Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Rumsfeld’in Singapur’da Çin’in askeri bir tehdit haline geldiği yönündeki açıklaması da bunu teyit eder niteliktedir. Adeta, Çin ve Rusya AsyaPasifik ve Avrasya bölgelerinin sahipsiz olmadığını ilan eder şekilde bu tatbikatı gerçekleştirmiştir. Her iki ülkenin de askeri gücünü burada sergilemesi bölge dışı ülkelerin bu bölge üzerindeki niyetlerine karşı da bir gözdağı olarak veyahut Orta Asya ve Kafkaslarda yaşanan gelişmelere karşı bir cevap olarak da ifade edilebilir. ABD için ise, bu tatbikat dikkate değer bir gelişmedir. Pasifik filosu komutanı Amiral Gary Roughead’ a göre, Amerikan ordusu tatbikatı yakından takip etmiştir. En azından, Amerikalılar bu iki ülkenin ne tür silahlar kullandığını da yakından görme şansı elde etmişlerdir. Şaşırtıcı bir şekilde, ABD’nin tepkisi pek fazla olmamıştır. ABD’ye göre, bu tatbikat barış amaçlı bir savaş oyunundan öte bir anlam taşımamaktadır, ya da en azından görünen yüzü bunu göstermektedir. Bunun yanında, tabiî ki eleştirileri de bulunmaktadır. Bunların en başında ABD’nin bu tatbikata gözlemci olarak davet edilmemesi gelmektedir. Öte taraftan, ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Sean McCormack, tatbikatın başında: bu savaş oyunlarının amacını aşmamasını belirterek, Çin’den Tayvan’a yönlendirilmiş olan 700 füzesini geri çekmesini istemiştir. Amiral Roughead ise, Temmuz ayında yayınlanan Çin ile ilgili rapordaki Çin’in hızlı ve yoğun bir şekilde silahlanmasının altını çizerek, hiçbir tehdit olmadığı halde bu denli silahlanmanın ne için olduğu sorusunu sorarak, Çin’in gizli bir gündeminin olduğunu ima etmiştir. Bütün bu gelişmelere rağmen, ABD karşı adım atmaktan da çekinmeyerek, Güney Kore ile birlikte Eylül ayında, 12 gün sürecek bir tatbikat yapacaklarını ilan etmiştir. ABDÇin çekişmesi BD’nin giderek Irak ve Afganistan konusunda çıkmaza girmesi, uluslararası terörizmde istediği başarıyı yakalayamaması ve dünya kamuoyunda destek kaybetmesi, ABD’yi yeni bir düşman ve tehdit arayışına itmiştir. Bu yeni tehdidin adı Kızıl Çin’dir; oysa Çin 1980’lerden bu tarafa barışçıl politikalar izlediği ve hiçbir ülkeyi tehdit etmediği dünya kamuoyu ve ABD tarafından iyi bilinmektedir. Bunun için, ABD, Tayvan’ın belirsiz olan statüsünü kullanarak, Çin’in imajını dünya kamuoyunda sarsmak istemektedir. Bu yeni politika, Pentagon’un son yayınladığı Çin raporunda açıkça görülmektedir. Raporun tamamı neredeyse Çin’in Tayvan için oluşturduğu tehdit üzerinedir; hâlbuki 1972’de ABD ve Çin’in ortak yayınlamış oldukları Şanghay bildirisinde: ABD, Tayvan’ı Çin’in parçası olarak kabul etmiştir. O halde bugün yaşananlar Çin’in içişlerine müdahaleden başka bir anlam taşımamaktadır. Pentagon raporunun yayınlanmasın dan beş gün önce, yani 14 Temmuz günü, üst düzey bir Çinli general olan ve aynı zamanda Çin Ulusal Savunma Üniversitesinde Dekan olan Profesör Çu Çenghu, Financial Times’a verdiği bir mülakatta: Yakın bir zamanda, ABD ile Tayvan yüzünden bir savaş çıkabileceğini, bu savaşta Amerikan nükleer füzelerinin Çin’in doğu kesiminde bulunan bütün şehirleri yerle bir edeceğini ve Çin halkından buna hazırlıklı olmasını istemiştir. Sadece, Çinlileri değil, aynı zamanda Amerikan halkını da uyararak, Çin ordusunun da misilleme olarak birçok Amerikan şehrini nükleer silahlarıyla yok edeceğini belirtmiştir. Bu açıklama, dünya kamuoyunda bomba etkisi yaratmıştır. Çin’in en saygın generallerinden birinin böyle bir açıklama yapması, Çin hükümetini de zor duruma sokmuştur. Derhal, Çin Dışişleri Bakanlığı bir açıklamada bulunarak, General Çu’nun görüşlerinin kendi kişisel görüşleri olduğunu, Çin devletinin resmi görüşü olmadığını ifade etmiştir. Rusya’nın Çin ile 1996 yılından beri süre gelen bir stratejik ortaklığı bulunmasına rağmen, Batıyla olan yakın C S TRATEJİ kilde oluşturulmaya çalışılmaktadır. Savaş oyunlarının temel amacı Tayvan’ın olası bir bağımsızlık talebine karşı Çin’in gövde gösterisidir. Özellikle, tatbikatta amfibi birliklerin kıyıya çıkarma yapması ve deniz ve kıyı ablukası şeklindeki savaş oyunları dikkat çekicidir. Yine, uzun menzilli bombardıman uçaklarının katılması ve havada yakıt ikmali yapabilen tanker uçakların da kullanılması bu tatbikatın Çin açısından Tayvan’a yönelik bir gözdağı olduğundan kuşku yoktur. Rusya için ise, bu tatbikat eski Sovyet Cumhuriyetlerine ve diğer ülkelere "ben güçlüyüm" mesajını vermiştir. Öte yandan, bu tatbikat Rusya için iyi bir silah pazarı olmaktadır. Sadece Çin’ değil diğer Şanghay İşbirliği Örgütü üye ve gözlemci üye devletler de iyi bir müşteri portföyü oluşturmaktadır. Çin, her yıl bir milyar dolar tutarında Rusya’dan silah almaktadır. Bu tatbikatla gündeme gelen TU19 ve TU 22 stratejik bombardıman uçaklarının satışı, nükleer başlıklı füzeler taşıyabildiği için Rusya tarafından hep ertelenmişti. Şu an için ise, Rusya bu endişesinden vazgeçerek Çin’e bu 15 uçakları satmayı düşünmektedir. Bu gelişme ise, ABD’yi ve Tayvan’ı endişelendirmektedir. Buna rağmen, son yıllarda, Çinliler artık Rusya’dan silah alımını azaltmış durumdadır. Bunun nedeni, Rusya’nın 1980’lerin ortalarında imal edilmiş ve teknolojisi geri kalmış silahları Çin’e satmış olmasıdır. Çin ise, büyük güç statüsüne ulaşabilmek için ileri teknoloji silah sistemlerine sahip olması gerektiğinin bilincindedir. Bu nedenle, Çin, İsrail’le önemli miktarda yüksek teknolojiye dayanan silah sistemleri üzerine anlaşmalar yapmıştır. Son olarak, İsrail’in Çin’e insansız uçak teknolojisi satması, ABD’yi çileden çıkarmıştır. Defalarca, ABD’nin uyarmasına rağmen, İsrail, Çin’e silah satışına devam etmiştir. Bunun bir sonucu olarak, ABD, tam da ÇinRus tatbikatının başladığı sırada İsrail ile bir anlaşma imzalayarak, bundan sonra özellikle Çin’e yapılacak silah satışını ABD’nin onayına sunma yükümlülüğü getirmiştir. Sonuç olarak, Çin Rus ekseni artık yeni bir güç merkezi olarak dünya politikasında kendisini hissettirmeye başlamıştır. Kimilerine göre, bu eksen Çinlilerin yeni bir Seddi olarak yorumlamaktadır. Bu yeni "Doğu Bloku’nun" ilk gövde gösterisi, uluslararası sistemin tek kutuplu yapısının varlığını sürdürmekte giderek zorlanacağını göstermektedir. Financial Times 25 Ağustos atbikatın iki ülkeT nin de üyesi olduğu Şanghay İşbirliği Örgütü dışında yapılması ise dikkat çekiyor. Buna karşın tatbikatta Rusya ve Çin’in askeri güçlerini sergilemeleri bölgede büyük çıkarları bulunan ABD’ye karşı yeni bir meydan okuma olarak değerlendiriliyor. ilişkileri ve özellikle NATO ile özel bir diyalog süreci başlatması, Çin’i biraz daha kuşkucu bir bakış açısına yöneltmiştir. Bu tartışmaların ulaştığı genel sonuç: Rusya ile çıkarların kesiştiği düzlemde işbirliği yapmak olarak ortaya çıkmıştır. Bazı Çinli uzmanlara göre, Çin’in büyük güç statüsünü ele geçirdiğinde Rusya’nın da bir önemi kalmayacaktır. Yeni ‘Doğu Bloku’ usya ve Çin, ilk bakışta, Avrasya coğrafyasını, ABD ve onun uzantılarından yalıtmak istemektedir. Böylece, bu bölge bu iki ülkenin ortak arka bahçeleri olacaktır. Kuşkusuz, bu Çin ve Rusya’nın Ortadoğu’dan vazgeçtiği anlamına da gelmemektedir. Bu bölgeyle de yakından ilgilenmektedirler. ABD’nin kısaca Büyük Ortadoğu Projesi olarak adlandırılan projesine karşı RusyaÇin ittifakı sağlam bir şe24 Ağustos A R