Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
KAPAK 7 ğin Şeyhi’dir. Hacı Bektaş, Anadolu’ya geldiğinde kardeşi Menteş’le Amasya’ya giderek Baba İlyas’la görüşür. GÖRÜŞ Ali Rıza Selmanpakoğlu Hacıbektaş Belediye Başkanı de bulunduranlara hoşgörü telkin etmiş, Hacı Bektaş Veli, yoksul köylü ve göçebe Türkmenler arasında sevgi, hoşgörü ve paylaşma duygularını ayakta tutmuş, Ahi Evran esnaf ve sanatkarları loncalar aracılığıyla ticaret ahlakını ve meslek grupları arasında eğitim ve birliği sağlamaya çalışmıştır. İLİM VE KÜLTÜRÜN MERKEZİ Hacıbektaş ilim ve kültürün merkezidir. Batının karanlık çağ yaşadığı dönemlerde aydınlanmanın ışığını Hacıbektaş’tan tüm dünyaya Hacıbektaş Veli yaymıştır. Kendisinden 300 yıl sonra Rönesansçılar onun söylemlerini anlayabilmişlerdir. Hacıbektaş öğretisinin esasını gelişmiş bireyden gelişmiş toplumun yaratılması amacı oluşturur. Öğreti dört kapıdan geçilerek tamamlanır. Birinci kapı Şeriat Kapısı’dır: Tanrıya inanmak Hz. Peygamberi tanımak, Hz. Ali’yi sevgi ve hoşgörünün kaynağı olarak benimsemektir. İkincisi, Yol Kapısı’dır: Buna erdemlilik kapısı da diyebiliriz. Sevgi ve hoşgörü ile eline, diline, beline hakimiyet, olmazsa olmazlarıdır. Eline sahip olmak; hırsızlık, haksızlık yapmamak kimseye maddi ve manevi alanda zarar vermemektir. Diline sahip olmak; yalandan, iftiradan ve dedikodudan uzak durmaktır. Beline sahip olmak; zina yapmamak, eşten başkasını anne, baba, kardeş olarak görmektir. Üçüncüsü, Marifet Kapısı’dır: İlim ve olgunluk kapısı da diyebiliriz. Bu aşamada Tanrı, insan ve evren üçgenini ilim ve aklı kullanarak çözümlemiş, erdemli ve olgun insanı eğitimle yetiştirmeyi amaçlamıştır. Dördüncüsü ise Hakikat Kapısı’dır: Gelişmiş insan olma kapısıdır. Bu aşamada iyiyi, doğruyu ve güzeli bulma alışkanlığını edinen, çalışan, üreten, kazanan ve paylaşan, her türlü kötülükten arınan, yardımlaşan ve yaşamını sevgiyle yoğuran insan kişilik ve davranış gelişmesine ulaşınca eğitimin son aşaması tamamlanmış ve gerçeği bulmuş olur. Böyle bir insan Tanrıya sevgiyle bağlanır Tanrı ile bütünleşir. Tümden gelip tüme dönüş ile, birlik ve beraberliğe ulaşır. AlevilikBektaşilik felsefesi düşünsellikten uygulamaya bireyi ve toplumu geliştirmeye yönelik bir yaşam felsefesi, uygulamaları ile bir kültürdür. Bu kültürde; demokrasi ile yönetim, kadın erkek ayrımı yapmaksızın eşitlik, bilimsel yaklaşımla gelişip kalkınma, toplumsal yaşamın kurallarını uygularken gerçekçiliğe ve hakkaniyete dayanan hukuk anlayışı, sanatın her alanı ile ilgilenerek güzellikleri yaratıp haz duymak, birlik beraberlik içinde mutlu yaşamak ve dini, özüyle anlayıp kavrayıp uygulamak vardır. AleviBektaşiler Osmanlının dine dayalı şeriatçı padişahlık yönetiminde devlet baskısı nedeniyle kültürünü yeterli ölçüde açıktan uygulayamamıştı. 22 Aralık 1919’da Atatürk’ün Hacıbektaş’a gelişinde Cemalettin Çelebi’ye ve Salih Niyazi Baba’ya kurtuluştan sonra cumhuriyeti ilan edeceğini söylemiş, dergahta kılıç kuşanmış ve dervişler ‘‘sanki hünkar geldi bizimle konuşuyor’’ demişlerdir. Hacıbektaş Veli ile Atatürk’ün görüşlerinin ne kadar örtüştüğünü cumhuriyeti kurmasında ve yaptığı devrimlerde görmekteyiz. Onun için AleviBektaşiler Atatürk resmini Hz. Ali ve Hacıbektaş Veli’ninkilerle birlikte derneklerine ve cem evlerine onurla asmaktadır. Alevi Bektaşiler yurdun bütünlüğünün, ulusal birliğin, laik cumhuriyetimizin ve Atatürkçülüğün teminatıdır. Mevlana Mevlana da Horasan’dan Anadolu’ya gelmiş bir düşünür. Hacı Bektaş, Horasan’ın Nişabur, Mevlana Belh şehrinde dünyaya gelmiştir. Düşünce yapıları Horasan’da şekillenmiş aynı kültürde yetişmişlerdir. Her ikisi de insanı merkez alan bir anlayışı yaymıştır. Gölpınarlı’ya göre Mevlana adına kurulan Mevlevilik ile Hacı Bektaş’tan sonra kurulan Bektaşilik tarikatı Horasanilik etkilenmiştir. Kendisi de Mevlevi olan Abdülbaki Gölpınarlı, Mevlana’nın Batıni inançları zahiri törenlerle uzlaştırdığını, Hacıbektaş’ın ise tam bir Batıni olduğunu ve halk tarafından bu kadar benimsenmesinin basitliğinden ? Baba İlyas Baba İlyas da Hacı Bektaş gibi Horasan’dan Anadolu’ya göç etmiş, bir süre Kayseri kadılığı görevinde bulunduktan sonra Amasya’ya yerleşerek Mesudiye Tekkesi’nin başına geçmiştir. Aşıkpaşazade’nin dedesinin dedesi olan Baba İlyas, Orta Asya Türkmenlerinin ilki dini inançlarıyla beraber, Hayderilik, Kalenderilik (Cavlaklık), Melamilik ve Vefailik gibi düşünce akımlarının harmanlandığı Babaili Bu tür törenler bazen siyasal bir gösteri alanına dönüştürülmek isteniyor. Bunu nasıl karşılıyorsunuz? Sarıgül Özellikle bu tür yerler bir siyasi gösteri alanı değildir. Bu alanları dolduran yurttaşlarımızın bu konuda zaten aşırı duyarlılıkları vardır. İnanca dayalı anlayış ayrımlarını körüklemek değil, tam tersine ayrımları törpüleyerek toplumsal barışı gerçekleştirmek gerekir. Etkinliklere ne gibi destek sağlıyorsunuz? Sarıgül Çoğu kez akla maddi destek gelir. Bunun nasıl ve nereden sağlandığı soruşturulur. Oysa ülkemizde önemli olan ve eksik olan, güven ortamı yaratmak ve bu güven ortamından güç birliği çıkartmaktır. Bugünkü deyimle bir sinerji oluşturmaktır. Hacı Bektaş Veli kültürünü paylaşan insanlarımızın neredeyse tamamı bu kültür çevresinde örgütlüdür. Çoğu kez ortak bir organizasyona ihtiyaç vardır. Bu da bizim görevimizdir. Şişli’den Hacıbektaş’a gidecek otobüslerin hareket noktalarını tespit etmek, yolculukta kolaylıklar sağlamak; Hacıbektaş’ta insanlar otellerde değil, açıkta kalıyor, onlara konaklayacakları çadırlar kurmak, tankerlerle su temin etmek, olası sağlık sorunlarına karşı ambulans ve doktor temin etmekten doğal bir görevimiz olabilir mi? Böyle bir organizasyon nedeniyle Şişli’deki hizmette bir aksama ya da ayrımcılık söz konusu mu? Sarıgül Biz Şişli’de hiçbir ayırım yapmadan hizmet veriyoruz. Şişli’de camiye, cem evine, kiliseye, havraya, her inanca ayrım yapmadan elimizden gelen her hizmet verilir. Bunu Şişlililer zaten bilir de.