Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
C S sya’nın iki devi arasında en belirgin mücadele Angola A ve Kazakistan’da yaşandı. Bu iki bölgede yaşanan yarışta şimdilik Çin galip çıktı. Hindistan yetkilileri de Çin’in enerji planlamasında kendilerinden daha ilerde olduğunu kabul ediyor. Kaynakları nedeniyle Orta Asya’nın, önümüzdeki dönemde de gündemde olacağı görülüyor. TRATEJİ tadoğu’da köşelerin kapılmış olması bu ikiliyi diğer coğrafyalarda yatırım yapmaya yöneltmektedir. Yatırımların son dönemde hızlandığı Hazar Denizi ve çevresi ve gündemin arka sayfalarında kalan Afrika kıtası yeni yatırım alanları olarak ortaya çıkmaktadır. ABD’nin de henüz tam olarak etkinlik kuramadığı bu coğrafyalara girmek daha az maliyetli ve uygun görünmektedir. Dolayısıyla Pekin ve Yeni Delhi bu alanlara kaynak aktarımına hız vermişlerdir. Ham petrol rezervleriyle stratejik enerji kaynaklarını elinde bulunduran Afrika kıtası önümüzdeki dönem gündemde daha sıkça yer almaya başlayacaktır. Angola’da 2004 yılının Ekim ayında Hindistan’ın Çin’le girdiği enerji yarışı bu ikilinin son dönemdeki mücadelesine verilebilecek örneklerden bir tanesidir. Hindistan’ın, 20082009 yılları arasında günlük ortalama 5 milyon ton ham petrol kazınımı elde etmesine imkan sağlayan kontrat son anda Çin’in devreye girmesiyle iptal olmuştur. Angola’nın devlet şirketi Sonangol’un haklarını kullanarak iptal ettiği teklifin arkasında Çin’in Angola devletine 2 milyar Dolarlık bir proje yardımının olduğu belirtilmektedir2. İkili arasındaki son enerji savaşı da Kazakistan’da yaşanmıştır. Çin’in devlet enerji şirketi China National Petroleum Company (CNPC)’nin 22 Ağustos 2005’te, Kazakistan’ın en büyük yabancı petrol şirketlerinden biri olan PetroKazakistan’ı 4.18 milyar Dolar’a satın aldığı açıklanmıştır. İhalede Hindistan’ın ONGC şirketinin teklifinin 3.5 milyar Dolar’da kaldığı belirtilmiştir. PetroKazakistan’ın piyasa değerinin 3.2 milyar Dolar olduğu belirtiliyor. Kazakistan’daki projelere her iki ülkenin de bu denli önem vermesinin 17 sebebi kısaca şu verilerle açıklanabilir. Kazakistan’ın ispatlanmış petrol rezervleri 39.6 milyar varilken, Çin’in 17.6 milyar varil, Hindistan’ın ise, 5.6 milyar varildir3. Yeni Delhi zor durumda in, gerek enerji yatırımları konusundaki politikalarıyla gerekse sahip olduğu rezerverle Hindistan’ın önünde yer almaktadır. 2000 yılından bu yana Çin devlet petrol şirketi CNPC’nin 40 milyar Dolar, Hindistan devlet şirketi ONGC’nin ise yalnızca 3.5 milyar Dolar araştırma ve yatırımlara kaynak ayırdığı ifade edilmektedir. Bu veriler bile Çin’in enerji konusundaki yatırımları ne derece ciddiye aldığını göstermektedir. Hindistan Başbakanı Manmohan Singh’in "Çin, enerji güvenliğini planlama konusunda bizim önümüzdedir" sözleri de Pekin’in enerji konusuna ne derece önem verdiğini açıkça gözler önüne sermiştir. Zaten yaşanan gelişmeler de, Çin’in alternatif enerji kaynaklarına yönelik politikalarını aralıksız sürdürdüğünü göstermektedir. Hazar Denizi ve çevresi Asya’da enerjiye aç ülkelerin uğrak yeri olmaya devam edecektir. Sadece petrol ve doğalgaz değil, kömür, demir, uranyum ve daha birçok stratejik hammaddeyi topraklarında barındıran Türkistan bölgesinin, önümüzdeki dönemde de küresel mücadeleye soyunan güçlerin benzer mücadelelerine evsahipliği yapacağı açıktır. Ç likler göstermektedir. Her iki ülkenin ithalat kalemlerine bakıldığında petrol ve türevleri ilk sıralardadır. Yeni Delhi 2004 yılı rakamlarıyla günlük 819 bin varil petrol üretirken, 2.55 milyon varil tüketmektedir. Dolayısıyla günlük 1.7 milyon varil petrol açığı bulunan Hindistan’ın da enerjiyle ilgili sorunları Çin’inkinden pek faklı görünmemektedir. 2004 istatistiklerinde satınalma gücü paritesine göre hesaplanmış gayri safi yurt içi hasılası 3.319 trilyon Dolar olarak açıklanan Hindistan’da, bu miktarın sektörlere göre dağılımı ise şöyledir: tarım yüzde 23.6, sanayi yüzde 28.4, hizmetler yüzde 48. Sanayinin, ekoniminin önemli bir parçası olduğu bu Asya ülkesinde, yine Çin’le benzer olarak elektrik üretimi yüzde 81.7 oranında petrolle gerçekleştirilmektedir. Sanayi üretiminin 2004 yılında yüzde 7.4 büyüme gösterdiği Hindistan’ın, enerji konusunda sadece petrol değil doğalgazla ilgili de kaynak arayışı vardır1. Bu hususta 50 yılı aşkın bir süredir gerginlikler yaşadığı Pakistan’la bile işbirliğine gitmeyi göze alan Hindistan, İran’dan Pakistan üzerinden geçecek bir boru hattı projesi ve deniz yoluyla sıvılaştırılmış doğalgaz almak isterken (Bununla ilgili olarak Hindistan ve İran, Haziran 2005’te, 22 milyar Dolar tutarında, 2009’dan itibaren 25 yıl süreyle sıvılaştırılmış doğalgaz alımını öngören bir anlaşma imzalamışlardır.), Türkmenistan’dan da Afganistan ve Pakistan üzerinden geçecek olan ve TransAfgan boru hattı olarak adlandırılan projeyle, doğalgaz almayı istemektedir. Kazakistan ve Rusya’yla da petrol konundaki işbirliğini geliştirmek isteyen Hindistan, yakın çevresindeki doğal kaynaklarla ilgili olarak aktif bir politika izlemektedir. Bu çerçevede Türkistan bölgesinde Türkmenistan ve Özbekistan’la doğalgaz, Kazakistan’la da petrol konusunda işbirliği alanlarını genişletme azmi içerisindedir. Hindistan’ın petrol kuruluşu Oil and Natural Gas Company (ONGC) Kazakistan’ın Tengiz ve Kaşagan petrol yataklarıyla yakından ilgilenirken, yine bir devlet enerji şirketi olan GAIL hampetrol ihracatı için Kazakistan’dan Çin’e uzanacak boru hattı inşasında yer almak istemektedir. Hindistan’ın bölgeye olan ilgisi devlet yetkililerinin demeçlerinde de açıkça görülmektedir. Hindistan Savunma Bakanı Pranab Mukherje 28 Temmuz 2005’te yaptığı konuşmasında Türkistan bölgesiyle olan ekonomik ve kültürel ilişkileri geliştirmenin Hindistan’ın geleceği açısından çok önemli bir konu olduğunu ifade etmiştir. Devlerin dansı eleceğin muhtemel küresel güçleri Hindistan ve Çin’in petrol konusundaki zaafları, alternatif kaynak arayışında bu ikilinin karşı karşıya gelmesine neden olmaktadır. Yukarıda da belirtildiği gibi özellikle Or 1 Sayısal verilerde www.cia.gov adresinden yaralanılmıştır. 2 Dünya Gündemi Gazetesinden 2431 Temmuz 2005 Pazar. 3 Verilerde www.bp.com adresinden faydalanılmıştır. G Bugünün tarihini Newsweek ÇinHint ekonomik gelişmeleri ve bu yarışın petrol fiyatlarına yansımasına ilişkin geniş bir yazıya yer vermiş. Fotoğrafta petrol fiyatlarının düşürülmesini isteyen Güney Koreliler eylemde.