27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ABD Başkanı’nın son Irak ziyaretinde karşılaştığı protesto eylemi, hızla tüm dünya gündemini belirler hale geldi. ABD Başkanı olarak son haftalarını yaşayan Bush’un “önemsemediği” eylem, aslında pek de öyle kayıtsız kalınacak bir protesto değildi. Ama ABD Başkanı’nın “dünyanın en çok protesto edilen adamı” olma sıfatı düşünüldüğünde durum daha anlaşılır hale geliyor. ABD Başkanı George Bush, Irak’a son sürpriz ziyaretinde ağır bir protesto eylemiyle karşılaştı. Iraklılar için hem sembolik hem de gerçek önemi büyük olan bu eylemde, Iraklı gazeteci Muntazar GAMZE El Zeydi, ABD Başkanına bir çift ayakkabıyı “Bu sana Iraklıların ERBİL veda öpücüğü, köpek” ve “Bu da Irak’ta öldürülen insanlardan; dul, öksüz ve yetimlerden” mesajlarıyla yolladı. Bush uçakta gazetecilerle sohbeti sırasında, ayakkabılı saldırıyı fazla umursamadığını belirterek “Oldukça garip bir andı, fakat başkanlığım sırasında başka garip anlar da yaşadım” dedi. Evet, ülkesinde isminin kanalizasyona verilmesi için oylama yapılan, fotoğrafı tuvalet kağıtlarının üzerine basılan bir Başkan için Irak’a sürpriz ziyaretinde yaşadığı bu “garip protesto” yalnızca sıradan bir gariplik olabilir. 20 Ocak’ta görevi halefi Barack Obama’ya devredecek olan ABD Başkanı George W. Bush, görüldüğü kadarıyla Irak’taki protesto eyleminden fazla etkilenmedi. Üstelik kendisini “gerizekalı, aptal, düşük IQ’lu” şeklinde niteleyenleri ofsayta düşürecek şekilde olayın hemen ardından bir espri bile yaptı: “Doğrusunu isterseniz, şunu söyleyebilirim ki, attığı ayakkabının numarası 42’ydi.” Bush’un bu “kayıtsızlığı” herhalde insanlık tarihinin en çok protesto edilen kişisi olmasıyla ilgilidir. ABD Başkanı’nın popülaritesinin azlığı, kendisini hedef alan protestoların azalmasıyla dahi ilişkilendirilebiliyor son dönemde. Hadi Bush’u ayakkabılamaca oynayalım! Bush’un “Demokrasinin bir işareti” olarak geçiştirdiği ayakkabı eylemini yapan Iraklı gazeteci Muntazar El Zeydi için bu olay hiç sıradan değil. El Zeydi, başta Iraklılar olmak üzere, ABD yönetimine büyük öfke duyan tüm insanların hislerinin tercümanı bir kahraman haline geldi. Iraklı gazeteci, olayın hemen ardından gözaltına alındı. Başlangıçta Iraklı güçler tarafından alındığı söylenirken, sonra gelen haberlerde ABD’nin Bağdat Uluslararası Havaalanı yakınındaki Cropper üssündeki cezaevine götürüldüğü söylendi. Saddam Hüseyin’in de davası sürerken tutulduğu bu cezaevinin, ABD yönetimindeki diğer cezaevleri gibi sicili karanlık. El Zeydi’nin bu eylemi yapmak için “para alıp almadığı” ve eylem sırasında herhangi bir ilaç ya da içki kullanıp kullanmadığının açıklığa kavuşturulması için sorgulandığı açıklandı. Bu da bir “demokrasi işareti” olsa gerek. Öte yandan El Zeydi, hem Irak’ta hem de diğer Ortadoğu ülkelerinde “kahraman” ilan edilirken, serbest bırakılması için büyük bir seferberlik başlatıldı. Irak’ta ve başka ülkelerde yapılan eylemlerde, gazeteci kuruluşları ve sivil toplum örgütlerinin çağrılarında “serbest bırakılsın” talebi yineleniyor. Irak ve Ortadoğu’nun diğer öfkeli halkları bu kez gerçekten demokrasi istiyor. Ancak, El Zeydi’nin ailesi bu demokrasiden çok umutlu olmasa gerek, olaydan sonra evlerinden ayrılmak zorunda kaldılar. Muntazar’ın kardeşine Yeşil Bölge’de görev yapan Iraklı bir yetkilinin “kardeşini unut artık” dediği söyleniyor. Kızkardeşi “Allahım onu koru” diye dua ederken ailenin diğer fertleri ise El Zeydi ile gurur duyuyorlar. Teknoloji HAKAN AKARSU hakana?cumhuriyet.com.tr ? NEC’ten yeni ince Quovio TCM 380 NEC yeni taşınabilir ince ürünü Quovio TCM380’i tanıttı. Quovio TCM380 merkezi veya sanal ortamda çalışabiliyor. Ayrıca kullanımı oldukça kolay olan NEC Client Manager Administration (İstemci Yönetimi) aracılığıyla uzaktan kullanımı çok kolay. 802.11b/g/n wireless network ve 3G/GPRS (opsiyonel) uyumluluğunun yanı sıra 8 saatin üzerindeki pil ömrü özelliği sayesinde sınırsız hareket kabiliyeti sunuyor. ? Yüksek hızda paylaşım için Nokia 6260 Slide Web sitelerine, bloglara ve sosyal ağ sitelerine fotoğrafların ve videoların yüklenmesi hem şebekeler, hem de WiFi ağlar üzerinden hızlı erişim sunan yeni Nokia 6260 Slide en son 3G teknolojisine sahip. Bu teknolojiyle yüksek hızda yükleme ve indirme işlemlerini olanaklı kılarken, kamera, müzik çalar ve bir web tarayıcısını basit ve kolay anlaşılır bir ara yüzle sunuyor. 5 megapiksel Carl Zeiss optik destekli kamera, Share on Ovi ya da diğer fotoğraf ve video paylaşım web siteleri üzerinden kolaylıkla yüklenip paylaşılabilen kaliteli görüntüler elde ediyor. Nokia 6260 Slide ile birlikte gelen fotoğraf, müzik ve paylaşım özelliklerine ek olarak Nokia Maps ve GPS de navigasyon deneyimi sunuyor. ? Sennheiser ile bluetooth keyfi Sennheiser Communications’ın yeni stereo Bluetooth kulaklığı Sennheiser MM 200, özellikle mükemmel ses kalitesiyle farklılık yaratıyor. Sennheiser MM 200 ile stereo müziğin ve mobil iletişim özgürlüğünün keyfini bir arada çıkarmak olası. Özel kulaklık yapısı sayesinde dış ortam sesini engelleyen MM 200, kulağınıza tam oturması için 3 farklı boyda “ear pad” ile birlikte geliyor. En yeni Bluetooth teknolojisinden yararlanan MM 200 ile bir yandan cep telefonunuza bağlıyken, bir yandan da mp3 çalarınızdan müzik dinleyebiliyorsunuz. Sennheiser MM 200’ün üzerindeki kumanda sayesinde telefonunuza gelen çağrılara yanıt verebiliyor ya da sonlandırabiliyor, mikrofon sesini kapatabiliyor, dilerseniz çağrı aktarma işlemini gerçekleştirebiliyorsunuz. 9 saate kadar müzik dinleme süresi, 11 saate varan konuşma süresi ve 300 saatlik bekleme süresine sahip olan Sennheiser MM 200, yalnızca 28 gram ağırlığıyla kullanım kolaylığını da beraberinde getiriyor. ADI KANALİZASYONA VERİLECEKTİ San Francisco’da geçen yıl yürütülen ve kasım başında yapılan bir oylamayla nihayete eren bir kampanya, şehrin Okyanus Kıyısı Atıksu Temizleme Tesisi isimli kanalizasyon tesisine George W. Bush adının verilmesini öneriyordu. Kampanyayı başlatanlar “Amerikan tarihinde hiçbir başkan bu kadar zamanda, bu kadar fazlasını yapmamıştı” diyerek Bush’un yaptıklarıyla tesisin faaliyeti arasında ilginç bir bağ kurarken, tesisi işleten Kamu Yararı Komisyonu’nun sözcüsü, tesise haksızlık yapıldığını söylüyordu: “Böyle bir eleştiri ifade edilecekse, en son burası akla gelmeli, çünkü bu tesiste yararlı işler yapılıyor.” Sonuçta, San Francisco’luların yüzde 70’e yakını bu oylamada “hayır” oyu kullandı, ancak içlerinde gerçekten bu tercihin “tesise haksızlık” olduğunu savunanlar da olduğu söyleniyor. ABD’de bir başka yaygın protesto biçimi ise, Bush fotoğraflı tuvalet kağıtlarının kullanılması. Tuvalet kağıtları, yalnızca Bush’a özgü değil. Rice’tan Clinton’a, McCain’den Bin Ladin’e uzanan geniş bir yelpazede protesto edilecek kişilerin resimlerinin basılı olduğu tuvalet kağıtları mevcut. Dolayısıyla bu da Bush için fazla önem taşımıyor olsa gerek. Irak savaşı sonrasında kaydı tutulamaz hale gelen eylem ve gösteriler, dünya genelindekilerle birlikte düşünüldüğünde Bush’a “en çok protesto edilen Başkan” sıfatını çok önceleri kazandırdı. Heykelini dikelim Eylemden sonra, ABD yönetiminin son yıllardaki saldırgan politikalarının sembolü olarak görülen Bush’a yönelik öfkenin boyutları daha net olarak ortaya çıktı. Tüm dünyada Iraklı gazeteciye büyük bir sempati ve destek patlaması yaşanırken, internet sitelerinde “Bush’u ayakkabılama” oyunları yaygınlaştı. Irak ve Ortadoğu için “ayakkabı”nın nasıl bir sembol olduğuna dair bilgiler hızla yaygınlaşırken internet sitelerinde “ayakkabı heykelleri dikilmesi”, 14 Aralık’ın “Dünya Ayakkabı Günü” ilan edilmesi yönünde öneriler yaygınlaştı. Arap medyasında “ABD ordusunun ayakkabısavar silahlar üzerine çalışmaya başladığı”, “Filistin yönetiminin, basın toplantılarında ayakkabı yasağı getireceği”, “Rice’ın Ramallah ziyareti öncesinde piyasada ayakkabı kıtlığı yaşandığı” yönünde şakalar yer aldı. Iraklıların konuyla ilgili değerlendirmeler yaptıkları bloglarında ise, bir yandan umut, bir yandansa hüznün egemen olduğu görülüyordu. Eylemi defalarca TV’den seyreden Iraklılar, El Zeydi’nin başına gelecekleri düşünerek kaygılanıyor ve bunu ülkelerinin talihsiz kaderiyle özdeşleştiriyorlardı. Ama herşeye karşın “Irak’ta hala direnen, cesurca sözünü söyleyen gazeteciler var” düşüncesi de büyük bir umut kaynağı yaratıyordu. Herşeyin üstünde, insanlığın onurunu temsil eden bu eylemi bir Iraklının gerçekleştirmiş olması da onları gururlandırıyordu. Bundan sonraki gelişmeler ne yönde olursa olsun, El Zeydi’nin eylemi, En Topal Ördek Bush için küçük, insanlık içinse büyük bir adım oldu. ‘EN TOPAL ÖRDEK’ ABD Başkanı, dünyanın en çok protesto edilen insanı olma niteliğinin yanında ABD tarihinin en sevilmeyen başkanı olma sıfatını da elinde tutuyor. ABD’nin önde gelen medya organlarında “En Topal Ördek” başlığıyla yayımlanan haberlerde Bush’un daha önceki ABD Başkanlarını nasıl “geride bıraktığı”na dair bir dizi değerlendirme yer alıyor. Başkanlığı sırasında gözden düşüp Topal Ördek payesini elde etmiş olan ABD Başkanları Wilson, Eisenhower, Reagan ve Clinton olarak sıralanırken, bunların hiçbirinin Bush kadar “sevilmeyen” payesini elde edemedikleri söyleniyor. Evet, hal böyle olunca, Bush’un Irak’taki en son eyleme kayıtsız kalması çok anlaşılır hale geliyor. Onun için çok mühim bir olay değil, hatta kendi deyişle “Demokrasinin bir işareti. Özgür bir toplumda insanlar dikkatleri kendi üzerine çekmek için böyle şeyler yapar” diye geçiştirilebilecek bir olay. ? ASUS Bamboo Serisi Notebook ASUS, şimdi de, çevreci Bamboo Serisi dizüstü bilgisayarları satışa sundu. Bambu kaplamasıyla Bamboo Serisi dizüstü bilgisayarlar, tasarımdan üretime, kullanımdan geri dönüşüme, hayatının tüm aşamalarında tümüyle çevreci bir tasarım. ASUS Bamboo Serisine sanatsal değer katan en ilgi çekici özellik gerçek bambu el işçiliğindeki özene ve inceliğe sahip Moso bambu yüzey kaplaması. Çok ince olan Bamboo dizüstü bilgisayarlar şu an; 1.57 kilogramlık 12,1 inçlik ve 1.25 kilogramlık 11,1 inçlik 2 ayrı model olarak satışa sunuldu. Ev atıkları çanta oluyor, kadınlar para kazanıyor Öyle bir proje düşünün ki hem çevreyi korusun hem de kadınların aile ekonomilerine katkısını sağlasın. Ayvalık, İstanbul ve Diyarbakır’da hayatları boyunca hiç çalışmamış ev kadınları çöplerden, yani atık ambalaj malzemesinden çanta üretiyor. Kadınlar hem para kazanıyor, hem özgüvenlerini geliştiriyor; hem de çevrenin korunması konusunda üstlerine düşen sorumluluğu yerine getirmiş oluyorlar. Projeye katılan ev kadınları, Unilever Türkiye’nin kullanılmayan atık ambalaj malzemeleri ile Boyner Gönüllüleri’nin topladığı atık ambalajlardan çanta yapımını öğreniyor. Boyner’in İstinyePark mağazasında satışa sunulan çantalardan elde edilen gelirin tamamına yakını kadınlara ödeniyor, kadınlar yaptıkları çanta başına ücret alıyor. Elde edilen gelirin geri kalanı ise projenin geliştirilmesi için ayrılan fona aktarılıyor. Bugüne kadar iş hayatında hayatında aktif olarak rolü olmayan kadınların iş gücüne katılımının sağlanmasını bir yandan da evsel atıkların ne yapılması gerektiğine karar veren kadınlarda geri dönüşüm ve çevre duyarlılığı bilincini geliştirmeyi hedefleyen çöp(m)adam projesi adını Sabancı Üniversitesi’nin ABD’li öğretim üyesi ve Toplumsal Duyarlılık Projeleri Koordinatörü Tara Hopkins’in Ayvalıklı ev hanımlarını girişimci yapmak üzere kurduğu ‘Çöp(m)adam’ şirketinden alıyor. Proje; bugüne kadar iş hayatında aktif olarak yer almayan ve evsel atıkların yönetimini elinde tutan ev kadınlarının iş gücüne katılımının sağlanmasını ve ev kadınlarında geri dönüşüm ile çevre bilincinin artırılmasını amaçlıyor. Çöp(m)adam projesi Hopkins’in Türk kadınlarının çok az bir kısmının çalışıyor olması ve bu konuda sivil bir kalkınma projesi geliştirme isteğiyle ortaya çıkmış. Bunun yanı sıra sadece İstanbul’da günde 10 bin ton çöp toplanıp sadece yüzde 25’inin geri dönüştürülmesi Hopkins’te bu iki sorunu aynı potada eritip yerelde nasıl bir kalkınma projesi olarak ele alınabileceği sorusunu doğurmuş. Böylece çanta üretimine önce Ayvalık’ta başlanmış, ilgi artınca Diyarbakır ve İstanbul’da da atölye kurma fikri doğmuş. İstanbul’daki atölye Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı (KEDV) ile birlikte, Diyarbakır’da ise Kadın Merkezi (KAMER) ile ortaklaşa çalışıyor. Dünyanın 150 ülkesinde her gün 160 milyon kişiye ulaşan Unilever, tüm dünyada ve Türkiye’de “sürdürülebilirlik” ilkesi çerçevesinde faaliyetlerini sürdürüyor. Bu anlamda sosyal sorumluluk projelerine büyük önem veren Unilever, ambalaj malzemelerinin geri dönüşümü ve kadınların iş gücüne katılımını desteklemek üzere projeye, Becel, Calvé, Knorr ve Magnum atık ambalajlarıyla katılıyor. Üretilen şık çantalar, Boyner İstinyePark mağazasında kurulan özel standlarda satışa sunuluyor. ? Plantronics Discovery 925’i keşfedin Plantronics yeni bluetooth kulaklığı Discovery 925’i satışa sundu. Ses kalitesi ve şık tasarımı ile öne çıkan ürün hafifliği ile de kullanım kolaylığı sunuyor. Ürünün en önemli özelliği multipoint teknolojisiyle çift cep telefonu ile kulanılabilmesi. Aynı zamanda QuickPair özelliği ile de diğer bluetooth cihazlarla kolay ve hızlı eşleşme yapabilen Discovery 925’in şarj etme özellikli taşıma çantası ve yerleşik yeniden şarj edilebilir pili sayesinde her an iletişimde kalabiliyorsunuz. Ayrıca, kulak askısı kullanmadan kulaklığın, kulağa kolayca yerleşmesini olanaklı kılan kulak içi aparatlarından size uygun olanını seçip cihazınızı tüm gün boyunca rahatça kullanabiliyorsunuz. Discovery 925 5 saat konuşma süresi 7 gün bekleme süresine sahip. Boyner çalışanlarından oluşan Boyner Gönüllüleri de bu proje için atık ambalaj toplayarak projede değerlendirilmesini sağlıyor. Projede elde edilen gelirin tamamına yakını, çantaları üreten ev kadınlarına aktarılırken, kadınlar yaptıkları çanta başına ücret alıyor. Elde edilen gelirin geri kalanı da projenin geliştirilmesi için ayrılan fona aktarılıyor. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle