Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 Ç 1 C S inRus ortak tatbikatı... TRATEJİ ABD’ye yeni bir meydan okuma Barış Adıbelli Ankara Üniversitesi Araştırma Görevlisi 8–25 Ağustos tarihleri arasında, Çin ve Rus topraklarında düzenlenen, kod adı ‘Barış Görevi 2005’ olan ÇinRus askeri tatbikatı, son aylarda Avrasya’da ki gelişmeleri yeni bir boyuta taşımıştır. İlginç ve manidar bir senaryoya sahip olan bu tatbikat, üç aşamada gerçekleştirilmiştir. Birinci aşama, Rus topraklarında, diğer iki aşama ise, Çin topraklarında gerçekleştirilmiştir. Senaryoya göre, Şandong yarımadasında bulunan üçüncü bir ülkede etnik çatışmalar ortaya çıkıyor, bu çatışmalara terör saldırıları da eklenince, Çin ve Rusya, Birleşmiş Milletler’in kendilerine verdiği yetki uyarınca savaşan iki tarafı ayırmak için operasyon düzenliyor. 10.000 askerin katıldığı, ileri teknoloji silahların sergilendiği bu tatbikat, senaryosu bakımından geçtiğimiz aylarda Kafkaslarda ve Orta Asya’da yaşanan olaylara bakıldığında oldukça gerçekçi bir görünüm sergilemiştir. Avrasya mücadele merkezi erçekten de, bu yıl Avrasya coğrafyası için oldukça hareketli geçmiştir. Avrasya bölgesinin giderek askeri ve politik bir güç merkezi olarak ortaya çıkması, bu son bir yıllık süre içerisinde oldukça belirginleşmiştir. Bu süreç, Putin’in Aralık 2004 tarihinde Hindistan’ı ziyareti esnasında, ABD’yi uluslararası politikada diktatörlük yapmakla itham etmesi, ABD’nin küresel politikalarını eleştirmesi ve buna karşın Rusya, Çin ve Hindistan liderlerinin bir araya geleceği bir zirvenin toplanması için girişimde bulunmasıyla başlamıştır. Ardından da 1 Mart tezkeresi nedeniyle ABD ile üstü kapalı bir "sinir harbi" yaşayan ve ilişkileri gerginleşen Türkiye’yi ziyaret etmesi ve burada Türk yetkililerle geleneksel Rus tavrının aksine samimi bir görüntü sergilemesi, Rusya’nın mevcut politikalarında bazı değişimlerin meydana geldiğini göstermektedir. Bu gelişmelerin diğer önemli bir halkası ise, Çin devlet konseyi üyesi Tang Ciaşuan’ın kabulünde Putin tarafından konulmuştur. Bu kabul sırasında Putin: Çin ile düzenli güvenlik istişarelerinde bulunduklarını açıklayarak, iki ülke arasındaki stratejik askeri işbirliğini daha da geliştireceklerini açıkladı. Çin için ise, stratejik istişare oldukça önem taşımaktadır; çünkü tarihinde ilk usya ile Çin arasında gerçekleştirilen tatbikat, birçok R konuda ilk olma özelliği taşıyor. Komünist Çin, tarihi boyunca topraklarına ilk kez bu denli çok sayıda yabancı askerin girmesine izin verirken, başta ABD ve AB olmak üzere birçok ülke ve birlik tatbikata tepki gösterdi. 25 Ağustos de güç gösterisi yapmaktı; ama Çin, buna şiddetle karşı çıkarak onun yerine Tayvan’a yakın olan Çejiang kıyı bölgesini önerdi. Böylece, Çin de Tayvan sorununun çözümünde Rusya gibi bir askeri gücü arkasına alarak, Tayvan ve ABD’ye bir gözdağı vermek istedi. Bu sefer de Rusya bu öneriyi kabul etmedi; çünkü Rusya, Çin’in oynamayı düşündüğü oyunun farkındaydı. En sonunda, Vladivostok ile Şandong Yarımadasında arasındaki bölgede yapılması kararlaştırıldı. ŞİÖ dışında işbirliği atbikatın en can alıcı noktası, bu tatbikatın Şanghay İşbirliği Örgütü dışında yapılıyor olmasıdır. Oysa hemen her fırsatta Avrasya bölgesinde güvenliğe ve işbirliğine yönelik her faaliyet bu örgütle ilişkilendiriliyordu. ŞİÖ’nün devre dışı bırakılarak bu iki gücün kendi aralarında tatbikat yapmaları da düşündürücüdür. ŞİÖ’nün dışlanması meselesine ilişkin Rusya’nın Pekin Maslahatgüzarı Sergey N. Gonçarov: umarız böyle bir tatbikat, gelecekte ŞİÖ bünyesi içerisinde de yapılır şeklinde ümidini dile getirerek geçiştirmeye çalışmıştır. Hatırlanacağı üzere, geçtiğimiz Temmuz ayında, ŞİÖ aracılığıyla, ABD’ye meydan okunmuş ve bir an önce Orta Asya’dan güçlerini çekmesi istenmiştir. Özbekistan, bir adım daha öteye giderek geçtiğimiz günlerde ABD’ye Özbekistan’da bulunan Amerikan üslerinin kapatılması yönünde diplomatik bir nota vermiştir. Özellikle, İran’ın ŞİÖ’ye gözlemci statüsünde üye olarak kabul edilmesi ve bunun arkasında yatan Rus – Çin desteği farklı şekillerde yorumlanmıştır. Zira OPEC’in ikinci büyük petrol üreticisi İran’ın ÇinRus eksenine kayması demek, Şanghay grubunu, ya da Rusya ve diğer petrol üreten Orta Asya ülkelerini dünyanın yeni büyük petrol tekeli haline getirme anlamı taşımaktadır. ABD’nin Ortadoğu’da içinde bulunduğu çıkmaza ve petrol fiyatlarının bugün için geldiği noktaya bakılırsa, Hazar ve Orta Asya petrolleri önem kazanmaktadır. Rusya ve Çin’in askeri güçlerini sergilemeleri bölgede büyük çıkarları bulunan ABD için 5 Temmuz ŞİÖ Astana zirvesinden sonra ikinci defa bir meydan okumadır. Pentagon’un 19 Temmuzda yayınladığı Çin’in Askeri Gücü başlıklı raporunda, ABD’nin Çin’in son dönemdeki silahlanmasından ve diplomatik ilişkilerinden oldukça endişe duyduğunun en açık göstergesidir. ABD Savunma Bakanı T G kez Çin, bir başka devletle ulusal güvenliğine ilişkin bir istişare mekanizması oluşturmaktadır. Gürcistan, Ukrayna ve Kırgızistan’da yaşanan ve Özbekistan’da da gerçekleştirilmek istenen renkli devrimler, Rusya’yı oldukça rahatsız etmiştir. Bu gelişmeler, Sovyetler Birliği’nin ortadan kalkmasından sonra Rusya’nın eski Sovyet topraklarında nüfuzunu kaybetmemek için ilan ettiği "yakın alan" stratejisine ters düşmektedir. Buradaki bütün bu gelişmeler Rusya’nın geleneksel etki sahası içerisinde olan devletlerde meydana gelmiştir. Bundan dolayı, bazı Batılı gözlemciler, Rusya’nın Çin’le askeri tatbikat yapma kararı almasının ABD ile renkli devrimler nedeniyle gerginleşen ilişkilerine bir tepki olarak yorumlanmaktadır. Putin’in başkanlık ettiği kabine toplantısında Sergei İvanov, tatbikat kararı için: "Tarihte ilk kez Çin ile Çin topraklarında oldukça büyük bir askeri tatbikat yapma kararı aldık." şeklinde konuşarak, bu tatbikatın Rusya için önemini vurgulamıştır. Tatbikata tepkiler atbikat kararının Çin Savunma Bakanlığı tarafından Ağustos ayı başında duyurulmasıyla, bölgesel ve küresel güçlerden de tepkiler geldi. Japonya, Güney Kore ve Tayvan gibi ülkelerle, ABD, bu tatbikata oldukça tepkili yaklaşmışlardır. Konuyla ilgili T olarak Rus Savunma Bakanı, yaptığı açıklamada, bu tatbikatın herhangi bir üçüncü ülkeye karşı olmadığını ve bunun böyle görülmemesi gerektiğini, buna rağmen tehdit olarak algılanması halinde ise, bunun o ülkelerin kendi problemleri olduğunu ifade etmiştir. Buna ek olarak, Rusya’nın ABD, NATO üyesi ülkeler ve Hindistan ile tatbikatlar yürüttüğünü hatırlatarak, Rusya’nın stratejik ortak olarak nitelendirdiği Çin’le neden tatbikat yapamayacağı sorusuna da dikkatleri çekmiştir. Rusya, tatbikat öncesi 4 Ağustos 2005 tarihinde, Çin topraklarında geçici olarak konuşlanacak olan Rus birliklerinin statüsüne ilişkin Çin’le bir tezkere imzaladı. Yabancı askerlerin Çin topraklarında konuşlanmasıyla ilgili olarak imzalanan bu tezkere Çin Halk Cumhuriyeti için de bir ilki oluşturmaktadır. Komünist dönemde, ilk kez bu derece büyük yabancı askeri birlikler ve ekipmanları Çin topraklarına geçici olarak yerleşmiştir. Buna rağmen, kapalı kapılar ardında bu tatbikatın detayları üzerine birçok tartışmalar da yaşanmıştır. Her şeyden önce, iki ülkenin bu tatbikatı kendi ulusal çıkarları açısından kullandığı bir gerçektir. Rusya, ilk önce tatbikat bölgesinin Uygur Özerk bölgesi olmasını istemiştir. Bunun temel nedeni bu bölgenin Orta Asya bölgesine bitişik olması ve Rusya’nın Kırgızistan’da bulunan Kant hava üssünün önemini bu tatbikatla göstererek, Orta Asya devletlerine ve Çin’e karşı hem güvence hem ?