19 Kasım 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Rivayet muhtelif CEM SUNGUR Pastırma yazının son günleri geride kalırken H1N1 virüsü ülkemizde ve dünyada hızla yayılmaya devam ediyor. Virüsten daha hızlı yayılan ise H1N1 aşısı ile ilgili rivayetler. Aslında değişik firmalar tarafından üretilen farklı aşılar söz konusu. Ülkemize gelecek olan aşı veya aşılar hakkında doğru bilgilere ulaşılamıyor. Ekim ayı başından beri klinik araştırma niteliğinde olmayan, toplumsal aşılama kampanyaları başarıyla yürütülüyor. Çin’de 39 bin kişiye uygulanan H1N1 aşısı sonrasında önemli bir yan etki izlenmedi. Mevsimsel grip aşısından sonra oluşan kırıklık, hafif ateş ve aşı uygulanan kolda ağrı gibi yakınmalar dışında herhangi bir olumsuzlukla karşılaşılmadı. 5 Ekim 2009 tarihinden bu yana da ABD’de aşılama kampanyaları yürütülüyor. Centers for Disease Control (CDC) aşı stoklarının oluşmasını beklemeden, CDC’ye ulaşan bütün aşıları eyaletlere dağıtmayı yeğledi. Aşı ABD’de aynı anda bütün uygulama noktalarına ulaşmıyor ama, risk altında olan bireyler bir an önce aşılanmış oluyorlar. Food and Drug Administration (FDA) dört üretici firmanın ürettiği aşıları onayladı: 1) Sanofi Pasteur: Altı aylıktan daha büyük yaştaki insanların aşılanması için virüsün etkisiz hale getirildiği bir aşı üretti. 2) Novartis Vaccines and Diagnostics Ltd: Dört yaşından büyük insanlar için virüsün inaktif hale getirildiği bir aşı üretti. 3) Medimmune LLC: Gebe olmayan ve sağlıklı olan 2 49 yaşları arasında olan bireyler için burundan sprey şeklinde uygulanan canlı ve etkisi azaltılmış virüs aşısı üretti. 4) CSL Limited: 18 yaşından büyükler için geliştirilmiş etkisi azaltılmış H1N1 aşısı geliştirdi. ABD’de H1N1 aşısından sonra gelişecek olan yan etkilerin, mevsimsel grip aşısından sonra görülenlerden farksız olacağı tahmin ediliyor. Bütün bu firmalar H1N1 influenza aşısını, mevsimsel grip aşısını hangi yöntemlerle geliştiriyorlarsa tümüyle aynı üretim süreçlerini kullanarak geliştirdiler. Bu nedenle aşı üretim yöntemleri ile ilgili güvenlik kaydı sadece 2009 ile sınırlı değil, ellerinde onlarca yıllık aşı güvenlik kaydı var. Öte yandan FDA’nın ABD için onayladığı H1N1 aşılarının oldukça önemli bir ortak özelliği var. Hiçbiri aşının, etkinliğini arttırmak için eklenen “adjuvan” maddeleri özellikle de daha önce tartışmalara neden olan “tiyomersol” adlı maddeyi içermemesi. Türkiye’ye gelecek aşılardan biri Birleşik Krallık ve Kanada gibi ülkelerde kullanılacak aşıyla aynı. ABD’deki aşılardan farklı olarak içinde bağışıklığın oluşturulması ve güçlendirilmesi için bir yardımcı madde, yani adjuvan var. Bu maddenin adı ASO3, skualen ve tokoferol adlı molekülleri içeriyor. Körfez Savaşı sırasında tartışmalara neden olan ve sonra aklanan moleküllerden birisi skualen. Dünya Sağlık Örgütü 1997 yılından bu yana Avrupa’da 22 milyon kişiye skualen içeren aşılar yapıldığını, hiçbir sorunla karşılaşılmadığını ve güvenli olduğunu bildiriyor. Ülkemize aşıyı Sağlık Bakanlığı getirtecek, risk gruplarına öncelik tanıyarak yapılmasını sağlayacak. Ateşli hastalığı olan hastalarla her gün karşılaşan bir hekim olarak aşıyı ilk uygulatanlardan birisi olacağım. Hem hastalanmamak hem kışın artan hasta sayısına yanıt verebilecek sağlığa sahip olmak hem de rol modeli olmak için. Ama gömleğimin kolunu sıvarken sağlık sistemini vergileriyle destekleyen bir vatandaş olarak kendimi, aşının seçimi konusunda tümüyle dışlanmış, edilgen ve sadece şükretmesi beklenen biri olarak hissedeceğim. cem.sungur@anadolusaglik.org 24 EKİM 2009 CUMARTESİ Domuz gribi hijyen sevmez Ellerinizi yıkayın Belirtiler: Yüksek ateş, iştahsızlık, öksürük, boğaz ağrısı, kas ağrısı, baş ağrısı sıklıkla gelişir. Grip belirtileri taşıyan öğrencilerin okula gönderilmeden evde dinlendirilmeleri ve durumlarında ağırlaşma olursa hekime başvurmaları önemlidir. Hijyen kurallarını uygulayın: Grip ve diğer enfeksiyonlardan korunmanın en önemli yolu sıklıkla sabun ve su ile ellerin yıkanmasıdır. Öksürdükten veya hapşırdıktan sonra ellerinizi mutlaka yıkayın. 5 Domuz gribi aşısını yaptırmak mı daha tehlikeli yoksa yaptırmamak mı? Çocuğumuzu okula yollamayıp evde tutsak hastalıktan koruyabilir miyiz? gibi sorular anne babaların beynini kurcalıyor. Domuz gribinden basit temizlik önlemleri alarak da korunabilirsiniz. Domuz gribi paniğini atlatmış durumdayım! Haftalardır çok korkuyordum. Sağlık Bakanlığı’nın her açıklamasında yüreğim hop ediyordu. “Yaşına ve boyuna göre zayıf ve bağışıklık sistemi çok güçlü olmayan kızım ya bu hastalığa yakalanırsa? Aşıyı yaptırsam mı, yaptırmasam mı? Ellerinin FİGEN her zaman temiz kalmasını ATALAY nasıl sağlarım?” gibi sorular zihnimden hiç gitmiyordu. Sonra, şu an bizim yaşadıklarımızla geçen kış karşılaşan Londra’da ana sınıfı öğretmeni olan arkadaşımla konuştum. Bana, “biz bu paniği aylar önce yaşadık ve atlattık. Okulda ve evde sürekli el yıkıyoruz. Domuz gribine yakalanan çocuklar ve öğretmenler de oldu ama hepsi iyileşti. Geçen kış sadece bir okul kısa süreliğine kapandı. Okulda bir iki domuz gribi vakası görülürse velilere ‘çocuğunuzun okulunda domuz gribine yakalanan öğrenciler var dikkatli olun’ mektupları gidiyor. Şu anda bizim okulda ikinci ve beşinci sınıflarda iki çocuk domuz gribine yakalandı, evlerinde dinleniyorlar. Artık korkmuyoruz ama hijyen kurallarına çok dikkat ediyoruz’’ dedi. Dinlensin bol sıvı alsın Çocuğunuzun okulunda domuz gribi olguları saptanmış ise: Okul yönetiminin önerileri doğrultusunda hareket edin. Hapşırırken ve öksürürken çocuğunuzun ağzını ve burnunu tek kullanımlık mendillerle kapatması ve kullanılmış mendilleri çöpe atması konusunda eğitin. Özellikle hapşırdıktan veya öksürdükten sonra, ellerini iyice yıkamasını sağlayın. Çocuğunuzda domuz gribi var ise yapılması önerilenler: Zaman kaybetmeden okul yönetimini bilgilendirin. Doktorunuza başvurun: Çocuğunuza gerekli testleri ve tedavi planını oluşturacaktır. Çocuğunuzun genel durumu iyi ise bulaştırma riskini aza indirmek için evde istirahat etmesini sağlayarak bol sıvı alıp var olan yakınmalarına yönelik tedavi uygulayın. Basit temizlik kuralları Çocukların bu virüsü erişkinlere göre daha çok yaydıkları bir gerçek. Ama basit temizlik kurallarına uyularak bu hastalıktan büyük ölçüde korunmak da mümkün. Öğretmenlerin ve anababaların hiç bıkmadan çocuklara el yıkamalarını hatırlatmaları gerekiyor. Ama yıkama öyle üçbeş saniyelik ıslatma şeklinde olmayacak. Eller, 20’ye kadar sayarak ve sabunla ovuşturarak yıkanacak. Her an elimizi yıkayamayacağımıza göre de, ellerimizi ağzımızdan, burnumuzdan ve gözlerimizden uzak tutacağız. Aşı yaptırıp yapmamaya bu konuda iyice bilgilenip karar vermekte yarar var. Ciddi yan etkilerinin olup olmadığı şu an bilinmiyor, çünkü aşı çok yeni. Çevremdeki annebabalar arasında yaptığım küçük bir araştırma sonucuna göre, aşıya pek güvenilmiyor ve yaptırmama eğilimi daha yüksek. Acıbadem Maslak Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Sesin Kocagöz, domuz gribinin belirtilerini, bulaşma yollarını, bu hastalıktan nasıl korunacağımızı ve hemen hastaneye gidilmesi gereken durumları anlatıyor. Acilen sağlık kuruluşuna götürülmesi gereken belirtiler: Yakınmalarının artması, Hızlı veya zor nefes alma, Vücutta solgunluk ya da morarma, Beslenememe Uyarılara cevapta azalma ve uykuya eğilim, Huzursuzluk, Ateşle beraber döküntü görülmesi Aşı olmadan korunamaz mıyız? International Hospital Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Hande Aygün, aşı olmadan da bu hastalıktan korunmanın mümkün olduğunu söyledi ve şunları önerdi: “Bu tür virüsler öksürük, aksırık ve burun salgıları ile etrafa yayılır. Bu durumlarda maske takmak, ellerimizi de sık sık yıkamak önemli. Virüs cansız yüzeylerde canlılığını sürdürebildiğinden sık sık ellerin su ve sabun ile yıkanması, bunların sağlanamadığı durumlarda yanımızda bir el antiseptiği bulundurulması yeterli. Bunların hiçbirini yapamıyorsak ellerimizi ağzımız, burnumuz ve gözlerimizden uzak tutmamız ve insanlarla öpüşmememiz çok önemli.” Geçen hafta, “16 Ekim Dünya Gıda Günü” birçok ülkede yığınsal gösterilere sahne oldu. Bu tarih, açlıkla mücadele amacıyla 1945’te kurulan METE Birleşmiş Milletler Gıda ve KIZIK Tarım Örgütü’nün (FAO) kuruluş yıldönümüyle aynı. 1981 yılından bu yana da her yıl “kutlanmakta”. Bir milyara yakın insan, açlık içinde. Küresel kriz nedeniyle bunun daha da artacağı kesin. FAO’nun açıklamasına göre her altı dünya vatandaşından biri günlük kalori gereksinimini karşılayacak kadar beslenemiyor. Özellikle kadınlar ve çoçuklar bu durumdan en çok etkilenen kesimler. Açlar ordusunun yüzde 70’ini kadınlar ve çoçuklar oluşturuyor. Raporda 2015’e kadar dünyada açlık çeken kişi sayısını yarıya indirmek için 24 milyar dolara ihtiyaç olduğu belirtiliyor. Ancak ABD’nin 2001’den beri Irak ve Afganistan işgalinde harcadığı para, 685.7 milyar dolar! Sanayi ülkelerinin son krizde bankalar için yaptıkları yardım ise 3.5 trilyon dolar! Açlığa kimler yol açıyor? Kongo nüfusunun yüzde 76’sı açlık içinde. 1990’dan beri sürdürülen açlıkla mücadelede bazı gelişmeler de yok değil. Ancak bu salt Güney Afrika’da gerçekleşti ve sadece “en az başarı” sayıldı... Dünya Açlık Yardım Örgütü Başkanı Bärbel Diekmann, hafta nedeniyle Berlin’de yaptığı basın açıklamasında “21. yüzyıl açlığın yüzyılı olacak” vurgusuyla durumun vahimliğine dikkat çekiyor. Yakın zamanda açların isyanlarına sahne olması beklenen Meksika’da, Devlet Başkanı Felipe Calderon, “20 milyon Meksikalı açlık sınırında yaşıyor” diyor. Bizde ise Sağlık Bakanı’nın açıklamasına göre 16 milyon yeşil kartlı var. Yeşil kartlılar asgari ücretin üçte biri kadar kazananlar. Uzmanlar “Besin maddeleri arzının miktarına ve niteliğine göre iki tür açlık” olduğunu belirtiyorlar. Bunun da “aç kalma” ve “yetersiz beslenme”yi kapsadığını belirtiyorlar. Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) 2008 istihdam raporunda, “dünyada yoksul işçi sayısı son yıllarda azalmakla birlikte, bugün 1,4 milyar işçi günde iki dolardan daha az kazanmaktadır” deniliyor. Kaba bir hesapla çalışanlarda durum böyleyken, dünya nüfusunun yaklaşık yarısından fazlasının dengesiz ve yetersiz beslendiği ortaya çıkıyor. 67 Ekim’de İstanbul’da, AKP iktidarının yasa tasarısıyla bütçeden ayrılan parayla IMF ve Dünya Bankası toplantısı düzenlenmişti. Ne demişti bankanın başı Zoellick: “Mali krize karşı acilen önlem alınmaması halinde insani bir felaketle karşı karşıya kalırız....” Bereket Ergenokon davası kapsamına alınmadı bu sözler, aydınlarımız bu duruma yol açmış olabilirlerdi... Zehirli atıklar yoksullara Açlık sorununu birçok devlet yönetici ve uluslararası kurum yetkilileri, “iklim değişiklikleri, kuraklık ve yetersiz üretim”le açıklamaya çalışıyor. Çare olarak Genetiği Değiştirilmiş Organizma tohumları önerenler de var. Ne dersiniz? Oysa Dünya Bankası’nın baş danışmanı olmuş, Clinton ve Obama’nın ekonomik danışmanı, Harward Üniversitesi Başkanı Lawrence Summers’in 12 Aralık 1991’de Dünya Bankası’na gönderdiği üç maddelik yazıyı hatırlatmamak mümkün mü? Neler döktürmüştü bu Zihni Sihir? “Şimdiye kadar hep az nüfuslu Afrika ülkelerinin kirlilik açısından bakir olduğunu düşündüm. Aramızda kalsın, ama artık Dünya Bankası’nın kirli sanayilerin az gelişmiş ülkelere kurulmasını teşvik etmesi gerekmiyor mu? Zehirli atıkların, çalışanlara az ücret ödenen ülkelere gönderilmesinin günahı yoktur. Kirli sanayiler insanların prostat kanserine yakalanıncaya kadar yaşadıkları bir ülke için tehlike arz eder. Ancak, bu beş yaş altındaki ölüm oranlarının binde iki yüze ulaştığı bir ülkede fazla bir değişiklik yaratmaz.” Özellikle Afrika ülkelerinin geri bıraktırılmasındaki politikaları açıklamıyor mu olup bitenler... metekizik@cumhuriyet.com.tr Açlığın iki türü 1990 yılından beri dördüncü kez hazırlanan Dünya Açlık İstatistiği üç kıstas alınarak düzenlendi. Bunlar nüfusun içindeki yetersiz beslenenler, normal kilolarının altındaki beş yaşına kadar çoçuklar ve beş yaşına varmadan yaşamlarını yitirenler... Geçen hafta Washington ve Kenya’da aynı anda Dünya Açlık Kurumu ve International Food Policy Research Institute (IFPRI) ortak raporu açıklandı. Buna göre 84 ülke arasında 29 ülkede durum “alarm” düzeyinde. Listenin en sonlarında Kongo, Burundi, Eritre, Sierra Leone ve Çad bulunuyor. Açlar ordusunun içinde 230 milyon kişiyle Hindistan başta geliyor. Günlük, bir dolardan az paraları var. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle