Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMARTESI 01 12/9/07 17:10 Page 1 CUMARTESİ EKİ 1 CMYK Okulda ilk günler... Okula yeni başlayan miniklerin kafası sorularla dolu olur: Ben buraya niye geldim, bu insanlar kim, ya annemle babam gelip beni almazsa? Uzmanların bu konuda anne babalara söyleyecek bir çift sözü var: Anne baba çocuğu ilk gün okula bırakıp ayrılmamalı, çocuğu okuldan alırken aceleci davranılmamalı... Uzmanlar çocuğun gideceği okulun önceden gezdirilmesini tavsiye ediyor. Bir diğer öneri ise mutlaka okulda çocukla birlikte vakit geçirilmesi. Bundan sonra iş vedalaşmaya kalıyor. Çocuktan ayrılmanın kesinlikle habersiz yapılmaması gerekiyor. Annebaba bir süre çocukla okulda zaman geçirmeli, yaşantısını paylaşmalı, o günü ile ilgili öğretmenlerinden bilgi almalı, çocuğunun olumlu davranışlarına odaklanıp bunları çocuğuna ifade etmeli... 15 EYLÜL 2007 PARASIZ ÖZEL EK YIL: 2 SAYI: 68 FİGEN ATALAY 5. SAYFADA Suya resim çizmek gibi bir şey... Sertab Erener, geçen salı akşamı verdiği Otobiyografi isimli özel konserle 15. müzik yılını kutlamakla kalmadı, sevenlerine yaşamının kapısını da araladı. Müzisyen, yaşamda yolunun kesiştiği insanları, sevinçlerini, aşklarını, üzüntülerini, sevinçlerini de dinleyicilerle paylaştı. 15 yıl öncenin yaşamı bir yük gibi taşıyan kız çocuğu, bugünün yaşamı sevgiyle ve mutlulukla kavrayabilen kadını şimdi gözünü Grammy’ye dikti. Hem de türkülerin İngilizce seslendirildiği bir albümle... Sertab Erener, Demir Demirkan’la birlikte yüzyıllardır bu topraklarla yoğrulan türküleri yorumladı. Adını da Painted On Water (ebru) koydu. Ve albümünü hazırlamak için Amerika yollarını tuttu... Beethoven sonatlarının restorasyonu Macar piyanist Andreas Schiff başta Bach olmak üzere Mozart, Schubert, Schumann gibi bestecilerin yorumlanmasında uzman bir piyanist. Ancak ilk Beethoven kayıtlarına 50 yaşında başlaması oldukça ilginç. Bu gecikme Schiff’in Beethoven’ı ne kadar ciddiye aldığının göstergesi. Büyük piyanistler bu sonatların komple kayıtlarını gerçekleştirmişti. Bunca iyi yorumdan sonra yenilerine girişmek cesaret işi. Schiff, sonatların çalımına bir restorasyon mantığıyla yaklaştığını söylemekte. Dünyaca ünlü besteci Beethoven’ın çok az bilinen 32 piyano sonatı hâlâ (müzikseverler için) keşfedilmeyi bekliyor. BÜLENT ERGÜDEN Can’ın arabaları 4 ŞİRİN GÜVEN 7 İstanbul’da düzenlenen Design Week’in 9 yaşında bir konuğu vardı: Can Demirel. Tek dileği ortaokul ve liseyi atlayıp direkt üniversiteye gitmek ve tasarım yapmak. Üç buçuk yaşındayken oynamaya başladığı legolardan araba tasarlamaya başlayan Can arabalara tutkun bir çocuk. Bu tutkusu sayesinde Design Week’te kendine ait bir stand elde etmeyi başarmış. Adı da Can’ın Arabaları. Son bir aydır uçak da tasarlamaya başlayan Can’ın tek kusuru okulu ve matematiği sevmemesi... SİNEM DÖNMEZ Arka Sayfada Bu bienal başka türlü! Bu seferki gerçekten güçlü bir bienal... Sadece Türkiye’nin politik sorunlarına değil, üçüncü dünyanın, Ortadoğu’nun, kısaca sorunun olduğu her bölgeye değmeye çalışıyor. Önceki iki bienalde rakıbalıkşişkebap üçlüsü gibi sunulan Aya İrini, Yerebatan ve Darphane bu kez gündeme bile gelmiyor. Atatürk Kültür Merkezi ve İstanbul Manifaturacılar Çarşısı bienalin mekânlarından. Bienalin küratörü Hou Hanru’nun İstanbul ve Türkiye’nin yakın tarihine kafa yorduğu açık. Hanru, seçtiği mekânlarla sanatı ülkenin modernleşme sürecine dahil ediyor. Dünyada olup bitenlere ve politik dönüşümlere seyirci kalmayan, kentin sanat ortamını arkasına değil yanına alan bu bienal, “iyimser” ve “güçlü”. Bir anlamda “imkânsızı” başarıyor denebilir pekala. ESRA ALİÇAVUŞOĞLU 3 ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? İMÇ 8 ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? Erkekler maçoluktan kurtulamadı Yeni dünyanın kurbanları ASLI SELÇUK Moda Moda dünyası dünyası artık artık üçüç farklı farklı erkek erkek tipi tipi için için koleksiyonlar koleksiyonlar üretiyor. üretiyor. Androjen Androjen tipler, tipler, erkeksiler veerkeksiler asiler... Erkeksileri ve asiler... saymazsak Erkeksileri diğer saymazsak iki grup, diğer asileriki vegrup, androjenler asiler ve modadaki androjenler yeniliklere modadaki daha yeniliklere açık. Erkek modasını daha açık. etkisi Erkek altına modasını alan İtalyan etkisi stili artık altına yavaş alan yavaş İtalyan etkisini stili artık yitiriyor. yavaş Dünya yavaş erkek etkisini modasında yitiriyor. Dünya klasik erkek formlar, modasında çift düğmeli klasik formlar, çizgili gömlekler, çift yelek, düğmeli ceket, çizgili parlayan gömlekler, ayakkabılar, yelek, taralı ceket, ve briyantinli parlayan ayakkabılar, saçlar çok yavaş taralı dave olsa briyantinli veda ediyor. saçlar Artık çokerkekler yavaş da de duygusallığı olsa veda ediyor. ön plana Artık çıkarmak erkekler de istiyor. duygusallığı Koleksiyonlarında ön plana çıkarmak gömlek stilini istiyor. değiştiren, Koleksiyonlarında kravatları incelten gömlek Ümit stilini Ünal, değiştiren, Türkiye’de kravatları erkek modasının incelten Ümit doğru Ünal, yerde Türkiye’de olmadığını veerkek Türk erkeklerinin modasının doğru maçoluktan yerde kurtulamadığını olmadığını ve Türk düşünüyor erkeklerinin ve ekliyor: maçoluktan Türk erkeklerinin kurtulamadığını modaya bakışı düşünüyor bugünün ve genç ekliyor: Türk jenerasyonu erkeklerinin orta modaya yaşa bakışı geldiğinde bugününoturacak. genç jenerasyonu orta yaşa geldiğinde oturacak. Arka Sayfada Lanetli odaya sakın girmeyin! ALPER TURGUT