Katalog

10 GÜNCEL lirli kesimi de göz önüne aldıklarını vurguluyor. Okay, ‘‘Kaplıcamızdaki konaklama ücretlerinin çok ekonomik olması nedeniyle, gelir düzeyi düşük yurttaşlarımızın termal turizm hizmeti alabilecekleri ve tatil yapabilecekleri bir noktadayız. Ayrıca kaplıcamızdaki fizik tedavi ve rehabilitasyon merkezinde fizik doktorumuz, kadrolu bir fizyoterapistimiz ve sağlık memurumuz bulunuyor. Fizik tedavi ünitemizde devlet hastanesi fiyatları uygulanmaktadır’’ diyor. ‘‘Umut termalde’’ Termal, turizmin geleceği için bir ışık, en azından bir umut. Denizli Sarayköy’de kurulu tesisin adı, belki de bu nedenle böyle belirlenmiş. Umut Termal, Denizli’den gidilen eski Aydın yolu üzerinde, Pamukkale’ye 26 kilometre uzaklıkta. Denizli’ye uzaklığı da 30 kilometreyi bulmuyor. Umut termal, farklı hastalıklara iyi geldiği ileri sürülen, aynı alanda birbirine çok yakın aralıklarda ve ‘‘karışmadan’’ çıkan yedi farklı nitelikteki termal suyu, yosunu ve çamuru ile ‘‘termal müze’’ olma iddiasını taşıyor. Buradaki ‘‘kaplıca kür oteli’’, termal su göletleri, tur ba çamur ve yosun tarlalarının içinde kurulmuş. 150600 metre derinlikten gelen termal sudan, otel odalarında da yararlanılabiliyor. Kaplıcadan ‘‘kükürtlü mineralli’’ ve ‘‘turba grubu’’ olmak üzere iki tür çamur çıkıyor. Kükürtlü mineralli çamur, yörede ‘‘uyuz hamamı’’ olarak bilinen, hatta bölgeye adını da veren, yine yöresel adla ‘‘kokar hamam’’ diye bilinen çamur. Özellikle cilt hastalıklarının iyileşmesinde önemli rolü olduğu savunuluyor. Bu konuda bazı rivayetler de dolaşıyor. Termal tesisin işletmecisi Kadir Başoğlan, ünlü Moğol İmparatoru Timurleng’in Anadolu’yu işgal ettiği dönemde, uyuz has talığına yakalanan binlerce askerinin bu kaplıcada tedavi olduğunu dile getiriyor. Başoğlan, turba grubu çamurun, yüksek oranda bitkisel kökenli organik madde barındıran, birinci sınıf çamur olduğunu belirtiyor. Bitki ve köklerinin, toprak altında oksijensiz ortamda, termal su ile etkileşerek en az yüz yıllık bir süreçte çürümesiyle oluştuğu kaydediliyor. Başoğlan, tesisteki tüm uygulamaların, olması gerektiği gibi, doktor kontrolünde yapıldığını vurguluyor. Natur Med Türkiye’de turizmin ilk lokomotiflerinden Kuşadası’nda, termal turizmde de benzer atılımların oluşmasına çalışılıyor. İlçeye 15 kilometre mesafede, Dilek Yarımadası Milli Parkı’na ait Samson Dağı’nın eteğindeki NuterMed Doğal Tedavi ve Kaplıca Kür Merkezi de bu atılımların önemli bir parçası. Davutlar’daki merkez, konuklarını yazlık ve kışlık olmak üzere iki ayrı bölümde ağırlıyor. Kapalı ve açık termal havuzlar, bu amaçla oluşturulmuş. Tesisin işletmecisi Dr. Yaşar Yılmaz, burada, sıcak, madensel yer altı sularının tedavi edici etkinliklerinden banyo ve kısmi banyo biçiminde yararlanılması olarak adlandırılan ‘‘balneoterapi’’ uygulamaları gerçekleştirdiklerini kaydediyor. Kuşadası’ndaki merkezin, sağlıklarını geri kazanmak isteyenlerin yanı sıra güzelliklerine güzellik katmak isteyenlerin de başvurabileceği bir adres olduğunu dile getiren Yılmaz, ‘‘Alternatif tıp uygulamalarıyla, selülit, cilt kırışıklığı, sarkmalar ve döküntüye bağlı cilt hastalarına hekimlerin yanı sıra estetisyenler eşliğinde farklı çözümler ortaya koyuyoruz’’ diyor. Prof. Sabit Kalfagil GELECEK SAYI: Termal turizminin başkenti Afyon