Katalog

CUMARTESİ 05 CMYK figen atalay?yahoo.com Fax: 0 212 343 74 62 1 MART 2008 CUMARTESİ 5 Sokakta oyuna nneler, ev dışında oyun oynamanın, çocuğun zihinsel ve bedensel gelişimine katkıda yapacağına inanıyorlar ama güvenlik, mikrop kapma, kirlenme riski gibi kaygılarla buna izin vermiyorlar. Türk anneleri, çocuklarının gelişmelerine olumlu katkıda FİGEN bulunmak için gelişmiş ATALAY birçok ülkedeki annelerden bile daha bilinçli ve istekliler. Ancak, bu isteklerini, çok daha az gelişmiş ülkelerdeki annelerden bile daha az eyleme geçiriyorlar. OMO’nun “Her çocuğun Çocuk Olmaya Hakkı Vardır’’ kampanyası çerçevesinde gerçekleştirdiği “Her Çocuğun Çocuk Olmaya Hakkı Vardır: Annelerin Bakış Açısı’’ adlı araştırma, Türk annelerinin içinde bulunduğu ikilemi ortaya çıkardı: “İstek ve bilinç var ama eylem yok.’’ Araştırma, ABD, Arjantin, Brezilya, İngiltere, Fransa, Türkiye, Hindistan, Tayland, Çin ve Güney Afrika’da bin 500 anne ile görüşülerek yapıldı. Araştırmaya daha sonra İrlanda, Fas, Portekiz Pakistan ve Endonezya’dan anneler de katıldı. Türkiye’de İstanbul, Ankara ve İzmir’de yaşayan annelere odaklanan araştırmanın sonuçlarından önemli satır başları ise şöyle: ? Türk annelerinin yüzde 80’i, çocukların artık çok hızlı büyüdüğünü ve çocukluk kavramının giderek yitirildiğini düşünüyor. Bu konuda en iyimserler ise Fransız anneleri. Fransız annelerin sadece yüzde 36’sı bu konuda endişeli. ? Türkiye’de ankete cevap veren annelerin yüzde 70’i çocuklarının TV ve video başında çok zaman harcadığını ifade ederken, bu oran Çin’de yüzde 64, Fransa’da yüzde 55, Amerika’da ise yüzde 46’ya kadar düşüyor. TV izleme konusunda en sıkıntılı anneler ise çocuklarında yüzde 88 TV izleme oranı ile Hintli anneler. ? Türk annelerin sadece yüzde 28’i çocuklarının özellikle şehirlerde özgürce park ve bahçelerde oynayabildiğini söylüyor. Bu konuda en şanslı çocuklar, yüzde 76 oran ile Arjantin, yüzde 74 oran ile İngiltere ve yüzde 70 oran ile Hindistan’da. Türkiye’ye en yakın ülke ise yüzde 48 ile Tayvan. ? Türk annelerin sadece yüzde 20’si çocuklarının hayal gücüne dayalı oyunlarda belirli bir sıklıkta rol aldığını düşünüyor. Çocukların hayal gücüne dayalı oyun katılımcılığı konusunda en A izin yok! Anadolu kültürü yok ediliyor ‘Türkülerde geleneksellikten yanayım’ diyen Sercan, Türk Halk Müziği’nin yozlaştırılmasından şikayetçi Türk Halk Müziği’nin yeni seslerinden Sercan, ‘Benimle Olmalısın’ isimli ilk albümünü 2006 yılında çıkardı. Sibel Can’a olan aşırı benzerliğiyle konuşulan Sercan’ı, Ercan Saatçi keşfetmişti. Albümünde Saatçi ile birlikte ‘Beyaz Giyme’ isimli türküde düet de yapan Sercan, Dam Başında adlı anonim türkünün yanı sıra söz ve müziği Engin Demirtaş‘a ait 6 şarkıyı da seslendirdi. Çok küçük yaşlardan bu yana müzikle iç içe olan Sercan, 13 yaşından itibaren bağlama çalıyor ve ilk zamanları amatör olmak üzere küçük yaştan beri sahneye çıkıyor. Hatta küçüklüğünde annesinin saç fırçasını mikrofon ZUHAL olarak kullanan Sercan, hazırladığı albümün kapağına da taşımış bu Yaklaşık 10 yıl çeşitli televizyon kanallarında yöresel programlar AYTOLUN fırçayı. hazırlayıp sunan Sercan’ın üniversite döneminde halk aşıklarının bestelerinin notalara dökülmesi ve derlemeler konusunda yaptığı çalışmaları arşivlere de büyük katkı sağlamış. Çeşitli yarışmalarda dereceler alan Sercan 1998 yılında ‘Arguvan Ağzı’ ses yarışmasında kazandığı Türkiye birinciliği ile almaya başlamış albüm tekliflerini. Hatta bunlardan biri de Arif Sağ‘dan gelmiş. Teklifleri reddettiğini söylüyor Sercan: “Yalnızca Arguvan türkülerinin okunduğu bir albüm çalışması yapmak istemedim. Tek başına bir yörenin şarkılarını okuyarak, yöresel bir sanatçı olmak istemiyorum. Her yöreden, her bölgeden türkü okumak, benim asıl hedefim” diyor. Sercan, özellikle uzun hava ve ağıtlarda iddialı. Özellikle de Alevi deyişleri üzerine derlemeler yapıyor. Radyoda Sivas halk ozanlarına yakılmış ilk kıtası geleneksel ikinci ve üçüncü kıtasını kendisinin yazdığı bir uzun havayı seslendiren Sercan, sesini çok daha geniş kitlelere duyurmayı başarmış. Sivas 93 oyununu izleyiciyle buluşturan Genco Erkal‘la bir araya gelmek ve o duyguyu paylaşmak istediğini söylüyor: “Genco Erkal’la tanışmak ve bu hassasiyeti paylaşmak istiyorum. Keşke Sivas 93’ün sonunda bu ağıtı okusam.” Geleneksellikten yanayım Türk Halk Müziği’nin kültürleri geçmişten geleceğe aktarmakta önemli bir payı olduğuna değinen Sercan, Türk Halk Müziği’ndeki yozlaşmadan da çok rahatsız. Günümüzde arabeskin türkü gibi algılandığını vurgulayarak, “Gerçek türküler yöre ve şive özelliği barındırmalı. Aksi Anadolu’daki kültürü yok eder. Okumayı bilmeyen zarar vermesin. Yeni bir tarz elbet denenebilir ama ben geleneksellikten yanayım. Yeni altyapılar kullanılacaksa da özüne zarar vermeden kullanılmalı“ diyor. Günümüzde türkü mekanlarının çoğalmasıyla birlikte, bir iki türkü bilerek sahne alan insanların çoğaldığını ve bu durumun türküye ve türkü söyleyen sanatçılara zarar verdiğini söylüyor Sercan. Bu anlamdan piyasadan yana çok dertli. Bildiği az sayıda türküyle sahne alanların, sanatçılar ile aynı kulvarda yürümelerinin bu durumu daha da zorlaştırdığını belirten Sercan, sırf bu sebepten konservatuarı bitirdikten sonra 2 yıl müzik öğretmenliği yapmış. Ancak bu süreçte sahneyi çok özlemiş. Sahnenin canlı ve yaşayan bir paylaşım alanı olduğunu vurgulayan Sercan, “Ondan uzak durursanız, sahne de zamanla sizden uzak düşer. Enerjiniz de azalır, repertuarınız da zarar görür” diyor. Şimdilerde Cuma günleri Kartal’da, Pazartesi günleri Mahmutbey Kanatçı Arkadaş’ta Sinan Erkeker ile birlikte sahneye çıkan Sercan, ayrıca Cem Radyo’da Türkü Nağme, Cem Tv’de Bizden Söylemesi adlı programların sunuculuğunu yapıyor. Yeni bir albüm çalışması yapmayı şimdilik düşünmediğini söyleyen Sercan, beğendiği üç türküye Mustafa Zengin’in desteğiyle klip çekecek. “fakir” ülkeler yüzde 13 oranla Hindistan ve Brezilya olurken bu anlamda en şanslılar ise yüzde 57 ile İngiliz çocuklar. ? Türk annelerin sadece yüzde 5’i hayal gücüne dayalı oyun katılımcılığının çocuk gelişiminde olumlu bir etkisi olduğuna inanıyor. Bu oran Amerikalı anneler arasında yüzde 37. ? Araştırmada “Seçme hakkı verilirse, çocuğum içeride oynamak yerine dışarıda oynamayı tercih eder” önermesini en yüksek oranda benimseyen anneler, yüzde 87 oran ile Türk anneler. Türk anneleri benzer oranlarda Çinli, Amerikalı ve Hintli anneler izliyor. Bu konuda en karamsar anneler ise yüzde 49 oranla Tayvanlı anneler. ? Yine “Yeterince oyun zamanı verilmediğinde, çocuğum mutsuz ve zor bir çocuk haline geliyor” şeklindeki bir önermeyi Türk anneler yüzde 86 ile en yüksek oranda onaylıyor. Türkiye’yi yüzde 70’ler seviyesinde onay oranıyla Arjantin ve Brezilya izliyor. ? Televizyon ve video oyunlarının çocuklarının çok fazla zamanını almasından en fazla kaygılanan anneler ise yüzde 79 oranla yine Türk anneler. Burada en az kaygıyı sırasıyla yüzde 48 ve yüzde 46 oranla Amerikalı ve İngiliz anneler taşıyor. ? Çocuklarının dışarıda oyun oynaması ile ilgili en fazla endişeyi yüzde 82 oranla Tayvanlı anneler taşiyor. Bu oran Türk anneler arasında yüzde 70. Güvenlik konusunda en az kaygıyı ise yüzde 30 ve yüzde 25 oranlarla sırasıyla Fransız ve Amerikalı anneler taşıyor. ? Türk annelerin yüzde 62’si çocuğunun oynarken, boyarken veya başka faaliyetlerde bulunurken kirlenmesi konusunda daha rahat olmayı istiyor. Bu konuda en muhafazakar anneler yüzde 23 ve yüzde 17 oranlarla İngiltere ve ABD’de. ? Türk annelerin yüzde 83’ü, çocuğu ile oynamak ve ilgilenmek için daha fazla zamanı olmasını istiyor. Cumhuriyet Kitapları’ndan Dünya Masalları Muhsine Helimoğlu Yavuz’un hazırladığı “Zamanlardan Birinde’‘ adlı dünya masalları kitabı, Cumhuriyet Kitapları’ndan çıktı. Seçilmiş dünya halk masallarından oluşan bu kitapta, 24 masal bulunuyor. Masalları, “dünya halk kültürlerinin ortak düş, düşün ve gerçek ırmakları’’ olarak nitelendiren Yavuz, “Bu ırmağın derinliklerinde saklanmış olan, sizi bilinçlendirip geliştirecek ‘inci’ tanelerini bulup çıkarmanızı ve onların ‘kulağınıza küpe olmasını’ dilerim” diyor. Tiyatro ve spor bir arada Beşiktaş Belediyesi BELTAŞ, çocuklar için tiyatro ve sporun bir arada olduğu bir etkinlik düzenliyor. Akbank Çocuk Tiyatrosu, Mustafa Kemal Merkezi’nde “Masal Masal İçinde” adlı oyununu sahneleyecek. Oyunun ardından çocuklar eğiticiler eşliğinde spor yapacaklar. Bugün başlayan etkinlik, 8, 22 ve 29 Mart tarihlerinde tekrarlanacak.