17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

C S Dr. Hicran KAZANCI TUSAM Orta Doğu Araştırmaları Masası TRATEJİ 19 Bölgede İran güçlendi, Amerikan imajı yara aldı ABD Irak çıkmazında Y aklaşık 39 ay önce Irak’ı işgal eden ABD, planlarını eski Saddam rejiminin devrilmesi üzerine yapmıştı. Ancak ABD, Irak işgalinin siyasi, askeri ve ekonomi alanları üzerinde olumsuz etki yaratacak gelişmelere neden olacağını önceden kestirememişti. Nitekim gelişmeler, ABD’nin masa üstünde Irak için planladığı projelerin Irak gerçeğiyle bağdaşmadığını gösterdi. Üç yıldan fazla zamandır işgalini sürdüren ABD’nin Irak’ta ciddi hatalar yapmış olduğu ve bölgeye yönelik siyasetinde başarısız olduğu ortada. Irak’ın bölgenin "demokrasi örneği" ülkesi niteliği taşıyan bir devlet konumuna dönüştürülmesinde başarısız olan ABD, Iraklıların sempatisini de kazanamadı. Yani, yaklaşık 50 yıl önce Japonya ile Almanya’yı diktatörlükten demokratik ve refah ülkesi haline getiren ABD, bunun Irak uygulamasında başarısız oldu. Buna paralel olarak, Irak’ın işgalinden doğan olumsuzluklar, ABD’nin Körfez’e yönelik stratejilerini de etkiliyor. Çünkü Saddam Hüseyin sonrası Irak’ın İran etkisi altına girmesi sonucu, Irak İran’a ABD tarafından adeta altın tepside sunulmuş oldu. Bu da, Saddam sonrasında İran’ı Körfez ülkelerini tehdit altında tutan bir bölgesel güç haline getirdi. Ayrıca, Irak’ın işgali, Arap dünyasında Amerikan karşıtı görüşlerin hızla yayılmasına neden oldu. Öte yandan, Irak’ta yaptığı hatalar ABD’nin Arap ülkeleri nezdinde artık kurtarıcı ve insan hakları savunucusu bir ülke olarak değil işgalci güç niteliği taşıyan bir devlet olarak algılanmasına neden oldu. Bu gelişme, Arap ülkelerinde faaliyet gösteren İslamcı akım ve hareketlerin büyümesine yol açarak, söz konusu gruplara gösterilen halk desteğinin artmasına yol açtı. Anlaşılıyor ki Irak çıkmazı, ABD’nin uluslararası platformda gerek dünyanın tek süper gücü olma heybetini gerekse uluslararası stratejik konumunu olumsuz etkiledi. Çünkü Amerikan idaresi, Irak’ın işgali ile uluslararası ilişkiler denkleminde ABD’nin gücünü ispat etmeye çalışmıştı. Ne var ki, önce Irak’ı işgal etmesi daha sonra da işgali altında tuttuğu Irak’ta bir bataklığa saplanmış olduğunun Bush yönetiminin Irak’taki başarısızlıkları ABD’nin bölgesel politikalarına olumsuz etki etmeye başladı. İran, diğer bölge ülkelerini tehdit edecek pozisyona gelirken, Amerikan imajı ‘kurtarıcı’nın tersine ‘işgalci’ olarak yerleşmeye başladı. A milyarlarca dolara mal olan bu projelerin başarısız olduğunun kabul edilmesi anlamına gelir. Başka bir ifadeyle, Amerikan askerlerinin Irak’tan çekilmesi, önümüzde Kasım ayının 7’sinde ABD’de yapılacak ara seçimlerde cumhuriyetçilerin kaybetmesi anlamına gelir. ? Çekilme, 2001 yılının Eylül ayından sonra, Bush idaresinin küresel teröre karşı açtığı savaşın ve şimdiye dek yaklaşık 400 milyar dolara mal olan bu planın, fiyaskoya uğraması anlamına gelir. Çünkü Amerika’nın Irak’tan çekilmesi, Irak’taki direnişe olduğu kadar bölgedeki Amerikan varlığına yönelik silahlı gruplar tarafından gerçekleştirilen diğer saldırılara da meşruiyet kazandırır ve bölgenin yanı sıra ABD’nin dünyadaki varlığını tehdit altına sokar. ? ABD’nin Irak’tan çekilmesi, bölgesel dengelerin bozulmasına yol açar. Bölgede İran’ın etkisini azaltmak için Irak’ı işgal eden ABD, hedefine yine ulaşamamış olur. Çünkü ABD’nin Irak’tan çekilmesi, başta Irak olmak üzere bölgedeki İran’ın etkisini, ABD ve İsrail’i rahatsız edecek Irak’ta güvenlik önlemleri... şekilde ve bölgesel güç niteliği taşıyacak biçimde anlaşılması, ABD’nin uluslararası arenadaki artırır. Dolayısıyla ABD’nin, bölgeye yönelik imajını tamamen kötüleştirdi. Bunlara ek olarak projelerinin tümünü veya en azından bir kısmını ABD ve İngiliz askerlerinin Ebu Gureyb gerçekleştirmeden Irak’tan çekilmesi olanaksız Hapishanesi başta olmak üzere, hapishanelerdeki görülüyor. Bu durumun gerçekleşmesi için Iraklılara yaptıkları insanlık dışı işkencelerin, Irak’taki gelişmelerin ABD’nin istediği gibi dünyayı ayağa kaldıran skandallar dizisi olarak cereyan etmesi gerekiyor. Ancak Irak’taki duruma ardı sıra patlak vermesi de ABD’nin "demokrasi bakıldığında olayların ABD’nin umduğunun tam timsali" imajını yerle bir etti. ABD, bu bağlamda tersine geliştiği görülüyor. Dolayısıyla, işgali yaşanan olaylar ve oluşan kaos nedeni ile hem başlatmasından bugüne kadar Irak için tasarladığı uluslararası toplumun hem de ABD içerisindeki projelerin hiçbirini istediği gibi "aklı selim" kesimlerin eleştiri oklarının hedefi gerçekleştiremeyen ABD’nin, bugünden sonra da oluyor. söz konusu planlarını uygulayabilmesi, uyguladıklarının da başarıya ulaşması imkânsıza BD ÇEKİLECEK Mİ? yakın bir olgudur. Bu durumun düzelmesi için Fakat ABD idaresinin Irak konusunda yapmış ABD’nin Irak işgali öncesi planladığı projelerini olduğu bütün bu hatalara rağmen ülkeden çekilme yeniden gözden geçirmesi gerekiyor. Yani ABD, niyetinde olduğu görülmüyor. Bunun nedenleri Irak Devleti ve halkının çıkarlarını devre dışı şöyle özetleyebiliriz: bırakarak kendi ulusal ve uluslararası çıkarını ? Çekilme, Irak işgali öncesinde neocon (yeni koruyacak şekilde planladığı projelerle değil muhafazakârlar) olarak adlandırılan cumhuriyetçi ülkesi işgal edilmiş olan Iraklıların beklenti ve muhafazakar grup tarafından özel olarak Irak, isteklerine kulak verecek biçimde tasarlanacak genel olarak da Ortadoğu’ya ilişkin açıklanan projeler ile Irak çıkmazından kurtulacaktır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle