Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 KAPAK şapkası ile çok şık. Üç sene önce madamın vefat ettiğini öğreniyoruz. Kahvemizi içip bu güzel sohbeti tadı damağımızda bırakarak Tepeköy’e geçiyoruz. Rumların köyleri hep tepelere kurulmuş. Bunun nedeni ise aşağıdaki verimli toprakların ekilip kullanılması, yükseklerin daha serin olması ve korsan saldırılarından korunma amacı. Tepeköy (Agridia) tavernası ve ev şaraplarıyla tanınıyor. Yorgo’nun Yeri en ünlüsü. Tam bir sokak meyhanesi. Mezele ri güzel. Evi biraz yukarıda olan daha önce ev şarabının tadının bildiğim Madam Kitsa’yı buluyorum. Kitsa’nın evinin bahçesinde oturuyor ve adanın ikinci ev yapımı güzel şarabını alıyorum. Dönüşte Tepeköy Kilisesi’ni geziyoruz. Gün batımını Kaleköy’den izlemek için Kaleköy’e ( Kastro) dönüyoruz. İskelenin tam karşısında Semadirek bulunuyor. Kaleköy iskelesinin sağ tarafında tepede köye eski ismini veren kale bulunmakta. Sadece deniz den tekne ile görme şansı olan Kaskavalia kayalıklarını görmenizi öneririm. Kaskavalia bütün peynir kalıbı anlamına geliyor. Bunun, yaşlı zengin bir kadına dayanan hoş bir söylencesi var. Üçüncü gün Aydıncık’a gideceğiz. Sahilin hemen yanında Tuz Gölü var. Gölde suyun çekilmesiyle siyah renkli bir çamur oluyor. Burası aynı zamanda değişik türdeki kuşların evi. Adanın iç batı kesiminden yola devam ederek Karadenizlile rin yerleştirildiği Şahinkaya köyünü geçerek Dereköy’e doğru devam ediyoruz. Yolda sadece biz varız. Dereköy (Schinoudi) hüzünlendiren bir yer. Zamanında bin 500 hanesi iki sineması olan bir yermiş. Şimdi savaştan çıkmış gibi. Beş yıl önce evlerin hemen hemen hepsi eşyaları ile birlikte kapalıydı. Ve kültürünü, estetikliğini hissettiriyordu. Şimdi tamamen yalnızlığı ve terkedilmişliği hissettiriyor. Gidenlerin evine başka yer