18 Haziran 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

C S stratejik önemi artıyor TRATEJİ 13 tahtası gibi Kıbrıs meselesi RumYunan ikilisinin ‘Megali İdea’ hedefinde Kıbrıs’ın tamamına egemen olmak, Kıbrıs’ta Türk halkını azınlık durumuna düşürerek “osmosis” yoluyla eriterek Ada’yı bir Helen adası haline getirmek, Türkiye’nin Kıbrıs’la bağlarını koparmaktır. RumYunan hedefi budur ve bu hedef hiç değişmemiştir. KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş, Makarios’tan başlamak üzere Rum tarafıyla yapılan bütün görüşmelerde Türk halkı için öngörülenin “Kıbrıs Cumhuriyeti’nde korumaya alınmış azınlık statüsü”6 olduğunu söylemektedir. RumYunan ikilisi bu hedeflerine ulaşabilmek için Zürih Antlaşması’nın, Garanti ve İttifak Antlaşmaları’nın Kıbrıs’ta yarattığı siyasi eşitliğe dayalı ortaklık yapısını, kısıtlı bağımsızlığı ve garanti sistemini ortadan kaldırmak istemektedir. Rum Yunan ikilisi bunu sağlayabilmek için AB üyeliğini bir araç olarak kullanmaktadır. Fransa ile askeri işbirliğini geliştirme girişimi bunun bir parçasıdır. FRANSAGKRY ASKERİ İŞBİRLİĞİ ANLAŞMASININ BOYUTLARI Sözü edilen anlaşmayı değerlendirirken Fransa’nın ve RumYunan ikilisinin neyin peşinde oldukları sorusunu sormak gerek gerekir. Fransa, AB içinde İngitereABD “ittifakına” ve ABD’nin Irak işgali ile Ortadoğu’da aleyhine değişen dengelere karşı bir denge arayışı içindedir. Özellikle İsrail’in Lübnan’a saldırısı ile bu ülkede ve bölgede sarsılan çıkarlarını koruma isteği yanında ABD Dışişleri Bakanı’nın “yeni Ortadoğu yaratılacağı ve bunun zamanının geldiği”nden söz etmesi, Fransa’nın stratejik çıkarlarına öncelik veren girişimlere aciliyet kazandırmıştır. Bu bağlamda Fransa, Ortadoğu’da aleyhine gelişen dengeye ve ABDİngiliz stratejik ortaklığına karşı Güney Kıbrıs’ta askeri işbirliği ve stratejik üs olanakları sağlayarak yeni bir denge oluşumuna yönelmiştir. Fransa, ABD’nin ve İngiltere’nin Ortadoğu’daki hesaplarına karşılık kendi hesaplarını yapmaktadır. Gerçekte Fransa’nın Kıbrıs üzerinden Ortadoğu hesapları yeni değildir. GKRY’nin uluslararası antlaşmalara ve hukuka aykırı bir şekilde tek yanlı AB üyelik başvurusunu destekleyen, Yunanistan’la birlikte GKRY’nin bütün Kıbrıs’ı temsil ederek AB üyesi Rumlar, uzun yıllardan biri Fransız Mirage uçaklarını kullanıyorlar. olmasını sürükleyen ve öncü olan ülkenin, taa başından itibaren Fransa olduğu unutulmamalıdır. AB dışında kalacak bir “Kıbrıs”ın ya da sadece Güney Kıbrıs’ın AB üyesi olduğu bir durumda Fransa’nın Kıbrıs’ta askeri avantajlar elde etmesi mümkün olur muydu sorusu önem kazanmaktadır. Kısaca Fransa, ABD’ye ve İngiltere’ye Ortadoğu’da ben de varım demektedir. Açıktır ki Fransa’nın Güney Kıbrıs’ta stratejik hava ve deniz üslerine sahip olması, gereği halinde Fransa’nın Ortadoğu’da gelişen olaylara müdahale yeteneğini artıracaktır ve Fransa’yı her yönüyle Ortadoğu’da muhatapları karşısında stratejik bir taraf konumuna getirecektir. Fransa’nın Güney Kıbrıs Büyükelçisi Hadelin de la TourduPin, Rum basınına yaptığı açıklamada, Güney Kıbrıs ile terörle mücadele ve bilgi alışverişi gibi birçok anlaşma imzalandığına işaret ederek, “Şimdi de savunma alanında bir anlaşma imzalamayı planlıyoruz. Bu anlaşmanın ise 25 AB üyesi ülkeyi bağlayan Avrupa Savunma ve Güvenlik Politikası (AGSP) kapsamında ve bunun AGSP’ye uygun” olduğunu ifade etmiştir.7 Fransa Büyükelçisi 1959 Zürih, Londra ve 1960 Garanti ve İttifak Antlaşmaları geçerliliğini korurken böyle bir açıklama yapma hakkını ve hukuki dayanağını nereden bulmaktadır? Türkiye buna gereken en sert tepkiyi göstermekte geçmemelidir. RUM YUNAN İKİLİSİNİN HESAPLARI RumYunan ikilisi siyasi ve Türkiye’ye karşı stratejik hedeflerini gerçekleştirmek için “uzun vadeli mücadele” planlarını, önlerine çıkan her fırsatı kullanarak bir adım daha ileri götürmenin hesaplarını yapmaktadır. Ortadoğu ve Lübnan krizini kullanarak Lübnan’da ve Ortadoğu’da çıkarlarını koruyabilmek, gerektiğinde gelişen olaylara müdahale edebilme olanakları yaratmak, bölgede stratejik bir güç kazanmak isteyen Fransa’yı, kendine bağımlı hale getirmek oyununa girmiştir. Bu oyunda başarıya ulaşabilirse GKRY, Kıbrıs Antlaşmalarına aykırı olarak sözde “garantör ülke” olan Yunanistan’dan sonra, Kıbrıs’la uluslararası antlaşmalarla hiçbir hukuku ilişkisi ve bağı olmayan Fransa’yla askeri alanda bir işbirliği ve üs anlaşması yapacaktır. Fransa böyle bir anlaşmayı yapabilmek için GKRY’ne her türlü siyasi ve askeri destek vermeyi yükümlenmektedir. Bunun anlamı AB içinde Türkiye’ye karşı bir FransızGKRY ittifakının sağlanması ve BM Güvenlik Konseyi’nde Türkiye’ye karşı kullanılabilecek bir gücün yaratılmasıdır. Yunanistan’ın Suriye ile askeri işbirliği alanında yaptığı anlaşmayı da dikkate aldığımızda RumYunan ikilisi Fransa ile imzalanacak askeri işbirliği anlaşmasıyla Türkiye’ye karşı stratejik bir güç çemberi oluşturabilecektir. Anlaşma ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, savunma ve silahlanma alanında yeni avantajlara kavuşacaktır. Bu bağlamda Fransız silah ve yedek parça piyasasına istikrarlı bir biçimde girecek, bu alandaki olanaklardan yararlanacaktır. Güney Kıbrıs, Fransa anlaşmasıyla Türkiye’nin ve Türkiye’yi destekleyecek ülkelerin tepkilerine karşın AB ordusuyla tam bir işbirliğine girmeyi ve bu orduya dâhil edilmeyi, AB ordusunun Kıbrıs’ta güç
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle