Katalog

CUMARTESİ 07 CMYK 15 MART 2008 CUMARTESİ 7 Sahne ışıkları sönecek fes Pilsen Blues Festivali, Tuborg Roxy Müzik Günleri, Rock’n faaliyeti yürüten Efes Bira Grubu Türkiye Bölge Başkanı Semih Maviş ve Dark, One Love Festival, Sevda Cenap And Müzik Vakfı, festival kanadından Tuborg sponsorluğunda gerçekleşen Roxy Müzik Phonem By Miller, Jack Daniel’s Rock Yarışması, İstanbul Bach Günleri adına Cem Selcen ile konuştuk. Her iki taraftan aldığımız bilgiye Günleri ve daha pek çok festival ile kazı çalışmaları, resim göre görünen tablo epey karanlık. sergileri, çeşitli sanat etkinlikleri ve bir çok spor klubü yeni bir Bir taraftan alkolle ilgili getirilen yeni yasa tartışılırken diğer yandan da sponsorluk krizi ile karşı karşıya. Tütün Mamullerinin Zararlarının RTÜK tarafından hazırlanan ve alkole sınırlama getiren yasa taslağı Önlenmesine Dair Kanun ve Gelir Vergisi Kanunu’nda yeni bir konuşuluyor. 3984 Sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları düzenlemeye gidildi. Yapılan değişiklikle her türlü alkol ve alkollü Hakkında Kanun’un bazı maddelerinin değiştirilmesine yönelik olarak içeceklerle tütün ve tütün mamullerine ait ilan ve reklam giderleri hazırlanan Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanun kazançtan düşülen harcamalar kapsamından çıkarıldı. Tasarısı Taslağı’nda “Alkol, tütün ürünleri ve uyuşturucu madde Mayıs ayında yürürlüğe girecek yeni yasa değişikliğinde kullanımını özendirici türde yayın yapılmaması”na ilişkin bir yayın ilkesine ZUHAL yer alan ‘Gelir Vergisi Kanunu’nun 41’inci maddesinin yer veriliyor. RTÜK’ten aldığımız bilgiye göre alkol, tütün ve uyuşturucu birinci fıkrasının (7) numaralı bendinde maddeyi kapsayan bir yayın ilkesi olarak taslakta bulunan bu ibarede AYTOLUN belirtilen ‘İlan ve reklam giderleri gelir ve kilit nokta ‘özendiricilik’. Böyle bir yayın ilkesi eklemelerine Alkollü kurumlar vergisi matrahının gerekçe olarak da son zamanlarda televizyonda çok fazla tespitinde gider olarak gösterilemez’ ifadesi alkollü sahnenin bulunmasını ve buna karşın çok sayıda içki içeren reklam sponsorluk konusunda bir anlaşmazlığa yol açtı. telefon almalarını gösteriyorlar. Bu yayın ilkesinin ve ilan bedellerinin gider Firmalar, sponsor konusunun net olmadığını, yaptırımı da mevcut. İlk aşamada uyarı veren RTÜK, hangi sponsorluğun nasıl bir reklam içerdiğinin tekrarında gelir getirici yayınların yasaklanması kaleminden çıkarılması açık olarak belirtilmediğini söylüyor. Bu yoluna gidiyor. RTÜK, bu durumda programa sponsorlukla ayakta duran maddenin sponsorlukları kapsaması halinde, değil, yayın kanalına yaptırım uygulandığını firmaların sponsorluktan çekilme ihtimali ise söylüyor. Ancak senaryolarda yer alan hangi kültür ve sanat faaliyetlerini sanat ve spor faaliyetlerine ciddi bir darbe sahnelerin alkol kullanımını özendirici olduğu, tehlikeye soktu. Festivaller, vuracak. Festival yetkilileri, sponsorlarının hangisinin özendirici olmadığı konusunda bir çekilmesi durumunda festivalleri kazılar, tiyatrolar, sergiler bu yıl netlik bulunmuyor. Bu yüzden de yayıncılar gerçekleştiremeyeceklerini dile getiriyor. şimdiden bu tür sahneleri makaslamaya başladılar büyük bir kriz eşiğinde. Diğer Mayıs ayında yürürlüğe girecek yasadaki bu bile. Bu halde alkollü sahnelere senaryoda yer net olmayan durum hem sektör açısından hem veremeyeceklerini söyleyen senaristler de, bu yandan RTÜK’ün yeni yasa de sanat ve spor etkinlikleri açısından bir durumda yaşamın içinden beslenemeyen, yaşamdan taslağı da senaristleri, karışıklığa yol açacak. kopuk, inandırıcı olmayan yapımların olacağına Gazete, dergi, internet, sinema ve açık hava vurgu yapıyorlar. Senarist Birol Güven’le bunun nasıl yapımcıları ve kanalları mecralarında yayınlanan ilan ve reklam bütçesinden bir sınırlama olduğunu ve ‘özendirici’ türde yayın çıkmaza soktu. çok daha yüksek miktarda pay ile sosyal sorumluluk yapılmasının nasıl bir anlam ifade ettiğini konuştuk. E RTÜK: Özendirmeye karşı önlem aldık 3984 Sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanun’un bazı maddelerinin değiştirilmesine yönelik olarak hazırlanan Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanun Tasarısı Taslağı’nda “Alkol, tütün ürünleri ve uyuşturucu madde kullanımını özendirici türde yayın yapılmaması”yla ilgili konuştuğumuz RTÜK yetkilisi, bu yasa taslağında yer alan yayın ilkesinin daha önceden de çocukların ve gençlerin ruhsalzihinsel ve bedensel gelişimini olumsuz yönde etkilememesi için bulunduğunu, ancak gelen tepkilerle birlikte ayrı bir yayın ilkesi olarak koyduklarını söylüyor. Sigarayla ilgili bulunan kesin yasağın alkolde olmadığını ve alkollü sahnelerin kullanılabileceğini belirten yetkili, özendirme yoluyla alışkanlık edindirme, duyarsızlaşma ve kanıksamaya karşı önlem aldıklarını ifade ediyor. Hangi sahnenin özendirici, hangisinin özendirici olmadığını belirlemenin göreceli olduğunu söylediğimiz RTÜK yetkilisi, bunun üst kurul, bilirkişi ve mahkeme kararlarıyla onaylanacağını, alkole sigarada olduğu gibi kesin ve net yasaklaklar getirmediklerini söylüyor. Alkol kullanılmadan çekilecek sahnelerin yaşamdan kopuk olacağını söylediğimizde ise yaşamda bu kadar sık tekrarlanan bir durumun olmadığını, farklı sahnelerle bunların alışıldık kılındığını ve alışkanlıklar gibi onların da öğrenildiğini ve bu hayat tarzının kabullendirildiğini söylüyor. Yasa taslağında alkol konusundaki uygulama için yaptırım da bulunuyor. Bu durumda ilk ‘özendirici’ gösterimde uyarı, uyarının ardından tekrarı olursa programa değil kanala gelir getirici yayın (reklam) yasağı getiriliyor. Yayıncılarda şimdiden engelleme yönünde bir eğilim gördüklerini ancak RTÜK’ün böyle bir yasaklamaya gitmediğini söylüyor.. Sponsorluğumuz sekteye uğrar Tütün mamullerinin zararlarını önlemeyi amaçlayan yasaya, bu kanunun başlığında ve içeriğinde yer almayan alkollü içeceklerle ilgili son anda verilen bir önerge ile kanun içeriğine eklenen bu hükümle birlikte yasanın kapsamının nasıl değerlendirileceğine dair bir belirsizlik oluştuğunu ve bu durumun bir an önce açıklığa kavuşturulması gerektiğini söyleyen Efes Bira Grubu Türkiye Bölge Başkanı Semih Maviş, “Öncelikle sosyal sorumluluk projelerimiz olmak üzere tüm sponsorluklarımızın sürekliliği ve geleceği açısından son derece önemli” diyor. Gazete, dergi, internet, sinema ve açık hava mecralarında yayınlanan ilan ve reklam bütçesinden çok daha yüksek miktarda pay ile sosyal sorumluluk faaliyeti yürüten Efes Bira Grubu, Türk sporunun gelişmesine katkıda bulunmak amacıyla 1976 yılında kurduğu Efes Pilsen Spor Kulübü ile basketbolda şimdiye kadar hiç bir Türk takımının gerçekleştiremediği başarılara ulaştı. Maviş, ülkenin sembollerinden biri haline dönüşen Efes Pilsen Spor Klübü için, “Kurucusu olduğumuz bu spor geleneğini yaşatmak elbette öncelikli hedefimiz. Ancak konunun ciddiyetini vurgulayabilmek adına kanunun etki alanına dikkat çekmemiz de kaçınılmaz” diyerek başlıyor sözlerine. Efes Pilsen Spor Kulübü’nün Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ile 5 yıldır ortaklaşa düzenlediği Efes ile İlk Adım projesi kapsamında her yıl 28 ilde 30 merkezde yaklaşık 12.000 gence ücretsiz basketbol eğitim veriliyor. Milli Futbol Takımlarının ilk ana sponsoru olmasının yanısıra Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş kulüpleri ile Süper Ligde oynayan 10 Anadolu takımına destek veriyor. Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’ne verdiği destekle de yıllardır pek çok amatör sporcuya katkı yapıyor. 19 yıldır sponsorluğunu üstlendiği Uluslararası İstanbul Film Festivali’nin yanı sıra, yapımına katkıda bulundukları onlarca Türk filmi ile sinema sektörünün yeniden kalkınmasına olanak sağladı. 15 yıldır özel ve devlet tiyatrolarına destek veriyor. 20062007 sezonunda 12 tiyatronun da sponsorluğu üstlendi. 1998 yılından bu yana Apollon Smintheus Tapınağı Kazı ve Restorasyon Projesi’nin sponsoru olan ve Assos/Behramkale’de bulunan Assos Antik Tiyatrosu’nun yeniden kurulmasında da önemli rol oynayan Efes Bira Grubu, Doğu Anadolu Bölgesi’nin turizm potansiyelini geliştirmek amacıyla Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı işbirliğinde ‘Efes Pilsen Doğu Anadolu Turizm Geliştirme Projesi’ne devam ediyor. Ayrıca Çoruh Vadisi’nde başlatılan program çerçevesinde örgütsel kapasite geliştirme çalışmaları ve yöre halkına verilen eğitimlerin yanı sıra ürün geliştirme çalışmaları da sürdürülüyor. Boğaziçi Üniversitesi Yaşamboyu Eğitim Merkezi işbirliği ile ücretsiz turizm eğitimleri düzenleniyor. Ayrıca geçen yıl Antakya, Şanlıurfa, Mardin, Adıyaman ve Erzurum’da gerçekleştirilen eğitimlerden sonra bu yıl Adana, Mersin, Gaziantep, Van, Konya, Rize, Trabzon, Samsun, Kastamonu, Afyon ve Artvin arasından seçilecek 6 ilde aynı eğitimler devam edecek. Söz konusu proje kapsamında yılda yaklaşık bin gence ücretsiz eğitim ve istihdam fırsatı tanınmış olacak. Semih Maviş, yasaya göre tüm reklam ve ilan harcamalarının gelir ve kurumlar vergisi matrahı dışında tutulduğunu ancak sponsorluklarla ilgili açık bir hüküm olmadığını belirtirek, “Bu durum, dev projelere maddi kaynak sağlayan ve ciddi sponsorluk programları yürüten Efes Pilsen için bazı yeni kararların alınmasını gerektirebilir. Zira sponsorluklar da bu kapsama alınırsa bu şirketimiz için çok önemli bir artı yük anlamına gelir. Yasanın sponsorlukları da kapsar halde yürürlüğe girmesi durumunda destek verdiğimiz sosyal sorumluluk ve topluma fayda olarak nitelendirilen faaliyetlerin tamamının sekteye uğraması, şirketimiz bütçesinden ayrılacak olan payın önemli ölçüde azalması kaçınılmaz olacaktır. Bu da maalesef spor, kültür, sanat ve ülke ekonomisinin gelişmesine katkıda bulunan pekçok projenin sekteye uğraması anlamına gelecektir” diyor. Festivaller yok olur 13. Roxy Müzik Günleri bu yıl da genç yetenek avına çıkarak, müziğe katkılarını devam ettiriyor. Genç müzisyenleri biraraya getirerek yeteneklerini ortaya koymalarına fırsat veren Roxy Müzik Günleri Tuborg sponsorluğuyla gerçekleştiriliyor. Yeni vergilendirmeyle birlikte firmaların sponsorluklarını çekmesi halinde festivallerin ve sanat etkinliklerinin durumunu Roxy’nin ortaklarından Cem Selcen ile konuştuk. İşin bu tarafında da durum vahim. Selcen, böyle bir gelişmenin kültür sanat hayatına ciddi bir darbe indireceğini söylüyor. Hiçbir etkinliğin kendi geliriyle gerçekleştirilemeyeceğini, bu halde sponsor destekleriyle ayakta durabildiklerini belirten Selcen, “Sponsorluklar çekilirse ayakta durmamız çok zor. Bu da ülkemizin kültür ve sanatının nereye gideceğinin bir göstergesi. Şuan da duyup bildiğiniz festivallerin dörtte üçü yok olur böyle bir durumda” diyor. Ayrıca kültür sanat aktiviteleri, resim sergileri, müzik derken sanatın her alanında sponsorlukla gerçekleştirilen etkinliklerin maddi getirilerinden ziyade misyonlarının zarar göreceğine değiniyor Selcen. Büyük işletmeler sponsorluklarla darbe yerken, küçük işletmelerin de bellerinin vergilerle büküldüğünü söyleyen Selcen, önlerini çok karanlık gördüklerini söylüyor. Yasaklar özendirici Senarist Birol Güven, yaşamın içinde olan her şeyin özgürce ekranda da olması gerektiğini düşünenlerden. Toplumda şiddet varsa, onun da ekranda olması gerektiğini düşünüyor. Keza içki içiliyorsa, ekranda da içilmeli. Dikkat edilmesi gereken tek noktanın yayın saatleri ve çocukların izleme alışkanlığı olduğuna değinen Güven, bu tür düzenlemeleri de RTÜK gibi bir devlet kurumundan ziyade, bu sektörde faaliyet gösteren meslek birliklerinin yapması gerektiğini belirtiyor: “Nasıl tıbbi çalışmalarda tabipler odası etkinse televizyonda da etkin meslek birlikleri olmalıdır. RTÜK, bu noktada gözlemci olabilir. Ceza verilecekse de bunu meslek birlikleri vermeli. Meslek Birlikleri yetkili olursa bu tür düzenlemelere gerek kalmaz ve kamu yararını gözeterek gereğini yapar.” Yasakların özendirici olduğuna dikkat çeken Güven, “Biz ekranlarda şiddetin olmadığı TRT ile büyüdük ama şiddetin en büyüğünü o dönemlerde yaşadık” diyor. Gelen yasaklarla birlikte senaryo yazmanın zorluklarına bir yenisi daha eklenmiş olacak. Reklam düzenlemeleri ile birlikte artık markette, alışveriş merkezlerinde hatta otobüs durağında geçen sahneleri dahi yazamadıklarını söyleyen Güven, şöyle devam ediyor: “Bu yeni yasaklarla hayattan kopuk yeni hikayeler bulmak zorunda kalacağız. İçki içmeyen, sigara içmeyen, küfür etmeyen, şiddet uygulamayan, sokaklarda dolaşmayan, alışveriş merkezlerine gitmeyen karakterlerimiz olacak. Yani hayatta ne varsa filmlerde o olmayacak.” Güven, sahnelerin hangisinin özendirici hangisinin değil, belirleme konusunda da zorlanacaklarını söylüyor.