Katalog

12 BARTIN Ortasından ırmak geçen kent Yazı ve fotoğraflar: Özlem Kızıltepe undan 3 bin yıl önce PartB henios Irmağı’nın kenarında Parthenia adında bir kent kurulmuş. İsa’dan önce 14. yüzyılda bu kenti Gaskaların kurduğu söyleniyor. Ardından; Hitit, İon, Kimmer, Lidya, Pers, Helen, Pontus, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı uygarlıklarına ev sahipliği yapmış. Kentin bu kadar çok medeniyetin uğrak yeri olmasının en önemli nedeni cenneti aratmayan coğrafyası. İçinden ırmak geçen Bartın, Batı Karadeniz’in Zonguldak iline bağlı bir ilçeyken 1991 yılında il oldu. Bartın Irmağı’nı oluşturan Kocaçay ve Kocanaz çayının etrafını sardığı kent, denizden 12 kilometre içeri kurulmuş. Bartın iskelesinden Karadeniz’e dek yemyeşil ağaçlarla çevrili ırmakta gezinti yapmak, renkli, huzurlu bir tabloda gezintiye çıkmışsınız gibi. Kentte ırmak kenarında hemen hemen her evin bir sandalı ve küçük bir iskelesi var. Yörede ormancılık da geçim kaynağı olunca, tekne yapım sektörü de gelişmiş. Hatta İstanbul Boğazı’nda gezilen sultan kayıkları da Bartın imalatı. Bartın’dan kürekle İtalyaPodova’ya gidecek olan Bartınlı denizci Hüseyin Ürkmez’in teknesi de ırmak kıyısında Armoni şirketine ait tersanede yapılmış. Bartın Irmağı açacaklar. Bu maden gezisi farklı bir anlayış. Gezinin sonunda karanlığı, mavi ve yeşil ışık yırtıyor. Madenin bittiği noktada doğayı izleyip çay molası vermek isteyenler için ufak bir yer hazırlanacak. Amasra Bartın’ın bilinen turizm merkezi. Masal kitap larından çıkmış olan Güzelcehisar ise Bartın merkezi’ne 17 kilometre uzaklıkta saklı bir cennet. Bartın’ın turizme dönen yeni yüzü, doğa ve kültür turizmi için uyuyan dev bir potansiyel. Kuşkayası Ormanı’nda yeni bir doğa yürüyüş parkuru açıldı. Yaklaşık 4050 Irmaktan denize Bartın yüzünü turizme dönmüş. Zenginliklerinin, doğasının ve kültürel değerlerinin farkına varabilmiş. Bunun için bir çaba var. Örneğin, Amasra Bakacak mevkisindeki taş kömürü maden ocağını düzenleyip haziranda müze olarak dakika süren yürüyüşe başlamadan önce Romalılardan kalma Kuşkayası anıtını görüyorsunuz. Bartın Irmağı üzerinde yapılacak olan turizm projesi dikkat çekici. Bartın Belediye Başkanı Rıza Yalçınkaya, Bartın Irmağı’nın çevresini bantlarla çevirerek turizme kazandırılacağını açıklıyor. Şu anda da ırmak üzerinde tekne turları düzenlenmekte. Yapılacak olan çevre düzenlemeleri ve küçük dinlenme tesisleriyle nehir turizmi canlandırılacak. Sulak alanlarımızın git gide kuruduğu şu günlerde Bartınlıların ırmaklarına sahip çıkmaları gerektiğini görüyorum. Çöp ve diğer atıkların ırmak kenarına atıldığını görmek insanı kara kara düşündürüyor. Doğa bu kadar cömertken insanın ona olan bu büyük nefretini anlayamıyorum. Doğa ananın Bartın’da sunduğu güzelliklerden biri de Ulus. Ulukaya köyündeki Ulukaya Şelalesi yakınlarında yaşayanları kıskanmamak elde değil. Bartın’daki başka bir durak Amasra’nın Makaracı köyündeki Gürcüoluk Mağarası. Sarkıt ve dikitlerle bezeli olan mağara, perde damlataşları ile rengarenk bir dünya. Mağara duvarlarına saklanmış küçük bir yarasa meraklı turistlerin üzerine patlattığı flaşlar yüzünden korkup, titriyor. Küçük yarasayı gören herkes yanında bir hatıra fotoğrafı çektirmek istiyor. Doğa turizmi yaparken doğayı korumayı bilsek, bu iş oldu diyeceğim. Ama olmuyor... Tarihi Bartın Kent merkezi Yukarı ve Aşağı Çarşı olarak ikiye ayrılıyor. Eski ahşap evler, Hükümet Caddesi’ndeki Taşhan, Müezzinoğlu Hanı, Halil Bey Ca