Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Domuz gribinden hijyenle korunun Siz de domuz gribi yüzünden paniktesiniz değil mi? Hele çocuğunuz varsa korkularınız ikiye katlanmıştır. “Çocuğuma aşı yaptırsam mı?”, “Onu nasıl koruyacağım?” gibi sorular çoğu anne babanın aklını kurcalıyor. Hastalıktan basit temizlik önlemleriyle de korunabilirsiniz. Çocuğunuza el yıkama alışkanlığı kazandırmak bunların başında geliyor. 24 EKİM 2009 CUMARTESİ PARASIZ ÖZEL EK YIL: 4 SAYI: 178 FİGEN ATALAY 5. Sayfada Kirli şeyleri seviyorum ‘Burada herkes kolay yolu seçer’ Engin Altan Düzyatan’a göre oyunculuk bir eğlence işi. Olmazsa dünyanın sonu gelmiyor. Mesleğe adım atarken “mutlaka oyuncu olacağım, başaracağım” dememiş ama istemiş oyuncu olmayı. Sahnenin tadını aldıktan sonra ise başka bir şey düşünmemiş. Televizyonda olmayı sahnenin provası olarak görüyor. Sinema için hazırda beklemek gibi. Ona göre televizyonda bir erkeğin oynayabileceği roller de belli. Alışılmış bir jargon ve kalıp var. Çünkü kolay olan bu. Zaten Türkiye’de her şey kolay... kirli oynuyorum Fotoğraf: VEDAT ARIK “Biz hayatta tertemiz cümleler kurup donuk ifadelerle bakmıyoruz ki birbirimize” diyen Canım Ailem’in Melihası “hijyenik bir oyuncu değilim” diyerek sözlerini sürdürüyor. Çünkü peri masallarına inanmıyor, sokak karanlık, dünya da. Bu yüzden kirli şeyleri seviyor, öyle de oynuyor. Oyunculuğu da insana benzesin istiyor. En fantastik projesi iyi bir insan olabilmek. Çünkü büyük kentlerde her şeyi renkli filtrelerin ardından gördüğümüzü düşünüyor. Yalnızca büyük kentlerde yaşayıp Doğu’ya Güneydoğu’ya gitmemiş insanlar için ise çok üzgün. Çünkü oralarda her şey çok daha gerçek. ŞİRİN GÜVEN 6. Sayfada ZUHAL AYTOLUN 7. Sayfada Şoray bana âşıktı, ben de ona Halil Dede tam 41 yıl hizmet etmiş Türk sinemasına. 300’ü aşkın filmde görev yapmış. O bir set işçisi. Bu yıl Altın Portakal Film Festivali’nde Sinema Emek Ödülü’yle onurlandırıldı. Set işçileri adına aldı ödülünü Halil Dede. Çünkü biliyor, onlar film setlerinin ağır yükünü omuzluyor, her işe koşuyor. Tatlı anıları da var Dede’nin, acı anıları da. Türkan Şoray’ın attan düşmesini engelleyemediği için Atıf Yılmaz’a kızgın, Göksel Arsoy’un telefon trafiği hâlâ aklında. Kemal Sunal’ın etrafındaki insanlara attırdığı kahkahalar da bugün kadar yakın. ‘Yalan yazmam ama susmam da’ Babasının eczanesine gelip gidenlerin hikâyelerini kaleme almasıyla başlıyor Fikret Otyam’ın öyküsü. Eczaneyi boyamaya gelen tabelacının verdiği samur fırçalar ve boyalarla da sürüyor. Yaşam onu Doğu’ya ve Güneydoğu’ya sürüklüyor sonra. İnsanların içler acısı hallerini anlatıyor. Çilekeş kadınları tablolarına taşıyor. Anadolu’da bir ömür geçiren Fikret Otyam damda doğan Şahan’ı unutamıyor. “O acılı anne, sefalet hâlâ aklımda” diyor Otyam, “Şahan kim bilir şimdi ne yapıyor gidip bulmak istiyorum onu, hep aklımda.” ALPER TURGUT 6 OĞUZ YILDIZ 10 ESRA AÇIKGÖZ 2 ALİ DENİZ USLU 4 SİNEM DÖNMEZ Arka Sayfada C MY B C MY B İSTANBUL’DA ALTERNATİF SANAT Seattle’ın ‘maskotu’ Grunge müziğin ana vatanı Seattle’dan farklı ama yine de tanıdığımız bir ikili döndü. Kargo grubunun üyeleri Koray Candemir ve Serkan Çeliköz Seattle’da yaşadıklarını şu sözlerle anlatıyor: “Kendimizi bulduk, neredeyse tekrar insan olduk. Bir duvara çarpmak gibiydi Seattle.” Candemir ve Çeliköz şimdi Maskott adını verdikleri yeni grupları ve şarkıları Tuval’le karşınızda. İkilideki değişim belirgin, ama sırıtmıyor. ERKEK MODASI İNCE HATLARI SEVİYOR