Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16 zerbaycan genel seçimleri A ‘Devrim’ mi ‘Evrim’ mi getirecek? Hasan KANBOLAT C S TRATEJİ ürcistan, Ukrayna ve Kırgızistan’da yani eski Sovyetler Birliği cumhuriyetlerinde birbiri ardına gerçekleşen sivil devrimler, tüm dünyanın dikkatinin 6 Kasım 2005’te yapılan Azerbaycan genel (parlamento) seçimlerine odaklanmasına yol açtı. 6 Kasım seçimlerine iki hafta kala, Londra’da bulunan muhalefet liderlerinden Azerbaycan Demokrat Partisi (ADP) Başkanı Resul Guliyev’in 17 Ekim’de Baku’ye dönmek istemesiyle birlikte, Azerbaycan’da iktidar dengeleri tekrar değişmeye başladı. Bu durum, iktidarın dayandığı ana güç grubu olan Batı Azerbaycanlılar ve Nahçıvanlıların Resul Guliyev ile de dayanışmaya gitme olasılığını gündeme getirdi. Çünkü, halk arasında, diğer güçlü muhalefet liderleri olan İsa Gamber ve Ali Kerimli kadar popülaritesi olmayan Resul Guliyev’in Batı Azerbaycanlılar ve Nahçıvanlılar tarafından desteklendiği, ancak iktidarın da aynı gruba dayanması nedeniyle Guliyev’in Baku’ye dönmesine olumlu bakmadığı iddia ediliyor. Ayrıca, Azerbaycan’ın yeni oluşmaya başlayan burjuvazisi ise devlet ve özel sektör deneyimi bulunan, Batı dünyasını bilen Guliyev’e olumlu bakıyor. Bu nedenle, iktidarına tehdit oluşturabilecek gelişmeleri önlemek isteyen İlham Aliyev Yönetimi, 19 Ekim’de Güney Azerbaycan grubundan ve reformist kanadın temsilcilerinden Ekonomi Kalkınma Bakanı Ferhat Aliyev’in, 20 Ekim’de Nahçıvan grubundan Sosyal Güvenlik Bakanı Ali Nağıyev’in ve Toprak ile Ekoloji Komitesi Başkanlarının ve başka siyasetçilerin görevden alınmasına ve tutuklanmasını sağladı. Bu operasyon sonucunda Aliyev Yönetimi, Başbakanlık (Aparat) kalesini sağlamlaştırmaya çalışmıştı. G Azerbaycan’da siyasetin unsurları zerbaycan’ın siyasi yapısını anlayabilmek için aile, akraba, klan, bölgecilik, hemşehrilik ilişkileri, siyasî görüşlerin önünde geldiğini bilmek gerekiyor. Ülkede, kurumsal ve siyasî kimliğin zayıf olduğu ve devlet geleneğinin yeterince gelişmediği gözlemleniyor. Her devlet kurumu, bir holding gibi çalışmaktadır. Azerbaycan iktidarı içerisinde beş ayrı güç grubundan söz edilebilir: 1) Devlet Başkanı İlham Aliyev Grubu (Rus dilli Azerbaycanlıların temsil A cisi. Bunun yanında Nahçıvan ve Batı Azerbaycanlılara dayanıyor) 2) Sağlık Bakanı Ali İhsanov Grubu (Batı Azerbaycanlılara dayanıyor), 3) Gümrük Komitesi Başkanı Kemalettin Haydarov Grubu (Nahçıvanlılara dayanıyor), 4) Ramiz Mehdiyev Grubu (Nahçıvanlılara ve eski Komünist Parti bürokratlarına dayanıyor), 5) Ekonomi Kalkınma Bakanı Ferhat Aliyev Grubu (Güney Azerbaycanlılara, Celalabadlılara dayanıyor). Nitekim, Haydar Aliyev’in Ermenistan kökenli Azerileri (“Garbi Azerbaycanlılar”, “Yeraz”, “Yerivan Azerbaycanlıları”) bürokrasiye ve siyasete yerleştirdiği ve çevresinde bir güç oluşturduğu, ancak İlham Aliyev’in artık bu çevrenin desteğini tam olarak sağlayamadığı iddiaları bulunmaktadır. Söz konusu çevrenin, köy kökenli, muhafazakar, gelenekçi ve milliyetçi bir karakter taşıdığı, buna karşın İngilizce ve Azericeyi son on yılda öğrenen İlham Aliyev’in Azerbaycan’daki Rus dillilerin desteğine dayandığı ileri sürülmektedir. Bu çerçevede, 6 Kasım genel seçimlerinin Azerbaycan’da demokrasiye mi, istikrarsızlığa mı doğru bir adım olacağı sorusu önem kazanmakta ve seçimlere bütün dünyadan yoğun bir ilgi bulunmaktadır. Azerbaycan’ın demokrasiye en yakın ülkelerden biri olması, Avrupa sınırları içerisinde yer alması, Turuncu devrimin olup olmama olasılığı, seçimleri daha da dikkat çekici hale getirmektedir. Aslında Azerbaycan’ı “bağımsızlığını yeni kazanmış genç bir cumhuriyet” olarak nitelendirmek yerine “bağımsızlığına yeniden kavuşmuş köklü bir cumhuriyet” olarak görmek daha doğru bir yaklaşım olacaktır. Çünkü, Türkiye’den önce, 19181920 yılları arasında Azerbaycan hem cumhuriyetini, hem de demokrasisini kurmuş, Batı uygarlığı ile bütünleşmek için Latin alfabesinin kabul edilmesi gibi kültürel adımları atmış bir ülkedir. Siyasi geçmişe ve dinamizme sahip bir ülke olan Azerbaycan, Ebulfez Elçibey döneminde egemenliğini, Haydar Aliyev döneminde de bağımsızlığını güçlendirmiştir. 20. yüzyıl başına kadar inen bir demokrasi geçmişinden dolayı Azerbaycan, Türk ve Müslüman dünyada demokrasiye en yakın ülke konumundadır. ‘Narıncı İnkılaplar’ ve muhalefet zerbaycan’da yapılacak parlamento seçimleri önceA sinde Resul Guliyev’in Baku’ye dönmek istemesi ve sonrasındaki gelişmeler iktidar dengelerini yeniden değiştirdi. Kabine’de ve iktidarda önemli görevlerde bulunan bazı isimler görevinden alındı, bazıları tutuklandı. Guliyev ile iktidar aynı gruplara dayanıyor. Engellemenin de bu kapsamda tabanda çatlamayı önlemeye yönelik olduğu düşünülüyor. yolunu kansız bir şekilde zorlamaya çalıştığını da görmek gerekiyor. Bunun nedeni, muhalefet liderlerinin genç yaşta devlet tecrübesi kazanmış olması ve sorumluluk bilinci içinde davranması olabilir. Çünkü, günümüzde 4050 yaşlarında olan muhalefet liderleri, 1990’lı yılların başında 2530 yaşlarında olan iktidar kadrolarını oluşturmuşlardı. Azerbaycan’da muhalefetin oluşturduğu en güçlü blok olan Azatlık Bloku, dünyanın dikkatini Azerbaycan genel seçimlerine çekmek için bilinçli olarak sivil devrimleri aksettiren ve demokratik değişimin simgesi olan turuncu bayraklar ve giysiler kullanmaktadır. Azatlık Bloku’nun rengi: “turuncu”, sloganı: “Azatlığı Seç, Azat Ol”, çiçeği ise “karanfil”dir. Genel seçimler zerbaycan’da yasama yetkisini yerine getiren Milli Meclis, 125 milletvekilinden oluşmaktadır. Ancak, Anayasaya göre ülkenin yönetim şekli başkanlık sistemidir. Milli Meclis, kanun kabul etmekle görevlendirilmiştir. Denetim yetkisi sınırlıdır. Toplantı zamanı ve süresi anayasada belirlenmiştir. Hükümete güvenoyu vermek veya vermemek şeklinde olan parlamenter yetki, Azerbaycan Anayasası’nda sınırlı hale getirilmiş ve Milli Meclis’in hükümete güvenoyu vermemesi halinde, aynı heyeti göreve getirme yetkisi Devlet Başkanı’na tanınmıştır. Devlet Başkanı, hem devletin ve hem de icranın başıdır. Kanunlardan sonra, Bakanlar Kurulu kararlarından önce gelen ve “Ferman” adı verilen hukuki kararlar alma yetkisi vardır. “Ferman” denen hukuki kararlar, kanun gücünde olup, derhal yürürlüğe konabilmektedir. Bu yönü ile Devlet Baş İ lham Aliyev iktidarının demokrasi geleneği ile tam bağdaşmayan uygulamalarına sıkça rastlanmakla birlikte, son yıllarda petrol gelirinin akması halkın refah seviyesinin artmasına yol açmaktadır. Buna karşın, Halk Cephesi döneminin istikrarsızlık ve ekonomik sıkıntı devri olarak hafızalarda yer etmesi, muhalefet kadrolarının genelde Halk Cephesi döneminden beri değişmemiş olması, muhalefette kemikleşme ve yorgunluk, halkın ise muhalefetin değişmezliğinin yarattığı bıkkınlık hali içinde olması gibi gelişmeler, Azerbaycan’da muhalefetin kadrolarını ve iktidar programını yenilemedikçe iktidar şansının zayıf olduğu izlenimi vermektedir. Nitekim, Azerbaycan’da muhalefet halkı sokağa dökmekte ve heyecan yaratmakta başarısız kalmaktadır. Örneğin, Ağustos 1991’de Türk Yıldızlarının gösterisi Baku’de Azadlık meydanına bir milyon kişiyi toplamışken, muhalefetin düzenlediği mitinglerin en büyüğünde bile ancak 20 bin kişi toplanabilmektedir. Azerbaycan’da bir kişinin ömür boyu ve bir ailenin kuşaklar boyu iktidarı sakıncalı olabileceği gibi bir kişinin ömür boyu ve bir ailenin kuşaklar boyu muhalefeti de sakıncalıdır. Bu durum, iktidar ile danışıklı muhalefet görüntüsünü verecektir. Muhalefetin giderek yer altına kaymasına, radikalleşmesine ve silahlı mücadelesine yol açacaktır. Ancak, Azerbaycan’da muhalefetin olgun davrandığını, iktidar A ?