Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMARTESİ 01 CMYK Başkalarında süren bir yaşam Sınıfsız, sömürüsüz, eşitlikçi, özgürlükçü, barışçı bir dünya özlemi vardı onun. Bunun için verilen kavgada yerini aldı. O kendi deyimiyle yaşam olarak başka insanlara dağılmıştı. O insanlar bazen babası, bazen eşi, bazen bir arkadaşı, bazen çocuklarıydı... “O insan aşık olabilir, hırslı olabilir, mevki hırsı olabilir, kindar olabilir, vs. Bunları hiç bilmem. Bütün insanları aynı şekilde hareket ederler gibi bir düşünce vardı bende. Hayatımın çok büyük bir kısmını öbür insanların içinde yaşadım. Buna ben başkasında yaşamak diyorum” demişti. Dünyaya ve insanlara hep ‘puslu bir camın arkasından’ baktığını söylese de öğrencileri ve dava arkadaşları için o hep “körler ülkesinin görenlerinden biri” ve “Sadun Hoca” olarak kalacak. Namusumu kaybettim hükümsüzdür! 15 MART 2008 CUMARTESİ PARASIZ ÖZEL EK YIL: 2 SAYI 94 SİNEM DÖNMEZ SAYFA 10 AYŞE YILDIRIM 3 Sanata gizli darbe ZUHAL AYTOLUN Türkiye’deki pek çok festival, kazı çalışması, sergiler, tiyatrolar hatta bir çok spor organizasyonu sponsor kurumlar aracılığıyla yürütülüyor. Efes Pilsen Blues Festivali, Tuborg Roxy Müzik Günleri, Rock’n Dark, One Love Festival, Sevda Cenap And Müzik Vakfı, Phonem By Miller, Jack Daniel’s Rock Yarışması, İstanbul Bach Günleri bunlardan bazıları. Ancak son yasal değişikliklerle her türlü alkol ve alkollü içeceklerle tütün ve tütün mamullerine ait ilan ve reklam giderlerinin gelir ve kurumlar vergisi matrahı dışında tutulması sponsorluk konusunu tartışmaya açtı. Konunun tarafları yasanın sponsorluğu da içermesi halinde bugün devam eden festivallerin neredeyse dörtte üçünün bir daha yapılamayacağını söylüyor. Bekle bizi Belgrad ŞİRİN GÜVEN Yaptıkları müzik üzerinden kollektif yaşayışın mümkün olduğunu anlatmaya çalışıyor Mor ve Ötesi. Hatta yaptıkları müziği ‘rock müzik’ olarak değil de, ‘grup müziği’ olarak tanımlamayı tercih ediyorlar. Grup olarak her kararlarını birlikte alıyorlar ancak ‘vasatın egemenliğine’ de yenik düşmüyorlar. Erovizyonda Türkiye’yi temsil edecek olan Mor ve Ötesi, öyle bir sahne hazırlıyor ki, dediklerine göre kafalarındaki sahneyi kurabilirlerse hemen diskalifiye bile olsalar onlar için farketmeyecek. Bunun için Ezel Akay, Okan Bayülgen, Ümit Ünal ve Beyhan Murphy kolları sıvamış durumda. “Çok şenlikli bir panayır” yaratmayı planlayan grup elemanları, “Bizimle beraber Bağdat’tan Belgrad’a kadar çok fazla tuhaf tip sahneye çıkmış gibi olacak” diyor. Sanırız ‘Deli’ şarkısı da buna uygun bir parça. ! 6 7