21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

31 MAYIS 2008 CUMARTESİ 5 Kalplerde köprüler kuruluyor Türkiye’nin 81 ilinden 100 bin çocuk, “Gönül Köprüsü” projesi ile farklı illere giderek kültür turlarına katılacaklar. Milli Eğitim Bakanlığı’nca geliştirilen ve Turkcell’in ana sponsorluğunda gerçekleştirilen bu proje, 3 Haziran’da, bir grup çocuğun FİGEN Diyarbakir’dan İstanbul’a hareketiyle ATALAY başlayacak. Bu proje ile ilköğretim 7 8 ve ortaöğretim 1’inci ve 2’inci sınıfında öğrenim gören çocukların, ülkemizi daha iyi tanımalarını sağlamayı ve zihinlerdeki önyargıları yıkmayı amaçlıyor. Geziler, yol hariç 5’er günlük olacak. Gezinin 3 günü, İl Milli Eğitim Müdürlükleri’nce planlanacak. Kalan 2 gün ise her öğrenciden sorumlu mihmandar aile tarafından programlanacak. Konaklama, Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu’na bağlı yurtlarda olacak. Almanya’daki ‘Bizim Çocuklar’ OSMAN ÇUTSAY Çalışmalarını Almanya’nın Stuttgart kentinde sürdüren deneyimli sanat yönetmeni ve dünyaca ünlü karikatüristimiz Erdoğan Karayel, Almanya’daki Türk çocukları için mutlaka yeni girişimlerde bulunulması gerektiğini, yoksa telafi edilemeyecek kadar ağır kayıplarla karşı karşıya kalabileceğinizi bir kez daha hatırlattı. Bu yıl BadenWürttemberg eyaletindeki “Bizim Çocuklar” dergisinin yönetimini üstlenen Karayel, “Türk çocuklarına yönelik bu tür yayınların daha geniş bir çerçevede ele alınması gerekiyor. Bunun için daha etkili kampanyalar ve yayınlar gündeme getirilmelidir” dedi. “Bizim Çocuklar” Genel Yayın Yönetmeni Erdoğan Karayel’le bu “sorunlu alanla” ilgili gelişmeler ve görevler konusunda söyleştik. Nasıl bir proje bu “Bizim Çocuklar” dergisi, anlatır mısınız? Bu tür çalışmaların artık her zamankinden daha önemli olduğunu savunuyorsunuz. Neden? “Bizim Çocuklar” dergisi sekiz yıldan bu yana BadenWürttemberg eyaletinde yayınlanan ilk ve tek çocuk dergisi. Hedef kitlesi ise ilk ve orta öğrenim gören Türk çocukları. “Proje babası” ise şu anda Türkiye’de yaşamını sürdüren öğretmenkarikatürcü Siyami Yozgat. Dergi, Stuttgart ve Karlsruhe Başkonsoloslukları desteğinde Baden ve Württemberg Okul Aile Birlikleri Dernekleri Federasyonları tarafından büyük bir özveri ve dayanışmayla yayın hayatını sürdürmekte. Ben yaklaşık dört yıldır zaten bu dergide karikatürlerimi yayımlamaktaydım. Ocak ayından bu yana ise derginin genel yayın yönetmenliğini de üstlenmiş durumdayım. Derginin hedef kitlesi çocuklar. Onlar, bu dergiyi gerçekten çok seviyorlar. Fakat dergi, yapısı itibarıyla, sadece çocuklara değil, anne ve babalara da hitap ediyor. Dergide yer alan konularda çocuğun okul ve aile içindeki eğitimine ağırlık veriyoruz. Karikatür ise çocukların oldukça ilgisini çekiyor. Dergi içinde yer alan çeşitli oyun, bulmaca, öykü ve masallar, karikatürlerle daha bir güzelleşiyor. Çizginin ve rengin çekiciliğiyle en güç konular bile çocukların ilgisini topluyor. Ağaç dikecekler, tarihi yerleri gezecekler Öğrenciler, öğretmenleri eşliğinde gittikleri illerin tarihi ve turistik yerlerini gezecekler, kültürel aktivitelere katılacaklar. O ile gelemeyen arkadaşlarına tanıtım yapmak için fotoğraflar da çekecek olan çocuklar, okullarına döndükleri zaman gittikleri ille ilgili stand kurup, fotoğraflarını sergileyecekler. Toplam 8 hafta sürecek bu geziler sonucunda, öğrencilerde bazı farkındalıklar oluşması amaçlanıyor. Öncelikli olarak amaçlanan, öğrencilerin farklı kültürleri tanımaları. Bunun dışında, kendilerine güvenlerinin artması, birey olarak sorumluluk almaları, yaşadıkları hayat dışında farklı yaşamlar, farklı güzellikler görmeleri ve mihmandar aileleri ile gönül bağları kurmaları da amaçlar arasında. ‘Çocuksu Düşler’ sergileniyor Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı, Uluslararası Gençlik Vakfı ve Nokia işbirliğiyle yürütülen Düşler Atölyesi’ne katılan çocukların yaptıkları ürünler, 21 ayrı noktada sergileniyor. Bu projeyle, yaklaşık 5 yıldır gönüllülere ve çocuklara plastik sanatlar yoluyla yaşam becerileri kazandırılıyor. Düşler Atölyesi’nin faaliyette olduğu 21 etkinlik noktasında, çalışmalara katılan çocuklar, yaratıcılıklarını ve kazandıkları becerileri sergileme olanağı buluyorlar. Bu proje çerçevesinde bugüne kadar, Türkiye genelinde 58 bin 168 çocuk, atölye çalışmalarına katıldı. BU DERGİLER ÇOK ÖNEMLİ Bu ürünle hedeflerinizi neler ve ilk aldığınız tepkiler, yankılar nasıl oldu? Aslında, gerçekten de, böyle bir dergiyi yaşatmak hepimizin görevi. Stuttgart Başkonsolosluğu ve Württemberg Okul Aile Birlikleri Dernekleri Federasyonu, yıllardan bu yana uyumlu bir birliktelikle bu yayın organını zor koşullarda ve çeşitli olanaksızlıklara karşın büyük bir özveri ve başarıyla sürdürüyorlar. Dergide ocak ayından bu yana hem grafik, hem konuların seçimi hem de görsel estetik açısından olumlu değişiklikler oldu. 2 bin 300’ü aşkın abone sayısını 5 binlere ulaştırmak için çalışmalar yapılmakta. Çünkü çocuklarımız bizim yarınlarımız. Onları yarınlara kültürlü ve donanımlı hazırlamak önce ailenin, sonra öğretmenlerin görevi... İşte biz, bu görevi yansıtmada bir köprü görevi üstlenmekteyiz. Dergi sayfalarında çeşitli masal, öykü, çocuklar için eğlendirici ve bilgilendirici konuların yanı sıra, öğretmen ve öğrencilerden oluşan gönüllü muhabirleriyle bölgemizde olup biten tüm haberleri yansıtan “bölgemizden haberler” ve “çocuk muhabirler” gibi bölümler de yer alıyor. Ayrıca “hayvanların dünyası”, “tarihte bu ay”, “bilim köşesi” ve “sizden gelenler” gibi çocukların ve yetişkinlerin ilgi gösterdiği konulara da yer veriliyor. Ocak ayından bu yana yaptığımız temel değişiklikler genelde büyük ilgi gördü ve benimsendi. Birkaç sayıdan sonra oluşan genel eleştiri ve öneriler, derginin yapılanmasına önemli katkılarda bulunuyor. Stuttgart Yardımcı Başkonsolosu Bengü Yiğitgüden ve Württemberg Okul Aile Birlikleri Dernekleri Federasyonu Başkanı Gülten Aysel, derginin en başta gelen yardımcıları. Stuttgart Başkonsolosluğu Eğitim Ataşesi Meriç Gök’ün de bilgi ve deneyimlerinden oldukça yararlanıyoruz. Bu tür dergiler bir ekip çalışması gerektiriyor. Ekip üyeleri, birbirini tanıdıkça daha uyumlu çalışma gerçekleşiyor doğal olarak. Ve bunun da dergiye olumlu katkısı oluyor. Almanya’da öğrenim gören çocuklarımızın daha çok Türk kültürüne ve tarihine gereksinimi var. İki kuşak arasında kalmış, evde yeterince bilgilenemeyen, köklerinin bulunduğu kültürü öğrenemeyen çocuklar için “Bizim Çocuklar” adeta bir “can simidi” diye düşünüyorum. BadenWürttemberg bölgesinde eğitim veren değerli öğretmenlerimizin dergiye gösterdikleri ilgi ve çabalar gerçekten takdire değer. Bu özverili çalışmayı özellikle 23 Nisan törenlerinde görmekten çok mutlu olduğumu söylemeliyim. Kendi açımdan en çok hoşlandığım ve aynı zamanda zorlandığım şeye gelince, yani “çocuk” olabilmeye… Belki de kendimi en mutlu hissettiğim anlar... Dergi sayfalarını yaparken adeta çocukluğumu yeniden yaşıyorum. Bazı sayfalarda ve karikatürlerde “Çocuk Erdoğan”ı yansıtmak çok hoşuma gidiyor. Çalışmalarımı yakından izleme fırsatı bulan eşim bile bunu fark edebiliyor. Durum böyle olunca, “demek ki bu işi başarıyorum” diyorum kendi kendime. Vitamin yarışması başladı TTNet, bilgisayar destekli eğitime ilgiyi artırmak amacıyla ilköğretim öğrencilerine yönelik Vitamin Yarışması düzenledi. İlköğretim 67ve 8. sınıf öğrencilerinin katılabileceği yarışma, 20 Haziran’a kadar sürecek. www.ttnetvitaminyarismasi.com adresinden ulaşılabilen yarışmaya katılan öğrenciler, “Matematik” ile “Fen ve Teknoloji” derslerinden seçilmiş konularda 8 etkinlik üzerinde çalışıyorlar. figenatalay?yahoo.com Faks: 0 212 343 72 64 ‘Stop man’a geçit yok! Güneş “yakıcı” yüzünü yavaş yavaş gösterince, “bacasız sanayide” kıpırtılar başladı. Tatil yöreleri, curcunalı yaz günlerine hazırlanıyor. Özellikle yabancı turist ağırlıklı çalışan işletmeler, ilk konuklarını ağırlayıp, “sezona merhaba” dedi bile... Türkiye’de turizmin öncülerinden Kuşadası, sezona erken başlayan sahil yerleşimlerinden. Çünkü burası, kruvaziyer HAKAN turizminin önemli limanlarından. Her yıl yüz binlerce turist, dev kruvaziyerlerle Ofer‘in limanı EgePorts’a geliyor. Efes DİRİK Antik Kenti’ni gezip, liman içindeki “kaçak işyerleri”nden kurtulabilirlerse, ilçedeki dükkanlardan önemli miktarda alışveriş yapıyor. Bu yıl kruvaziyerlerle ilçeye yaklaşık 700 bin turist gelmesi bekleniyor. Gemilerle gelenler bir yana, ilçede konaklayanlar ve ikinci konutlar hesaba katıldığında Kuşadası‘nın kışın 52 bin olan nüfusu, yazları 800 bini aşıyor, 1 milyona dayanıyor. İşte o zaman “hanutçuluk” başlıyor. Hanutçuluk denilen olay, turisti bir dükkana götürerek yaptığı alışverişten komisyon kapmak. Ancak işin öyle incelikleri var ki... 20 yıldır Kuşadası‘nın haberlerini Cumhuriyet’in sütunlarına taşıyan Latif Sansür, Türkçe’ye “durdurucu” diye tercüme edilebilecek “stop man”ları anlatıyor: “Hanutçulukta ‘stop man’ denilen kişiler var. Bunlar caddenin ortasında hiçbir şey yokmuş gibi duruyor. Bunlar, iyi para bırakacak turisti 200 metre ileriden tanır. Gözlerine kestirdikleri turist yakınlaşınca ayağa kalkarlar ve önüne set çekerler, durdururlar. Yavaş yavaş geri çekilerek ve başka yöne gitmesine izin vermeyerek, turisti dükkanın önüne doğru yürümek zorunda bırakırlar. Turist, ne olduğunu anlayamadan kendini dükkanın içinde bulur.” Sonrası malum... Turist, dükkana girdi mi boş çıkarılır mı hiç?.. Hanutçular da bundan payını ziyadesiyle alır. Her sezon öncesinde yetkililer hanutçuluğa kesinlikle izin vermeyeceklerini, turisti rahatsız edenlerin işletmelerini kapatacaklarını söyler. Sezon sonu geldiğindeyse “bu yıl olmadı, seneye mutlaka” değerlendirmesi yapılır. Ancak bu yıl Kuşadası‘nda durum daha farklı olacak gibi görünüyor. Nedeni ise ilçeye yaklaşık 7 ay önce atanan Kaymakam Mustafa Esen. Eskiden Kuşadası’na “turist” olarak da sık sık gelen Esen, o zamanlar edindiği izlenimler doğrultusunda bir dizi karar almış ve uygulamaya geçmiş. Esen’in, ilçede yaşayanlardan aldığı şikayetleri de göz önünde bulundurarak verdiği kararlar, Kuşadası‘nda turizm sezonunda köklü değişikliklerin olacağı beklentisi doğurmuş. Esen’in ilk hedefi, Kuşadası‘nın alışverişteki kalbi konumunda olan Barbaros Bulvarı üzerinde “stop man”ların oturduğu banklar. Üzerine İngilizce ve Türkçe “personele aittir, oturmak yasaktır” ibaresi konulan, turistler dahil kimsenin oturmasına izin verilmeyen bankların hepsini kaldırtmış Esen. Karşı çıkan esnafı da karşısına alıp “Benim sabrımı sınamayın” diye gözdağı vermiş. Esen, “Kuşadası’nı eski özlenen günlerine döndürmek, olumsuzlukları gidermek konusunda kararlıyım. Kimse kararlılığımı ve irademi sınamaya kalkmasın” diyor. Kısa vadeli çıkarı zedelenen az sayıdaki esnaf Esen’e tepkili, ancak ilçedeki meslek odaları ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri ona destek veriyor. Turizm Tanıtma Derneği’nden Mustafa Oğuzkaan, yasaların eksiksiz uygulanmasından yana olduğunu, Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği’nden Bülent İlkbahar, hanutçuların kesinlikle affedilmemesi gerektiğini söylüyor. Ticaret odası, otelciler birliği gibi kurumlar da Esen’e destek veriyor. Bakalım bu yaz, “stop man”lara “dur” denilebilecek mi?.. [email protected] BadenWürttemberg eyaletinde yayımlanan ilk ve tek çocuk dergisinin Genel Yayın Yönetmenliğini üstlenen Erdoğan Karayel, Almanya’daki Türk çocuklarına yönelik yayınların daha geniş bir çerçevede ele alınması gerektiğini söylüyor. GÖREV BÜYÜK Almanya’da kökleri Türkiye’de olan milyonlarca çocuğumuz yaşıyor. Bu küçük insanlar ve Türkçe için sizce neler yapılabilir ve yapılmalıdır? Ne gibi eksikliklerimiz var, bu sorunları çözmek nasıl mümkün olabilir? Almanya’da öğrenim gören çocuklarımızın en büyük sorunlarından biri de Türkçeyi iyi konuşamamak. Bu konunun temeli aileye dayanıyor. Her çocuk, evdeki lehçeye göre konuşuyor. Bu nedenle Türkçe derslerinin önemine her zaman dikkat çekmeye çalışıyoruz. Daha önce sözünü ettiğim gibi iki dünya arasında kalan çocuklarımız ve gençlerimiz, Almanya’da yaşayan toplumumuzun en büyük sorunlarından birini teşkil ediyor. “Bizim Çocuklar” dergisi, çocuklarımızı sekiz yıla dayanan deneyimi, birikimi ve öğretmen kadrosuyla bu yönde eğitmekte ve yönlendirmektedir. Genel beklenti, devletin bu konuya daha ağırlıklı eğilmesi ve özellikle de Türkçe konusundaki çalışmalarını hızlandırmasıdır. Yıllardan bu yana süregelen “okullarda anadil eğitimi” mücadelesi, ancak sistemli ve koordineli bir çalışmayla hayata geçirilebilir. Ben, kendimi bu konuda bir “nefer” olarak görüyorum. “Bizim Çocuklar” dergisinin gelecekte Almanya’nın tüm eyaletlerinde yayımlanabilen tek çocuk dergisi olabilmesi hayalinin bir gün gerçekleşebileceğine inanıyorum. Derginin başarısında Württemberg Okul Aile Birlikleri Dernekleri Federasyonu yönetim kurulunun, “Bizim Çocuklar” için özellikle oluşturulan “Yayın Kurulu”nun ve Stuttgart Başkonsolosluğu’nun olağanüstü desteğini unutmamak gerekir. Uyumlu ve paylaşımcı bir ekip çalışmasıyla sağlanan bu başarının tek bir amacı var: Almanya’daki çocuklarımızı yarınlara daha donanımlı, Türkçeyi de iyi konuşan, kendi kültürüne ve birikimine sahip insanlar olarak yetiştirmek! C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle