17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

16 Ali KÜLEBİ TUSAM Ulusal Güvenlik Stratejileri Araştırma Merkezi Başkanvekili [email protected] ondra ve Zürih anlaşmaları uyarınca Türkiye’nin de garantörlüğü altında kurulmuş olan Kıbrıs Cumhuriyeti’nde, Türklere verilen hakları çok gören Rumlar Akritas Planı çerçevesinde 25 Aralık 1963’de harekete geçerek Türkleri katletmeye başladılar. Türkiye bunu ada üzerinde uyarı uçuşları yaparak önledi. 1963’de Erenköy’de uygulanan vahşet 1967’de GeçitkaleBoğaziçi’nde tekrarlandı. Grivas adlı eli kanlı terörist önderliğindeki EOKA’cı Rumlar ve Yunan Subayları katliama başlamak üzereyken yine Türkiye’nin müdahalesi üzerine durmak zorunda kaldılar. Kıbrıs’ta Türkleri tamamen yok etme ve Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlama hedeflerinden vazgeçmeyen Rumlar, 15 Temmuz 1974’de Yunanistan’daki iktidarı ele geçiren Albaylar Cuntası’nın desteğini alarak, darbeyle yönetimi ele geçirdiler. Yunanlı Subayların yönetimindeki Rum Milli Muhafız Ordusu ile EOKA, eli kanlı bir başka katil çeteci olan Nikos Samson’u başa geçirdi. Artık Akritas planının yerini İfestos Planı almıştı ve amaç tam bir kararlılıkla Kıbrıs’ta asırlardır süren Türk varlığına darbe vurup Türkleri tamamen yok etmekti. Kıbrıs Barış Harekatı’ndan bir kesit… L Rumlar kendi uçaklarını düşürdü BARIŞ HAREKATI Türkiye’nin Kıbrıs’taki soydaşlarının hukukunu korumak amacıyla gerçekleştirdiği harekat sırasında üzücü olayların başında Kocatepe zırhlısının dost ateşiyle batırılması geliyor. Bunun yoğun propagandasını yapan Rumlar ise kendilerine ait 4 uçağı düşürdüler. Anlaşmalardan doğan hakkını kullanarak Rumların bu girişimini engelleme konusunda kararlılığını ortaya koyan Türkiye, 20 Temmuz günü Türk Silahlı Kuvvetleri’ni Barış Harekâtı ile görevlendirdi. 1964 ve 1967’deki gibi Türkiye’nin bu defa da müdahale edemeyeceğini zanneden Rumlar, bu sefer yanıldılar ve sonuçta girişimlerinin bedelini ödediler. 20 Temmuz 1974 sabahı saat 05:30’da Barış Harekatı başlatıldı. Lefkoşa’nın 10 km. Kuzey Batısı’ndaki Gönyeli bölgesine 19 adet C47 uçağımız ve Kırnı civarına 6 C130, ile 11 C160D Transall tipi uçağımız, görev alan Hava İndirme ve Komando Tugaylarımız’ın kahraman mensuplarını paraşütle atarak hava indirmesini başlattı. Harekat, bir C130 ve bir C160’ın hafif isabet alması ile bir C47 Dakota uçağımızın alev alıp Silifke civarına çıkarma harekâtı başlatıldı. Ertuğrul Gemisi eşliğinde muhtelif boyda 33 çıkarma gemimiz, donanmamızın topçu ateşi ve Hava Kuvvetlerimizin desteği ile denizden çıkartma harekâtını başlattı. Bu çıkarma harekâtında Amfibi Deniz Piyade Alayı ile 28. ve 39. tümenler görev aldı. 20 Temmuz Cumartesi günü darbe üstüne darbe yemeye başlayıp paniğe kapılan Rumlar, dağılmaya başladılar. Kuvvetlerimize etkin bir şekilde karşı koyamıyorlardı. En önemli amaçları OrtaköyGönyeli ve Boğaz bölgelerini ele geçirerek denizden çıkan birliklerimizin Lefkoşa’ya ulaşmalarını engellemekti. Harekâtın birinci günü özellikle akşama doğru çatışmalar çok yoğunlaşmıştı. Sabahın erken saatlerinde gerçekleşen ilk dalga çıkarma ve hava indirme harekatından sonra 72 civarındaki helikopterle havadan indirme operasyonları devam ederken, saat 12:55’de, bir C47, on iki C160 ve altı C130’un katıldığı ikinci dalga paraşütçü indirme harekatı ve ardından, 6 C160 ile 3 C130’un katılmasıyla hava kararmadan üçüncü dalga hava indirmesi gerçekleştirildi. Paniğe kapılan Rumlar bu ikinci ve üçüncü dalga hava indirmelerimize karşı koyamamaları bir yana, sağlamış olduğumuz hava hâkimiyeti nedeniyle uçaksavar ateşi dahi açamamışlardı. Yunan Silahlı Kuvvetleri de kararlı Türk Ordusu karşısında yerinden kıpırdayamıyordu. Yunanistan’daki Albaylar Cuntası panik içindeydi. Seferberlik ilan edilen Yunanistan’da tam bir keşmekeş yaşanıyordu, seferberlik bir skandala dönüşmüştü. Birliklerine gitmesi gereken yedekler gidecekleri yerlere ulaşmakta güçlük çekiyor, gittikleri yerlerde birliklerini bulamıyor, gizlenmiş olan silah depoları açıldığında çoğunlukla silahların yerinde olmadığı gözüküyordu. Savunma sistemlerinin Türk Ordusu’na geçit vermeyeceğine inanan Rum Milli Muhafız Ordusu, başlarındaki Yunanistan’dan gelen özel kuvvetler mensupları diğer Yunanlı subaylarla birlikte beceriksizliklerinin paniğine kapılmışlardı. Akşam saatlerine doğru, havanın da kararmasından yararlanan Rumlar, tank ve top gibi ağır silahların desteğinden mahrum olan ve sayısı 6.000’e Kıbrıs’taki çatışmalardan bir tahliye görüntüsü ulaşmış birliklerimize özellikle Ortaköy, mecburi iniş yapması dışında zayiatsız ve çok Gönyeli, Göçeri, St. Hilarion, Bozdağ ve Dikmen başarılı geçti. Rumlar dehşet içindeydiler. Hava Tepe yörelerinde saldırılarını yoğunlaştırdılar. Dar indirmemize karşı koyamamışlardı. bir alana sıkışmış olan birliklerimiz, 20 Temmuz Bu esnada Girne’nin 10 km. kadar Batısı’ndaki Cumartesi gecesi çok kritik saatler yaşadı ve Karaoğlanoğlu sahilinde SAT komandolarımızca kahramanca savaştı. Ancak askeri gücümüze savaş temizlenip güvenliği sağlanmış olan kıyı şeridine alanında karşı koyamayan Rumlar Yunanistan’dan C S TRATEJİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle