Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Fotoğraf: VEDAT ARIK Kyoto’daki ayak oyunları Küresel ısınmaya neden olan sera gazlarının kısıtlanmasını öngören Kyoto sanayileşmiş ülkelere bir hediye haline nasıl mı geldi? Sera gazlarını fazla salanlar, az salanların kotalarını parayla satın aldı, böylece yeni bir ticari alan yaratıldı. 28 KASIM 2009 CUMARTESİ PARASIZ ÖZEL EK YIL: 4 SAYI: 183 METE KIZIK 3 ‘Bana ters diyenler çok TV izlemiş’ ‘Tiyatroda boyunuzun ölçüsünü alırsınız” diyor Fırat Tanış. “Tiyatro daha namuslu, televizyondaki değil, sinema kimseyi ilgilendirmez” değil demek istediği. Ama yine de “tiyatro bir başka”. Oyunculuk ise ona göre televizyonla meslekleşti. Kendisini “ters adam” olarak niteleyenler de çok fazla televizyon izlemiş besbelli. Ama bu duygulara tutunduğu zamanlar olduğunu da inkâr etmiyor. Çünkü düz değil, sıradanlığı sevmiyor, sakin değil. Hayatında ters, öfkeli, kızgın olmayan bir insan tanımamış. Bazen yazgı yanlış kurguya giriyor Küçük adamın küçük hikâyesi Neşeli Hayat, Yılmaz Erdoğan’ın çektiği en iyi film. Yapıtın bütününe sinen olmamışlık hali bunu değiştirmiyor. Kiminiz seveceksiniz, kiminiz beğenmeyeceksiniz. Fakat filmdeki bazı oyunculukları özel bulacağınızdan eminiz... Yeşilçam’ın ‘kötü’ kadını, podyumların tozunu attıran bir manken, şarkıcı, yazar, ressam... Bir koltuğa yedisekiz karpuz sığdıran, yılmayan, korkmayan bir kadın Lale Belkıs. Sinema sektörünün nankör olduğunu biliyor, belki de hâlâ deliler gibi çalışması bu yüzden. “Hollywood’da yaşasaydınız malikaneniz olurdu” diyoruz, “Kuşkusuz olurdu” diye yanıtlıyor bizi. Çünkü Türkiye’de sanat para kazandırmıyor. Ama maddi olarak karşılığını alamasa bile “onlara” duyulan saygı yetiyor. Diyor ki: “Bazen yazgı, yanlış kurguya giriyor. İnsanlar nankör, hayat ise giderek ucuzluyor. Ben hâlâ Uğur Mumcu ve Olaf Palme için üzülüyorum ve hepimiz adına utanıyorum.” 8 ALPER TURGUT 7. Sayfada ALİ DENİZ USLU 6 Hollwood’un en parlak yıldızı Depp Hollwood’un en pahalı aktörü, yaşayan en seksi erkek, üstelik ikinci kez... Söylentiye göre Depp, sinemada kendi sahnelerini izlerken gözlerini kapatıyormuş. Eminiz ki bu, ünlü oyuncunun parlamayı hiç kesmeyen yıldızı yüzünden değil! GAMZE ERBİL Arka Sayfada FİGEN ATALAY 5. Sayfada ESRA ALİÇAVUŞOĞLU 2. Sayfada C MY B C MY B Müzik eğitimde mücizeler yaratıyor ‘Lisedeyken özenti sosyalisttim’ Önemli insanlarla çalışıp iyi projelerde yer aldı. “Daha ne yapabilirim”i hep zorladığını söylüyor. Ve artık oyuncu olarak anılması gerektiğini düşünüyor. Tuba Ünsal, “Bu Kalp Seni Unutur mu?” dizisinin süslü ve saf kızı Gülümsün’le birlikte 12 Eylül’ü de yeniden yaşıyor. Politikleşme süreci o henüz lisedeyken pek çok genç gibi çok da farkında olmadan başlamış. Biraz özenti bir sosyalist duruşuyla. “Anarşist bir hal belki ama sadece bir gruba ait olmak istiyordum. Bulutsuzluk Özlemi konserlerine gidip orada pankart açmalar enteresandı tabii ama dediğim gibi olan biten hakkında pek bir fikrim yoktu” diyor. DENİZ ÜLKÜTEKİN 10. Sayfada Sarkis’in altın iskelesi Mimar Sinan’ı sevindirdi