23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

30 İZLENİM 15 katlı yüzen şehir Yazı ve fotoğraflar Dr. Lakme Toktaş izdeki kar kış kıyamete B inat, güney yarım kürenin yazı yaşadığı bu dönemde, parlak bir güneş, tatlı esintili bir meltem eşliğinde her turun olmazsa olmazı şehir turuyla deniz yolculuğumuz başlıyor. Turdaki duraklardan biri tepelerden birine kurulmuş kraliyet parkı, buradan karınca yuvası gibi işlek limana bakış ve aman Allah’ım. Karşımda bembeyaz kocaman bir gemi. 2004 yapımı, 290 metre uzunluğunda, 50 metre genişliğinde 15 katlı beyaz bir kuğu. İşte bu gemiye ertesi gün binip, acı tatlı hatta maceralı, ama beni manen doyuran ve zenginleştiren birikimlerle tam 12 gün geçirdikten sonra Yeni Zelanda’nın Auckland şehrinde inecektim. Bavul toplama derdin yok ister çiklet çiğneyerek gez, ister dans et. Gemi, artık Birleşmiş Milletler mi dersin, güncelimize uygun aşure mı dersin, de oğlu de, ama türlü milletten, türlü çeşit, türlü yaş tam 2 bin 700 insanın bir araya gelerek mutlu, keyifli, vakit geçirebildikleri bir küçük dünyaydı. Benzeri olan büyük dünyadaki hır gür, kavga dövüşlere inat. Gemideki bin 200 personel de çeşitli milletlere aitti. Ortak noktaları yüksek derecedeki profesyonellikleriyle işlerini severek yapıp pozitif enerjileriyle gemideki ‘‘iyi hissetme’’ standardını daha da yükseklere çıkartmalarıydı ve bunu yaparken de sorulan ‘‘bir birinden ilginç’’ sorulara peygamber sabrı göstermeleriydi. Gemi her çeşit insanın damak zevkine hitap eden bir mutfağa sahip. Geminin 14. katı benim gibi iflah olmazlar için düşünülmüştü; pizzacı, hamburger ve sosil, kızarmış patates, dondurma pınarı. Zengin kitap çeşidiyle okuma yazma bölümlü kütüphane, 29 ünitelik internet kafeterya. Bazı günlerimiz her hangi bir limana uğramadan, hep denizde geçti. Fotoğrafçılık, bilgisayar konulu kurslar, birbirinden ilginç konulu konferanslar, buz, meyve oyarak sanat eserleri yaratma, elimde gemi programı ile oradan oraya koşturup durdum. Ve en çok merak ettiğim yer. Kaptan köşkü. Gemi denince hayalimizde beliren ağzının bir köşesine sıkıştırılmış purosuyla koca dümenin başında yaşlı babacan bir kaptan görüntüsü tarihin tozlu sayfalarında artık. Uzay üssünü andıran bugünün kaptan köşkünde dümen Atari oyunlarındaki ‘‘joy stick’’ boyutlarında. Yaşlı babacan kaptan amca ise sinema perdesinden fırlamış yakışıklı genç dinamik kaptana dönüşmüş durumda. Bu dev gemiyi gördükten sonra bir kez daha, özellikle eskinin araç gereç imkansızlıklarında küçücük tekneleriyle koca okyanusları aşanların ne kadar büyük insanlar olduklarını takdir ettim.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle