22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

14 15 TEMMUZ 2006 CUMARTESİ Depeche Mode’un ZÜLAL KALKANDELEN 1980’lerde başlayan elektronik new wave akımının en başarılı grup larından Depeche Mode’un İstanbul’daki ikinci randevusuna çok az kaldı. Kuruçeşme Arena 30 Temmuz’da bu yılki en önemli konuklarından birini ağırlayacak. Ben 2001 yılındaki ilk randevuyu o dönemde yurtdışında olduğum için kaçırdım. Fakat aynı yılın haziran ayında grubu New York’un ünlü konser mekânlarından Madison Square Garden’da izleme fırsatı bulmuştum. O günkü heyecanımı bugün aynen hissediyorum. İstanbul seferi sürekli karşısındakini düşünüp onu mutlu etmeye çalışan, o kişi için adeta peygamber gibi davranan insanı anlatır. Depeche Mode’un 25 yıllık tarihi boyunca elde ettiği bunca başarıya karşın, grup içinde her şey her zaman yolunda gitmedi. 1995 yılından sonra grup elemanlarından Alan Wilder ile Andrew Fletcher arasındaki sorunlar nedeniyle Wilder’ın gruptan ayrılması, kazanılan uluslararası başarıdan sonra grup içinde beliren görüş ayrılıkları, Dave ile Martin arasındaki gerginlik, Dave’in uyuşturucu bağımlılığı nedeniyle ölümden dönmesi, hem Martin’in hem de Dave’in solo çalışmalara yönelmesi gibi birçok olumsuzluk yaşandı. Fakat Depeche Mode yılmadı, Dave tedavi olup hayata döndü ve grup hala yoluna devam ediyor. Müzik çevrelerinde, Depeche Mode’un her yaptığını 1980’de yayımlanan ‘‘Violator’’ adlı albümle kıyaslama eğilimi vardır. Çünkü bu albüm, çıtayı grup için o kadar yükseltti ki, sonradan ne yaparlarsa yapsınlar hep o nokta referans gösterildi. 2001 tarihli albümleri ‘‘Exciter’’ fazla iyi eleştiriler almadı. Fakat geçen yıl yayımlanan 11. albümleri ‘‘Playing The Angel’’, grubun daha sert ve gitar ağırlıklı müzikal formuna dönüşü olarak yorumlanabilir. Bu albümde, 21 yıl sonra ilk kez Dave Gahan’ın yazdığı oldukça başarılı üç şarkı da yer alıyor. İstanbul konserinde Depeche Mode’un kitleleri ayağa kaldıran hitlerinin yanı sıra, mutlaka bu albümden de şarkılar çalınacak. Benim gibi yılmaz bir Depeche Mode hayranı değilseniz bile, onların şarkıları hiçbir zaman sizin en yakın dostlarınızdan biri olmadıysa da, olanağınız varsa müzik dünyasının bu en uzun soluklu gruplarından birini sahnede izleme fırsatını kaçırmayın. Onlar bir efsane. kzulal?yahoo.com Teknoloji ‘sürat’ yapıyor Motorola’ya D&G dokunuşu Motorola ‘V3i D&G’, Dolce Gabanna’nın zarif tasarımıyla dikkat çeken bir telefon. 8x zoom’u, 1.23 megapiksel kamerası ve tam ekran vizörüyle video çekme ve oynatma özelliğine sahip modelde 12 Mb dahili telefon hafızası sunulmuş. MP3 zil sesleri ve oyun yükleyebileceğiniz Motorola V3i D&G’da uçak modu sayesinde, uçuş boyunca adres defterine, oyunlara ya da müziklere güvenli bir şekilde erişim sağlanıyor. Ağırlığı 100 gramdan az olan ve inceliğiyle göz kamaştıran ürün; kutusunda D&G özel temizleme bezini ve yine D&G logolu bir taşıma askısını da barındırıyor. Motorola V3i D&G; şık tasarımıyla güzel bir aksesuara sahip olmanızı sağlarken, gelişmiş özellikleriyle de hayatınızı kolaylaştıracak. MÜTHİŞ ŞARKILAR, KARİZMA VE... Uluslararası üne sahip müzisyenlerin ya da grupların Atina’ya kadar gelip İstanbul’a uğramadan dünya turnelerini tamamladıkları yıllarda, birçok kişi gibi ben de bu duruma üzülür, hatta kimi zaman öfkelenirdim. Bu nedenle Depeche Mode’un Abdi İpekçi Spor Salonu’nda verdiği konserde bulunamadığıma ayrıca üzülmüştüm. Sonradan arkadaşlarımdan duyduğuma göre konser muhteşemmiş. Kimi grup vardır, albümleri çok iyidir ama sahnede aynı başarıyı gösteremez. Depeche Mode ise, albümlerindeki başarıyı canlı performanslarına aynen taşıyan ender gruplardan biri. Kanımca bu başarıda üç temel unsur rol oynuyor: Martin Gore’un yazdığı ve her biri ezbere söylenen artık klasikleşmiş şarkılar, solist Dave Gahan’ın güçlü sesine sahnede eşlik eden müthiş karizması ve grup elemanlarının performansları sırasında sergiledikleri profesyonellik. 1980 yılında İngiltere’de kurulan ve 25 yıldır müzik dünyasında kalmayı başaran Depeche Mode’un bugüne kadar dünya çapında 72 milyon albüm sattığı belirtiliyor. Grubun bu büyük başarısının ardında yatan bir diğer önemli etken de, son derece sadık ve kemikleşmiş bir hayran kitlesine sahip olmaları. Bugün dünyanın birçok ülkesinde, grubun hayranları tarafından kurulan fan kulüpler ve hemen her dilde internet siteleri bulunuyor; Depeche Mode nerede konser verirse versin biletler derhal tükeniyor; grubun müziğine bir tutulan bir daha bırakamıyor. ‘‘Violator’’ albümü çıktıktan sonra grup elemanlarının Los Angeles’ta bir mağazada imza günü yapacaklarının duyurulmasıyla, mağazaya 17 bin kişinin akın etmesi ise, müzik tarihinin unutulmaz olaylarındandır. Plazma’da kablo karmaşasına son Profilo Telra’nın yeni Plazması TVP4208W, kablosuz olma özelliğiyle Türkiye’de bir ilk. 106 cm büyüklüğündeki televizyon wireless özelliği ile kablo karmaşasına son veriyor. Dijital ses ve görüntü aktarımına olanak veren Profilo Plazma TV ile yayın izlemek için sadece elektrik bağlantısı yeterli. Kablosuz 42” Plazma TV temel olarak bir alıcı ve bir de verici ünitenin 5 GHz frekans üzerinden kablosuz, şifreli dijital görüntü ve ses aktarımı prensibi ile çalışmakta. Alıcı ünite Plazma TV içerisine entegre edilmiş durumda. Verici ünite (kutu) ise haricen kablosuz Plazma TV ile birlikte satılmakta. Bu kutu DVD, uydu alıcısı vs. gibi harici bir cihaza bağlandığında kablosuz ve dijital olarak ses ve görüntüyü Plazma TV ye aktarmakta. Bu verici kutu üzerinde bulunan üç farklı girişe üç ayrı cihaz bağlayabilmek mümkün. HER ZAMAN UMUT Bütün bunlardan sonra, ‘‘Peki nedir bu Depeche Mode tutkusunu yaratan?’’ diye sorulabilir. Yanıt cümlem biraz uzun olacak: Aşkın yarattığı hüsranı, ilişkilerdeki çaresizliği ve karanlık ruh hallerini yansıtan depresif şarkı sözlerinin, synthpop’un elektronik sesleriyle sağladığı mükemmel ritmik ve melodik birliktelik. Şarkı sözleri ve yakışıklı solist Dave Gahan’a duyulan hayranlık nedeniyle Depeche Mode’u ‘‘kız grubu’’ olarak değerlendirenler vardır. New York’taki konserde de yakından gözlemlediğim kadarıyla Dave’in kadın hayranları azımsanacak gibi değil, ama benim gözüm hep o olağanüstü şarkıları yazan Martin Gore’da. Üstelik, grubun müziği hüzünlü olarak algılansa da, Martin Gore’un söylediği gibi, aslında her zaman bir umut ve dinamizme de sahip. Bunun en güzel örneği, 1989 tarihli hit şarkıları ‘‘Personal Jesus’’. Elvis Presley’in eşi Priscilla Presley’in yazdığı ‘‘Elvis and Me’’ adlı kitaptan esinlenen şarkı, bir ilişkide Boyu küçük, tasarımı şık Yeni Casio EXILIM ZOOM EX Z1000 ufak boyutu ve şık tasarımıyla teknolojiyi avucunuzun içine sığdırıyor. 2.8 inç genişliğinde ve parlak ekrana sahip EX1000’de 10.1 mega piksel yüksek çözünürlükte geniş CCD bulunuyor. Görüntü kalitesini kaybetmeden 4.3X ve 17.1X arasında zoom yapabilen Z1000 Anti Shake özelliği ve özel görüntü işlemcisiyle el ve görüntünün hareket etmesiyle oluşabilecek bulanıklığı azaltır. Rapid Flaş özelliği ile saniyede üç resme kadar flaşlı fotoğraf çekebilen model VGA biçiminde (640 x 480 piksel), 25 kare/ sn video kaydı yapılmakta. Tek bir tuşa basarak hızlı bir şekilde açılabilen modelin işlevli kızağıyla pili şarj edebilir, görüntüleri bilgisayara aktarabilir ve TV’ye bağlanabilirsiniz. Yarış pistlerinden dizüstüne Başarılı umanı üstünde ? Hayko Cepkin yeni albümü üzerinde çalışmaya başladı. Fırtınam adlı videosu müzik kanallarında yayımlanmaya başlanan Hayko Cepkin’in yeni albümü yıl sonu raflardaki yerini alacak. Yeni albümünün yanında, Hayko Cepkin’in sinema ekranlarında film müzikleri ve oyunculuğu ile de yeni alanlarda çalışmalarını sürdüreceği haberi geldi... D ? Son ayların en çok dikkat çeken adlarından biri Nato, ama hakkında bildiğimiz tek şey de bu. Gerçek adı ve tam olarak nerede yaşadığı hakkında medyaya en küçük bir bilgi dahi sızdırılmıyor. Yalnızca Orta Asyalı ve antiemperyalist olduğu açık. İlk albümünde Tacikçe söylediği açılış parçası ve son derece etkili video klibiyle Avrupa’da bir anda tanındı. Sanatçının ilk albümü olan ‘Chor Javon’, Türkiye’de de piyasaya sunuldu. Rolling Stones da geçen aylarda sanatçıyı, ‘‘Çağımızda emperyalizme müzik yoluyla verilmiş son derece etkili bir cevap’’ olarak tanımladı. ? Azucar Moreno, geçtiğimiz günlerde yeni albümlerinin tanıtımı ve ağustosta verecekleri konserlerinin önçalışması için İstanbul’daydı. Daha önce de İstanbullu izleyicinin karşısına çıkan ve Yapı Kredi Yaz Festivali’nin konuğu olan ikili, bu yıl 20. yılını kutluyor. Antonia ve Encarna Salaza adlı iki kızkardeşten oluşan Azucar Moreno’nun yeni albümü ‘Bailando con Lola’ temmuz sonu yayımlanacak. Albümde, etnik öğeler barındıran, latin ve çingene müziklerinden esinlenilerek hazırlanmış 11 şarkının yer alacağı açıklandı. ? John Coltrane, Duke Ellington, Kenny Burrell, Herbie Hancock, Joe Henderson gibi caz efsanelerinin orijinal kayıtlarından oluşan özel bir albümden söz ediyoruz... Yapımcılığını Hakan Kurşun’un üstlendiği ve tüm dünyada yayımlanan ‘Jazz For Babies’ hem caz ile yeni tanışanlara, hem caz sevip de bu özel kayıtlara sahip olmayanlara, hem de ve hepsinden önemlisi bebeklerinin sağlıklı gelişimini düşünen bilinçli ebeveynlerin isteklerine cevap verecek nitelikte bir seçkiyi içeriyor. ? Son derece başarılı ve bir o kadar da sevilen topluluklar arasındaki Radiohead’in solisti ve kurucu üyesi Thom Yorke bu kez solo albümüyle dinleyicinin karşısına çıkıyor. Radiohead yapımcısı Nigel Godrich eşliğinde hazırlanan 9 yeni şarkıdan oluşan albümün adı ‘The Eraser’. Elektronik altyapısı ile dikkat çeken albüm temmuz sonu yayımlanacak. ? Sadık bir dinleyici kitlesine sahip olan Primal Scream, ‘Riot City Blues’ adlı 9. stüdyo albümlerini yayımlıyor. Albüm, Londra’da Olympic Stüdyo’larında kaydedildi. Albümün ünlü konuk müzisyenleri ise; Will Sergeant (Echo ve The Bunnymen) Warren Ellis (Nick Cave ve The Bad Seeds) ve Alison Mosshart (The Kills). 10 şarkının da söz ve besteleri topluluğa ait. Bobby Gillespie’nin solistliğini yaptığı grubun diğer elemanları; Andrew Innes (gitar), Robert Young (gitar), Martin Duffy (keyboard) ve eski Stone Roses’un bass gitaristi Robert ‘Mani’ Mounfield. Topluluk, ilk ‘en iyiler’ derleme albümü ‘Dirty Hits’i üç yıl önce çıkartmıştı. bilgisayar firması Acer ile efsane spor otomobili üreticisi Ferrari’nin işbirliği sonucu ortaya çıkan Acer Ferrari 4000 gelişmiş bir laptop. Üstün performans sağlayan teknik özellikleri ve şık tasarımıyla rakiplerinden ayrılan model Ferrari’nin kazanma anlayışının dijital dünyaya bir yansıması. Laptopda formula bir teknolojisinin uzantısı olarak karbon fiber kasa bulunuyor. Acer Ferrari 4000’de en gelişmiş AMD 64bit işlemci, DVD keyfi için ideal geniş ekran monitör ve kablosuz bağlantı özellikleri öne çıkıyor. Laptoplarında Ferrari logosonu görmek isteyenlerin gözden çıkarmaları gereken miktar 2 bin doların üzerinde. Windows 98’e elveda Microsoft, Windows 98 ve Windows Millennium Edition işletim sistemlerine teknik desteği 11 Temmuz’dan itibaren kesti. Yeni işletim sistemlerine daha geçmemiş milyonlarca kullanıcı, yama güncellemeleri gibi önemli hizmetlerden faydalanamayacak ve böylece Windows 98 ve Windows Millennium Edition kullanıcıları güvenlik açıkları ve virüs saldırıları gibi konularda korumasız kalacak. erdemhs?gmail.com Yerli Yabancı HAFTA SONU 14 CMYK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle