Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16 Çiğdem ERMAN TUSAM Çalışma Hayatı ve Türkiye Araştırmaları Masası Çalışma koşullarının yanı sıra yaşam hakkı da garantiye alınmalı… C S TRATEJİ Cumhuriyet Strateji 4 Ağustos 2008 / 214 T Türkiye’den Avrupa’nın çeşitli ülkelerine yönelik işçi göçü bazı olumlu yanlarının yanı sıra son dönemde farklı yansımalarıyla karşımıza çıkıyor. SERBEST DOLAŞIM AB’de serbest dolaşım dört unsurdan Eğitim, sağlık gibi konularda oluşur; kişilerin, sermayenin, malların ve işçilerin serbest dolaşımı. Bu dört unsur bulundukları ülkelerin işçileriyle aynı Avrupa Birliği’ni kuran Roma Antlaşması’nda yer alıyordu ve bu anlaşmada bu özgürlüklerin haklara sahip olan Türklerin, en başta önündeki engellerin kaldırılması hükme bağlanmıştı. yaşama hakları garantiye alınmalı… YAŞAM HAKKI İşçilerin serbest dolaşımı, bir yandan bir bulunmaması halinde Türk işçilere öncelik ülkedeki emek piyasasında oluşan emek arzı fazlalığı tanınacaktır. Ankara Anlaşması’nın kapsadığı karşısında yaşanan işsizlik sorununa kısmen de olsa düzenlemeleri uygulamaya geçiren Uygulama çözüm olurken, diğer yandan da AB üyesi ülkelerdeki Antlaşması niteliğindeki Katma Protokol’de Ortaklık açık olan işlerde istihdamın sağlanmasına katkıda Konseyi’nin Türk vatandaşı işçilerin serbestçe meslek bulunur. İşçilerin serbest dolaşımı, istihdam hakkı, ve yer değiştirmelerinden kaynaklanan sorunlar ile ikamet hakkı ve eşit işlem hakkını kapsar. Birlik üyesi çalışma ve oturma izinlerinin uzatılmasına yönelik bir kimse birlik üyesi başka bir ülkeden kendisine üye ülkelere tavsiyelerde bulunabileceği belirtilmiştir. yapılan iş teklifini kabul etme, işi almak amacıyla Türkiye ile AB üyesi ülkelerden Almanya, serbestçe yer değiştirme, birlik üyesi başka bir Belçika, Hollanda, Avusturya, Fransa, İsveç ile AB devlette iş arama ve çalışma hakkına sahiptir. Birlik üyesi olmayan KKTC, Libya, Katar, Ürdün ve üyesi başka bir devlette çalışma hakkını elde eden Avustralya arasında ikili işgücü anlaşmaları bulunur. kişi, aynı zamanda ailesi ile birlikte o ülkede ikamet Bu anlaşmalar ilgili üye devlette Türk işçilerinin etme imkanına da sahip olacaktır. İkamet etme hakkı hangi prosedür dahilinde ve hangi işlerde işin yapıldığı zaman zarfı ile sınırlı olmayıp, işin sona çalıştırılmak üzere istihdam edileceği, ikamet, ermesinden sonraki dönemi de kapsar. AB üyesi çalışma, eğitim gibi konulara yönelik düzenlemeleri başka bir ülkede çalışmaya başlayan kişi, çalışma de kapsamaktadır. Söz konusu anlaşmalarda Türk koşulları ve sağlanan imkanlar bakımından o ülke işçilerine eşit işlemde bulunulacağı vurgusu da vatandaşı işçilerle çalışma saatleri, ücret politikası, sosyal güvenlik hakkı yönünden eşit şartlara Almanya’da Türklerin yaşamını yitirdiği yangın... sahip olacak, herhangi bir ayrımcılığa tabii tutulmayacaktır. Bu hususta tek ayrım işe giriş aşamasında söz konusu olur. İşe alınma sürecinde öncelik ülke vatandaşlarınındır. Eşit işlem hakkı kapsamına eğitim alanında eşitlik de girer. AB üyesi devlette istihdam edilen işçi ve çocukları, mesleki/genel eğitim, staj yapma gibi her türlü eğitim imkânından o ülke vatandaşlarıyla eşit şartlarda yararlanma hakkına sahiptir. Ankara Antlaşması ile Türk işçileri de AB üyesi ülkelerde serbest dolaşım hakkına sahip olmuştu. Antlaşma çerçevesinde kurulan Ortaklık Konseyi’nin kararına göre, AB içindeki açık işlerde istihdam edilecek işçi ürkiye’nin Avrupa macerası… Kimilerine göre her an bitebilecek olan bir düş; kimilerine göre ise biraz daha uğraşılsa hemen girebileceğimiz ilk kapı. 60’lı yıllarda, Avrupa Topluluğu ile Türkiye arasında karma ortaklık kuran Ankara Antlaşması’nın 12 Eylül 1963 tarihinde imzalanıp, 1 Aralık 1964’te yürürlüğe girmesiyle başladı bu macera. 1964’ten 2008’e kadar geçen 44 yılda Türkiye’nin AB üyeliği ile ilgili aslında değişen bir şey olmadı. Değişen tek şey belki de Türkiye Cumhuriyeti’nden önce AB’ye giren Türk işçilerinin ve ailelerinin ekonomik, sosyal ve kültürel alandaki değişimleridir. Avrupa’da Türk işçiler yapılmaktadır. AB’de işçilerin serbest dolaşım hakkı kamu düzeni, kamu güvenliği ve kamu sağlığı nedenleri ile sınırlanabilir.(1) Kamu sağlığı anlamında toplum sağlığını tehlikeye sokacak derece ve nitelikte hastalığı bulunanların istihdam edilme talepleri geri çevrilebilecektir. Terör, o devlet aleyhine casusluk, devletin kurulu bulunduğu siyasi rejimin yıkılması maksatlı olarak demokratik toplum düzeni ve siyasal yapıyı tehdit edecek her türlü eylemde bulunma halleri kamu düzeni ve kamu güvenliğini tehdit edici davranışlar olup, işçilerin serbest dolaşım hakkının sınırlanması sonucunu doğurur. Türkiye’de istihdam edilemeyen bir kimsenin yurtdışında çalışarak hayatını idame ettirmesi şüphesiz ki ekonomik açıdan fırsattır. Zira başta Almanya olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti’nin ikili anlaşma yaptığı ülkelerin çoğunda ücretlerin en az orta düzey üstü geçim standardını sağlayacak seviyede olduğu söylenebilir. 2007 yılı itibariyle Almanya’da inşaat şefinin aylık asgari net ücreti 2.237,24 Avro, vasıflı işçinin asgari net ücreti ise saat başına 8,07 Avro’dur. Ancak her türlü ekonomik imkanlara rağmen yine de gurbette olmanın verdiği hasretin ağırlığı yadsınamaz. Her ne kadar gerek AB gerekse Avrupa Topluluğu Mahkemeleri tarafından eşit işlem hakkının kapsam ve çerçevesi açık ve net bir biçimde belirtilmemişse de bu hakkın kapsamına insan haklarının ve dolayısıyla da yaşam hakkının dahil olduğunu hatırlatmakta fayda var. Bu bağlamda 3 Şubat’ta Almanya’da çıkan yangınlar ve bu yangınlarda ölen Türk vatandaşlarının durumları dikkate değer. Türklerin hayatını kaybettiği bu yangınlarla ilgili olarak ilk akla gelen, yangınların ırkçı kesimler tarafından kasıtlı olarak çıkarılmış olabileceği düşüncesiydi. Bu yangınlar sabotaj ise en başta AİHS’de yer alan yaşama hakkı ihlal edilmiştir. Bu hususta bulundukları ülke mahkemelerine başvuran ilgililerin buradan olumlu yanıt alamamaları halinde AİHM’e başvurmaları kaçınılmaz olacaktır. Yangınlar sabotaj değilse ilgililerin uğradıkları maddi manevi zararların tazminini isteme hakları olacaktır. Ne var ki soruşturmayı yürüten Frankenthal Savcılığı yangının çıkış nedeninin hala tam olarak bilinmediğini ancak soruşturmanın sürdürülmesi için bir neden kalmadığını bildirerek hukuki dayanaktan yoksun, çelişkili açıklamalarda bulunmuş, soruşturmayı durdurmuştur. Serbest dolaşım hakkını tanıyan ve sağlayan ülkeler, başka ülkeye giden insanların güvenli ve huzur içinde yaşama imkanını da temin etmeliler. Bu hususta taraf devletlerarasında yazılı bir belgenin yokluğu, vatandaşları yanarak ölen Türkiye Cumhuriyeti’nin herhangi bir diplomatik ve hukuki girişimde bulunmasına engel değildir. Dipnot: 1 Bu sınırlama, 25 Şubat 1964 tarihli 64/221 sayılı ‘Yabancıların Kamu Düzeni, Kamu Güvenliği ve Kamu Sağlığı Nedeniyle Seyahat ve İkametlerinin Koordine Edilmesine İlişkin Direktif’ ile getirilmiştir.