Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
İNÖNÜ Tabii ki memnun... ÎŞİkkANSU Kongresi'nde "vefa" duygusu ağır bastı. Kongreden çıkan Merkez Karar ve Yönetim Kurulu'na bakıldığmda "yeni" üyelerin çok az olduğu görülüyor. Eski kuruculardan yeni yönetime girenlerin sayısı 40'ta 27. Bu durumda, gerek kongre öncesinde, gerekse kongre sırasındaki "dinam«m", "canlılık", "politika üretme", "degişim" taleplerinin istenen düzeyde yeni yönetime yansımadığı söylenebilir mi? Kongre öncesinde genel merkezde t düzeyde görev yapan ancak "politika üretemiyor" diye eleştiriilenlerin hemen hemen hepsi Büyük 'Kongre'deki scçimle yeniden MKYK'ya getirildiler. Ama kuşkusuz, eleştirilerin odak noktasında yer alan bazı yöneticiler, Bilyük Kongre'den yıpranarak çıktılar. Genel Başkan yardımcılığı ya da genel merkez yöneticiliği yapmış bazı kişilerden dclegeler 300400 oyu sakınmıştı. Buna karşılık, gene) başkandan sonra en yüksek oyu almış genel merkez yöneticile ri de vardı. "Bu insanlar politika üretir" diyerek seçilcnler de vardı kuşkusıız. Kongrenin "böyle teknik insanlar bize yarar saglar" diyerek seçtiği insanlar arasında hiç kulise girmeyenler, hatta listelerde bile yer almayanlar vardı. Bir Kemal tnan, örneğin hemen hemen hiç kulise girmemişti. Tcvfik Çavdar, Birgen Keleş de aynı şckilde. Anki»ra SODEP Birinci Büyük Vefa duygusu politik tercihlere ağır bastı şu bir gerçekti ki, SODEP 'Kongresi öncesi Merkez Karar ve Yönetim Kurulu'nda, "Para her ıpıyı açar. Parasız hiçbir şey olaz", gibi konuşan kişiler elenmişler ya du yeni yönetimde azınlıkta kalmışlardı. Yönetime bir kez daha seçilen kişilerin arasındaki dağılım nasıl olmuştu? Bu sorunun yanıtı, Merkez Karar ve Yönetim Kurulu listesinden açıkça belli oluyor. Merkez Karar ve Yönetim Kurulu'ndaki kurucular dışındaki yeni 13 kişi daha çok bölgesel etkinlikleri olan kişiler. örneğin, Rize'den Hızır Ekşi, Doğu bölgelerinden ortak destck alan Tunceli'den Kamer Genç, Marmara'dan lstanbul delegesi Mehmet Mogoltay, Adana'dan Mustafa Gündeşlioglu, Konya'dan Fikret Onlii gibi. | SODEP Büyük Kongresi öncesinde çok şey bekleniyordu. Kongrenin iktidara kar$ı sosyal demokrat mutin arenası olacağı söyleniy bazı yetkililercc. Ama tam tersine, fazla coşkulu bir hava içinde geçmedi Büyük Kongre. SODEP'in ağır top "Yeni dönem"in ilk "büyük kongre"sinde ağırlık yine kulisteydi larından hiçbiri çıkıp kürsüden konuşmadı. Daha çok Genel Merkez'de, otel lobilerinde, yani kulisin asıl döndüğü alanlarda görüldüler. Belki ilk kongre oluşundan dolayı, belki de daha amatör olmaktan geliyordu bu kürsü çekingenligi. Bir üst düzey yetkilisi, "Kürsü çok tehlikelidir. Insanı göklere de çıkarır, yerin dibine de balınr" diyordu. Nitekim, kulis yoğunluğundan zaman zaman Büyük Kongre'nin yapıldığı Selim Sırn Tarcan Spor Salonu'nun delegeler bölümü yarı yarıya boşaldı. Hele seçimlerin başlayacağı günün sabahı, hemen hemen boş gibiydi. Tüm kulis dışarıda sürüyordu. Bazı il başkanları delegelerini dışarıya çıkarmışlar, arabaların üzerinde, merdivcn başlarında "anahtar listelcr" hakkında bilgi veriyorlardı. JKongrcnın cn öncmli gelişmcsi tüzük konusundaydı. lzmir, lstan,bul, Ankara gibi büyük iller, "Parjti Meclisi"ne benzer bir kuruldan 'yanaydılar. önerileri, "Parli Meclisi" gibi çalışacak olan Merkez Karar Kurulu'nun kendi içinde bir Merkez Yönetim Kurulu oluşturmasıydı. Buna ek olarak, genel başkan yaıdımcılıkları kaldırılacak, genel sekreterlik günlendirilecekti. Inönü, topu önce Tüzük Komisyonu'na attı. Komisyon, bu önergeleri incelemek üzere kongrenin ikinci gününde toplandığında bir dc baktı ki, bu isteği yerine getirmek için tüzükte tam 40 maddeyi birden değiştirmek gerekiyor. Inönü, çalımını atmıştı. Yine tek seçici kendisiydi.