Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11 dan da ısrarla ırkçı Güney Afrika rejıminin ezdiği zcncilcrin sorunlaıını vurguladı. Nikaragua'daki Sandinist yönetimin yanmda açıkça saf tultu. El Salvador'da mııhalefetle görüşülmesi gerekliği fikrindeydi. Filipinler'dekı Marcos rejimini kınadı. ABD'nin Arap ülkelerı vc Filistinlılcıin durumunu kapsayan Ortadoğu politikasının yeniden gözden geçirilmesini onerdi. Bütün bunlar Jackson'un seçim kampanyasında hayli etkili oldu. Jackson'un seçim kampanyası sırasında en harcketli tartısmaların çıktığı konulardan biri, ABD'nin Israil'e karşı tulumu ve ArapYahudi ilişkileriydi. Jackson ABD'nin Ortadoğu politikasını eleştirmekle, ABD'deki Yahudi topluluğunu clbctte tedirgin etmişti. Demokrat Parti ıçındc de kuvvetli olan Yahudi grubu av'isından Jackson'un tutumunu "skandal" olarak niteleyenler bile çıktı. Siyonist çevrelerdcn Jackson'a yönelen saldırıların ardı kesilmedi. 1970'lerin zenci hareketi ve Jackson 1970'lerde, zencilerin özgürlük mücadclesi, küçük burjuvazinin "polilik toplum"daki varlığının güçlenmesi, yoğunlaşmasıyla birlikte yürümüştu. Zenci hareketi bu dönemde adeta "arşive yonelmiş", Marksizme sarılmış, hatta Ortodoks Marksist bir çizgiye yaklaşmıştı. Bu durum, zenci hareketi açısından, çcşıtli engeller yaratmıştı. Zenci sınıfın toplıı gelişimınin yoksullara pek az yarar sağlayacağı ortaya çıktığında, solcu siyahlar, zenci hareketinin hâkim akımının "alınıp kmlmasından" kaygılanmaksızın yeni Marksist strateji ve taktiklere yöneldiler. "Siyasi kişilikleri" kolayca kabullcnme, zencilerin politikleşmiş kcsimınde cok rastlanan bir tutum, bir gelenek. Jackson da, sahip olduğu perspektiflerin giderek gelişeceğine, zenci hareketinin rudikal doğrultusuna yararlı olacağına inanıldığı için desteklendi. Jackson, Ronald Dellums, John Conyers gibi aşırı solcu zenci politikacıların da desteğini almaya basaıdı. Aynı zamanda, dindar zencileri Hıristiyanlığıyla arkasına aldı. Jackson için kiliselerde toplantılar yapıldı. Sadece bu kesim değil, "ırkçı beyaz Amerikalılar"ın siyasi yaşantısına katılmayı reddeden Miıslüman zenciler de Jackson için oy kullandılar. Sonuç olarak, şu anlamlı yargı söylenebilir ki, Jackson'un seçim kampanyasında, Martin Luther King'den bu yana görültnemiş genişlikte bir zenci birlik cephesi oluştu. Bu mücadele birliğinin etkisini en çok yoksul kesim hissetti. Geçtiğımiz nisan ayında, daha önce Marksist I.eninist şairlerin, Hintli liderlerin, beyaz dinci militanların, çevrecilerin, Latin Amerika \e Asya'dan çeşitli hareketlerin temsilcilerinin türlü gösterilerini görmuş geçirnıiş Harlem bambaşka bir tablonun canlandırılışına sahne oldu. Birçoğu dans ederek gelen binlerce zenci Jackson için oy vermeye koşuyordu. Bu insanlardan pek çoğu ilk kez oy kullanıyoıdu. Sonradan yapılan bir ankete göre, o sırada coşkuyla Jackson'a oy atanların yüzde 16'sı, zenci politikacının Demokrat Parti'nin Başkan adayı olabileceğine inanmıyordu. ötekilerin ne ölçüde inandığı kesin olarak bilinmiyor tabii. Ama bu sorunun yanıtını aramadan, bu kaygıyı taşımadan oy kullandılar. Çunku Jackson siyahlara, yaşadıkları ülkenin yönetinıinde belıı leyici biı güç haline gelebileceklerı unıudunu yeniden kazandırmıştı. TV reklamları olmayışına ve /orlu mali sorunlarına rağmen, Jackson'un seçim kampanyası ABD siyasi tarihinde en unutulmaz mücadelelcrden biri olarak hatırlarda kalacak. Jackson zenci toplumunun siyasi hayatında bir öncü olarak ortaya çıktı ve zencilerin siyasi yaşantısına, siyasi bilincine yeni boyutlar kazandırdı. Jackson yağntadı aıııa gürledi rika'nın siyah derili insanları için bu yuzyılın en önemli olaylarından biriydi. Gerçi Jackson Başkan adaylığına seçilmedi, ama 20. yüzyılın başında ABD'de siyahların ne seçmeseçilme ne de siyasi bir görev alma hakkına sahip bulundukları düşunülürse, Jackson'un yarattığı olay bu kadarıyla da yeterince büyük. fik kez bir siyah politikacı, ABD'nin iki büyük partisindcn birinin başkan aday adayı olarak ortaya çıktı. enci politikacı DeZ mokrat sıvayıp Jesse Jackson'unAmeParti'nin Başkan adayı olmak için kolları ortaya çıkması, vvell'in gürültülü tavrı karşısında Dewson'un ölçülü ve pragmatik stilinin hâkimiyeti altında geçti. 1960'larda, insan hakları hareketinin sınırlı ama umut verici başarıları, önemli birkaç engelin aşılmasını sağladı. Siyahların siyasi varlığı, özcllikle önemli kentlerin belediye seçimlerinde kendini duyurdu, önemli memurluklara, belediye meclislerine siyahların geldiği görüldu. bölgesi ön seçimlerini alan Jackson, Virginia ve South Karolina'da parti kongrelerinde de en başarılı isimdi. New York eyaletinde zencılerin yüzde 89'undan oy almayı becerdi, New Jersey'de bu oran yüzde 75, lllinois'te yüzde 74, Alabama'da yüzde 60, Pennsylvania'da yüzde 74 oldu. Jackson'ın en çarpıcı başanlarından biri, New York'taki Latin Amerikalıların yüzde 35'inin onun için oy kullanmasıydı. Siyahları temsil edenler lkinci aşama, siyahların politik bir grup olarak ortaya çıkmasıydı; yani siyahları temsilen seçilmiş bir grup siyah temsilcinin varlığı. 1960'ların sonunda "Black Power" hareketi sayesinde "ortak bilinç" kazanan siyah hareketi politikacılan, zencılerin seçme hakkına sahip kılınmasını zorlayacak gücü ellerinde tutma şansına eriştiler. Kısa sürede, Cleveland, Nevvark, Detroit, Qary gibi kentlerde, dalıa sonra Los Angeles, Atlanta, Birmingham ve Philadelphia'da belediye başkanlıklarını zenciler kazandı, Kongre'deki zenci milletvekillerınin sayısı 17'ye yükseldi. Bu şekilde siyasi alana girip yerleşen zencılcrın vardığı en ileri nokta, Jesse Jackson'un Demokrat Parti Başkan aday adaylığı oldıı. Jackson, sadece Amerikalı zencileri değil, bu ülkede yaşayan çeşitli azınlık gruplarının desteğini de arkasına almayı bir ölcüde başararak, en azından "ciddiye alınmayı" sağladı. Jackson, Demokrat Parti içindeki ilk oylamada yuzde 20'lik orana ulaşarak şaşırtıcı bır başarı kazandı. Aldığı oyların yüzde 25,5'i New York bölgesinden, yüzde 23'ü New Jersey'den, yüzde 19,4'ü tllinois'ten, yüzde 17'si Pennsylvania'dandı. Louisiana ve VVashington Müthiş sonuçlar Jackson'un böyle "müthiş" denebilecek sonuçlar elde etmesinin iki önemli nedeni vardı. llki, zenci politikacının savunduğu sosyal demokrat programın, sanayide modernleşme, her alanda teknolojik gelişme, çalışanlara günün koşullarına uygun Ucret gibi önerileriyle, sosyal adaletçi ve çevre korumacı hatlar taşıyan Mondale ve Gary Hart'ın boş bıraktıkları önemli bir alanı kapsamasıydı. Ronald Walters, Robert Brown ve Tom Hayden'ın analizlerinden etkilenen Jackson'un programı, dev şirketler üzerindeki planlama ve vergilendirmenin arttırılmasını, orduya ayrılan bütçenin kısılmasını, eğitim hizmetleri ve yoksullara yardımın geliştirilnıesini, özellikle 3. DUnya Ülkeleriyle ilişkıli olarak ABD dış politikasının yeniden şekıllcndirilmesini öneriyordu. Yüzyıl başlannda, ABD'nin güneyinde kırsal nüfusun yüzde 90'ı zenciydi. Bu insanları politik alanın tümüyle dışında tutan yasal kısıtlamalar hüküm sürüyordu. Kuzeyin kentleşmiş bölgelerindeki az sayıdaki zenci de, topluluk halinde yaşadıkları mahallelerdeki kapalı ve tutsakça hayatın sonucu olarak, politik katılımdan uzak bulunuyordu. ABD rcsmi politik tarihinde siyahlar açısından en önemli değişiklik, 1928'de Chicago'da Oscar dc Pricst'in, 1944'te New York'ta Adam Clayton'un Kongrc'ye seçilmeleri olmuştu. Beyazların himayesi altında seçilen de Priest, siyahların Cunıhuriyetçi Parti ile yakınlaşmalarını, bu gücü VVilliam Thompson'un kullanmasını sağlamıştı. Buna karşılık, Powell'ın zaferi, bağımsız siyah harckctine, kiliseyle birlikte hareketlenen Harlem halkına dayanıyordu. Cumhuriyetçi de Priest'i 1934'te Arthur Mitchell izledi; 194271 arasında da, William Dawson. Resmi politika içindeki siyah hareketinin ilk dönemleri, 1970'e kadar politik arenada varlığını sürdüren Po Uluslararası politika Uluslararası politika alanmdaki tartışma götürür tavrı nedeniyle Jackson bazı önemli sorunlarla karşılaştı. II. Dünya Savaşı'ndan beri ABD'de politikacıların dillerine doladıkları antikomunizm edebiyatından uzak kalarak Demokrat Partiye de bir anlamda meydan okuyan Jackson, bir yan