Katalog

C S GİTMO’ya TRATEJİ ÇİZGİLİ DÜNYA? Emperyalizm Irak’ta... 5 The Guardian 9 Aralık İdeolojik düşman BD’nin küresel terörle savaş stratejisine göre asıl tehdit teröristlerdir ve teröristler İslami radikalizm, militan cihad veya İslamo faşizm ideolojilerini benimsemiştir. Küresel terörle savaşta merkez ülke A ABD Irak’ta seçimleri yeni bir çıkış yolu olarak dünyaya pazarlıyor. Oysa seçimlerin mezhepler, ırklar ekseninde Irak’ın parçalanmasında, gelecek kanlı hesaplaşmalarda, asıl başlangıç olacağına kesin gözüyle bakılıyor. (13 Aralık) The Guardian 6 Aralık damcı ve El Kaideye mensup direnişçilere karşı başarı; Iraklı güvenlik güçlerinin etkin duruma getirilmesi; direnişçilere İran ve Suriye’den gelen desteğin kesilmesi; petrol üretiminin günde beş milyon varile çıkarılması; alt yapının yeniden inşa edilmesi ve direnişçilerin alt yapıya saldırılarının önlenmesi, ABD’nin Irak’ta karşı karşıya olduğu stratejik sorunları oluşturmaktadır. Teröristleri yenilgiye uğratmak ve direnişçileri etkisizleştirmek, Irak’ı kendi güvenlik güçlerine dayanacak şekilde yapılandırmak, Iraklıların demokratik bir hükümet yapısı kurmalarına katkı sağlamak, yönetim kapasitelerini inşa etmelerine, temel hizmetleri gerçekleştirmelerine yardım etmek, ekonominin güçlenmesine yardımcı olmak, hukuk düzeninin ve insan haklarının geliştirilmesine katkı sağlamak, Irak’a yönelik uluslararası desteği artırmak, koalisyon dayanışmasını güçlendirmek ve direnişçilerin politik izolasyonunu pekiştirmek, geç kalmış olsa da ABD’nin yeni açıklanan Irak büyük stratejisinin temel ayaklarını oluşturmaktadır. Stratejinin ne kadar gerçekçi ve uygulanabilir olduğunu ise zaman gösterecektir. ABD’nin Irak stratejisinin açıklanmasından kısa bir süre önce, Başkan George Bush, 6 Ekim ve 21 Kasım tarihlerinde yaptığı konuşmalarda, ABD’nin küresel terörle stratejisini anlatmış ve bu stratejiyi Irak ile ilişkilendirmişti. Irak’tır. Aşırı uçlar, Ortadoğu’daki ABD ve Batı nüfuzunu sona erdirmeye kararlıdırlar ve ABD’nin çekilmesi halinde oluşacak boşluktan istifade ederek tüm Irak’ı kontrolleri altına almayı, İspanya’dan Endonezya’ya kadar uzanan radikal İslam bir imparatorluk kurmayı amaçlamaktadır.(!) Militanlar, amaçlarına ulaşabilmek için insanların acılarını ve çaresizliklerini kullanmakta, Suriye ve İran gibi otoriter yönetimlerce desteklenmektedirler. ABD, militanlara karşı zaferden başka bir şey kabullenmemeli, tavizler vermemelidir. Başkan Bush, radikal İslam’ı ideolojiye dönüştürmekte ve geçen yüzyılda çöken Komünizmideolojisine benzetmektedir. Başkan Bush’a göre Radikal İslam’ın liderliğini İslam kitleleri adına konuşan Usame Bin Ladin yapmaktadır; radikal İslamcılar, bilinçli olarak politik bir vizyon için masum kişileri hedef yapmakta, totaliter emperyal amaçlar gütmektedir. Ancak, Başkan Bush’a göre, İslami radikalizm, Komünizm’de olduğu gibi özgürlüğü reddettiği ve yapısal çelişkiler taşıdığı için yenilgiye mahkumdur. Başkan Bush, terörle savaş stratejisini açıklarken rasyonel davranmasa ve inandırıcı olmasa bile yeni kavramlar üretmekte, radikal İslam’ı Komünizm’e benzeterek ideolojik düşmana dönüştürmekte, İslam’ı düşmanlaştırırken ‘medeniyetler çatışmasını’körüklemekte ve İslam’la çatışarak politik amaçlarına ulaşmayı amaçladığı anlaşılmaktadır. ABD terörle mücadele ettikçe, terörün daha da yaygınlaşabileceği ve dünya barışının daha da tehlikeli bir sürece girebileceği de görülmektedir. Le Monde 12 Aralık Le Monde 9 Aralık Le Monde 10 Aralık