Katalog

CUMARTESI 12 29/8/07 16:27 Page 1 CUMARTESİ EKİ 12 CMYK Bu kış XXL geçecek Pantolon belleri yükseliyor eç kaldınız! Yaz indirimi bitmek üzere... Vitrinler çoktan sonbahar renklerine büründü. Eğer hâlâ indirimden birşeyler kapsam, birkaç askılı bluz, bir ayakkabı, etek, pantolon vs. alsam diye mağazalara koşturanlardansanız, fark etmişsinizdir ki herşey seçilmiş, ayakkabı numaraları ve bedenler kalmamış. SİNEM Şanslılardansanız yazlık giysilerden bedeninize DÖNMEZ uygununu buldunuz buldunuz... Yok değilseniz sizi şöyle sonbahar vitrinlerine alalım. Hiç değilse sonbahar ve kış ne giyeceksiniz bir fikriniz olsun. Tabii küresel ısınma sonbahara izin verirse! Bu kış, yaz sezonundan kalma etek, Deriden’in Ortaköy’deki mağazasına girdiğinizde sadece ayakkabılarla değil Cumhuriyet dönemine ilişkin müzeyle de karşılaşıyorsunuz... G elbise, gri ve metalik renkler gibi birçok detayla tekrar karşılaşacağız. Kış modasının anahtar sözcüğü triko. Upuzun triko hırkalar, elbiseler ve montlar pek çok koleksiyonda yerlerini aldı İlkbaharYaz sezonundan alıştığımız nostalji rüzgârı esmeye devam ediyor. 1940’lardan kalma bile. İşte sezona damgasını kalem etekler, vücuda oturan döpiyesler, robadan vuran elbiseler, deri eldivenler ve moher trikolar bu kış sıkça detaylar... karşımıza çıkacak. Nostalji rüzgârı Kadınların kurtarıcısı pantolonlar bu kış değişiyor. Geçen sezonun modası olan dar modeller yerlerini XXL denecek kadar bol pantolonlara bıraktı. Moda olduğu günden beri tüm kadınların severek giydiği düşük bel ise modacılar tarafından tarihe gömülüyor. Erkeksi hatların göze çarptığı pantolonların belleri yükseliyor. Birkaç beden büyük görünen geniş pantolonlar da bu sezon çokça görünecek. Park Bravo, sonbahar kış koleksiyonunda İstanbul’dan esinlenmiş. Bileklere kadar inen ve vücudu saran giysilerle eski Bu yıl bluzlarda Picasso esintileri yani grafik detayları İstanbul kadınlarını anarken mini hissedeceğiz. Trikolarda ve bluzlarda yer alan rengârenk karmaşık ve rahat elbiselerle modern geometrik şekiller, kübik figürler oldukça dikkat çekici. istanbul kadınına gönderme yapıyor. Masumiyet, asilik, saflık ve düzensizlik gibi zıt kavramların iç içe geçtiği koleksiyonda, Fizz by Park Bu ilkbahar yaz sezonunda herkesin üzerinde kadınsılığı ön plana çıkaran balon Bravo gördüğümüz bolerolar sonbahar kış modasında da gerek kollar, bele oturan bluzlar ve kabarık kürk gerek kadifeden modelleriyle yine kadınların eteklerin yanı sıra, rahatlık arayanlar omuzlarını süsleyecek. Bu kış kadınlar simsiyah için şortlar, tunikler ve roba kesimler giyinerek modaya uymuş olacaklar. Parlak, mat, de koleksiyonun favorileri arasında yer kuzguni ya da mavi siyahlarla kombinler alıyor. Fizz by Park Bravo 200708 yaratarak gizemli görüntüleriyle SonbaharKış Koleksiyonu’nda sezonun dikkat çekecekler. yükselen rengi grinin yanı sıra, lacivert, siyah İpekyol, yeni sezon koleksiyonunda sadelik ve yalınlık, ve kahve gibi etkili renkler hakim. Yünlü ve 80’lerle çarpışarak hoş bir tezat oluşturuyor. Kırmızı, mor, yeşil, kadife ceketler farklı çizgileriyle koleksiyonun fuşya, hardal ve saks gibi öne çıkan renkler özellikle bluz ve önemli parçalarını oluştururken geniş paçalı, pileli ve dar tirkolarda kullanılırken, ceket, palto, kabanlarda daha dingin olan gri silüetli pantolonlar 40’lı ve 50’li ve siyah tonları ağır basıyor. İpekyol Machka’da ise 50’li yılların Audray yılların havasını taşıyor. Tüm zamanların vazgeçilmezleri arasında Hepburn tarzının sade şıklığı yaşadığımız yüzyılın modern bakışı ile yer alan kadife ve dantel elbiseler birleşiyor. Bol volanlı, pileli, dantelli bluz ve tunikler; kat kat fırfırlı etekler; de, feminen çizgileriyle Park Bravo mini ve bol ceketlerin yanı sıra erkeksi ve dar ceketler ve pantolonlar, 200708 SonbaharKış ışıltılı ve sade gece elbiseleri yeni sezon koleksiyonunun öne çıkan Koleksiyonu’nu renklendiriyor. unsurları arasında yer alıyor. Petrol, haki, Picasso giysilere de geldi Park Bravo’nun İstanbul kadınları Deriden’de tarihe yolculuk Ayakkabı mağazasına girdiğinizde, ayakkabıların yanı sıra Cumhuriyet dönemine ait gazete sayfalarının duvarlarda asılı olduğunu görüp, görevlilerden birinin “Alt katta Çanakkale Savaşı Sergimiz var. Gezmek ister misiniz?” sorusuyla karşılaşırsanız şaşırmayın. Burası ilk olarak 1981’de Beşiktaş’ta açılan daha sonra Türkiye’nin dört bir yanına şubeleriyle dağılan Deriden mağazasının Ortaköy şubesi. Diğer mağazalarındaki iç dekorasyon ve vitrin tasarımlarıyla da dikkat çeken ve çeşitli ödüllere değer görülen Deriden’in Ortaköy mağazasında, Mustafa Kemal Atatürk’e ayrılan anısal köşede Atatürk’ün Sivas Lisesi’ni ziyaret ettiği sırada yaverinden istetip öğretmene hediye ettiği 41 numara ipek astarlı, altın çivili 1910 el yapımı ayakkabıdan, ölmeden önce kendi kaligrafik el yazısı ile yazdığı Cumhuriyet kutlaması içerikli en son telgrafı ile Çanakkale Savaşı’nda askerlerin savaşırken kullandıkları üniformalar, silahlar, süngüler ve yemek kaplarına dek pek çok tarihi eser bulunuyor. ZUHAL AYTOLUN Bolero yine moda İpekyol’da tezatların sezonu VİTRİN TASARIMINDA FARKLILIK 1981’de Beşiktaş’ta açılan ilk mağazasıyla perakende sektörüne giren Deriden’in İstanbul, İzmir, Ankara ve Bursa’da hizmet veren 19 satış noktası bulunuyor. Timberland, Sebago, Dkny, Frau, Oxs, Nero Giardini, Janet&Janet, Lion, Palladium, Logan, Alberto Guardiani, Roberto Botticelli, Lea Foscati, Bikkembergs, Donna Carolina, Kowalski, Neosens, Lloyd gibi markaların satışının yapıldığı mağazanın en önemli özelliklerinden biri farklı vitrin tasarımları ve özgün iç dekorasyonu. Türkiye’de başka mağazalarda görülmeyen bu farklı konsepti uygulayan Deriden, pek çok ödül almasının yanı sıra bu özgün tarzıyla kurumsal bir kimlik de oluşturdu. İlk olarak 2001 yılında Profilo Alışveriş Merkezi’ndeki mağazasında klasik mağaza anlayışından farklı bir dekorasyon denenmiş. Mağazanın girişinde, 70 yıllık yıpranmış bakır banyo kazanı, etrafında ayakkabı denemek için oturulan tarihi kahvehane sandalye ve masaları, kavanozlarda turşular ile mutfak sıcaklığı verilmiş bir mekanın yanı sıra tavanda eski galvaniz soba boruları yer alıyor. Galleria Alışveriş Merkezi’ndeki şubesinde ise girişte Haydarpaşa tren garındaki tarihi bilet gişesi ile karşılarken, sol tarafta tarihi eczane dolabının içerisinde ayakkabılar sergileniyor. “Bilet gişesi olurda tren olmaz mı?” demeyin. Çünkü mağazanın solunda 13 metrelik haşmetiyle 1875 Orient Express’in ilk ana projesinden yapılan bordo perdeli bakır örme raflı tren vagonu bulunuyor. Diğer bir tarafta ise 80 yıl öncesinin ilk soğutmalı kasap dolaplarında tekstil ürünleri sergileniyor. Mağazanın bir bölümünü ise 18. yüzyıla ait Cağaloğlu Hamamı’nın bir İngiliz sanatçının gravüründen yola çıkılarak yapılmış kopyası oluşturuyor. yanık sarı, gri bej, toprak ve kan kırmızısı ise Machka’nın bu sezondaki renklerin oluşturuyor. Network’e metaller hâkim İpekyol Arzu Kaprol’ün hazırladığı Network Sonbahar Kış koleksiyonu dört gruba ayrılmış. İgloo Magic adı Tita, yeni sezonu değişen siluetler ve verilen koleksiyonda Aksesuarlarda siyah paletinin hakim olduğu tasarımlarla nikel ve beyaz altının kullanıldığı karşılıyor. Emprime jarse ve saten grupta, sezon yeniliği olan kısa modellerinin yanı sıra düz örmeler ve trençkotlar dikkat çekiyor. değişik kup detaylı modeller yeni Koleksiyonun en önemli grubu olan sezonda ön plana çıkıyor. 60’lı yılların New Aristocracy; 2000’li yılların straples kesimli elbiseleri ve grafik dünyasına özgü zamanın tüm desenleri ise nostaljik hatlarıyla öne teknolojik özelliklerini içinde taşıyor. çıkıyor. Tita’nın Sonbahar – Kış Kahve, lacivert, mürdüm ve yeşil koleksiyonunda parlak kırmızı, saks, renklerinin en karanlık tonlarının fuşya ve yeşil gibi yeni ve kullanıldığı New Aristocracy’de cesur renkler de kendilerine keskin ve güçlü silüet, değerlilik duygusunu hissettiriyor. Kumaş yer buluyorlar. olarak metalli kumaşlar ve yılan Park Bravo baskılı deriler; aksesuarlarda ise bakır oksit, nikel ve deriler öne çıkıyor. New Aristocracy’nin günlük Bu versiyonu olan Copper Mine temasında; renk olarak yıl elbiseden kabanlara kahve, bakır, haki ve bej öne çıkarken, aksesuarların kadar her şey trikodan. tümünde bakır kullanılıyor. Sacred Castle’da ise Koleksiyonlarla özellikle kalın ve bol siyahbeyazın çarpıcıcılığı, bejin otantizmi ve hırkalar göze çarpıyor. İdil Tarzi de kırmızın dinamizmi, modern bir yorumla koleksiyonunda trikolara yer veren sunuluyor. Gece bluzlarının ağırlıkta olduğu modacılardan. Modacı, “2008 grupta, şal ve bolerolar öne çıkıyor. Sonbahar Kış Sezonu ile beraber renkler, formlar tamamen değişim içinde. Şimdiye kadar kullandığımız ve bir iki sezondur sadece Faik Sönmez’in Sibel Aral ve Cihan ufak dokunuşlarla Erkılıç tarafından hazırlanan 2008 yenilediğimiz siluetlerin hepsinin SonbaharKış Koleksiyonu’na College, yerini; farklı bir kadın tiplemesi Retro Chic, Purple Rain, Deep Blue ve alacak. Yeni sezonu hazırlarken biz de hissettiğimiz Posh adlarını taşıyan beş tema yenilikleri ne şekilde yorumlayalım damgasını vuruyor. Sonbahar grubu diye bir hayli düşündük ve kahve, College ve Deep Blue temalarından bakır ve nefti yeşil tonlarında vücuda oluşuyor. College teması canlı oturmayan triko elbiselerden oluşan bir tonlarıyla, sarı dikişle süslenmiş koleksiyon hazırladık” diyor. Ancak bu jeanler, renkli jarseler, rahat sezonun en göze çarpan detayı XXL trikolarla kombinleniyor. Deep bedenler. Pantolondan trikolara kadar Blue ise siyah, koyu mavi ve her şey kadınların üzerinden laciverti buluşturuyor. Kış dökülecek. Kalçaya oturup bacak grupları ise Retro Chic ve kısmının genişlediği pantolonlar, Purple Rain. Retro Chic kaban kadar kalın ve bol temasında yer alan hırkalar özellikle tasarımlar şehir kadınını gri, yurtdışında gerçekleşen metal ve siyahla Versace, Kenzo gibi buluşturuyor. Farklı tondaki markaların griler açık orta, antrasit, ekru defilelerinde Koton ve pembe aksesuarlarla oldukça beğeni birleştiriyor. Purple Rain teması da topladı. patlıcan, mürdüm, böğürtlen tonlarından esinlenmiş. Tita parlıyor ÇANAKKALE TARİHİ Profilo ve Galleria’daki mağazalarından sonra şimdi de Ortaköy’deki ikinci derece tarihi yapıdaki mağazada pek çok marka ayakkabının yanında Cumhuriyet dönemine ait gazete sayfalarının yanı sıra alt katta ‘Çanakkale Savaşı Sergisi’ yer alıyor. Tamamı Deriden’e ait olan zemin kattaki tarihsel kalıntılar, ‘Bir Adam’ tarafından toplanmış. Bu kalıntıların kimi toprak altında çürümekten kimi de demircilerde eritilerek yok edilmekten kurtarılmış ve askeri müzeye ‘milli değer’ olarak kaydedilmiş. Zemin kattaki müze, önce Enver Paşa’ya ayrılmış köşeyle karşılıyor ziyaretçilerini. Bu köşede Enver Paşa ile ilgili olumluolumsuz yazılmış, pek çok bilgiyi kapsayan kitaplar sergileniyor. Ardından kronolojik olarak işlenen 1919 dönemi gazeteleri göze çarpıyor. Atatürk için anısal bir bölüm ayrılmış. Burada Atatürk’ün ölmeden önce kendi kaligrafik el yazısı ile yazdığı Cumhuriyet kutlaması içerikli en son telgrafı bir büfe içerisinde ziyaretçilerle paylaşılıyor. Pek çok fotoğrafın da yer aldığı bu anısal köşede ayrıca Atatürk’ün Sivas Lisesi’ni ziyaret ettiği sırada yaverinden istetip öğretmene hediye ettiği 41 numara ipek astarlı, altın çivili 1910 el yapımı ayakkabıları yer alıyor. Osmanlı’daki Teşkilatı Mahsusa’ya ait üç telgraf aletinden biri, Topçu onbaşı Seyid Ali’nin taşıdığı 275 Kg’lık savaş kazandıran top mermisinin patlamış haldeki kesitleri, denizde batıktan çıkmış cephane sandığı, 1993 yıl öncesinin tarihini bildiren ve 5 yılda 1 cm büyüyen top mermisine sarılmış mercan, Alfred Bridger isimli İngiliz askerin Suvla’dan annesine gönderdiği savaş notlarını anlatan mektuplar, şapka içine çetele edilmiş günlük notları, onur madalyası ve künyeleri, askerlerin savaşırken kullandıkları üniformalar, silahlar, süngüler ve denizde ölmüş bir askerin kalça kemiği ile dünyanın her yerinden kişisel çabalarla yeniden Türkiye’ye getirilmiş, ölen askerlerin Asakiri Şahane (Padişahın Aslanları) ibareli kemer ve süngü takımı, başkomutan vekili Enver Paşa’nın tasarladığı Enveriye başlığı… Ayrıca kubbesel tavanlarda yüz binlerce şehit askerin belge olarak kalabilmiş resimlerinden bir kesit sunuluyor. Faik Sönmez’de doğa renkleri