02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

10 Cavid VELİEV TUSAM Yakındoğu ve Kafkasya Araştırmaları Masası [email protected] Güney Kafkasya sıkıntılı… C S TRATEJİ "ErmenistanNATO ilişkileri IPAP çerçevesinde devam etmektedir. IPAP Ermenistan’ın NATO üyesi ülkelerle etkileşimini sağlamakta ve bu işbirliği Ermenistan’a çoğunluğu NATO üyesi olan Avrupa üyesi ülkelerle de ilişkisini geliştirme fırsatı vermektedir". Doktrinde yer alan ifadeyle, KGÖ’nün en sadık üyelerinden olan Ermenistan için NATO’ya üyelik gündemde değildir. Ermenistan NATO’yla ilişkilerini Barış İçin Ortaklık (BİO) ve IPAP çerçevesinde sürdürmektedir. ErmenistanNATO ilişkileri 2005 yılından itibaren hız kazanmaya başlamıştır. 26 Eylül 2007’de Ermenistan’ı ziyaret eden NATO Güney Kafkasya Temsilcisi Robert Simmons yıllık raporunda Ermenistan’ın IPAP programını başarıyla devam ettirdiğini ifade etti. Fakat hala Ermenistan’ın Rusya’ya bağımlılığı devam etmektedir. Özellikle Gürcistan’dan çıkarılan Rusya askeri üslerinden malzemelerin Ermenistan’a taşınması Erivan’ın daha uzun dönemli Rusya’ya bağımlı kalacağının göstergesidir. Gürcistan ve Azerbaycan da Rusya’nın Ermenistan’ı kullanarak tekrar bölgede savaş veya yerel istikrarsızlıklar çıkarabileceğinden endişelenilmektedir. Azerbaycan ve Gürcistan’ın askeri güçlerinin artırması bölgedeki askeri dengenin KGÖ’nün iki önemli üyesi Rusya ve Ermenistan aleyhine değişmesine neden olmaktadır. KGÖ Gürcistan ve Azerbaycan’ın askeri güçlerini artırmasını kendine yönelik bir tehdit olarak algılamaktadır. 20 Eylül 2007’de Bişkek’te KGÖ’nün Sekreterlerinin toplantısında Genel Sekreter Nikolay Bordyuja, Azerbaycan’ın askeri bütçesini artırmasını örgütün üyelerinin güvenliğine yönelik tehdit olarak algıladıklarını ifade etmişti. KGÖ’nün bölgedeki tek üyesinin giderek izole olması ve geri düşmesi örgütün bölgedeki etkinliğine bir darbedir. Bu durum Rusya’nın KGÖ çerçevesinde Ermenistan’a daha çok silah yığmasına neden olabilir. GUAM askeri örgüte mi dönüşüyor? Her ne kadar Sovyetler Birliği'nin siyasal ve hukuksal bir varlık olarak mevcut olmadığına karar verildiği gün BDT'nin kurulduğu ilan edilmişse de, başlangıçta Rusya eski Cumhuriyetlerin hepsini BDT çatısı altına toplayamadı. Gürcistan ve Azerbaycan Rusya’nın baskılarına dayanamayarak 1993 yılında BDT'ye katıldılar. Gürcistan ve Azerbaycan'ın Moskova'ya verdiği tavizlere rağmen Rusya, bu devletlerin bağımsızlığını tehlikeye atan ayrılıkçı hareketleri desteklemiş ve Rus askeri birliklerini İranAzerbaycan sınırlarına ve Güney Kafkasya'daki ayrılıkçı bölgelere barışçıl birlikler olarak yerleştirme talebinden afkaslar, Soğuk Savaş sonrası dönemde Bağımsız Devletler Topluluğu dışında yeni bölgesel ortaklıkların tomurcuklandığı başlıca yer oldu. Bölgeye yönelik uluslararası ilginin artması bölge siyasetinde kutuplaşma eğilimini artırdı. Soğuk Savaş sonrası Güney Kafkasya'da ortaya çıkan jeopolitik değişiklikler karşısında kutuplaşmalar ortaya çıkmış ve ErmenistanRusyaYunanistanİran dörtlüsüne karşı AzerbaycanGürcistanTürkiyeABD mihveri gelişmiştir. Son dörtlü dışardan İsrail tarafından da desteklenmektedir. Fakat bölge devletlerinin güvenlik ve dış politikalarında konjoktürel değişikliklerden kaynaklanan tutum değişikliklerini görmek mümkündür. Özellikle Azerbaycan örneğinde bu sık sık yaşanmaktadır. Ulusal çıkarların çatışması devletlerin farklı güvenlik örgütleriyle işbirliği kurmasına yol açmıştır. Bölgesel düzeyde güvenlik yapılanması bulunmasa da bölge dışı güçler tarafından kurulan ve bölge devletlerinin de katıldığı veya işbirliği içinde olduğu güvenlik yapılanmaları bölgesel güvenlik açısından önemli rollere sahip olmaktadır. Bu açıdan Kolektif Güvenlik Örgütü (KGÖ), GUAM (Gürcistan, Ukrayna, Azerbaycan, Moldova), Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) ve NATO ile işbirliği devletlerin güvenlik politikalarında ön plana çıkan yapılanmalardır. KGÖ’nün Güney Kafkasya’da Tek Üyesi 10 Şubat 1995’te imzalanan Kolektif Güvenlik Anlaşması, 2003 yılında Kolektif Güvenlik Anlaşması Teşkilatı’na dönüşerek NATO’nun doğuya genişlemenin karşısında biçimlenmeye başladı. BDT çerçevesinde eski SSCB üyesi ülkeleri arasında kurulan askeri teşkilat Kolektif Güvenlik Örgütü Güney Kafkasya’yı kendi güvenlik alanında görmektedir. Fakat Güney Kafkasya devletlerinden sadece Ermenistan KGÖ üyesidir. Ermenistan bağımsızlığını kazandıktan sonra başta Rusya'yla olmak üzere BDT çerçevesinde askeri ilişkilerini geliştirmiş, bu bağlamda 15 Mayıs 1992'te BDT'ye üye devletlerin Taşkent'te imzaladığı KGÖ'ye katılmıştır. Ulusal Güvenlik Doktrininde yer alan ifadeyle Ermenistan, KGÖ’yü güvenliğinin önemli bir yapı taşı olarak görmektedir. Gürcistan ve Azerbaycan ise KGÖ’ye üyeliği ret etmiştir. Azerbaycan'ın KGÖ'de iştirak etmemesinin nedeni KGÖ'nün üyesi olan Ermenistan'ın Azerbaycan'ın yüzde 20'sini işgal etmesine sessiz kalmasıdır. Eylül 1993’de Kolektif Güvenlik Anlaşması’na Azerbaycan katılmıştır. Nisan 1994’te yapılan Moskova K Güvensiz güvenlik yapılanmaları Azerbaycan ve Gürcistan’ın askeri güçlerinin artırması bölgedeki askeri dengenin Kolektif Güvenlik Örgütü’nün iki önemli üyesi Rusya ve Ermenistan aleyhine değişmesine neden oluyor. KGÖ Gürcistan ve Azerbaycan’ın askeri güçlerini artırmasını kendine yönelik bir tehdit olarak algılıyor. Toplantısı’nda Haydar Aliyev’in sonuç bildirgesinde BDT üyelerinin egemenliği, toprak bütünlüğü, sınırların dokunulmazlığı yönünde ilkelerin belirtilmesine rağmen pratik bir sonuç elde edilmemiştir. Örgüt Ermenistan’ın saldırısı ile ilgili değerlendirme yapılması, silahlı kuvvetlerin çekilmesi, yaptırımların uygulanması önerilerini reddetmiştir. ErmenistanAzerbaycan Dağlık Karabağ anlaşmazlığının çözümünde BDT’nin faaliyetinin başarısızlıkla sonuçlanmasına ve verimsiz çalışmasına tepki olarak Azerbaycan, Nisan 1999’da örgütün Kolektif Güvenlik Anlaşması’ndan çekildi. Gürcistan ise Abhazya ve Güney Osetya sorunlarında Rusya'nın tutumundan dolayı KGÖ'ye katılmamaktadır. Ermenistan, Türkiye ve Azerbaycan’a karşı Rusya ve İran’la güvenlik ilişkilerini geliştirdi. İran ekonomik ve enerji anlamında Ermenistan’a büyük destek sağladıysa da aynısını askeri alanda yaptığı söylenemez. Bölgesel güvenlik dengesi açısından Ermenistan İran’a önem vermektedir. Ulusal Güvenlik Doktrini’nde Ermenistan İran’ın bölgesel güvenlik açısından önemine şöyle atıf yapmaktadır: "Büyük ekonomik, askeri ve kültürel potansiyeliyle İran, bölgede askerisiyasi yapının oluşmasında büyük öneme sahiptir. Güney Kafkasya’da sorunların çözümlenmesi açısından Ermenistan İran’la ilişkilerine büyük önem vermektedir." Ulusal Güvenlik Doktrini’nde Rusya’nın güvenliği açısından önemini şöyle açıklamaktadır: ErmenistanRusya ilişkileri stratejik özelliğe sahiptir ve bu ilişki Ermenistan’ın ulusal güvenliğinin maksimum garantisidir. 1995 Anlaşmasıyla Rusya’nın Ermenistan’ın Gümrü bölgesinde askeri üssü bulunmaktadır. Bu üs ErmenistanTürkiye ve Ermenistanİran sınırlarını korumaktadır. Son dönemlerde Azerbaycan’ın askeri kudretini artırmasına paralel olarak Rusya’nın ErmenistanAzerbaycan sınırında ikinci bir üs açacağı konuşulmaktadır. Rusya ile ilişkilerde yaşanan bazı sorunlar ve Azerbaycan tarafından uygulanan ambargonun giderek çekilmez olması Ermenistan’ın Rusya ile ilişkilerini gözden geçirmesine neden olmaktadır. Diğer taraftan ise NATO ile ilişkilerini de ihmal etmemektedir. Ulusal Güvenlik Doktrini’nde NATO ile ilişkilerinin amacını şu şekilde açıklamaktadır: Putin Koçaryan
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle