18 Haziran 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Y. Doç. Dr. Anlı ATAÖV ODTÜ Şehir ve Bölge Plan. Bölümü [email protected] ‘Dostluğun eyleme dönüştüğü’ uygulama: C S TRATEJİ 15 ortasına taşınması, kutlama yemeği ve ödül törenlerinin düzenlenmesi, Türk ve Yunan müzik ve danslarını sergileyen konserin verilmesi, halkla ilişkiler ve duyuruların yapılması gibi çok yönlü bir faaliyet planı içermekte ve bu planı hayata geçirmek için ilgili kurumların yoğun işbirliği ve ilişki içerisine girmesi gerekmektedir. Üçüncüsü, geniş halk katılımına ve toplumsal ilişkilere fırsat verecek ortamların yaratılmasıdır. Bunun için Datça ve Sömbeki adasında festival boyunca, her iki kıyı kentinde de, hem yerel halkın hem de karşı kıyı halkının katılabileceği şenlikler düzenlenmektedir. İlk yıl Datça’dan sadece tertipleyici ve yüzücülerden oluşan 30 kişilik bir ekip Sömbeki adasını ziyaret edebilmişken, bu sayı her yıl giderek artmış, üçüncü yıl vize kısıtlamalarına rağmen Datça halkından 200 kişiyi aşan bir grup Sömbeki’deki festivale katılabilmiştir. Aynı şekilde, Sömbeki adasından da festival boyunca yüzlerce kişi şenliklere katılmak için Datça’ya gelmiştir. Ayrıca, festivalin birinci yılına katılan Türk sanatçı Fuat Saka iki yıl sonra konser için Sömbeki adasına çağrılmış, bu festivalden sonra Türk ve Yunan ilişkilerinin işlendiği, Sömbeki adasında çekimi yapılan ve Yunan televizyon kanalında gösterilen Türk yapımı ‘Yabancı Damat’ isimli dizi sayesinde Türkiye’ye gelen Yunanlı turist sayısında artış gözlemlenmiştir. Festivale katılan Türk yüzücüleri 2006’da Kefalonya ve Selanik’te düzenlenen kültürlerarası ilişkileri güçlendirme amaçlı kış festivallerine çağrılmışlar ve Yunan basınında Türk ve Yunan dostluğu ile ilgili yayınlanan programlara konuk ve gazete yazılarına konu olmuşlardır. Bu festivalin kıyı toplumları için genel ekonomik getirileri de olmuştur. Örneğin, festivalden sonra Sömbekililer Datça pazarından daha fazla alışveriş yapmaya (Datça pazarı esnafının bildirdiğine göre pazarın kurulduğu günlerde Yunanlılar tarafından 4050.000 YTL tutarında alışveriş yapılmaktadır) ve özellikle ev yapımı için gerekli tüm malzemeyi Datça’dan temin etmeye başlamışlardır. Son olarak, kıyı halklarının toplumsal ilişkilerini pekiştirici faaliyetlerin sürdürülebilir olması ve yaygınlaştırılması konusudur. Datça ve Sömbeki adası arasında son üç yıldır düzenlenen ve bu yıl dördüncüsü düzenlenecek olan festival gelenekselleşmiştir. Bu festivalin ardından geçen yıl Kaş ve Meis adası arasında yüzme festivali başlanmıştır. Datça ve Sömbeki adası arasında gerçekleştirilen festival bu yıl bir Türk kıyı kasabası ve iki Yunan adasını daha içine alarak, 30 Ağustos2 Eylül tarihleri arasında düzenlenecek olan Sakız ve Midilli adaları ve Dikili’yi kapsayan “Doğa, Deniz ve Barış” festivaliyle kuzey Ege’ye yayılmaktadır. Bu festival, Dikili Belediyesi ve Midilli Valiliği gibi yerel kurumlar yanında TEMA (Türkiye Erozyonla Mücadele Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı), Bodrum Deniz Ticaret Odası, Syniparksi (Ege’de Birarada Varolma ve Barış Derneği), MIOECSDE (Akdeniz Bilgi Ofisi) gibi sivil kuruluşlar, TEMA sponsorları ve sporculardan oluşan Türk ve Yunan ulusal kurum ve kişilerin işbirliği ile düzenlenmektedir. Hem sporcu hem de koordinatör olarak dört yıldır katıldığım bu uluslararası sivil faaliyetlerin hem bireysel hem de toplumsal etkilerinin çok kapsamlı ve uzun vadeli olduğuna ve kendini yenileyerek coğrafik olarak katlandığına; halk tabanında toplumlararası sinerjinin oluşturulmasında kurum ve kuruluşları biraraya getiren ve çocuktan yaşlıya genel halk katılımına izin vererek ortak bir hedefte buluşturan bu tip faaliyetlerin önemsenmesi ve hayata geçirilmesi gerektiğine inanıyorum. rof. Dr. Mustafa Kaymakçı’nın 26 Haziran 2006 tarihli Cumhuriyet Strateji ekindeki “Dostluk Sözde Kalmamalı” başlıklı yazısı TürkYunan dostluğunun uygulamaya geçirilmesi için geçerli ve olası önerileri içermektedir. Kaymakçı’nın yazısının en önemli yaklaşımının Ege Denizi iki kıyı halkları arasındaki dostluğun yine bu halklar tarafından hayata geçirileceği vurgusu olduğunu anlıyoruz. Şimdi, yerel toplumların harekete geçmesi sonucu Datça ve Sömbeki adası halkları arasındaki sivil diyaloğun güçlendirilmesi yönünde önemli, diğer bir deyişle ‘dostluğun eyleme dönüştüğü’ örnek uygulamayı sunmaya ve iki yaka sivil halkının işbirliği ağlarını güçlendirme amaçlı bu denli gelişmelerin yaygınlaştırılmasındaki stratejik ilkeleri irdelemeye çalışacağız. Bu, Datça ve Sömbeki adası arası sivil ve ekonomik ilişkilerin güçlendirilmesi yolunda yerel aktörlerin, yaratıcı kişilerin, çevre yönetiminin, yerli esnafın, dayanıklılık ve azim disiplinini idealizme fayda olarak dönüştüren sporcuların ve kıyıada kent halklarının başarı hikayesidir. Bu hikayeyi başarılı yapan, eyleme dönüşmüş yani gerçekleşmiş ve hedefine katlanarak ve büyüyerek ulaşmış olmasıdır. Herhangi bir olgunun uygulamaya geçebilmesi için söz konusu kişilerin bunu benimsemeleri, eyleme geçebilmek için yeterince aktif davranmaları, uygulamaya izin veren bir sistemin olması ve yeterli parasal kaynağın bulunması gerekmektedir. Buna göre, üst düzey politikacıların ‘TürkYunan dostluğu için şunlar yapılmalıdır’ demesi yerelde eyleme geçileceği garantisini vermemektedir. Başarılı bir uygulama ancak yerelden başlar, yerel paydaşlar bu uygulama fikrini benimser ve aktif olarak çalışırsa hayata geçebilir. Sonuçları da tepeden inme kararların bireysel uygulamaları yerine çok boyutlu ve farklı sektör ve gruplararası yatay ilişki ağlarının kurulması kadar karmaşıktır. İlk defa 2003’de yapılmaya başlanan ve her yıl tekrarlanan Türkiye’de Datça ile 11 deniz mili uzaklıktaki Sömbeki adası arasında gelenekselleşmiş 1 Eylül Barış Yüzme Festivali P TürkYunan ada halkları diyalogu güçlendiriyor yerel girişimle örgütlenen ve her yıl daha geniş halk kitlesini etkileyen bir uygulamadır. Türk ve Yunan halklarını buluşturmayı ve ilişkilerini güçlendirmeyi amaçlayan bu etkinliğin, anahtar bir olguda buluşma, kurumlararası işbirliği, geniş halk katılımına ve toplumsal sinerjinin yaratılmasına fırsat veren ortamlar ve sürdürülebilir ve yaygınlaştırılabilir niteliğinden oluşan dört temel unsuru vardır. Birincisi, halkları biraraya getirecek ve paylaşıma izin verecek anahtar bir olgudur. Datça ve Sömbeki festivalinde bu yüzme sporudur. Türk ve Yunan yüzücüler 1 Eylül günü karşılıklı olarak yüzmekte ve kıyılar arasındaki denizin orta bir noktasında karşı tarafın yüzücüleriyle her iki kıyıdan kalkan ve halkı taşıyan tekneler eşliğinde buluşmaktadır. Barış çemberi, bayraklar, müzik eşliğinde denizde şenlik yapılmakta ve kıyıdaki festivale katılım için geri dönülmektedir. İlk yılki festivale Datça’dan sadece üç yüzücü katılırken, sonraki yıllarda çoğunluğu Datçalı yüzücülerden oluşan bir ekiple gerçekleştirilmiştir. Böylece, yerelde su sporlarıyla ilgili kapasitenin gelişmesi desteklenmiştir. İkinci unsur, yerel yönetimler, merkezi yönetim, sivil kuruluşlar ve yerel esnafın hem kendi bağlamı içerisinde, hem de karşı kentteki yerel kurumsal ağ ile kurduğu işbirliğidir. Datça ve Sömbeki adası arasında gerçekleştirilen festival, yüzücülerin denizdeki güvenliği, Sahil Güvenlik ve Dışişleri Bakanlığı gibi merkezi kurumlardan gerekli izinlerin alınması, halkın teknelerle denizin Datça ve Sömbeki Adası arasında kurulan diyalog iki taraf arasında, ekonomik ve sosyal ilişkilerin güçlendirilmesini sağlıyor. İki kıyı arasında artık gelenekselleşen festivalin 4.sü bu yıl gerçekleştirilecek. Türk ve Yunan dostluk gönüllüleri, açık denizde buluşuyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle