14 Haziran 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

12 C S yanı başında patlak veren Kırgızistan’daki sivil darbe hareketi, Pekin hükümetini harekete geçirmiştir. 23 Mart’ta bir basın toplantısı ile bölgenin istikrarının sağlanmasının önemli olduğunu beyan eden Pekin, 25 Mart 2005’te de Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ)’nün Genel Sekreterliği aracılığıyla "Kırgızistan Anayasası dışına çıkılmaması gerektiğini" belirtmiştir. Diğer bir deyişle Kırgızistan’da meydana gelen renkli devrimi, "anayasaya karşı yapılmış bir suç" olarak değerlendirmiştir. Çinli uzmanlar genel olarak Kırgızistan olayının arkasında ABD’nin eli olduğu iddiasındadır. Bu gelişmeler Çin’de, ABD hegemonyasının öncü kuvveti olarak görülmektedir. Çinli uzmanlara göre, ABD’nin amacı Rusya ile Çin’i bölgeden çıkartmaktır. Böylece Rusya’nın güneye inmesini engelleme ve Çin’in Orta Asya enerji yolunu kesme niyetindedir. Çinli uzman Qiu Ning, Kırgızistan’daki kargaşanın, adalet ve demokrasi meselesinden kaynaklanmadığını, asıl sebebin mevcut Kırgız yönetiminin, ABD ve müttefiki Batı ülkelerinin çıkarlarına uymamasından kaynaklandığını iddia etmektedir. Bazı Çinli uzmanlara göre özellikle Orta Asya’daki renkli devrim hareketi, ABD’nin küresel çapta sürdürdüğü demokratikleşme politikasının bir parçası olup aynı zamanda Çin’e karşı oluşturulan bir stratejidir. Ancak bazı Çinli uzmanlar renkli devrimin dünyanın siyasal yapısını biçimlendirdiğini ve bunun sebebini sadece ABD’nin politikasına bağlamakla yanılgıya düşüleceğini ve oluşmakta olan konjonktürün yanlış okunmasına yol açacağını da vurgulamaktadır. Renkli devrimlerin Çin’e olan etkisi 1 Eylül sonrası ABD ve NATO güçlerinin Orta Asya’ya girmesiyle bölgede mevcut olan RusyaÇin stratejik ortaklık ilişkileri çerçevesinde oluşan denge bozulmuştu. ABD artık üçüncü bir güç olarak bölgede yer almaya başlamıştı. ABD ve NATO’nun bölgede konuşlandırdığı askeri üsleri hem Çin’i hem de Rusya’yı rahatsız etmekteydi. ABD, Irak ile meşgul iken Çin ve Rusya bölgedeki etkilerini yeniden tesis etmeye hız vermiş ve bölge ülkeleri giderek ABD’den uzaklaşmaya başlamıştır. Özellikle Çin ve Rusya, ABD’nin Kırgızistan’da AWACS uçakları konuşlandırmasına karşı idiler. Çinli uzman Wan Chengcai’ye göre, Çin’in komşusu olarak Kırgızistan, kendi başına Çin’e karşı güvenlik tehdidi oluşturamaz, ancak, ABD’nin Kırgızistan’daki askeri üssünde kuvvetlerini arttırması ve uzun mesafeli keşif uçakları konuşlandırması ile Çin’in güvenliğe olumsuz etki yaratabilir. Çinli uzmanlara göre, keşif uçakları havalandığında bütün Doğu Türkistan bölgesindeki hedefleri takip altına alabilmektedir. Çinli uzmanlara göre, ABD’nin Kırgızistan’daki üssünden kalkan uçaklar 1020 dakika içinde Doğu Türkistan’a girebilmektedir. ABD’nin Kırgızistan’daki askeri girişimleri doğrudan Doğu Türkistan’ı tehdit etmektedir. Çinli uzman Yang Shu, renkli devrimlerin, "Doğu Türkistan ayrılıkçı hareketine bir teşvik mahiyetinde" olduğunu ve ülkenin sınır güvenliğini etkileyebileceğini ifade etmektedir. Şanghay Sosyal Bilimler Akademisi Başkan Yardımcısı Huang Renwei’ye göre, renkli devrimler, Orta Asya bölgesinin istikrarını tehdit etmekte ve en çok Çin’in Orta Asya ile yakın olan bölgelerini tehdit etmektedir. Kısacası Orta Asya’daki renkli devrimler Çin’in güvenliğini etkilemektedir. Çin Sosyal Bilimler Akademisi uluslararası strateji uzmanı Shao Feng, renkli devrimlerin, uluslararası ilişkiler ve uluslararası stratejik duruma büyük etkiler yarattığını ve özellikle ideolojik ile jeostratejik bakımından Rusya ile Çin’e yönelik yapısal baskısının daha fazla olduğunu belirtmektedir. Ayrıca Çinli uzmanlar, renkli devrimlerden ötürü, Çin’in Orta Asya’da etkisini sağlayan ŞİÖ’nün geleceğinin sorgulanır olduğunu ileri sürmektedir. Fu Dan Üniversitesi ŞİÖ Araştırmaları Merkezi Başkanı Zhao Huasheng’e göre, ŞİÖ, ABD’nin "demokratik tecavüzü" ile yüz yüze kalmaktadır. Bazı Çinli yorumcular ABD’nin bölgedeki amacının, ŞİÖ’yü parçalayarak Rusya ile Çin’i bölgeden çıkarmak olduğunu belirtmektedir. Bazı Çinli uzmanlara göre, Rusya’nın renkli devrimlere karşı pasif tutumu, Çin’i Orta Asya’da ABD’ye karşı yalnız bırakmıştır. Bunun dışında Çin yönetimi, renkli devrimlerin, Çin’deki muhalif gruplar için ilham kaynağı olacağından endişelidir. Bu sebeple Çin Komünist Partisi’nin en etkili araştırmacılarından biri olan Zhen Xiaoying, Çin’in, siyasal sisteminin mahiyetini değiştirebilecek renkli devrimlere dikkat etmesi gerektiğini vurgulamıştır. Renkli devrime karşı alınan tedbirler in Sosyal Bilimler Akademisi Uzmanı Zhang Liping, ABD’nin "demokratik genişleme" politikası karşısında, ilgili ülkelerin, "barışçı evrim" (peaceful evolution) ve renkli devrim uygulamasının getirdiği toplumsal çalkantıları önlemesi gerektiğini ileri sürmüştür. Uzmana göre, her ülke kendi içişlerine sahip çıkmalıdır, hükümet dışı örgütler sıkı kontrol altına alınmalıdır ve onların yönetim karşıtı toplumsal olayları yaratması engellenmelidir. Tedrici bir şekilde siyasal reform sürdürülmelidir ve demokratikleşmenin getirdiği toplumsal ve siyasal maliyet düşürülmelidir. Şanghay Sosyal Bilimler Akademisi Başkan Yardımcısı Huang Renwei, Orta Asya’da meydana gelen renkli devrimlere karşı "bir şey yapmama" (Taocu bir deyim) politikası izlenmesi ve ABD’nin bölge problemiyle yüz yüze bırakılması gerektiğini iddia etmektedir. Şanghay Yabancı Diller Üniversitesi Orta Doğu Araştırmaları Enstitüsü Başkanı Zhu Weilie’ye göre, ABD’nin Büyük Orta Doğu politikasına karşı Pekin’in Washington ile çatışması karlı değildir. ABD küresel egemenlik kurma çabasın TRATEJİ ÇİZGİLİ DÜNYA? 13 Çin’in renkli devrim korkusu da serbest bırakılmalıdır. Çünkü git gide içinden çıkılmaz bir duruma düşmektedir ve ABD bu bölgede batağa ne kadar derin saplanırsa, bu durum Çin için o kadar olumludur. Aslında Çin hükümeti, renkli devrimlerin, kuvvet kullanılarak bastırılması taraftarıdır. Çinli uzmanlar Kırgızistan Devlet Başkanı Askar Akayev’in olaya karşı zayıf kaldığını dile getirmektedir. Özbekistan’ın, Andican’da meydana gelen olayları kuvvet kullanarak bastırmasını Pekin hükümeti takdirle karşılamıştır. Bunun yanında, Pekin hükümeti, ŞİÖ’nün, ABD’nin Orta Asya’daki üslerini bölgeden çekmesine yönelik bildirisine ve Özbekistan Devlet Başkanı Kerimov’un, ABD’nin Özbekistan’daki askeri üssünü altı ay içinde boşaltması talebine destek vermiştir. Pekin, Rusya ve Hindistan ile stratejik bir platform oluşturulmasına sıcak bakmış ve üç ülke dışişleri bakanları Rusya’da bir toplantı düzenlemiştir. Bunun devamında Rusya ile son elli yılın en büyük askeri tatbikatı düzenlenmiştir. Pekin yönetimi, iç politika konusunda da bazı tedbirler alınmıştır. 19 Mayıs 2005 tarihinde Çin Devlet Başkanı, Çin Sosyal Bilimler Akademisi Başkanı Chen Kuiyuan ve Başkan Yardımcısı Leng Rong gibi yetkilileri kabul ederek, akademiyi, renkli devrimleri incelemesi, bunların Çin’in ideolojisi ile siyasi yapısına özellikle Doğu Türkistan’a olan etkisinin nasıl engelleneceğinin araştırılması hakkında görevlendirmiştir. Akademinin Doğu Avrupa ve Orta Asya Araştırmaları Enstitüsü Başkanı Xin Guancheng’in açıklamasına göre, hükümet, Rusya ile Orta Asya’nın siyasal durumu üzerindeki araştırmaların derinleşmesini defalarca vurgulamıştır. Devlet yetkililerin renkli devrime önem vermesinin en temel nedeni ise olayın Doğu Türkistan’ın istikrarıyla ilgili olmasıdır. Hükümetin bu talepleri üzerine akademi, renkli devrimlerle ilgili bir Stratejik Araştırma Masası oluşturma kararı almıştır. Mayıs 2005’te Çin Devlet Başkanı Hu Jintao, Komünist Parti’nin bir toplantısında "Duman Olmayan Bir Savaşa Hazırlanmalı: ABD ve Avrupa Ülkelerin Çin ve Çin’in Çevre Bölgelerinde Renkli Devrim Girişimine Karşı" adlı bir konuşma yapmıştır. Hong Kong’da yayın faaliyetini sürdüren Dong Xiang dergisinin Ağustos sayısındaki habere göre, Hu Jintao bu konuşmasında, Çin basını ve yayın organlarının tekrar gözden geçirilmesi, liberalizm yanlılarının, insan hakları savucularının ve sivil örgütlerin takip edilmesi gerektiğinin altını çizmiştir. Hu’nun konuşmasında bütün renkli devrimlerin arkasında George Soros ve bazı uluslararası sivil örgütlerin bulunduğu ifade edilmiştir. Komünist Parti, hükümet yetkililerine "Reagan, SovFinancial Times 17 Eylül Bush’un umutsuz notları The Guardian 13 Eylül 2 003’ten itibaren eski Sovyet coğrafyasında meydana gelen "renkli devrimler"le birlikte muhalefetin sivil yöntemle yönetimi ele geçirme dalgasının, Çin’i de etkiledi. Pekin yönetimi çıkabilecek ayrılıkçı hareketlere karşı çeşitli önlemler geliştirirken, Çinli uzmanlar hareketlerin dinamo etkisi yapabileceğinden kaygılanıyor. enkli devrimlerin sebepleri R ekonomik sorunlar, işsizlik, yolsuzluk ve kötü yönetime bağlansa da, olay bir demokratikleşme dalgasına dönüştü. Çin’i kaygılandıran en önemli neden ise bu dalganın ABD tarafından desteklenmesi olarak gösteriliyor. Çin’li uzmanlar Pasifik’te askeri yönden kuşatılan Çin, şimdi de Orta Asya’daki demokratikleşme dalgaları aracılığıyla çevrelenme tehdidiyle karşı karşıya olduğunu belirtiyorlar. yetler’i Nasıl Çökertti" adlı kitabı dağıtmış ve Soğuk Savaş’tan ders çıkarmalarını istemiştir. Çin hükümeti basınyayın bürosu, Hu Jintao’nun konuşmasını derhal uygulayarak 54 yayın evini kapatmıştır. Bunun yanında internet yayın faaliyetlerinin kontrol altına alınması ve bazılarının yasaklanmasına dair talimat verilmiştir. Bununla birlikte bazı şirketlere bağlı olarak ekonomik ve siyasal yapı üzerinde araştırmalarını sürdüren yarı sivil thinktank kuruluşları da kapatılmıştır. Bunun nedeni de bu sivil thinktank kuruluşlarının renkli devrimi teşvik ettiği iddiasıdır. Diğer yandan merkezi yurtdışında bulunan sivil örgütlerin Çin’deki faaliyetlerinin de kontrol altına alınması politikası gündeme gelmiştir. Sonuç olarak, renkli devrimlerin sebepleri her ne kadar ekonomik sorunlar, işsizlik, yolsuzluk ve kötü yönetime bağlanıyorsa da, olayın mahiyeti bir demokratikleşme dalgasına dönüşmüş durumdadır. ABD tarafından desteklenen bu dalga, Çin’in siyasi yapısı, sınır güvenliği ve bölgedeki çıkarlarını da etkisi altına almaya başlamıştır. ABD tarafından, şimdiye kadar Pasifik’te askeri yönden kuşatılan Çin, şimdi de Orta Asya’daki demokratikleşme dalgaları aracılığıyla çevrelenme tehdidiyle karşı karşıya kalmıştır. International Herald Tribune 14 Eylül Dr. Nuraniye HİDAYET EKREM TUSAM Uzak DoğuPasifik Araştırmaları Masası 003’ten itibaren eski Sovyet coğrafyasında meydana gelen "renkli devrimler"le birlikte muhalefetin sivil yöntemle yönetimi ele geçirme dalgasının, Çin’i derinden etkilediği görülmektedir. "Renkli Devrim" adı verilen bu sivil darbeler bir başka şekliyle demokrasi hareketi olarak Azerbaycan, Kazakistan ve Moğolistan’da da etkisini yaratmıştır. Irak savaşından sonra Orta Doğu bölgesinde de demokratikleşme süreci başlamıştır. "Üçüncü Demokratikleşme Dalgası"nın artçı depremi Çin’i de vurmaya başlamıştır. Çin ve Çinli uzmanlar bu demokratikleşme dalgasını, ABD’nin küresel politikasının bir parçası olarak algılamakta ve Çin’e yönelik baskı yapmanın bir aracı olarak değerlendirmektedir. Demokratik ve demokratikleşme yolunda olan ülkeler tarafından kuşatılmış olan Çin, bölgede meydana gelen bu dalgaların domino etkisi yaratacağına dair senaryolardan endişe duymakta ve buna karşı tedbirler almaktadır. 1 Ç Çin’de renkli devrimin tanımı afkasya’daki renkli devrime karşı Çin’in tutumu açık değildi ve sadece takip etmekle yetinmiştir. Ancak 20 Mart 2005’te Çin’in hemen K Newsweek 26 Temmuz The Ekonomist 17 Eylül 2
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle