22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

4 31 MAYIS 2008 CUMARTESİ Konser Rakı, boğaz ve müzik ‘Dünyanın bütün rakıseverleri birleşin’ sloganıyla rakıseverleri buluşturan ve yaklaşık 19 bin üye sayısıyla Türkiye’nin en büyük rakı portalı olan Buyukkeyif.com, üyelerine deniz üstünde muhteşem bir gece yaşatacak. Bu akşam saat 19.00’da Kabataş‘tan kalkacak olan ‘Keyif Style’ teknesinde çalgılı sözlü bir gece düzenlenecek. Saat 23.00’e kadar boğazda dolaşacak teknede, Buyukkeyif.com’un düzenlediği ‘Rakı Erbabı’ yarışmasının kazananlarına ödülleri verilecek. Ayrıca rakı üstadı Vefa Zat’ın yeni kitabı ‘Biz Rakı İçeriz’in de tanıtımı yapılacak. (www.buyukkeyif.com) Kal Fest yine bomba gibi Türkiye’nin en büyük lise festivallerinden Kal Fest, 10. yılını kutluyor. Festival kapsamında geçtiğimiz hafta çeşitli seminer ve gösteriler gerçekleşmişti. 6 Haziran Cuma günü yapılacak festivalin finalinde ise, Pentagram, Moonspell, Özge Fışkın ve Malt konser verecek. Ayrıca birbirinden yetenekli amatör gruplar ve DJ’ler de sahneye çıkacak. Kadıköy Anadolu Lisesi’nin kampüsünde 6 bin metrekarelik açık alanda gerçekleşecek konserlerde müzikseverler unutulmaz saatler yaşayacak. (0216 556 98 00, biletler 33.50 YTL) Jethro Tull Türkiye’de 40. yılını kutlayan Jethro Tull, dünya turnesi kapsamında İstanbul ve Ankara’da konser verecek. Thick As A Brick, Too Old To Rock’n Roll, Too Young To Die, Living In The Past, ve Locomotive Breath gibi onlarca hit parçaya yer verilecek konserler 6 Haziran Cuma akşamı İstanbul Arena’da, 8 Haziran Pazar ise Hacattepe Üniversitesi Beytepe Kampüsü Açıkhava Tiyatrosu’nda gerçekleşecek. Klasik müzik, caz ve folk öğelerini rock çatısı altında toplayan grup sevenlerinin unutamayacağı performanslar gerçekleştirecek. (0216 556 98 00, biletler 16538 YTL arasındar) Indigo sezonu kapatıyor Indigo dördüncü sezonunu bu akşam düzeneyeceği parti ile noktalıyor. Açık olduğu 8 ay boyunca 60 yabancı sanatçı ve grubu, 50 bini aşkın müzikseverle buluşturan Indigo’nun kapanış partisinde Burhan Kılıçak, High Vision ve Uhr sahne alacak. Indigo yeni sezon için Eylül ayında yeniden açılacak. (0212 244 85 67, biletler 25 ve 15 YTL) Yıllardır bitmeyen ‘Deli’lik nöbetimiz: Orovizyon ? ? Nâzım Kumpanya yine sahnede Nâzım Kumpanya, 2 Haziran Pazartesi akşamı saat 21.00’de Nâzım Hikmet Kültür Merkezi bahçesinde konser verecek. 2007 yılı Ekim ayında müzikle amatör ve profesyonel olarak ilgilenen 15 müzisyenin biraraya gelmesiyle oluşan grubun ilk konserinde Nâzım’ın şiirleri, Bulgar ve Çerkez halk ezgileri seslendirilmişti. Kendisini ‘eşliksiz koro, eşlikli solistler topluluğu’ olarak adlandıran grup bu konserde repertuvarına yeni şarkılar da ekleyecek. (0 216 414 22 39) “Ada Müzik” etiketli ilk albümleri masamın üzerine geldiğinde tarihler 90’ların ikinci yarısına işaret ediyordu. “Şehir” isimli bu albümü, şöyle bir elime alıp bakarak; “Eyvah gene günün alternatif, grunge modasının Türkiye versiyonlarından biri” demiştim. Kahrolası alışkanlığım gereği bana gelen herşeyi dinlemek gibi bir adetim vardı ve bu grubu da APTÜLKADİR dinlemeye koyuldum. Dinlediğimde ise onların alternatif tarzına karşın ELÇİOĞLU türdaşlarına göre ayakları daha yere basan bir havada olduğunu fark edecektim. Albümü dinlemem bittiğinde ise tepkim, “Alternatif modasınının içinde yaratıcılığı ve sound derdini işe katanlar da varmış” olacaktı. İşte Mor ve Ötesi ile tanışmam böyle gerçekleşmişti. O ilk albümden bu yana tam tamına 12 yıl devrildi. O ilk albüm günlerinde çekilen klibe bakıyorum da Kerem’in davulunun başındaki tıfıl halini görüp, gülüyorum. Bugün Kerem gibi Mor ve Ötesi de büyüdü ama değişmeyen tek şey, müziğe bakışlarındaki olgunluk ve ciddiyet olacaktı. “Şehir”le atılan ilk adım, 3 yıl sonra “Bırak Zaman Aksın”la devam edecekti. 2001’de “Gül Kendine” ve 2004’de “Dünya Yalan Söylüyor” ile olan olacaktı. Bu miladi albümle Mor Ve Ötesi rock dışına taşarak geniş kitlelerle buluşacaktı. Bunu da rock müziği çerçevesinde kendilerine ait müzik yapılarını koruyarak başaracaklardı. Sonra 2006’da yolculuklarını “Büyük Düşler”le sürdürdüler. Mor ve Ötesi müzik kariyerindeki yolunu dünyaya taşımayı da düşlüyordu. Bunu hak ediyorlardı da. Ama bu süreçte hiç olmayacak bir şey oldu ve onların Örovizyon’a katılacağı haberini alacaktık. Açıkcası üzülmüştüm. Çünkü Mor ve Ötesi o yarışmaya iki değil, 12 numara büyük gelirdi. Yarışma günü TV’yi izlerken bu yargımın az bile kaldığını gördüm. “Benim oğlum bina okur, döner, döner gene okur” misali değerlerimizi bitiriyoruz. Neler olmadı ki şu Örovizyon denilen maceramızda. Örovizyon denilince 4 gözlemim vardır ki, bunun geçerli olduğu konusunda tarih beni yanıltmayacaktı. Türkiye’de bu yarışmaya katılırken müzisyenlerimizin yurt dışına taşınması amaçlanmıştır. Ancak ne yazık ki sonuç (hiçbir zaman) elde edilememiştir. Ajda Pekkan, Sertab Erener gibi örnekler en başta gelenleridir. Bu tip beklentilerde bazı isimler ise iç piyasada bile kötü bir jubile yaşar hale gelecekti. Kimi zamanda iç piyasamızda alışkanlıkların dışında türler denedikleri için önlerine duvar örülenler bu yarışmaya uygun bulunacaktı. Yıllarca “halk anlamaz” diye albüm yaptırılmayan Mazhar Fuat Özkan üçlüsü bu yarışmaya kattırılarak “Batı’ya açılan yüzümüz” diye sunulacaktı. Yarışma sonunda yurt dışı beklentileri son buldu ama üçlümüz de “MFÖ” halini alarak iç piyasaya uygun hale gelecekti. Örovizyon yarışmasını ya çok ciddiye almışızdır ya da önemsemiyor gibi gözükmüşüzdür. Tam aklımız başımıza gelip, yarışmadan ilgimizi çekmişken, Sertab Erener’in birinciliğiyle oyuna yeniden dalıverdik. İşin en komik yanı Örovizyon’u ne kadar önemsemiyoruz gibi görünsek de gizli bir aşk yaşadığımız kesin. Örovizyon öyle bir yarışmadır ki, en iyi ürünü oraya koyduğunuzda yiter, gider. Üst düzey işleri oraya koymak kelimenin tam anlamıyla akla ziyandır. Bunu yapmak bizim alışkanlığımızdır ki, bu da Batı’yı Batı’dan çok fazla önemsememizden kaynaklanır. Bu bir öğütme yarışmasıdır. Bir defa katılıp, kötü sonuç alanın müzik hayatını bitirir, yaşamını zehrederiz. Örnek mi Çetin Alp… Bu alanda verdiğimiz ilk şehidimizdir diyebilirim. Yarışma dönüşü adamı havaalanında dövdük. Bununla da kalmayarak müzik hayatını bitirdik ve sürgün hayatı yaşattırdık. Hem de neden. O yarışmadaki parçasının müziğine ve sözlerine kızdığımız için o parçayı bestelemeyen, şarkı sözlerinden sorumlu olmayan adama ödettirdik faturayı. Alp, yıllarca ülkemize gelen turistlere müzik yapan bir gazinoda müzik yapmak zorunda bırakılmışken, Sertab Erener’in birinci geldiği yarışmayı izlerken kalbine yenik düşecekti. Çetin Alp’den yıllarca sonra durum farklı mıydı! Ne gezer… 2005 yılında ülkemizi yarışmada temsil eden Gülseren isimli şarkıcımızın başına da bundan farklı bir durum gelmemiştir. Bütün bunları toplarsak Örovizyon macerasında yaptığımız; döküntü bir umumi helaya en pahalı ve görkemli elbiselerle gitmekten farksız. Dilerim bu yaşananlar Mor ve Ötesi’ni fazla etkilemez. Benim açımdan onlar 6 ay falan müziğe ara vermişler gibi bir şey bu, yarışma süreci. Şimdi bu kötü rüya bitti diyelim. Örovizyon gibi bir yarışma için fazlasıyla birikimli ve hepsinden önemlisi müzisyen bu insanların oraya gitmesi kötü bir kabustan başka bir şey değildi zaten. Bence kazanmadıkları da iyi oldu. Şimdi bunu yok sayalım ve yolumuza devam edelim. Ancak yıllardır süren bu çadır tiyatrosu ve oylamadaki ecüş bücüşlüğe bakıp burnundan kıl aldırmayan Avrupa (Yayın) Birliği’nin durumuna hazin hazin bakalım derim. Hey gidinin Avrupa kültürü, kapitalist küreselleşme seni ne hale döndürmüş. Asker dönüşü Portecho Deniz Cuylan’ın askerden dönmesiyle Portecho konserlerine devam etmeye başladı. Tan Tunçağ ve Deniz Cuylan ikilisinden oluşan topluluk, 6 Haziran Cuma akşamı saat 23.30’da İzmir Opus Bar sahnesinde olacak. Portecho, 19 Haziran perşembe günü de Ankara If Performance Hall’de sevenleriyle buluşacak. 2005 yılında bir araya gelen grup, elektronica’yı rock müzikle buluşturuyor. Topluluk İngilizce vokalleri sıcak gitar melodileriyle iç içe geçiriyor. (biletler 23 YTL) Altuğ devam ediyor Kişiye Özel albümü ile büyük beğeni toplayan Emre Altuğ, üniversite ve festival konserlerine devam ediyor. Bu akşam saat 21.00’de Tire Belediye Festivali’nde konser verecek Altuğ ardından 1 Haziran Pazar günü Gölcük Donanma’da sahneye çıkacak. Şarkıcı, 56 Haziran akşamları Yunanistan Belediye Festivali’ne, 7 Haziran Cumartesi ise Soma Belediye Festivali’ne konuk olacak. Konserlere giriş ücretsiz. Çocuklar için... Her yıl yazın gelişini çocuklarla birlikte kutlayan Aslan Max, 29 Haziran’a kadar İstanbul, Sivas, Hatay, Van ve Trabzon’da şenlikler düzenleyecek. Dev eğlence parkı Maxland, bugün ve yarın Beşiktaş İnönü Stadı’nda açık olacak. Saat 09.00’dan 22.00’ye kadar açık olacak Maxland’de çeşit çeşit oyunlar oynanabilecek. Etkinlikler bu akşam saat 19.00’da Keremcem’in, yarın akşam da 4 Yüz grubunun vereceği konserlerle renklenecek. (www.aslanmax.com) ‘One Love’da şenlik var Efes Pilsen One Love Festival, bu yıl 2122 Haziran tarihlerinde santralistanbul’da yapılacak. Program yine dopdolu. İlk gün Roisin Murphy, Hot Chip, The Long Blondes, Bedük, Kreş, DJ Styleist + Mabbas; ikinci gün ise, Gogol Bordello, Shantel & Bucovina Club Orkestar, Miss Platnum, Baba Zula, Gevende, Selim Sesler, kzulal?yahoo.com Kolektif İstanbul ve DJ Ahmet Musluoğlu sahneye çıkacak. Top cambazları, illüzyonistler, pandomim sanatçıları, langırt, dart ve daha pek çok eğlence festivalcileri bekliyor. Ayrıntılar, Festival Koordinatörü Cem Yegül’den... Altı yıldır Maslak Parkorman’da düzenlenen festivali bu yıl Eyüp’teki santralistanbul’a taşıyorsunuz. Bu değişikliğin nedeni ne? İleriye dönük planlarımız içerisinde santralistanbul ile yollarımız kesişiyor. Bir yıldan az bir süredir hizmet veren kompleks, şehrin içinde kendine özgü doğal bir dokuya sahip. Hem şehirli olmanın en önemli öğelerini içinde barındırırken hem de doğa ile iç içe bulunması, şehir merkezine yakın ama bir o kadar da şehrin dinamiklerinden uzak olması, bizi cezbeden nedenlerden biri. santralistanbul, birçok kişi için kentin merkezi bir yerinde değil. Ulaşım konusunda bir kolaylık düşünüyor musunuz? Taksim Meydanı’nı önemli bir merkez olarak kabul edebiliriz. santralistanbul’un Taksim’e uzaklığı 6,5 km. Parkorman ise, bunun iki katı uzaklıkta. Ancak santralistanbul yeni bir mekan olduğundan, hala uzak olarak algılanıyor. Tabii ki biz kolaylıklardan vazgeçmiş değiliz. Bu sene ilk defa festivale katılım için Taksim Meydanı’ndan santralistanbul’a karşılıklı servisler koyacağız. Detaylar ilerde festivalin web sitesinde yayınlanacak. Festivalin bugüne kadar iki günde topladığı izleyici sayısı ne kadar? Bugüne kadarki izleyici sayımız için toplam 73 bin kişi sirin.guven?gmail.com ZÜLAL KALKANDELEN diyebiliriz. Her yıl ortalama 1015 bin konuk ağırlıyoruz. Bu yılki programdan söz eder misiniz? Birinci gün dans, ikinci gün gypsy müziği ağırlıklı... Yedinci senemizde programın yıldız isimler etrafında şekillenmemesi yönünde karar aldıktan sonra, hem Türkiye’de hem de Batı‘da 2008’de hakim olan müzik akımlarını ve öne çıkan sanatçı/grupları araştırdık. Balkan/gypsy tarzı, kültürümüzün yüzyıllardır parçası olmasına rağmen, müzikal açıdan popülaritesinin artması son iki yıla dayanıyor. Özellikle 2007’den itibaren yurdumuzda çıkış yapan bu çizginin eğlenceli isimlerini getirmeye özen gösterdik. Moloko’nun değerli sesi Roisin Murphy de, Türkiye’ye getirmeyi hedeflediğimiz isimlerden biriydi. Bu yaz popülerleşen biraz elektronik, hafif rock’un birleştiği akıllı dans müziğini en şık halinde sunan Hot Chip’i de yakalayınca, dans/rock konseptimize ikinci ismi de ekledik. İkinci albümleri Erol Alkan tarafından yapılan The Long Blondes, bizden Bedük ve Kreş de katılınca hayalimizdeki konsepte kavuştuk. Bütçe sınırlaması olmadan istediğiniz sanatçıyı getirme şansına sahip olsaydınız, hangi grup ya da sanatçıları konuk etmek isterdiniz? Bu sorunun cevabını vermek oldukça zor; çünkü getirmek istediğimiz isimler saymakla bitmez. Bütçe sınırlamasının yanı sıra, o sanatçının o yılki turne programı, turnenin festival tarihlerine denk gelmesi ve Türkiye’nin de bu turneye dahil olup olmadığı çok önemli. Hem yıllardır Radiohead, REM, Red Hot Chili Peppers gibi beklenen grupları getirebilmek isterdik, hem de daha yeni ama uzun vadeli olduğunu düşündüğümüz Arcade Fire’ı... Birçok grubun katılacağı festivalin iki günlük bilet fiyatı, tek bir grubun sahne aldığı bazı konser biletlerinden daha ucuz. Bunu nasıl sağladınız? Son yıllarda çok hızlı gelişen bir sektörün içindeyiz. Bütün yaz sezonu boyunca çok fazla etkinliğin ve konserin yapılacağını biliyoruz. Üstelik bu etkinlikler aynı kanaldan besleniyor. Gerçekçi olmak gerekirse, birden fazla etkinliğe gitmek, ekonomik açıdan birçok kişiyi çok zorlayacaktır. Bu nedenle, daha fazla kişiye festival deneyimini yaşatmak doğrultusunda karar alarak, fiyatlarımızı daha uygun bir hale getirmeye çalıştık. Sizce Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik durum bu yılki festivalleri de etkiledi mi? Türkiye’de müzik festival düzenlemek hangi açılardan zor? Ekonomik koşullar, hayatımızın her alanını etkilediği gibi, festivalleri de etkiliyor. Bu tip etkinlikler için hayati önem taşıyan birçok faktör var. Dünyanın içinde bulunduğu ekonomik durum, müzik sektörünün kendi içinde yaşadığı zorluklar vb. Müzik festivali düzenlemek ile ilgili zorlukları Türkiye özelinde almak ne kadar doğru olur? Sonuçta her ülke, her sanatçı, her plak şirketi ve organizatör bir şekilde birbirini etkiliyor. Tabii Türkiye özelinde söylenebilecek birkaç önemli nokta da var. Sanatçıların turne programları içinde yer almaması, aynı sanatçı veya grup için birden çok talebin olabilmesi, ağır vergi yükümlülükleri ve yasal izinler gibi. RİFAT MUTLU rifatmutlu?gmail.com C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle