02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

6 Barış ADIBELLİ Ankara Ünv. SBF Uluslararası İlişkiler [email protected] on günlerde Budist rahiplerinin gösterileriyle gündeme gelen Myanmar, Hint Okyanusunda Bengal körfezine hâkim bir noktada bulunan küçük bir Güney Asya ülkesidir. Myanmar, dünya gündemine aslında ilk defa 1988’de gerçekleşen askerî darbe ile geldi. 1988’de askerî cuntanın göreve gelmesiyle ABD ile olan ilişkileri bozuldu. 2003 yılında Amerikan Kongresi, Burma Özgürlük ve Demokrasi yasasını kabul etti. Bu yasa, ABD’nin Myanmar’a yatırım yapmasını ve Myanmar’dan da mal alımını yasaklıyordu. Ayrıca Myanmar’ın ABD’deki tüm varlıklarını donduruldu. 2004, 2005 ve 2006 yıllarında bu yasa yenilendi. Myanmar’da Demokrasi için Ulusal Birlik lideri Aung San Suu Kyi, 1990 yılında parlamento seçimlerini kazandığı halde partisinin cunta yönetimi tarafından iktidara gelmesi engellendi. Ardından da tutuklandı hâlen ev hapsinde tutuluyor. ABD, defalarca BM’ye Myanmar’da politik bir değişimin yapılması yönünde müdahale etmesini istedi. Örneğin 2005 yılında ABD Myanmar sorununu BM gündemine getirmeye çalıştı, Rusya ve Çin veto etti. Gerekçe ise bunların Myanmar’ın içişleri olduğuydu. Renkli hareketleri çoğalıyor... C S TRATEJİ dayamıştır. Çin, Myanmar ile stratejik ve askerî işbirliği anlaşmaları imzalamıştır. Bu anlaşmalar kapsamında Çin, Myanmar’a ekonomik ve teknik yardımda bulunuştur. Askeri işbirliği anlaşması kapsamında ise Çin Myanmar’ı silahlandırmaya başlamıştır. Çin, Myanmar’da bir takım askeri üsleri kullanma hakkı da elde etmiştir. Aynı zamanda, ortak deniz üsleri inşa etmektedirler. Deniz üslerinin ortak kullanımı Çin açısından oldukça önemlidir. Çin, bu üsleri yüksek teknolojiye dayalı harp sistemleriyle donatmak istemektedir. Özellikle Savaş Gemilerine ve deniz altılarına karşı füze sistemlerinin buralara yerleştirileceği askerî çevrelerde konuşulmaktadır. Öte yandan, Çin, Myanmar’da izleme ve dinleme istasyonu kurmayı düşünmektedir. Bu istasyon aracılığıyla Hindistan’ın ve ABD’nin bölgedeki özellikle Hint Okyanusundaki faaliyetlerini izleyebilecektir. Bu istasyon, ABD’nin Pakistan’ın kuzeyine kurduğu izleme ve dinleme istasyonuna karşı bir misilleme olarak da düşünülebilir. Çin, Myanmar’ı açıkça tampon bir devlet olarak kullanmak istemektedir. Myanmar’a önem vermesinin ardında yatan en önemli gerekçe, ABD’nin son birkaç aydan beri AsyaPasifik bölgesinde daha önce hiç karşılaşılmamış yeni politikalar ve stratejiler uygulamasıdır. Kuşkusuz, Myanmar, Çin’in sadece güvenlik açısından bir ortağı değil, aynı zamanda buradaki doğal gaz yataklarıyla da Çin’in ilgisini çekmektedir. Şu sıralar bu yataklardan Çin’in Yunnan bölgesine bir boru hattı döşeniyor. Çin desteğinde Myanmar eğer Bengal Körfezinde hâkimiyet kurar ise, Soğuk Savaş sonrası dönemde temel ulusal hedeflerinden bir tanesi de Bengal Körfezinde hâkimiyet kurmak ve Hint okyanusunu Hindistan etki sahası içine almak olan Hindistan için pek kabul edilebilir durum olmayacaktır. Çin, bölgede sadece Myanmar ile bir ittifak kurmuş değildir, aynı zamanda Tayland, Laos ve Kamboçya gibi devletlerle de yakın ekonomik ve askeri ilişkileri bulunmaktadır. Çin dış politikasının en önemli araçlarından bir tanesi olan ekonomik yardım, gerektiğinde askeri bir işbirliğinin kurulması karşılığında teklif ediliyor. Çin, bu yolla özellikle Güney Asya’da oldukça mesafe kat etmiş durumda. Böylelikle sürekli ekonomik yardım alamaya alışan bölgenin küçük, ama stratejik ülkeleri Çin’e bağımlı hale geliyorlar. Çin’in temel stratejik hedefi Güney Asya’daki devletlerin hemen hepsinde askeri üs hakkı elde etmektir. S Myanmar’da renkli devrim girişimi SAFRAN DEVRİMİ Artan petrol fiyatları nedeniyle bir anda Budist rahipler merkezi yönetimi protesto etmek için yollara döküldü. Rahiplerin protestosuna halk ve öğrenciler de katılınca çıkarlarına karşı açıkça büyük bir risk oluşturuyor. gösteriler içinden çıkılmaz bir hâl aldı. Kısa bir süre sonra protestolar mahiyet değiştirerek askerî cuntayı eleştirmeye ve demokrasi çağrısı yapmaya başladılar. İN’İN MYANMAR POLİTİKASI On binlerce rahip ve halk Nobel Barış ödülüne sahip Çin’in en önemli güvenlik maddesi enerjinin demokrasi yanlısı Aung San Suu Kyi’nin serbest güvenli bir şekilde Çin topraklarına ulaştırılmasıdır. bırakılmasını istiyordu. Tüm bu süreç içerisinde ABD Çin’in önündeki en büyük engel yukarıda da derhal devreye girerek buradaki gösterilerin dünya bahsedildiği gibi Hint donanması ve Diego Garcia’da çapında duyulmasını sağladı ve konuyu BM bulunan Amerikan kuvvetleridir. Hali hazırda, Basra gündemine getirdi. BM’nin açılış konuşmasında körfezinde Amerikan varlığı güçlü bir şekilde başkan Bush, Myanmar’a ABD’nin çeşitli yaptırımlar hissedilmektedir. Buradaki Amerikan varlığını İran ile ve önlemler alacağını açıkladı. Aslında bu gösteriler aşmaya çalışan Çin, Hint Okyanusunda da aynı bize Ukrayna’dan, Gürcistan’dan ve Kırgızistan’dan strateji deneyerek bu defa Myanmar kartını çok tanıdık geliyor. Renkli devrimlerin bir benzerinin kullanmaktadır. Batı tarafından dışlanan Myanmar’da uygulanmaya çalışıldığı açıkça Myanmar’daki askerî cunta, Çin’le ilişkilerini görülüyor. Öyle ki Batı dünyası bu devrimim adını geliştirmeye başlamış, sırtını her alanda Çin’e bile koymuş, Safran Devrimi. Peki bu gösterilerin arkasında yatan gerçek ne? Bunu anlamak için Myanmar’ın bölgedeki konumunu iyi incelemek gerekiyor. Myanmar, konum itibariyle oldukça stratejik bir bölgede bulunuyor. Burada Myanmar Hint Okyanusunu, Bengal körfezini ve stratejik deniz yollarını kontrol kabiliyetine sahip bulunuyor. Bu deniz yolları, Çin, Japonya ve Güney Kore için hayati önem taşıyor. Özellikle, Çin, enerjisinin büyük bir bölümünü Orta Doğu’dan alarak deniz yolları vasıtasıyla Çin’e getiriyor ve aynı zamanda AB ile ticaretinin büyük bir bölümünü de bu yollar üzerinden gerçekleştiriyor. Son yıllarda, ABD’nin de desteğiyle Hint Okyanusunda büyük bir güç haline gelen Hindistan, caydırıcı donamasıyla bu stratejik deniz Mynamar’da devrim girişiminde bulunan yollarının üzerinde bulunuyor. Bu rahiplere, askerin müdahalesi sert oldu... durum, Çin’in ulusal güvenlik BM’nin açılış konuşmasında ABD Başkanı Bush, ABD’nin Myanmar’a çeşitli yaptırımlar ve önlemler alacağını açıkladı. Aslında bu gösteriler bize Ukrayna’dan, Gürcistan’dan ve Kırgızistan’dan çok tanıdık geliyor. Renkli devrimlerin bir benzerinin Myanmar’da uygulanmaya çalışıldığı açıkça görülüyor. Öyle ki Batı dünyası bu devrimim adını bile koymuş, Safran Devrimi. Ç ŞİÖ’DE RAHATSIZLIK Şanghay İşbirliği Örgütü’nün gözlemci üyesi olan Hindistan’ın örgütün asli üyesi olan Çin ile böyle bir sürtüşmesi de ABD’nin ŞİÖ’nü içten çökertmeye çalıştığı görüntüsü vermektedir. Hindistan yüzünden ŞİÖ’de duyulan rahtsızlık Pakistan üzerinden Hindistan’a yansıtılmıştır. Son zamanlarda, aynı örgüt içerisinde bulunan Pakistan, Hindistan’ı nükleer silahlar konusunda sert bir şekilde uyarmakta gerekirse savaşa dahi gidebileceklerini söylemektedir. . Bir ŞİÖ üyesinin örgüt üyeleri ile ters düşmesi ve sürtüşmeye girmesi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle