Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 BODRUM Metropolden sonra Bitez rtık yavaş yavaş BodA rum’un “metropol havası”ndan kurtulma vaktidir. Çökertme türküsündeki Halil’in hüzünlü aşkına evsahipliği yapan belde, şimdi neşe ve dinginlikle karşılıyor konuklarını. Konacık’ın ikiüç kilometre sonrasında denizin maviliği ve ağaçların yeşilliğiyle Bitez çıkacak karşınıza. Burada Konaklama seçenekleri oldukça fazla. Beş yıldızlı otellerden, aile işletmeciliğindeki pansiyonlara dek yelpaze geniş. Üstelik bu tesislerin pek çoğu ya denize sıfır, ya da en yakın konumda. Böyle olunca, yarımadanın iyot kokuları, konakladığınız odaya doluveriyor. Buraya “Ağaçlı” da deniyor, çünkü yarımadanın her yer yerinde görülemeyen yeşil doku, burada elden gelebildiğince korunmuş. Bu da doğayla iç içe bir yürüyüş olanağını beraberinde getiriyor. Labirent benzeri daracık yollarda ilerlerken, kah geçmişteki bir Ege kasabasında, kah günümüzün modern tesisleri arasında kendinizi bulabilirsiniz. Çökertme türküsünde kıyamet, Bitez Yalısı’na varmadan kopuyordu ya, buraya vardıktan sonra kıyamet temelli kopuyor. Çünkü bir gerdan gibi Bitez’in içine doğru ilerleyen koy, geniş kumsalı ve mavilikleriyle cennet hissi uyandırıyor. Üstelik buradaki sahilin ayrı bir güzelliği var, Çünkü plajdaki şezlong ve güneş şemsiyelerinden ücret alınmıyor. Bu da, bu işin ihalesi için çıkan çatışmaları düşününce, “güvenlik” anlamına geliyor. Bitez’de yakıcı güneş yanında tatlı bir esinti de sizi yalnız bırakmayacaktır. Bu, hem çok ihtiyaç duyacağınız serinlik, hem de rüzgarın kollarında dans demek. Bitez, su sporları, özellikle de rüzgar sörfü açısından gelişmiş bir merkez. Kıyı boyunca dizilen restoranlar da, hem gün boyunca imdada yetişiyor, hem de akşam saatlerinden itibaren deniz kenarında yemek yemenin zevkini sunuyor. Buralarda olduğunuzu belgeleyecek alışveriş için uzağa gitmenize gerek yok. Yürüyüş mesafesindeki otantik çarşı, birçoğu el emeği ürünleriyle gereksinimlerinizi karşılamak için sizi bekliyor olacak. Bu arada karşınıza dikilebilecek “Kadınlar Kahvesi” Ege topraklarında olduğunuzu bir kez daha kanıtlayacaktır.