Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
BODRUM 15 Bambaşka bir dünya Yalıçiftlik u “bük”lerden sonra TorB ba Koyu’nu da geçtiğinizde yarımadayı saat yönünde turlayıp başa dönmüş oluyorsunuz. Torba’dan hemen sonrasında yine sizi Bodrum merkezine götürebilecek yola çıkıyorsunuz. Ancak başınızın gerçekten dönmesini istiyorsanız, bir de yönünüzü yarımadanın güneyine çevirmeniz gerekiyor. Bu kez Bodrum merkezine girmek yerine Yalı’ya, yani bir anlamda Halikarnas Balıkçısı’nı kendisine çeken Gökova Körfezi’ne doğru yöneldiğinizde şimdiye dek yarımadada dolaştığınızdan çok daha farklı bir Bodrum’a yol alıyorsunuz demektir. Yolu bile bir başka burasının. İnsanı Bodrum’dan Turgutreis’e doğru götüren yol gibi üç gidiş, üç geliş şeritlerle bölünmüş bir yol yok bu güzer GölTürkbükü sahil kenarına indiğinizde, ya da belde merkezindeki herhangi bir esnaf lokantasında karnınızı doyurduğunuzda hiç de bu hisse kapılmıyorsunuz. Yine de sahildeki “biiç klüpler”deki düzenlemeler, bu havayı solutmak için ellerinden geleni yapıyor. Kim ne desin GölTürkbükü, burada yaşayanların ve burasını olduğu gibi kabul edenlerin gözüyle çok daha güzel görünüyor. gahta. Adım başı karşınıza çıkan trafik ışıkları da. Buralarda önünüzü ya muhteşem bir manzara, ya da yolun devamını görmenize engel olan çam ağaçları kesebilir. Her ikisine de canımız minnet! Çam ağaçları arasındaki yolculukta biraz sabırlı olmak gerekiyor. Çünkü sabrın sonu cennet!.. Syangela ve Thiangela’nın kalıntıları, Gerenkuyu sahilindeki ve Alakisse yöresindeki kilise kalıntıları, sarnıçlar, geçmiş dönemin önemli su kaynaklarından biri olan Kızılağaç’taki obruk... Hepsi bir yana, mavi yolculuğun en önemli uğrak noktalarını bünyesinde barındıran bu beldenin, dimağınızda ister istemez oluşan Bodrum klişesiyle uzaktan yakından ilgisi yok. Herşeyden önce dört bir yeşillik. Kim ne kadar yeşil olduğunu iddia ederse etsin, yarımada yakınında böylesine yeşillik içinde bir yer bulmak kolay değil. Deniz mi? Burasının öyle koyları var ki, hepsi de mavi yolculuk demirbaşları! Sayalım bir bir... Gerenkuyu, Kargıcak Bükü, Orak Adası, Kisse Bükü... Kıyıdan Bodrum Yarımadası, biraz da yarım yamalak bu kadar oluyor. Hele bir de insan buraları denizden keşfetmeye kalksa... O zaman rengini belli edeceksin! O yolculuğun rengi neydi, mavi olabilir mi?