Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
C S The Guardian 20Ağustos Britanya Emperyalist tarihinin kimliğini hiç unutmadı. TRATEJİ 7 İ ran, ABDAvrupa çekişmesinden yararlanarak uranyum zenginleştirmeye başladı İran zamana oynayarak kazandı vrupa ve Amerika, İran’ın nükleer tesislerinde A uranyum enginleştirmesine karşı çıksalar da bu konudaki yaklaşımları farklılık gösteriyor. ABD’nin sert tavrına rağmen Fransa, Almanya ve İngiltere’den oluşan Avrupa üçlüsü diplomatik çözümden yana tavır koyuyor. Bu çekişmeden yararlanan Tahran yönetimi ise BM mühürlerini sökerek tesislerini tekrar açtı. Cavid VELİEV ngiltere’deki terör saldırılarının ardından Avrupa’nın İ bir çok ülkesinde çıkarılan terör yasaları temel insan haklarının büyük bir bölümünü çöpe atıyor. Eski kıtanın ülkeleri gün geçtikçe ‘‘demokrasinin beşiği’’ olmaktan çıkıp, polis devletleri haline geliyorlar. delil olarak kullanılacak. Zanlıların, yine özel güvenlik soruşturmasından geçen avukatlarca savunulacağı mahkemede, haklarındaki suçlamalar ve aleyhlerindeki deliller hakkında zanlılara bilgi verilmeyecek. Yalnızca avukatlar bilgilendirilecek, ancak onlar da müvekkillerine bilgi vermeyecek. Dolayısıyla neyle suçlandığını ve hakkındaki delilleri dahi bilmeyen insanların hayatları üzerine, bütün gözlerden uzak kararlar alınacak, pek çok hayat karartılacak. Sıradan insanlar yanlışlıkla ömürlerini hapiste geçirecek ve karşılığında yalnızca bir özür dilenecek. Nitekim bundan bir süre önce Londra metrosunda terörist olduğu iddiasıyla kafasından 7 kurşunla vurulup öldürülen Brezilyalı suçsuz genç için de aynısı yapılmıştı. Üstelik 18 Ağustos’ta İngiliz basınına yansıyan olay belgelerinde de görüldüğü üzere Brezilyalı genç polisten kaçmıyordu ve üzerinde iddia edildiği gibi kalın bir mont da yoktu. Ancak meşhur İngiliz ‘‘shoot to kill’’doktrini tereddütsüz uygulandı ve bundan sonra da aynı şekilde uygulanacağı ilan edildi. Adeta korku filmlerini andıran ve ‘‘Midnight ExpressGeceyarısı Ekspresi’’ filmine taş çıkartan bu uygulamalardan sonra İngiltere’de yabancı veya Müslüman olmanın zorlukları bir tarafa, İngiltere’nin halen gerçekten bir hukuk ve Avrupa devleti olduğuna inanmak çok güç. Demokratikleşme adına Türkiye’ye kapattırılan DGM’ler, bu yeni mahkemelerin yanında adeta Sulh Hukuk Mahkemesi mesabesinde kalıyor idi. Üstelik sadece İngiltere değil; Almanya, Fransa ve İtalya başta olmak üzere bütün Avrupa ve hatta dünyada teröre karşı mücadele yöntemlerinin gittikçe sertleştiği bir sürece giriliyor. Terörün en azılısına maruz kalan Türkiye’de ise, dünyadaki yeni siyasi eğilimlerin tersine rüküş bir sözde demokratikleşme modası yaşanıyor. Avrupa’da teröre karşı mücadelenin taviz ve demokrasi yoluyla verilemeyeceği kanaati yerleşirken bizde halen ‘‘genel af’’ istekleri duyuluyor. Avrupa’da bir tek insanın burnunun kanaması milyonları ayağa kaldırıp devleti harekete geçirirken bizde 30 bin insanın yaşama hakkına karşı alenen saygısızlık yapılıyor. İşin garibi, son dönemde ülkemizde terörle mücadele konusunda yaşanan bütün kepazelikler, giderek birer polis devleti haline gelen Avrupa ülkeleriyle uyum sağlamak adına yapılıyor. de Natanz Nükleer Tesisleri’ni de faaliyete geçirmek bulunmaktadır. İran Avrupa Üçlüsü ile Görüşmelerde Süreye Oynadı TUSAM Yakındoğu Araştırmaları Masası cveliev?tusam.net The Guardian 23Ağustos ran’ın yeni müzakerecisi Ali vrupa üçlüsü ile süren bir Larijani Avrupa ile görüşmeleyıllık görüşmeler sonucu ri sürdürerek varılan anlaşma üzeKasım 2004’te nükleer rinden Natanz Nükleer Tesisleri’nde tesislerinde uranyum zenginleştirde uranyum zenginleştirme işlemime işlemini durduran İran, 8 Ağusne başlanacağını söyledi. Yani İran tos 2005’te çalışmalarına yeniden yaklaşık iki yıldır Avrupa ile görüşbaşlamıştır. Uluslararası baskılara meleri sürdürerek İsfahan Nükleer rağmen İran uranyum zenginleştirTesisleri’nin yapımını tamamlayame hakkının, Nükleer Silahların Yarak uranyum zenginleştirmeye başyılmasını Önleme Anlaşması ladı. Bu görüşmeler süresince de (NPT)’nın devletlere tanıdığı sivil Kasım 2004’te Avrupa ile imzaladıamaçlı kullanım hakkından doğduğı ekonomik ve güvenlik garantisiğunu ileri sürmektedir. Tahran, ni alarak sürdürdü. Avrupa üçlüsü uranyum zenginleştirme hakkına ile İran arasındaki 2005 Mart Nisan karşı çıkan Avrupa üçlüsünü Kasım ayı görüşmelerinde İran nükleer te2004’te imzalanan Paris Anlaşmasislerinde uranyum zenginleştirme sı’na aykırı davranmakta suçluyor. işlemine başlayacağını açıklamış faAvrupa ve Amerika’nın, İran’ın kat ilişkiler bu kadar gerilmenükleer dosyasının BM Güvenlik Konseyi’ne sevk edileceği tehditlerini ise ciddiye almamaktadır. Tahran, bunun yasal temellerinin olmadığını iddia ediyor. İran’ın bu direnişi Amerika’nın sert tepkisine neden olmakta ve yetkililer sık sık askeri seçeneğin masa üstünde olduğunu söylemektedir. Avrupa ise Amerika’nın bu tutumuna sert çıkarak sorunun sonuna kadar diplomatik yolla çözülmesi gerektiğinin altını çizmektedir. Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu ise aldığı kararda İran’ın sorunu çözmek için adımlar atması gerektiğini söylüyor. Kısaca İran’ın uranyum zenginleştirme işlemi küresel tartışmaları beraberinde getirmiştir. Bütün bu tartışmalar sürerken İsfahan Nükleer Tesisleri’nde İran’ın yeni lideri Ahmedinejat Meclisten tümü için onay almasa da uranyum zenginleştirme işle bakanlarının nüleer politikalarında tam destek görüyor. mini başlatan İran’ın hedefin (24 Ağustos) A İ ?