18 Haziran 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

14 uyuşmazlığında bir anlaşma sağlanmadan Güney bulundurmasını daha kolay talep edebilecek bir destek Kıbrıs’ı üyeliğe almak suretiyle içinden çıkılamaz yeni sağlayacaktır. Böylece GKRY, NATO’ya bir sorun yaratmıştır. Bugün Fransa’nın söz konusu girememesinden dolayı jeopolitik konumunda oluşan girişimiyle AB bu sorunu daha da ağırlaştıracak bir kayıplarını kapatabilme fırsatları yakalayabilecek, AB gelişmeyi başlatmıştır. ordusunu Türkiye’nin karşısına konuşlandırabilecektir. AB Türkiye’ye karşı sürdürdüğü politika ile RumTürkiye ve KKTC Açısından Anlaşmanın Önemi ve Yunan ikilisinin taleplerini ve “çözüm” önerilerini Taşıdığı Riskler, Tehditler desteklemektedir. RumYunan ikilisinin istediği GKRY ile Fransa arasında söz konusu askeri “çözümün” ne olduğu her gün tekrar tekrar ortaya işbirliğine yönelik yapılacak bir anlaşma her şeyden konmaktadır. Sözde “Maraş Belediyesi Konseyi”, BM önce Türkiye’nin uluslararası antlaşmalardan Güvenlik Konseyi’nin beş daimi üyesine, Kıbrıs kaynaklanan hak ve statüsüne ve ulusal çıkarlarına bir sorununun en kısa sürede adil ve yaşayabilir bir tecavüzdür. çözüme kavuşturulması, ayrıca Maraş’ın sahiplerine Fransa’nın üs talebi ve GKRY ile savunma alanında geri iade edilmesi için, mümkün olan her çabayı anlaşma girişimi Zürih, Londra, Garanti ve İttifak Antlaşmaları’na tamamen aykırıdır. Bu Türkiye’nin güvenliği, siyasi Fransız pozisyonu, stratejik ve ulusal çıkarları helikopterleri, açısından yüksek derecede potansiyel anlaşma tehdit taşıyan son derece önemli bir kapsamında oldukça gelişme olacaktır. Gözden stratejik olan Baf kaçırılmamalıdır ki 1959 ve 1960 Hava Üssü’ne yıllarında yapılan ve BM’de tescil inebilecek. edilen Kıbrıs Antlaşmaları Kıbrıs Adası’nda yalnızca garantör devletlerin askeri varlığına izin vermektedir. Bu anlaşma ile Kıbrıs’ta AB ve diğer ülkelere de asker bulundurmanın yolu açılacaktır. Kıbrıs Cumhuriyeti, Türkiye ve Yunanistan arasında imzalanmış olan İttifak Antlaşması, Kıbrıs devletinin, bu antlaşma ile bağdaşmayan ittifaklara katılma hakkını sınırlamaktadır.8 Meşru Kıbrıs Cumhuriyeti hükümeti olmayan ve Kıbrıs’ın tamamı adına konuşma ve temsil yetkisi bulunmayan GKRY’nin Fransa ile askeri işbirliği anlaşması girişimi İttifak Antlaşması ile bağdaşmadığı için böyle bir anlaşama yapılamaz. Değil GKRY, “Kıbrıs Cumhuriyeti” yaşamış olsaydı bile Türkiye’nin ve Kıbrıs Türk halkının izni olmadıkça o günkü meşru hükümetin de böyle bir anlaşmayı imzalama yetkisi ve hakkı bulunmuyordu. GKRY ile Fransa’nın söz konusu anlaşma girişimi Garanti Antlaşması’na da aykırıdır. Bu açıdan da uluslararası hukuka aykırıdır. Hayati nitelikte çok önemli olan bir husus Garanti Antlaşması’nın, Kıbrıs sorununa, 19591960 Antlaşmaları’yla getirilen çözümün en önemli unsuru olduğu ve Türkiye göstermeleri çağrısında bulunmakta ve “acil olarak Cumhuriyeti’nin Kıbrıs üzerindeki hak ve statüsünün Türk işgal ordusunun ve Türkiye’den getirilen hukuksal temelini oluşturduğudur. Bundan dolayı yerleşiklerin adadan çekilmelerini, ayrıca 200 bin Garanti Antlaşması’nın herhangi bir şekilde erozyona Kıbrıslı Rum göçmenin evlerine ve mallarına güvenli uğratılmasına, delinmesine ve ihlal edilmesine asla izin bir şekilde geri dönmelerini” talep etmiştir.9 verilmemelidir. Garanti Antlaşması bugün Türkiye’nin Rum tarafının talep ettiği çözüm AB ve BM Kıbrıs’taki varlık nedeni olduğu kadar KKTC’nin de gönderdikleri yazılı taleplerinde ana hatlarıyla ortaya varlık nedenidir, Kıbrıs’taki Türk haklarının ve konmaktadır. Bu çözüm onlara göre öncelikle BM statüsünün ve Türk varlığının teminatıdır. Garanti kararları ve AB ilkelerine dayanmalıdır. Bu kapsamda Antlaşması olmadan Kıbrıs’ta haklarımızı, statümüzü, varılacak çözüm bütün göçmenlerin geri yerlerine KKTC’ni ve Türk halkının egemen varlığını dönmesini, Türk işgaline son vererek Türk askeri ile koruyamayız. Bu kadar önemli ve vazgeçilmez bir Türkiye Cumhuriyeti kökenlilerin tamamının geri Antlaşma olan Garanti Antlaşması, maalesef Türk gitmelerini, eski Rum mülklerinin yasadışı kullanımına tarafının (Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve KKTC ve Rum kültür mirasının talanına son verilmesini, Hükümeti’nin) Annan Planı’nı kabul etmesiyle önemli insan haklarının eksiksiz uygulanmasını ve tek bir sarsıntıya uğramıştır. GKRY’nin AB’ne üye fonksiyonel bir devlet yönetimini sağlamalıdır. olmasıyla Antlaşmada önemli bir gedik açılmıştır. Kısacası Rum tarafı Kıbrıs’ta üniter bir devlet ve 1974 Garanti Antlaşması’nın yeni bir sarsıntıya tahammülü öncesine dönülmesini istemektedir. Bunun anlamı yoktur. Onun için FransızGKRY girişimi mutlaka Kıbrıs Türk halkını Rum yönetimi altında azınlık önlenmelidir. statüsüne düşürmektir. RumYunan ikilisi bu hedeflerine AB içinde ulaşmak istemektedir. Türkiye’nin AB üyelik sürecinde izlediği “esnek ONUÇ politika” GKRY’ne AB içinde önemli dayanaklar AB bugüne kadar uyguladığı yanlı ve hatalı sağlamış, Türkiye yeni yükümlülükler yüklenmiştir. politikalarla ve uluslararası antlaşmalara ve hukuka Türkiye, AB sürecinde belli gelişmeleri ancak böyle aykırı aldığı kararlarla, uygulamalarıyla Kıbrıs sağlayabilmiştir. Gözden kaçırılmaması gereken nokta, uyuşmazlığında açmazları yaratmıştır. AB Kıbrıs Türkiye’nin AB sürecinde aldığı mesafenin ancak C S TRATEJİ Kıbrıs’ta verdiği ödünlerle mümkün olduğu hususudur. Fakat bunun sonu yoktur ve tıkanma noktasına gelinmiştir. Gelinen bu noktada artık esnek ve yumuşak politikalarla yol alınamaz, ulusal çıkarlar korunamaz. Hele FransaGKRY anlaşma girişimi örneğinde olduğu gibi Türkiye’nin Fransa’ya sözlü nota vererek görüşmelerin sona erdirilmesi ve herhangi bir anlaşma imzalanmaması türünden diplomatik girişimlerle hiçbir sonuca ulaşılamaz. Türkiye FransaGKRY yaklaşımına karşılık daha köklü (radikal) bir çıkış yapmalıdır. Öncelikle Türkiye Garanti ve İttifak Antlaşmaları’ndan doğan haklarını en etkin biçimde kullanmalı ve artık bu Antlaşmaların daha fazla yıpratılmasına, delinmesine kesinlikle izin vermemelidir. Annan Planı’nı kabul etmekle Garanti Antlaşması’ndan ve Türkiye’nin Ada üzerinde hak ve statülerinden vazgeçebileceğinin mesajı verilmişti. Türkiye’nin Kıbrıs’taki varlığının, hak ve statüsünün temelinde Garanti ve İttifak Antlaşmaları’nın bulunduğu dikkate alınarak dünya kamuoyuna Annan Planı’nın kabulü ile algılanan mesajın yanlış olduğu ve bu Antlaşmalardan en ufak tavizin bile verilemeyeceği net, kesin ve kararlı bir şekilde gösterilmeli ve FransaGKRY girişimine asla geçit verilmemelidir. Türkiye’nin Zürih, Londra, Garanti ve İttifak Antlaşmalarına dayanan böyle bir gücü, yetkisi ve hakkı vardır. Ayrıca Türkiye bölge ile ilgili ülkelerin çıkar çelişkilerini de kullanmalıdır. FransaGKRY anlaşması, ABD’ni ve İngiltere’yi de rahatsız edecektir. ABD ve İngiltere, Genişletilmiş Ortadoğu Projesi’ni uygulamaya koymaya ve “yeni bir Ortadoğu yaratmaya” çalıştığı bir bölgede, Fransa gibi rekabetçi bir ülkeyi istemeyeceğinden hareketle politikalar geliştirilmelidir. Böyle bir anlaşmanın Kıbrıs adasını terör örgütlerinin hedefi haline getirebileceği hususu da önemli bir unsur olarak dikkate alınabilir. RumYunan ikilisinin çözümden ne anladığı ve gerçek hedefinin ne olduğu artık net ve açık bir şekilde bilinmektedir. Kendimizi daha fazla aldatmadan Kıbrıs uyuşmazlığında çıkış noktasının sadece Kıbrıs’ta iki egemen halkın iki egemen devletinin anlaşarak bugünkü mevcut sınırı uluslararası bir sınır haline getireceği, Türkiye’nin Kıbrıs üzerindeki hak ve statüsünün ve TürkYunan dengesinin korunacağı bir uzlaşı ile bulunabileceği gerçeğinden hareket edilerek milli politika kararlılıkla sürdürülmelidir. Bunun için yeni bir strateji geliştirilerek güç ve kararlılık temelli bir politika uygulanmalıdır. 1 ABHaberEleftheros Tipos Gazetesi(Atina), 7 Ağustos 2006 2 Reşat Akar, Cumhuriyet Gazetesi, 7 Ağustos 2006. 3 ABHaber, 8 Ağustos 2006. 4 Volkan Gazetesi, 7 Ağustos 2006. www.volkangazetesi.net. 5 ABHaber, 7 Ağustos 2006. 6 “Kıbrıslı Türkler Dik Dursun”, Leyla Tavşanoğlu ile söyleşi, Cumhuriyet Gazetesi, 6 Ağustos 2006. 7 ABHaber, 11 Ağustos 2006 8 Toluner, s.82. 9 Haravgi Gazetesi, 4 Ağustos 2006. Fransa, Anlaşma ile GKRY’ye her türlü siyasi ve askeri destek vermeyi yükümleniyor. Bu durum AB içinde Türkiye’ye karşı bir FransızGKRY ittifakının sağlanması ve BM Güvenlik Konseyi’nde Türkiye’ye karşı yeni bir güç oluşmasına neden oluyor. S
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle