Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMARTESİ 01 CMYK ‘Her davete gitmeyin’ Bırakın çocuk olsun Türk anneleri çocuklarının sokakta oyun oynamalarına izin vermiyor. Araştırmalara göre Türk annelerinin sadece yüzde 28’i çocuklarının özellikle şehirlerde özgürce park ve bahçelerde oynayabildiğini söylüyor. Bu konuda en şanslı çocuklar, yüzde 76 oran ile Arjantin. 1 MART 2008 CUMARTESİ PARASIZ ÖZEL EK YIL: 2 SAYI 92 Rahmi Koç Müzesi’nde 25 Şubat tarihinde açılan “Vehbi Koç Bir Yüzyılın Hikâyesi Sergisi” bir yaşamın anılarıyla Türkiye’nin tarihine de ışık tutuyor. Can Dündar, Doç. Dr. Güven Sargın ve Doç. Dr. Ayşen Savaş’ın birlikte hazırladıkları sergi, Vehbi Koç’un, kitap haline getirmeyi düşündüğü notları, dönemin siyasilerle yazışmaları gibi arşivinden çıkan belgelerle oluşmuş. Sergide Vehbi Koç’un çocuklarına yazdığı tavsiye dolu mektuplar da ilgi çekiyor: “Bir insan her davet edilen yere gitmemeli, bu sosyete yerlerinde mümkün olduğu kadar az görünmeli, görüştüğü adamlara çok dikkat etmeli.” SİNEM DÖNMEZ 3 FİGEN ATALAY 5 ‘Bana gıcık diyenlere hayırlı bakmalar’ 12 Mart gençliğiyle bugünün gençliğini karşılaştıran “Son Ders: Aşk ve Üniversite”de başarısını bir kez daha gösteren Ferhan Şensoy, “Bu film beni 12 Mart 1971’e götürdü. Gençliğim geldi aklıma… Ve aşk. Bunları yaşamıştım. Benim de aşkım ölmüştü” diyor. Tiyatrocu, sinemacı, yazar, mizahçı, muhalif ve kafa karıştırıcı Ferhan Şensoy, şu günlerde 19 Mart’ta sahnelenecek ‘Boş Gezen ve Kalfası’ oyununa hazırlanıyor, diğer yandan bir adamın yalnızlık öyküsünü anlattığı ‘Karagöz ile Boşverinbeni’ adlı kitabını yazıyor. Bunlar ona yeter mi? Otobiyografisinin devamını da planlamış. ‘Zamandan Zaman Çalardık’ ve ‘Başkaldıran Kurşunkalem’ için hazırlıklara da başlamış. Kendisinin de söylediği gibi ona günde 30 saat lazım. Kozmetik erkekleşti Bakımlı, genç ve sağlıklı görünmek isteyenler sadece kadınlar değil. Artık erkekler de kadınlar kadar, hatta kadınlardan daha da fazla mesai harcıyor kişisel bakımlarına. Yalnızca cilt bakımı, farklı saç modelleri değil, manikür, pedikür, lazer epilasyon, saç ektirme, yağ aldırma ve penis büyütme erkeklerin sıkça başvurdukları bakım yöntemleri arasında. Bunun için de estetik cerrahların, kozmetik mağazalarının, kuaförlerin ya da güzellik merkezlerinin kapısını çalmaktan çekinmiyorlar. Kimileri gizlense de artık “Erkek adam bakım mı yaptırırmış” önyargısı kırılmış gibi görünüyor. ALPER TURGUT 7 Arka Sayfada Fotoğraf: VEDAT ARIK Parmaklıklar ardında sinema Hamdi Alkan’ın çektiği ‘Bayrampaşa Ben Fazla Kalmayacağım’ vizyonda. Alkan bu ilk yönetmenlik denemesiyle başka ‘ilk’lere de imza atmış. Dünyada ilk kez mahkumlar, senaryosunu da yazdıkları bir filmde oynadılar. Hatta belki de bütün oyuncular ilk kez set saati geldiğinde çekimler için hazırdı. Bayrampaşa Cezaevi’nin B1 koğuşunda... ZUHAL AYTOLUN 10 İki yüzlü cennet Cape Town olabildiğine uzun kumsalları, iki okyanusun birleştiği denizi, eşsiz manzarası, şık restoranları, alışveriş merkezleri ve hoş otelleriyle bir turizm cenneti. Fakat havaalanından çıkar çıkmaz Cape Town’un acı yüzü ile karşılaşıyorsunuz. Kahraman salonlar zincir sinemalara karşı İstanbul’un köklü sinema salonları yeni açılan sinema zincirlerine ve korsana direnemiyor. Butik sinema salonları bazen üçbeş kişiye film oynatıyor. Bazense salonda tek kişi bile olmuyor. Salon sahipleri ayakta kalmak için çarklarını kendileri döndürmeye çalışıyor. Sinemayı yedinci sanat olarak algılayan kitleyle patlamış mısır kültürü bir savaş halinde. Artık kirasını bile vermekte zorlanan butik sinema salonlarının işletmecileri yaşayabilmek için devleti ve sanatseverleri duyarlı olmaya çağırıyor. Yoksa bu salonlar hem sanatseverlere veda edecek hem de bir kültür yok olacak. HAKAN AKARSU 2 ŞİRİN GÜVEN 6. Sayfada