01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

16 BREZİLYA BREZİLYA 17 GEZEKALIN Mustafa Balbay [email protected] BUHARALI NASRETTİN HOCA Semerkant’ın tadı damağımda Buhara’ya girdim... Burası sadece Özbekistan için değil, tüm Orta Asya için önemli bir kent. ‘‘Orta Asya’nın Mekke’leri’’ diye anılan, dinsel motifleri de zengin birkaç Orta Asya kentinden biri. Orta Asya’nın Mekke’leri tanımı çok da sıradan bir tanımlama değil. Zira, İslamiyet bu coğrafyaya geldiğinde insanlar, eski inançlarını da tümüyle bir kenara atmamışlar. Kendilerince İslam’la birleştirip yorumlamışlar. İşin bu yanına girmeyelim, çıkamayız... En iyisi Buhara’da eski kent turuna çıkalım. Buna eski kent değil de, eskimeyen kent desek yeridir. Buharalılar, yüzyıllar öncesinde inşa edilen yapıları korumakla kalmıyorlar, aynı zamanda kullanıyorlar. Kullanım demek, canlı tutmak demek. Canlı tutmak demek, yıpranan yerleri onarmak demek... Tabii yıkılıp, bitmiş, az da olsa izi kalmış bina sayısı da az değil. Onu da vurgulamadan geçmeyelim... Dolaştığım medreselerin, eski yapıların pek çoğunda tamirat vardı. Birinde yaklaştım. Türkçe seslendim: Kolay gelsin, ne yapıyorsunuz? Usta, anlaşılabilir bir ifadeyle seslendi: ‘‘Rasdavra çekeceeeez...’’ Ee, restore edeceğiz, demenin Özbekçesi de böyle olur. Medreselerin özellikle kapı girişlerindeki mavi ağırlıklı işlemeler, derin bir kültürün ve sanatın izlerini taşıyor. Nadir Divanbegi Medresesi’nin önü ağaçlarla dolu. Onlar da hani medrese girişleriyle yarışıyor desem yeridir... Ağaçların az ötesinde bir baktım ki, ne göreyim? Nasrettin Hoca... Binmiş eşeğe, ters değil düz... Yüzünde alaysı gülümsemesi, etrafında çocuklar öylece duruyor... Pek çok şey aklıma gelirdi de Buhara’da Nasrettin Hoca heykeli göreceğim gelmezdi... O Hoca burada perhize mi girdi ne, daha zayıfça... Öyle Anadolu’da bildiğimiz tombul yanaklar, göbek yok... Aklıma Balkanlar gezisindeki Nasrettin Hoca sohbetlerim geldi. Onlar da hocanın Balkan kökenli olduğunu ilan ediyor, fıkralarını kendilerince anlatıyordu. Özbekler de Nasrettin Hoca’nın Özbek olduğuna inanırmış. Oracıkta insanlarla sohbet edip, bunları dinlerken seslendim: Demek ki, sevilen kişinin, evrensel kişinin vatanı olmaz. Ona bütün dünya vatan... Böyle dedim ama, Hoca’nın Akşehirli olduğunu, orada her tarafı açık ama, kapısı kilitli bir türbesinin bulunduğunu da anlatmadan geçmedim. Bizim Nasrettin Hoca’nın Özbekistan’daki adı Nasrettin Efendi... Sohbet ettiğim gençlere, çocuklara hocanın fıkralarını sordum, her biri bir fıkra anlattı. Herkesin ilk aklına gelen, ye kürküm ye... Nasrettin Hoca fıkraları kimi yerlerde de Nasrettin Molla diye anlatılırmış. Orta Asya gezimin son durağı Azerbaycan’dı. Buradan Gürcistan’a trenle giderken sınırda uzun süre durduk. İndim, bir kahvede çay içerken, bir Azeri demez mi: Köroğlu da buralardan geçtiydi, aslında bizdendir! Gezekalın! Samba, karnaval ve futbol Yazı ve fotoğraflar Dursun Özden atin Amerika kıtasında yer alan, nüfusu ve yüzölçümü bakımından dünyanın beşinci büyük ülkesi olan Brezilya’da; ilk aklımıza gelen şey hiç kuşkusuz, Güney Amerikalı yerlilerin, Afrika’dan getirilen kölelerin ve Portekizlilerin ortak kültürü diyebileceğimiz Samba dansının çılgınca sergilendiği karnaval gelir. Bir de, yabanıl yaşamın izlerinin korunduğu ve dünyanın akciğeri olarak bilinen balta girmemiş Amazon ormanlarının yanı sıra, beş kez dünya kupasını almalarına neden olan futbol ile tanırız Brezilya’yı... Beş kez dünya şampiyonu olduğu futbolun yanı sıra voleybol, basketbol, tenis, yüzme, plaj voleybolu, sörf, otomobil yarışları ve yelkencilik Brezilya’nın dünya çapında başarılar elde ettiği spor dalları. Doğa sevdalılarının, gezginlerin ve serüvencilerin meraklarını çeken alternatif L turizm olanakları ile dolu Brezilya, Güney Amerika kıtasının en gelişmiş ve en büyük ülkesi. Futbol ve dansın ülkesi Brezilya, bir eğlence ve turizm cenneti... İstanbul’dan Madrid aktarmalı olarak, Başkent Brasilia, Sao Paulo ya da Rio de Jeneiro’ya uçakla 16 saatlik uzun bir yolculuktan sonra, sıcak ve nemli bir havanın yanı sıra; güler yüzlü ve sevecen kızlar karşılar sizi... Resmi dili Portekizce olan Brezilya’da lüks oteller, lokantalar ve alış veriş yerlerinin yanı sıra, otomobil kiralayacağınız yerler ve eğlencedinlence merkezleri de bulunmaktadır. Alış verişlerinizde ve takside pazarlık etmeyi unutmayın... Sekiz saatlik zaman farkını ve mevsimi de aklınızdan çıkarmayın... Çünkü, Brezilya’da iki mevsim bulunmaktadır: NisanEkim arası yağışlı mevsim (38 derece) ve KasımMart arası kurak mevsim (28 derece). Ülkenin dağlık bölgelerinde ise, yaklaşık 10 derece ısı düşük ve nem ora nı daha azdır. Rehbersiz Amazon orman bölgesine gitmeyiniz. Brezilya’ya kurak mevsimde gitmenizi öneririm. Spor giysilerin yanı sıra, bu ülkeye ve mevsime uygun eşyalar almayı ve aşınız dahil, gerekli sağlık kontrolleriniz tam olmalı. Eğlencede korunmayı da sakın unutmayın... Brezilya, Güney Amerika’da yer alan, kıtanın en büyük ve en kalabalık ülkesi. Resmi adı Brezilya Federatif Cumhuriyeti olan devletin başkenti Brasilia. Nüfusu yaklaşık 175 milyon olan ülke 8 milyon 511 bin 965 kilometrekarelik yüzölçümü ile dünyanın beşinci, nüfus bakımından sekizinci büyük ülkesi. Güney Amerika’nın yarısı kadar. Doğusunda Atlas Okyanusu var, bu okyanusta 7 bin 250 kilometre kadar bir kıyıya sahip. Ekvador ve Şili hariç, Güney Amerika’daki bütün ülkelerle komşu. Brezilya bayrağında sarı, topraklarından bol miktarda çıkartılan altını, mavi denizi ve yeşil ise ormanları temsil ediyor. Her renkten insan Nisan 1500’de Portekizli denizci Pedro Alvares Cabral tarafindan keşfedilen Brezilya, önce bir Portekiz kolonisi iken, 1822 yılında bağımsızlık ilanından sonra Brezilya İmparatorluğu ve 1889 yılında başkanlık sistemiyle yönetilen Brezilya Federe Cumhuriyeti şekline dönüştü. Bir milyonun üzerinde nüfuslu on üç şehri olan Brezilya’nın, en büyük şehirleri 10 milyonluk Sao Paulo ve 5.6 milyonluk Rio de Janeiro. Kişi başına gelir 3 bin 60 dolar. Nüfusunun yüzde 81’i Katolik, yüzde18’i Protestan, yüzde1’i ise Müslüman ve Musevi. Brezilya nüfusu dört etnik gruptan oluşuyor. Yerli Kızılderililer, Kolonici Portekizliler, Afrika zencileri ve 1850’den beri Avrupa ve diğer memleketlerden gelen göçmenler. Nüfus sayımı kayıtlarına göre nüfusun yüzde 62’si beyazlar, yüzde 11’i zenciler, yüzde 27’si kahverengi derililerden meydana gelir. Ancak farklı ırklar arasında evlenmeler sebebiyle Brezilya melezleşiyor denilebilir. Gezilip görülecek yerlerin başında eski başkent Sao Paulo geliyor. Yeni kurulan başkent Brasilia, Salvodor, Parto Alegre diğer önemli şehirleri. Brezilya 22 eyaletten meydana gelen federal bir cumhuriyet. Her eyaletin görülecek yerleri var. Ama çok büyük bir ülkede olduğunuzu ve gezi sürenizin sınırlı olduğunu hesap ederek, gezi haritanızda öncelikli yerleri işaret edin. Yaban hayatı, turkuvaz rengi denizi, altın kumsalları, arka sokakları, samba dansı yapan melez güzellerle mohita içerek gün batımında katedralin olduğu dağdan Rio de Janeiro’ya kuşbakışı sırasında, fotoğraf çekmeyi sakın unutmayın. Brezilya denince samba, Rio karnavalı, canlılık ve hareketlilik geliyor. Bir de futbolu unutmamalı. Brezilya’da her ritim samba ve her gün karnaval. [email protected]
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle