için, bir tutam imbat rüzgarını mendillerimize koymayı unutmadan. Basmane Oteller Sokağı, yine Konak Belediyesi ile esnaf işbirliğinin bir eseri olarak insanı büyülüyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle