17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

C S denge oyunları… TRATEJİ 13 nükleer yarış düşünmek olanaklı. Bu noktada, ayrıca ABD’nin, İran’la geliştiremezsiniz diyemeyiz. Diğer yandan Hindistan’ın Asyalı güçlerle daha da yakınlaşmasını böyle bir işbirliğinin gerçekleşmesi durumunda önlemek için kendi tarafına çekme isteğinden de nükleer işbirliği size kapalı olacaktır." Bu yanıt bahsetmek gerekir. Bu anlaşma, ABD’nin Hindistan ABD’nin Hindistan’ın İranPakistanHindistan nükleer çalışmaları üzerindeki etkinliğini artırabilir. Doğalgaz Boru Hattı’ndan vazgeçmesi için "nükleer Bu konu Hindistan muhalefeti tarafından da sık sık işbirliğini" alternatif enerji kaynağı olarak dile getiriliyor. sunduğunun göstergesidir. Bunun üzerine Hindistan’ın İranPakistanHindistan Doğalgaz Hattı’nın gerçekleşmesi için uğraşan en önemli adamı Enerji Bakanı Mani Şankhar Aliyar’ı değiştirmesi dikkat çekici unsur oldu. Bush Müşerref ABD İran’a yönelik yaptırımlar görüşmesinden... konusunda Hindistan’ın tam desteğini almayı hedefliyor. ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Washington’un İran politikasını koordine eden Nicholas Burns 19–20 Ocak 2006’da Yeni Delhi’de Hindistanlı üst düzey yetkililerle buluştu. Bu buluşmada tasarlanan nükleer işbirliği ve Hindistan’ın İran’ın nükleer programları karşısındaki tutumu öne çıkan gündem başlıklarıydı. 25 Ocak 2006’da Hindistan’ın Washington Büyükelçisi Mulford, nükleer işbirliğindeki gelişmeyi Hindistan’ın UAEA’da yaklaşan İran oylamasındaki tavrına bağladı. Mulford, eğer ABD, Hindistan’ın kendisiyle aynı yönde oy kullanmayacağını hissederse HindistanABD inisiyatifinin Kongre’de öleceğine inandığını söyledi. Ardından Hindistan, UAEA’nın 2 Şubat 2006 toplantısında İran Nükleer Dosyası’nın BM Güvenlik Konseyi’ne gönderilmesinin lehinde oy kullandı. ABD’nin nükleer çalışmalar konusunda İran ve Hindistan arasında fark gözetmesi konunun tartışmalı bir diğer boyutudur. Batı’ya göre Hindistan, bu konuda güven vermesi sonucunda ödüllendirildi. Fakat İran’ın nükleer çalışmaları güven vermemekte ve gelecekte istikrarsızlık unsuru oluşturacak niteliktedir. Öte yandan nükleer işbirliği önerisi, Hindistan’ın Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması (NPT)’yi imzalaması için oyuna sürülen bir havuç politikası da olabilir. Dünya Atom Enerjisi Kurumu Başkanı ElBaradey de HindistanABD nükleer işbirliğinin ardından Hindistan’ın yakın dönemde NPT’yi imzalamasını beklediğini belirtmiştti. Diğer taraftan uluslararası petrol piyasasını etkileyen tek unsur ülkelerin nükleer enerji kullanmaması değil. Petrol bölgelerindeki istikrarsızlıklar petrol fiyatlarındaki artışın en önemli etkeni olarak gösteriliyor. Uzmanların görüşüne göre 2030 yılına kadar Hindistan’ın petrole bağımlılığı artarken, nükleer enerji gücü sadece yüzde 67’lere yükselebilecektir. Dolayısıyla bu, anlaşmanın sadece enerji piyasasını değil farklı beklentileri hedeflediğinin göstergesidir. Hindistan Nükleer Denemeleri Kapsamlı Yasaklama Antlaşması (Comprehanise Tast Ban Reaty: CTBT) ve Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması’nı (NPT) imzalamadığı için ülkenin nükleer gücünü artırma girişimi komşuları tarafından tedirginlikle karşılanıyor. Hindistan gerek CTBT gerekse de 1995 Mayısında tekrar süresi uzatılan NPT’nin dünyayı nükleer silaha sahip olanlar ve olmayanlar diye ikiye böldüğü ve Hindistan’ı ikinci kısımda bıraktığı için imzalamaya yanaşmıyor. Pakistan ise anlaşmayı imzalamayı Hindistan’ın da imzalaması koşuluna bağlıyor. (Tayyar Arı, 2000. S.185) Pakistan bu anlaşmaya itiraz etmezken diğer yandan ABD Başkanı George Bush Pakistan’ı ziyareti sırasında Hindistan ile imzalanan anlaşmanın aynısını Pakistan ile de imzalama talebinde bulundu. Çin, bu anlaşmanın sağlam temellere dayanması için Hindistan’ın NPT’yi imzalaması gerektiğini söylerken bunun gerçekleşmemesi durumunda Nükleer Yakıt ve Teknoloji Sağlayıcı Grup’un toplantısında söz konusu anlaşmayı onaylamayacağı sinyallerini verdi. Diğer yandan ise, Çin basını anlaşmanın nükleer silahların yayılması açısından kötü örnek olduğunu söyleyerek anlaşmayı eleştirdi. Hindistan’la imzalanan nükleer anlaşmanın aynısının Pakistan’la da imzalanmamasının İslamabad’da hayal kırıklığı yarattığı söylenebilir. Hindistan’la imzalanan nükleer anlaşma sivil sınırlar içinde kalsa bile bu anlaşma PakistanHindistan arasında ekonomik gelişmişlik açığını Hindistan lehinde etkileyecektir. Bush Pakistan’la ilişkileri geliştirmek isterken Hindistan’la imzaladığı anlaşma sonrası PakistanÇin nükleer ilişkilerinin gelişmesine neden olacaktır. Pakistan ayrıca ABD’nin Hindistan’a uyguladığı özel statüden de rahatsız olabilir. Bush, nükleer teknoloji vererek Hindistan’ı, İran’dan doğalgaz almaktan vazgeçirmeye çalışıyor. Asya’da kurgulanan nükleer oyunun içinde Rusya, Çin, İran, Pakistan ve bazı Avrupa devletleri de yer alıyor. KOMŞULARIN TEPKİLERİ DENGE OYUNU Washington yönetimi, tek kutuplu dünya düzeninin çok kutuplu dünya düzenine dönüşmesi durumunda küresel etkinliğini tamamen kaybetmemek için kendisine karşı oluşan dengeler üzerinde "denge oyunu" oynuyor. Bu çerçevede askeri, siyasi ve ekonomik bağlamda denge oluşturabilecek olan Hindistan’la ilişkilerini geliştirmeyi hedefliyor. Washington’un Hindistan’la yaptığı nükleer işbirliği ile Çin’i dengelemek istediği söylenebilir. Irak Savaşı’ndan sonra NATO içerisinde giderek derinleşmeye başlayan çatlaklara karşı daha sağlam bir müttefik arayışının ve aynı zamanda Asya’da ABD karşıtı RusyaÇinİran ittifakına karşı bir "karşı ittifak" arayışının da bunda etkili olduğunu Fransa Cumhurbaşkanı Jack Chirac ve İngiltere Başbakanı Tony Blair bu anlaşmadan farklı beklentiler içinde olduğundan anlaşmayı olumlu karşıladılar. Ne var ki, Hindistan’ın komşuları Pakistan ve Çin aynı düşüncede değiller. Anlaşma ile ilgili, "Hindistan’la yapılan anlaşma ABD, Çin, Hindistan ve Pakistan’ın giderek artan enerji ihtiyacı karşısında baskı altında olan uluslararası petrol ve fosil piyasaları üzerinde baskıyı azaltacaktır" açıklaması yapan Bush, Çin ve Pakistan’ın anlaşmaya yönelik tepkilerini hafifletmeyi amaçlıyor. Uluslararası petrol piyasasındaki fiyat artışları sadece Hindistan’ın artan talebinden dolayı değildir. Bush’un açıklamasının geçerli olması için ABD’nin Çin ve Pakistan’a da bu konuda destek vermesi gerekiyor. OLASILIKLAR Hindistan, Rusya, Çin ve Almanya ile birlikte ABD merkezli tek kutuplu dünya düzenine karşı çıkıyor. Ülkenin askeri, ekonomik gücü ise kutuplar için cazibe merkezi oluyor ve bu da pazarlıklarda Hindistan’ı avantajlı konuma yerleştiriyor. Hindistan da bu durumu iyi kullanarak her iki tarafla da ilişkilerini iyi tutuyor. Bu durumda, ABD Hindistan’ı kendi tarafında görmeye çalışırken yanlış hesaplar sonucu dörtlü tuzağa düşebilir. Rusya–Avrupa (Fransa, Almanya)–ÇinHindistan birliği, ABD’nin kendisinin temelini hazırladığı ve tuzağına düştüğü bir güç olabilir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle