19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

CUMARTESI 03 29/8/07 16:29 Page 1 CUMARTESİ EKİ 3 CMYK 1 EYLÜL 2007 CUMARTESİ 3 Türk sanatında yeni bir soluk: Kulüp Galerisi Es Konsept ünyanın önemli sanat merkezlerinden biri olma yolunda emin adımlarla ilerleyen İstanbul, farklı bir anlayış ve çalışma stratejisi ile hareket edecek olan yeni bir sanat galerisine kavuşuyor. Resim, heykel, fotoğraf, enstalasyon, video gibi çağdaş sanatın farklı disiplinlerinden eserlerin sergileneceği örnek bir yer olma amacıyla yaşamına 5 Eylül 2007’de “Görme Zamanı/Time To See” isimli sergi ile başlayacak olan Es Konsept, çevre kirliliği, savaşlar, açlık, yokluk gibi birçok sorunla boğuşan dünyanın artık bu olumsuzlukları görmesi gerektiğine MURAT inanıyor. “Görme Zamanı/Time To See” sergisi; sanatın artık sadece güzeli yaratma IŞIK gibi bir lüksü olmadığını, dünya sorunları Sergi Evin’de Karma Sergi Evin Sanat Galerisi, bugün açılacak karma sergide Nuri İyem, Naile Akıncı, Neşe Erdok, Nedret Sekban, Ahmet Umur Deniz, Temür Köran, İrfan Okan, Antonio Cosentino, gibi ünlü ressamların eserlerini sanatseverle buluşturuyor. Bunların yanısıra Nasip İyem ve Serdar Tekebaşoğlu’nun üç boyutlu çalışmaları ve modern Türk heykelinin güçlü ismi Rahmi Aksungur’un eserleri de karma sergide 15 Ekim tarihine dek görülebilecek. (Tel : 0 212 265 81 58) D Ebru Erberdi ve küreselleşmenin Türk sanatçılarının da önemli bir sorunu haline geldiğini vurgulayacak. Bu sorunları irdelemek amacıyla orta kuşak sanatçılarımızdan Suat Akdemir, Nazan Azeri, BarbaraZafer Baran, Yıldız Doyran, Nurettin Erkan, Gül Ilgaz, Denizhan Özer, Tansel Türkdoğan, artık bu sorunları görme zamanı geldi demek amacıyla Es Konsept’in açılış sergisinde bir araya geliyorlar. Normal bir galeri anlayışının dışında, her mevsim açılacak çağdaş sanat sergileri ile Türk sanatına kulüp galeri sistemini getirerek, ArtshopShowroom konsepti ile açılacak sergilerin yanı sıra, nitelikli sanat eserlerini, özel tasarım ürünlerini de alıcıya ulaştırmayı amaçlayan Es Konsept, sponsorlarla yapacağı işbirlikleri ile yurtiçi ve yurtdışı etkinlikler düzenleyerek Türk sanatının dünya sanat marketi içinde yer almasına katkıda bulunacak. Es Konsept aynı zamanda kişi ve kurumlara danışmanlık hizmetleri, proje önerilerinin yanı sıra sanatçı menajerlikleri ve her türlü sanat eseri alım satımını organize edecek. YENİ KOLEKSİYONER TİPİ Es Konsept’in kurucuları, daha önce 7 Art Factory’nin ve Piramid Sanat’ın yöneticisi olan ve 14 yıl sanat organizyonları üzerinde çalışmış olan Sabiha Kurtulmuş ve Ebru Erberdi farklı bir anlayışla sanat ve izleyici arasında köprü kurmayı hedefliyor. Denizhan Ekim 2007’de Özbekistan’ın Taşkent Özer şehrinde düzenlenecek 4. Taşkent Bienali’nin uluslararası küratörlerinden biri seçilen, aynı zamanda Es Konsept’in danışmanı da olan Denizhan Özer sergi konsepti ve galeri işleyişi hakkında şunları söyledi: “30 yıldır sanatla uğraşıyorum. Yaklaşık 20 yılı yurtdışında, Londra’da geçti. Hayatımın en verimli zamanını İstanbul’da birşeyler yaparak geçirmek istiyorum. Dünyayla çok iyi bir bağlantım var, uluslararası birçok serginin küratörlüğünü yaptım ve aynı zamanda ben de bir sanatçıyım. Tüm bunları birleştirdiğimizde çalışmalarımın tümü uluslararası projelerdi. Artık biraz daha sanatçıları destekleyen bir yapının içinde olmanın yararlı olacağını düşündüm. Sanatçıları desteklemenin en önemli yolu sadece sergilemek değil, aynı zamanda koleksiyonların içine girmesini de sağlamak. Es Konsept’e çizdiğimiz yol aynı zamanda yeni bir koleksiyoner tipi de yaratmak. Genç insanları koleksiyonerliğe yöneltmek, sanatı sevdirmek. Sanat sadece sanatçının yapmasıyla gerçekleşen bir eylem değil. Bunun alınması, piyasaya girmesi, dönüşümünün olması gerekiyor. Çok önemli sanatçılar var ama onların alınacağı bir ortam yok. Kulüp galeri sistemini getiriyoruz. Avrupa’da randevu ile çalışan, sürekli olarak sanat alıcısına yönelik özel çalışma yapan bir sistem uygulamayı düşünüyoruz. Senede dört ya da beş sergi açılacak, onun dışında sanat alıcılarıyla birebir randevulaşarak, onlara sanatçıları en iyi şekilde tanıtarak, sanatçılar ve projelerle ilgili en doğru bilgileri vererek Türk sanatına pozitif alanda bir katkıda bulunmayı amaçlıyoruz. Es Konsept sadece bununla sınırlı kalmayacak, ayrıca uluslararası büyük projeler de gerçekleştirecek yurtiçinde ve yurtdışında. Sanatçılara ve kurumlara danışmanlık da yapacak. Bir çeşit art agency mantığında çalışacağız. ‘Görme Zamanı/ Time To See’nin konseptini belirlerken dünyaya net bir bakış açımız vardı. Dünyaya baktığınızda birçok sorunun olduğunu görürsünüz. Çevre sorunları, savaş, açlık var. Sürekli olarak negatif elementin ortada dolaştığı bir dünyada yaşıyoruz. Bu sorunlar dünyanın önemli sanatçılarının da dikkatini çekti. Bunlar üzerine artık sanatçılar eser üretmektedirler. Eskiden olduğu gibi sanatçılar güzelliğin peşinde değil. Biz bu sorunu ele alan sanatçıların işlerini ilk sergimizde ortaya koyalım istedik. Es Konsept de ilk açılış sergisinde gerek Türkiye içinde, gerek dünyada kendini gösteren, bu çağa ait çağdaş bir sanat galerisi olmanın ilk adımlarını atmış olacak”. Her biri kendi alanında önemli bir yere sahip olan sanatçıların sergisinin yanı sıra Es Konsept’i de görme zamanı geldi... Tülin’in tek parçalık işi Yapıtları başlıca yerli ve yabancı koleksiyonlarda yer alan Fatma Tülin’in yeni sergisi Fransız Kültür Merkezi’nde 5 Eylül’de açılacak. 11 Ekim’e dek sürecek sergide, sergide sanatçı 2651 x 200 cm. boyutlarında tek parça işi, bir duvar yerleştirmesi biçiminde sergileyecek. Belirsiz formların bir boşlukta yayıldığı, dağıldığı bu uzun anlatıda sanatçı, çoğul malzeme ve tekniğini, üst üste katmanlarla uyguluyor. Tülin, 1975’ten bu yana 26 kişisel sergi açtı, yurtiçi ve yurtdışında 50’yi aşkın grup sergisine katıldı. (Tel: 0 212 334 87 40) Boğaziçi The Marmara Pera Gallery Art&Life, 2007/2008 sanat sezonunu 11. İstanbul Bienali ile eş zamanlı olarak, 6 Eylül tarihinde Muammer Bozkurt’un The Bosphorus sergi ile açıyor. Türkiye’de 10 yıl aradan sonra sergi açacak olan sanatçının “The Bosphorus” adlı sergisi Boğaziçi’nin görmezden gelinen yanlarını masalsı bir dille ele alıyor. Sanatçı bu sergide, fotoğraf ve resmin birlikteliğinden gerçeküstü öykülerini oluşturuyor. Yıllardır yurtiçinde ve dışında 15 kişisel olmak üzere sayısız karma sergiye katılan sanatçının Boğaziçi temalı bu sergisi hoyratça tüketilen bir güzelliğin sessiz, masalsı yanını ortaya çıkarmayı amaçlıyor. Sergi, 7 Ekim tarihine dek sürecek. (Tel: 0212 293 91 50) Sabiha Kurtulmuş ES KONSEPT ve “Görme Zamanı/Time To See” Açılış: 5 Eylül Çarşamba, 2007 Saat: 18:0021:00 Adres: Mehmetçik Cad. No: 92 Fulya (Avrupa Hastanesi Sokağı) Tel: 0212 356 94 68 www.eskonsept.com [email protected] Kadınlara özgürlük AYÇA AKPEK Kadınlık zor zanaat. Hele yaz ayları giysilerin boyutları küçüldüğünden kadınların yaşamını hepten kâbusa çeviriyor. Kadınlar her cepheden ateş altında yaz boyunca, ünlü ünsüz fark etmiyor. Zayıf olacaksın selülitin olmayacak, kimsenin göz zevkini bozmayacaksın. Victoria Beckham gibi çok güzel olmayan ama para ve şöhretin gücüyle ikonlaşan kadınlara bakıp iç geçirecek, kendini onlara benzetmeye çalışacaksın. Onlarca diyet programı deneyip, dergilerden edinilen egzersiz bilgileriyle kusursuzluğa erişmenin yollarını arayacaksın. Sonra paparazzilerin olağanüstü çabasıyla görüntülediği o çok beğendiğin ünlülerin de aslında o kadar kusursuz olmadığını görüp ferahlayacaksın. Öyle ki, yaz boyunca bikinili poz vermemek için en ücra koylarda denize girmek zorunda kalan; o vücut hatlarını en ince noktalarına kadar incelediğimiz kadınlar mutlaka bir yerde bikinili ve de selülitli yakalanacaklar. Kadınların büyük kısmı yazın bu dertlerle uğraşırken, başka kadınlar da başka dertlerle uğraşıyor. Onlardan birisi de bir gazeteye “tesettürle denize girme” maceralarını anlatıverdi. Böylelikle mahrem şekilde denize nasıl girilir? Tesettür otellerinin fiyat tarifeleri nedir, öğrendik milletçe. Önce haşemayla denize girmeyi denemiş, daha sonra haşemanın sakilliğine karar verip en sonunda denize girme macerasına son vermiş kadın gazeteci, örtünmenin amacını “seksüel duyguları uyandırmamak; kadının beğenilme dürtüsünü törpülemek” olarak tanımlıyordu kendisiyle yapılan röportajda. Efendim bu örtünme konusu gündeme geldiğinde hep aynı şey söylenir; kadının örtünmesinin seksüel duyguları uyandırmadığı dolayısıyla onu cinsel obje olmaktan kurtardığı. Oysa ki örtünmenin kendisi bizatihi kadını cinsel obje yapmakta. Çünkü kadın, erkeklerin seksüel duygularını uyandırmama görevi omuzlarına yüklenmiş, sürekli hareketlerini denetleme, ahlaka mugayir hareketler yapmama yükümü altında olan varlıktır; en ufak bir hareketi erkekleri tahrik edebilir, bu nedenle örtünmeli, gizlenmelidir. Başka bir deyişle erkekler nasıl rahat ediyorsa ona uygun hareket etmek zorundadır. Erkek istiyorsa selülitsiz ve zayıf olacak ya da evinin kapalı kapıları ardına gizlenecektir. İşin özünde yaz aylarını kâbusa çeviren selülit haberleriyle, haşemalı denize girme çabası arasında bu açıdan bir fark bulunmamaktadır. Tesettürlü bir kadın gazetecinin haşemalı deniz macerası acıklıdır, selülitini gizlemeye çalışan kadınınki de. Her ikisinde de bireysel tercihler değil, erkeklerin yönettiği bu dünyada onların belirlediği kurallara kendini uydurma çabası hâkimdir. Selülitini kimse görmesin diye bikini giymekten çekinen kadınla, haşemalı denize giren kadın aynı dayatmaların yarattığı farklı dışavurumlardır. Örtünmek istenildiği kadar bireysel özgürlük veya tercih olarak tanımlansın. Özgürlük başkalarının seksüel duygularını uyandırmaktan sorumlu olmamaktır. Özgürlük başkalarının bakışlarına aldırmadan selülitli ve kilolu vücuduna giydiğin bikiniyle yalnızca kendinden sorumlu olarak kendini mavi sulara atmaktır. Tasarım dolu bir hafta ŞİRİN GÜVEN Dünyanın en ünlü tasarımcılarını ve tasarımlarını İstanbul’da buluşturan İstanbul Tasarım Haftası başlıyor. 410 Eylül tarihleri arasında Balat’taki asırlık geçmişe sahip Eski Galata Köprüsü pek çok tasarıma ev sahipliği yapacak. Türkiye’nin tek tasarım haftası olan İstanbul Tasarım Haftası kapsamında, seminerler, paneller, konferanslar ve birbirinden ilginç sergiler yer alacak. Bu yıl üçüncüsü düzenlenecek etkinlik kapsamında sergilenecek tasarımlar, 510 Eylül tarihleri arasında, saat 10.00’dan 20.00’ye kadar görülebilecek. İstanbul Tasarım Haftası 07, ‘Endüstriyel Ürün Tasarımı’, ‘İletişim Tasarımı’, ‘Moda Tasarımı’, ‘Çevre Tasarımı’ ve ‘Mühendislik Tasarımı’ bölümleri altında dünyanın farklı ülkelerinden gelmiş pek çok projeyi tasarım tutkunlarıyla buluşturacak. Bu yılki konuklar arasında Patricia Urquiola, Li Edelkoort, Konstantin Grcic, Defne Koz, Hüseyin Çağlayan ve Tucker Viemeister gibi ünlü tasarımcılar bulunuyor. Sergiler arasında en dikkat çekenler arasında Etoiles du Design var. Bu sergide Philippe Starck, Ora Ito, Patrick Jouin ve Jasper Morrison gibi Fransa’nın 25 tasarım yıldızının 40 ürünü sergilenecek. Berlin’de beş kez düzenlenen DesignMai’dan özel bir seçkinin yer aldığı Digitalability, beş toplumsal sorunu ele alan ve dünyanın dört bir yanından tasarımcılar tarafından yaratılan Good 50x70 ve Fransa’dan geleceğin tekstillerini sergileyen Futuro Textiles sergileri de oldukça ilgi çeken sergiler arasında. Futuro Textiles’de, Alphonse Sene’e ait parıltılı modern bir gelinlik, 300 derece sıcaklığa dayanıklı bir kombinezon, Maurin Donneaud’nun müzikal tuvali ve şeker pancarından elde edilmiş kumaştan üretilmiş çoraplar görülebilecek. İstanbul Tasarım Haftası kapsamında, uluslararası sergilerin yanı sıra teknolojiyle modayı birleştiren dünyaca ünlü modacımız Hüseyin Çağlayan’ın Swarovski’yle işbirliğiyle tasarladığı elbisesi de sergilenecek. Ayrıca bir hafta boyunca pek çok panel düzenlenecek ve tasarımcılar ile ‘Yerel tasarım etkinlikleri nereye gidiyor’ ve ‘Şehirler nasıl etkileşebilir’ gibi çeşitli konular tartışılacak. İstanbul Tasarım Haftası kapsamında sergilenecek tasarımlardan bazıları şöyle: Barbar kim? Dünyaca ünlü tasarımcımız Defne Koz’un ‘Barbaric Cut With Elegance’ isimli tasarımı ‘Şehirler olmasaydı, barbarlar olmazdı’ göndermesinden yola çıkıyor. Koz’un farklı boyut ve büyüklükte tasarladığı yedi bıçağın her biri farklı işlevler için. Bıçaklarını “Ben bir alet sunuyorum, bunu kullanmayı bilmeyen barbar olur” diyerek tanımladığı tasarımı; ‘Kim barbar? Ne barbar? Aletler mi yoksa onları kullanma şekli mi’ sorularına yanıt arıyor. Mevsimleri anlatan elbise Modanın sınırlarını zorlayan tasarımlara imza atan Hüseyin Çağlayan, Swarovski işbirliğiyle bambaşka bir elbise tasarladı. Çağlayan LED teknolojisini moda tasarımına entegre etti. Çağlayan’ın “Koleksiyonum iklimleri bir metafor olarak kullanarak, çevreye karşı koruyucu hislerimizin ve ölüm korkumuzun hava değişimlerinden etkilenmesinden ilham alıyor. İklimler devamlı olarak, vücutlarımız ve zihnimiz dâhil dünyadaki tüm varlıkları yenileyerek ve yeniden yaratarak, yaşam ve ölümlerin devamlı değişmekte olduğunu gösterir” diyerek açıkladığı elbise, üzerindeki kristaller aracılığıyla kışı, ilkbaharı, sonbaharı ve yazı simgeliyor. S ahne tozu Sokakta şenlik var Genç sanatçıların girişimi ve Hangar Sanat Derneği’nin desteğiyle Galata Beyoğlu ve Tünel’de bir sokak şenliği düzenleniyor. Avrupa Konseyi’nin Herkes Farklı Herkes Eşit kampanyası kapsamında gerçekleşecek olan şenlikte müzik, tiyatro, fotoğraf, video, heykel, seramik, cam, takı, grafiti, etiket, duvar baskısı, poster, jonglörlük atölyeleri; jonglörlük, tiyatro, pandomim, dans, müzik performansları; fotoğraf, resim, çizim, grafik, karikatür, heykel, kolaj gibi sergi ve eser yerleştirme, saydam ve kısa film gösterimi, kitap, dergi, afiş, CD, el sanatları standları yer alacak. Sanata verilen önemin geliştirilmesi ve sanatın herkes tarafından ulaşılabilir olmasını amaçlayan etkinlikte sanatçılar ses ve ışık sistemi olmadan performanslarını sergileyecek. Bugün ve yarın da sürecek olan şenlik herkese açık. Sosyal temalı posterler Good 50x70, dünyanın dört bir yanından yaratıcılara (grafik tasarımcıları, sanat yönetmenleri, metin yazarları) ve onların işlerine açık bir girişimdir. Bu sergi için, başta iletişim sektörü olmak üzere, sosyal konulara karşı herkesin farkındalığını ve ilgisini arttırmayı amaçlayan posterler tasarlandı. Sosyal temalı 1659 poster arasından bir jüri tarafından seçilenler de İstanbul Tasarım Haftası kapsamında sergileniyor. Sağlıklı yeme alışkanlıkları için Electrolux Design Lab’ın 2006 yılı için düzenlediği tasarım yarışmasına katılan öğrenciler, ‘2016 yılında sağlıklı yeme alışkanlıklarını’ destekleyen yemek saklama ve hazırlama çözümleri geliştirdiler. Obezitenin 21. yüzyılın en büyük toplumsal sağlık sorunları arasında yer aldığından yola çıkarak, gelecekte tasarlanacak ev gereçleri daha sağlıklı bir yaşam tarzına nasıl katkıda bulunabilir sorusu yanıtlanmaya çalışıldı. Yarışmanın en beğenilen ürünleri, İstanbul Tasarım Haftası kapsamında sergilenecek tasarımların arasında. Türkiye’den katılan Metin Kaplan’ın sağlıklı öğünleri fast food pratikliğinde sunan ürünü ‘Nevale’, en yenilikçi ürün olarak değerlendirilerek birinci seçildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle