Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
GEZGİN AİLESİ Kemerler kenti Segovia Yazı ve fotoğraflar Ümit Otan 5 Mart İ spanya’ya 1939’dan 20 Kasım 1975’te öldüğü güne kadar hükmeden diktatör Franco, sağlığında kendine görkemli bir mezar yeri hazırlatmış Segovia’da. Tüm ovaya hakim tepede kurulu 150 metre yüksekliğindeki haçı gördüğünüzde anlıyorsunuz. Franco, uçurumlarla çevrili ulaşılması zor tepeye haçı yaptırmak için 40 bin asker çalıştırmış. İnşaat sürerken yüzlerce asker uçurumlardan düşerek ölmüş. Franco şimdi kimsenin uğramadığı dağ başında yatıyor. Madrid’in 60 kilometre kuzeydoğusunda bin metre yüksekliğindeki tepede kurulu ortaçağ kenti Segovia, yüzlerce yıldır dimdik ayakta duran su kemerleriyle ünlü. 800 metre uzunluğundaki iki katlı kemerler Romalılar döneminde granit kesme taşlardan yapılmış. Kesme taşlar üst üste konulurken hiçbir harç malzemesi kullanılmamış. Bu kemerlerin sanki bir kopyası İzmir’de var. Kızılçullu su kemerleriyle Segovia’nın kemerleri hemen hemen aynı tarihte, milattan önce 300 yıllarında yapılmış. Aradaki fark, onlarınki dimdik, bizimkinin ilgisizlikten zorla ayakta durabiliyor olması. Yüzyıllardır el değmemiş bir ‘‘huzur’’ kenti görünümündeki Segovia, aslında görkemli, hareketli ve pek de huzurlu sayılamayacak yıllara da ADIM ADIM İSTANBUL ÇEMBERLİTAŞ İstanbul’un henüz daha İstanbullulara ait olduğu, Çemberlitaş’ın da, İstanbullular için kentin önemli noktalarından birini oluşturduğu zamanlar. Bir yanda ünlü hamamıyla meşhur turşucusu, onun berisinde namlı köftecisi Kapalıçarşı semtinin yol başını bütün ihtişamıyla süsleyen Çemberlitaş. Heyhat, yarı acılı enfes, tadı damaklarımızda kalan turşu ve o ünlü dükkan tarihe karıştı ama köfteci aynı yerde duruyor. Adı üstünde üzeri çember kasnaklarla çevrili garip, ama garip olduğu kadar da göklere yükselen görkemli, yüzyıllardan beri tüm görüp yaşadıklarıyla bilgeleşmiş bir taştır Çemberlitaş. Tarihçiler bu taşın 328 yılında, Bizans’ın kurucusu, kente adını veren Büyük Konstantin tarafından diktirildiğini yazarlar. Haşmetlüleri, toplam 35 metre yüksekliğindeki, üst üste yerleştirilmiş somaki mermerden altı adet yuvarlak taşın tam tepesine kendi heykelini diktirmiştir. Yine kimi tarihçilerin Turgay Tuna tunaturgay?yahoo.fr düşmüş olduğu notlara göre tanrı Apollon’u andıran bir heykeldir bu. Kısacası imparator kendisini tanrıya benzetmek istemiştir. Ama Çemberlitaş’ı asıl önemli kılan, kaidesinin altında varolduğu düşünülen küçük bir odadır. Çünkü bu yeraltı odasında kimi tarihçiler tarafından, Hıristiyanlığa ait yedi kutsal emanetin saklı olduğu yazılmıştır ki, bunlar arasında İsa’nın üzerine gerildiği haça ait parçalarla çivilerin bulunduğu vurgulanmıştır. Tarihçi Hazerfen Hüseyin Çelebi’nin kaleme almış olduğu Tenkıyhüt Tevarih Müluk adlı eserde Çemberlitaş’ın gizemini ortaya koyar: İstanbul bu. Depremleri eksik olmaz. Alim