Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
En seksi ‘naylon’ 70 yaşında Bir çorap için 14 bin km ip kullanılıyor Bir külotlu çorap yapmak için 14 bin km iplik gerekiyor. Denye, 9000 metre ip için gereken gram demek. Mesela 20 denye, 20 gramlık ip demek. Ne kadar küçükse o kadar inceliyor çorap. En az 40 en fazla 120 denyeye kadar çıkıyor çoraplar. Çorapların uzun ömürlü olması için tırnak bakımı şart. Akşamları sabunlu ve soğuk suyla yıkamak da çorapların ömrünü uzatıyor. ? Yeni İnci’den erkekler için çamaşır vitrin Bir kimyager tarafından tesadüfen bulunan naylon tam 70 yıldır kadınların bacaklarını süslüyor. Bu fetiş objesi modaya göre şekil değiştirse de kadınlar ondan vazgeçemiyor. Fetişizm denince akla gelen ilk objelerden, kadınların hayatları boyunca para harcamaktan en çok hoşlandığı giysilerden naylon çorap. Google’a naylon çorap SİNEM yazdığınızda ilk karşılaştığınız biri hâlâ “naylon çorap DÖNMEZ sonuçlardan caiz midir?” olsa da naylon çorabın keşfinin üzerinden tam 70 yıl geçti. Naylon çorabı sadece kadın bacağının, seksapelin bir simgesi olarak da düşünmemek lazım. Yıllar 2000’leri gösterdiğinde erkekler için de naylon çoraplar üretilmeye başlandı. Ama bu şimdilik yurtdışı için geçerli. Türkiye’de ise çok soğuklarda çaktırmadan giyiyor erkekler naylon çorabı. Kadın koleksiyonları ile adından söz ettiren Yeni İnci, erkek markası Kitaro ile de iddialı tarzını sürdürüyor. Kitaro, erkek iç giyim koleksiyonunda yer alan renkli ürünlerinin yanı sıra rahat ve klasik ürünleriyle de her yaşa hitab ediyor. Yeni İnci, Kitaro modelinde modal kumaşın yanı sıra viscose kumaşlar tercih edilmiş, pamuğun en kaliteli cinsinden olan bu kumaşlar sayesinde iç çamaşırları ikinci tene dönüşecek. Ayrıca özel prezervatif hediyeli boxerlar ve fermuarlı görünümü taşıyan modelleri de koleksiyonun renkli ve eğlenceli parçaları arasında yer alıyor. ? Yapış yapış ve yağlı görünüme son Saç şekillendirici köpüklerin verdiği yapış yapış ve yağlı cansız görünüm herkesin şikâyeti. Organix Coconut Milk Hacim Veren Köpük, bu soruna bir çözüm bulma konusunda iddialı. Bileşimindeki hindistancevizi yağı ve yumurta beyazı proteinleri ile saçlarınıza dolgunluk, nem ve direnç kazandırmaya yardımcı oluyor. Organix Coconut Milk, alkolsüz formülü ile saçlarınızı şekillendirirken yapışkanlık hissi bırakmıyor. Boyalı, kırılan ve kopan saç tiplerine uygun Organix Coconut Milk Şekillendirici saç köpüğü ile kuaföre gerek duymadan, daha parlak, daha canlı ve sağlıklı saçlara kavuşacaksınız. Savaşta kara borsa İlk naylon ipliği ABD’li şirket Du Pont’un kimyageri Wallace Hume Carothers tarafından tesadüfen bulunmuş. Du Pont’un polyester yerine polyamid kullanmasıyla, bildiğimiz naylon ip 1938’de, ilk naylon çorap ise aynı şirket tarafından bir yıl sonra üretildi. İlk satışın gerçekleştirildiği 1940 yılının Mayıs ayında dört günde tüketilen çorap miktarı dört milyon adetti. Daha sonra II. Dünya Savaşı’yla birlikte Du Pont şirketi naylonu paraşüt, ip ve çadır yapımında kullanmaya başladı. Aynı yıl New York Fuarı’nda sergilenen naylon çorap inanılmaz bir ilgi gördü. 1940’ta ilk naylon çoraplar piyasaya çıktığında bunun bir salgına dönüşeceğini elbette bilemezdi Du Pont. O dönem savaş patlak verince naylon, savaşta da kullanılmaya başlandı ve çorap üretimine bir süre ara verildi. Tabii görünürde... Naylon çoraplar savaş boyunca kara borsadan satıldı. 1945’te savaş bittiğinde naylon yeniden çorap elde etmek için kullanılmaya başlandı. Tabakalar halindeki naylonların birleştirilmesiyle üretilen arkası dikişli naylon çoraplar, son derece seksi bulundu. Dikişli naylon çorap bulamayan kadınlar ise bacaklarının arkasına kömür ve göz kalemi ile yukarıdan aşağıya doğru dikiş çizgisi çizmeye başladı. Orijinal naylon çorapların dikiş yerleri vardı. En başlarda naylon çorapların üretimi çok daha fazla el işçiliği gerektiriyordu. Ancak daha sonra ortaya çıkan örgü makineleri hem el işçiliğini hem de dikiş izlerini ortadan kaldırdı. Ancak dikişsiz çorapların bir alışkanlığa dönüşmesi uzun yıllarını aldı kadınların. Çünkü dikiş izi kadının düzgün giyinmiş olduğunu göstermesinin bir simgesiydi o zamanlar. Dikiş izleri olmayan çoraplar yaygınlaştığında bazı film yönetmenleri kadınların çorap giymiş olduklarını göstermek durumunda kaldı. Ancak bu rollerdeki kadınlar genellikle kötü kalpli kadınlardı. Bizde de durum pek farklı değildi gerçi. Bizdekinin nedeni bir dikiş izi değil, naylon çorabın kendisiydi. ? Üç boyutlu beyazlık İpana 3 Boyutlu Beyazlık Pearl Spa Ferahlığı ve Beyaz Tutku diş macunları ile OralB White Pearl diş fırçasından oluşan yeni diş bakımı serisi, gülüşleriyle dikkat çekmek isteyenler için. İpana 3 Boyutlu Beyazlık Pearl diş macunları, inci özünü kullanıyor ve gelişmiş formülleriyle iki hafta içinde diş yüzeyinde sonradan oluşmuş lekelerini gidererek derinlemesine beyazlık sağlamaya yardımcı oluyor. OralB 3D White Pearl diş fırçasının narin ve yumuşak kılları, dişlerdeki yüzey lekelerinin giderilmesini sağlıyor. Yeni fırçanın titreşim teknolojisi ise kılların diş aralarındaki ulaşılması zor yüzeylerden plak tabakasının kaldırılması için. Erkekler de giyiyor ama çaktırmadan Yurtdışında erkekler için de külotlu çoraplar üretiliyor. Sadece pantolonun içinde değil, defilelerde şortlar ve spor ayakkabılarla birlikte ince çorap giymiş pek çok erkek var. Bizde bu durumun kanıksanması biraz zor tabii. Hâlâ internette forumların, blogların altında pantolonunun içine külotlu çorap giydiğini itiraf eden erkekler olsa da henüz erkeklere özel külotlu çorap yok. Kimbilir belki yakında çorap satın aldığınız reyonda erkekleri de görmeye başlarız... ? Kozmetikten temizlik malzemesine Ev konforunda katalog üzerinden alışveriş imkânı sağlayan Dore, kozmetik, temizlik, ev ve mutfak ürünleri, aksesuar gibi pek çok farklı ürünü aynı katalogda bir araya getiriyor. Kaliteli ve yenilikçi ürünleri, cazip indirimleri ve hediye fırsatlarını tüketicilerin beğenisine sunan Dore hızla büyüyor. Dore kataloglarında, makyajdan cilt bakımına, parfümden kişisel bakıma, mutfak ürünlerinden temizlik malzemelerine kadar evin tüm ihtiyaçlarını karşılayacak pek çok farklı ürün yer alıyor ve Dore garantisiyle temsilcilerinin adreslerine teslim ediyor. ? Olay’den dudak bakımı Güneş, ilerleyen yaş, sigara içimi, dudak çizgilerinin artmasına neden oluyor. Dudak estetiği de kolay karar verilen bir şey değil. Olay Regenerist Yaşlanma Karşıtı Dudak Bakımı sadece 3 haftada dudak çevresindeki derin dikey çizgilerin görünümünü azaltarak dudaklara daha diri bir görünüm veriyor. Estetik operasyonlara alternatif oluyor. Külot ve çorap birleşiyor Naylon çorap o dönemde modanın büyük bir parçasıydı. Örneğin kadınlar bacaklarını naylon çoraplardan sonra traş etmeye başladı. 1960’lara kadar kadınların gözdesi olan naylon çoraplar modanın tamamen değişmesiyle yerini külotlu çoraba bıraktı. Külotlu çorap mini etekle birlikte 1960’larda büyük bir hızla yayılarak naylon çorabın yerini aldı. Külotlu çorabın yayılması korse ve jartiyer kullanımının da azalmasına yol açtı. Külotlu çorap ilk kez Amerika’da Allen Gant Senior tarafından 1959’da icad edildi ve Kuzey Carolina’da Glen Raven Mills şirketi tarafından üretildi. Glen Raven Mills şirketi 1965’te ilk dikişsiz külotlu çorabı piyasaya sürdü. Külot ve çorabı birleştiren bu giyisi büyük ilgi gördü. ? Damak Bendane Nestle Damak, özel bir ürünle tüketicilerin karşısında. Fıstık ağaçlarından toprağa ilk düşen, tüm hasatın en lezzetli fıstığı olan “Bendane” ile sınırlı sayıda üretilen Damak Bendane; Nestlé’nin çikolata severlere bir armağanı. Sınırlı sayıda üretilen Damak Bendane, ilk hasat fıstıklarının tadıyla çikolataseverlerin gönlünde taht kuracak. Bana söyler misiniz nasıl gidilir Susam Sokağı’na? Susam Sokağı... 90’larda çocuk olan herkesin olmazsa olmazı... Jeneriğini duyunca bile içimizde farklı duygular uyandıran televizyon programı, sadece matematiği ya da harfleri değil, gülmeyi, neşeli olmayı ve sevgiye kucak açmayı da öğretti çocuklara. Edi ve Büdü’nün kavgalarını izler, Kurabiye Canavarı’na gülerdik. Pek çok çocuk sayı saymayı, saatin kaç olduğunu söylemeyi, kimileri okumayı, kimileri adabı muaşeret kurallarını öğrendi Susam Sokağı’ndan. Kermit geometrik şekilleri, Edi sayıları, mahalledekiler dostluğu ve komşuluğu öğretti çocuklara. 10 Kasım’da Susam Sokağı’nın 40 yaşını kutladık tüm dünyayla birlikte. Türkiye’ye oldukça geç gelmiş Susam Sokağı. 1989 yılının Ekim ayında yayınlanmış TRT’de ilk bölümü. TRT’den aldığımız bilgiye göre 1990’ın Nisan ayında da yayından kaldırılmış. Sev dünyayı, açılır her kapı Defalarca en iyi çocuk programı seçilen Susam Sokağı, 140’tan fazla ülkede yayınlanmış, 30’dan fazla ülkede de Türkiye’de olduğu gibi yerelleştirilmiş. Kırpık, Edi ve Büdü, Minik Kuş, Tahsin Amca, Kurbağa Kermit ve daha pek çok karakter. Hem eğitici hem de eğlenceli yanıyla bu program 8090 yıllarında büyüyen çocukların daha nazik, daha okumayı seven, daha sevecen olmasını sağladı. Şimdiki çocukların ise Playstationları, nintendoları, vurdulu kırdılı çizgi filmleri, dizileri var. Ancak 90’larda Susam Sokağı vardı, başlar başlamaz televizyonun başına geçilir, bitene kadar kalkılmazdı. “Sev dünyayı, açılır her kapı, gel katıl bize hep elele” şarkısıyla günü şenlendirirdi Susam Sokağı. Amerika’da defalarca en iyi çocuk programı seçilen Susam Sokağı’nın ilk bölümü Amerika’da 10 Kasım 1969’da yayınlandı. Carnegie İnstitute ve Amerikan hükümeti tarafından kurulan Children’s Television Workshop sonraki adıyla Sesame Workshop çocuk gelişimi, psikoloji ve okul öncesi eğitimi birleştirerek çocuk izleyicilerin zihinlerini geliştirecek, harfleri tanımalarını kolaylaştıracak, matematik ve problem çözme becerilerini ve modern Amerika’da temel hayat becerilerini kazanmaları için bir programı nasıl yapabileceklerini düşündü. Televizyon o dönemin en popüler şeyiydi. Zengin, fakir siyahi, beyaz herkesin evindeydi. Okul öncesinde özellikle fakir çocuklar için her gün gördükleri gerçek dünyayı yansıtacak bir kukla dünyası yarattılar. Üzerine yıllarca düşünülmüş ve eğitim bölümleri için yüzbinlerce dolar bütçe ayrılmış bir program Susam Sokağı. Televizyonu iyi amaçlar için kullanmanın ilk örneği belki de... Susam Sokağı özellikle gri, kumlu bir mahallede, çöp kutuları, küçük esnafla dolu bir sokaktı. Amerika’da ilk bölümde Afro Amerikan oyuncuların kastın en başında görünmelerinin nedeni de ayrımcılığa karşı olmasıydı. Susam Sokağı bazı ülkelerde çeviri bazı ülkelerde uyarlama yoluyla yayınlandı. Susam Sokağı her ülkede çeşitli propagandalara da alet olmuş aslında. Öncelik tabii ki siyahi kuklaların hizmetçi ya da uşak olarak görünmesi değil diğer kuklalarla eşit pozisyonda olmalarında. Güney Afrika’da her HIV taşıyan AIDS değildir demek için HIV pozitif bir kukla varmış örneğin. İsrail Filistin kavgası bile Susam Sokağı’nın Ortadoğu versiyonlarında görünmüş. 2006’da çareyi İsrail için ayrı Filistin için ayrı Susam Sokağı versiyonları çıkararak bulmuşlar. Kurabiye Canavarı’nın çocukları sağlıksız yiyeceklere yönlendirmesi konusunda uzun uzun tartışmalar çıktı tabii, Türkiye’de ise Kurabiye Canavarı kurabiyelerin hiçbirini aslında yemediği için müsriflikle suçlanmıştı. Susam Sokağı’nın sırrı çocukları eğlendirirken onlara farketmeden bir şeyler öğretebilmesiydi. ? Zifiri karanlıkta yemek 360İstanbul, dünya trendlerini Türkiye’ye taşımaya devam ediyor. Senses adlı yeni konsept restoranda zifiri karanlıkta yemek deneyimini yaşatıyor. Bu esrarengiz kurguda görme duyusu olmadan diğer duyularınız ile keşfetmenin heyecanını yaşıyorsunuz. Dokunma, işitme, koku ve tat alma duyuları ile baş başa kaldığınızda hem bulunduğunuz mekanı hem de yediğiniz yemekleri hayal gücünüz ile algılıyorsunuz. 360İstanbul’un ortaklarından yemek tasarımcısı Mike Norman tarafından hazırlanan, duyularınızı harekete geçirecek lezzetlerin yanında en uyumlu şaraplar servis ediliyor. ? Atasay’dan yeni yüzükler Atasay’ın gümüş, çelik ve metal parlaklığıyla, deri, kıymetli taş ve altını harmanlayarak modern çizgiler sunan ION markası yepyeni yüzük tasarımları sunuyor. ION by Atasay son günlerin en trend ürünlerinden işaret parmağı yüzüğünü yine günün trendlerinden olan nazar boncuğu ile bezeyerek beğeni toplayan tasarımlar hazırladı. Minimalist çizgiler ve sadeliğe yönelişten hareket eden ION by Atasay farklı renklerde nazar boncuklarını üç farklı yüzük tasarımında kullanıyor. sinemdonmez?cumhuriyet.com.tr C MY B C MY B