Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
30 runmuş bir Türk köyü Poçitel. Nobel Edebiyat Ödüllü İvo Andric’in ifadesi ile taşlı şehir. Taştan yapılmış binaları ile Poçitel ilk defa 1448 yılında yazılı belgelere geçmiş. Şehrin girişinde Osmanlılara karşı savunma amaçlı yapılmış kaleler mevcut buna rağmen 1471 yılında fethedilmiş ve 1891 yılına kadar Osmanlı hakimiyetinde kalmış. En meşhur taş binalar arasında 1562 yılında yapılan Hacı Ali Cami yer alıyor. Ayrıca İbrahim Paşa tarafından medrese, han ve hamam yaptırılmış. Son savaş döneminde evlerin çoğu yıkılmış, bir kısmı restore edilmesine rağmen şehir bugün açık hava müzesi görünümünde. BALKANLAR BOSNANERETVA Osmanlı mimarisi özelliklerinde yaptığı köprüsü ile meşhur bu şehir, ismini de buradan alıyor. Köprü, 1566 yılında yaklaşık 456 kalıp taş kullanılarak, dokuz yıllık inşaat süresi ile tamamlamış. Savaş sırasında çeşitli kereler bombalanmış ve 1993’te tümüyle yıkılmış. 1997 yılında UNESCO, Dünya Bankası ve Türk inşaat firması tarafından yenilenmiş. 2004 yılındaki açılış törenine Prens Charles da katılmış ve UNESCO tarafından Dünya Mirası olarak ilan edilmiş. Altın devrini 16. yüzyılda yaşayan Mostar’da, en görkemli yapılar olarak camiler, mektepler, çeşmeler, hanlar, yollar bu dönemde ve 17. yüzyılın başlarında yapılmış. Osmanlı İmparatorluğu’nun sona ermesi ile AvusturyaMacaristan hakimiyeti döneminde kömür madeni ocaklarının açılması, yeni Avrupa stilinde idari ve yerleşim yapılarının yapılması ile Mostar küçük bir Avrupa şehri manzarasına sahip olmuş. Mostar’da iç savaş dönemi ile başlayan katliam 1995 yılına sona ermiş. Artık Mostar; Hersek şarabı ve narıyla tanınıyor. Bir yakada Katolik Hırvatlar diğer yakada ise Müslüman Hersekliler yaşamlarını barış içinde sürdürüyorlar. Günümüzde Mos tar’da farklı dinlerin bir araya geldiği çok açık fark ediliyor.. Karagözbey Cami, Koski Mehmed Paşa Cami, Fransisken Manastırı, Ortodoks Kilisesi, ziyaret edilirken, bölgeye yerleşen Musevilerin şehre taşıdığı özellikler ile Mostar’a biraz da Kudüs havası veriyor. Mostar’daki ikinci önemli bölge; Blagay’da Buna Kaynağı. 15. yüzyıl sonlarında yapılan Blagay Derviş Tekkesi, yüzyıllarca dervişlerin, ruhani mükemmelliği isteyen insanların meditasyon, dua, eğitim için buluşma yeri olmuş ve bina orijinal şekli ile günümüze kadar korunmuş. Turizm merkezi: Dubrovnik Ve gezimizin son durağı Dubrovnik. Hırvatistan’ın Adriyatik Denizi sahilinde bulunan, ortaçağdan kalma tarihi eserleri ile ünlü şehri. Dubrovnik’in en önemli geliri turizm, her yıl yaklaşık 34 milyon turisti ağırlıyor. Akdeniz iklimine özgü makileri, servileri, zeytin ve nar ağaçları ile olağanüstü doğal güzelliklere sahip. Hırvatistan’ın 1991’de Yugoslavya’dan ayrılışı sırasında çıkan iç savaşta, Sırp saldırıları nedeniyle Korunmuş köy: Poçitel Buna Kaynağı’nın kıyısında tarihi dokusuyla ko şehirdeki tarihi eserler önemli ölçüde zarar görmüş ancak UNESCO’nun başlattığı restorasyon çalışmaları ile 2005 yılı itibariyle şehir eski görünümünü büyük ölçüde kazanmış. Dubrovnik’e kadar gidip Elafiti Adaları’nı görmeden dönmek olmaz. İrili ufaklı 30 adadan oluşan bu adalar topluluğunun en ünlüleri arasında yer alan Kolocep, Lopud ve Sipan; güzel evleri, kiliseleri ve muhteşem doğal bitki örtüsü ile dikkat çekiyor. Tarih boyunca bölgede yaşayan birçok ünlünün, komutanın, ressamın ve yazarın doğduğu ve yaşadığı adalarda bu ünlülerin ve devrin zenginlerinin yazlık evleri de bulunuyor. Dubrovnik’ten Elafiti Adaları’na, her gün düzenli olarak tekrarlanan feribot seferleri ile ulaşmak mümkün. DUBROVNİK BOSNANERETVA SARAYBOSNA MOSTAR