Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
StYASET 84 Demokratik sol lafı, solda birleşme lafı gibi luzumsuz. NECDET CALP HP Genel Başkanı • Elbetle sag birlcssin, kuvvetlensin istiyoruz. TURGUT SUNALP MDP Genel Başkanı • Bana ne, onların evlenmeleri bizi alakadar elmez. Birleşme fikri zayıflann kuvvetlenme yolunu aramalarıdır. TURGUT ÖZAL Başbakan • Birtakım kimseler sadcce lakırdı ureliyor. Bazıları da mal uretiyor. SAK1P SABANC1 Sanavtcı Bizim yönümüzden biitün şartlar oluştuğunda partinin kuruluş tarihini açıklayacağız. tSMAlL HAKKIA YD1NOĞLU Kurulmamış DSP'nın sözcüsU m Llan yıkarım ben o Talim Terbiyc'yi. Millete, devlete hizmet için geldik aslanım. VEHBt DÎNÇERLER Mıllı Eğıtım, Gençtık ve Spor Bakanı • Ben gariban müsteşarım. EKREM PAKDEMtRLl Hazıne ve Dış Tıcaret Mtisteşarı Trabıonspor'un her yıl şampiyon olmasındaki sırrı çok merak ediyorum. ALİ TANR1YAR Içışlerı Bakanı Vallahi bizim Trabzon bir tanedir Bakanım. EYÜP AŞIK Trabzon Mılletvekılı Konul kredisi kullanacaklar uyanık olsun. SAFA G/RAY Bayındırlık ve lskân Bakanı Hiç unulamam, 1500 lira maaşla sahneye çıktım. Vog çorabı 17,5 lira. Her akşam bir tane kaçıyor. MÜJDE AR Sınenta oyuncusu şarkıcı Çiftetelli oynayan tarafsız başkan Turklş Genel Başkanhğı'na mayıs 1982'de seçılen Şevket Yılmaz ıçın yakın çevresı şöyle dıyor. Karadenızlıdır ama çiftetelli oynar Karadenızlılerın alametı farıkası sıvrı burun ıle çıftetellının kıvraklığına pek ayak uyduramayan Şevket Yılmaz ınadım inat deyıp her nedense hıç horon tepmez Son çıftetellısını buyuk oğlunu dunya evıne sokarken, Bursa'da Taylan Gazınosu'nda oynayan Şevket Yılmaz, tum Karadenızlıler gıbı çabuk köpuruyor Horon ıle çiftetelli arasındakı zıtlık, Yılmaz'ın sendıkacılık yaşamında da zaman zaman görulur Örneğın bir yandan ışverenlerı çarşıya pazara çağırıp, ucretlerın on gun bıie yetmedığını soyler, bir yandan da oğlunun duğununde elını cebıne atar ve uç mılyon lira harcayıverır Şevket Yılmaz'ı yakından tamyanlar, onun çok "merhametlı" olduğunu, sınırının "saman alevı" gıbı geçtığını soyleyıverırler Acıklı bir olayla karşı karşıya geldığınde gözunden yaşlar suzulecek kadar merhametlı olduğunu anlatırlar 7 temmuz cumartesı gunu buyuk oğlu Nusret'ın duğununde yaptıkları ıle bu kez ışçılenn gözlerınden yaşlar süzuldu Yeni gelınıne taktığı takılann 410 bın lira tuttuğunu ertesı gun gazetelerden oğrenen ışçıler, çalışma yaşamını duzenleyen yeni yasalara, Yuksek Hakem Kurulu'na, Kamu Toplu iş Sözleşmelerı Koordinasyon Kurulu'na kızmaktan vaçgeçtıler Şevket Yılmaz 1944'lerde Zonguldakta yeraltı maden ışçısıdır 1945'te Sumerbank Merınos Fabrıkası'nda tekstıl ışçısi 1952'de başlayan fıılı sendıkacılığı 1982'de Turklş Genel Başkanlığı'na varmıştır Mayısın 28'ınde yapılan Turkiş Genel Kurulu'nda sendıkacı Avnı Çarsancaklının "Devlet Başkantmızın sendıka ağalığı sözlerı temıze çıkarılmahdır" yaklaşımını çılgınca alkışlayan delegelerın oyları ıle genel başkanlığa seçılmıştır 1965 yılınde Teksıf Genel Başkanlığına seçılen Şevket Yılmaz 1966 yılından ben Turk İş Genel Başkan Yardımcılığı gorevınde bulunmuştur TBMM'de 196973 yılları arasında Adana AP mılletvekılı olarak bulunduğu sırada hıçbır zaman Meclıs kursusunun ateşlı hatıbı olamamış, ama Turklş'ın partıler ustu polıtıkasına partısı adına önemlı katkılarda bulunmuştur "Sözunde dururluğu", "Taraf tutmazlığı" ve "arkadaş canlılığı" ıle tanınan Şevket Yılmaz, oğlunun duğunu sayesınde ışçılerı bir anlamda onurlandırmış, ışçılere, "Onların yaptığını biz de yapabılıyoruz" dedırtmiştır Yalnız işverenlerın mılyonlarca lira harcayarak oğullarının, kızlarının duğunlerinı yapmadıklarını ortaya koyan Yılmaz, bu şekilde ışçı ışveren yakınlaşmasına yeni boyutlar kazandırmıştır. Salça fabrikasında oglum çalışıyor diye kredi vermedik. RAHMt ÖNEN Zıraat Bankası Genel Müdurü 9TEMMUZ 1984 W~ 'Tyanık ıktıdarlar, önemlı tasarı ve M I \u buiku konuları daıma Meclıs'V ^ ın tatıle gırme 'krızıne' tutulduğu gılnlerde gundeme sokarlar. Bıldığımız kadarıyla hep böyle olmuitur. ANAP ıktıdarı da "soyaçekim" mıdır nedır bılemeyız, 5 yıllık planı tam bu knz ortaya çıklığı zaman Genel Kurul'a ındırıverdı. O kadar uzun konuşma saatlerı ayrıldığı halde, her partıden üçer beşer kışı söz alıyordu, ama dınleyen kım9 Basın dahıl mılletvekıllerı korıdorlarda başka polılıkaların peşınde konuşuyordu. Oysa ne ılgınç konuşmalar, unerıler vardı. Hıç olmazsa sızlere bunlardan ornek ler verelım dedık. HP mılletvekılı YumfZıya Kazancıoğlu hepsınden baskın çıktığı ıçın onu seçtık. YUSUF ZtYA KAZANCIOĞLU (TRABZON) Borçları vardır kapitalist devletlerin. Polonya'nın 4,5 milyonu vardır sadece. AEG Alman firması, Telefunken bu yıl batmak uzeredir. Almanya onu kurtarmak ister, transa'da bir endustri vardır, o endustri de aynı vaziyettedir, hatırımda kaldıgına gore metalurji endustrisidir, o dahi aynı tehlikededir. Şirkel kurtarma operasyonları buradan doguyor. Bunu >aratan Freidmancılıktır. Dahası var, bugun Freidmancılarla Keynesciler kapışmış va7İ>eIledirler. Amerika bir yol arıyor, dunya>ı gorujor ve diyor ki yeni bir yol bulun, şimdı yeni bir yol, iz arama peşindedirler. Kendilerine hayır etmeyen bir sislem, bizim gibı zayıl bunyeye nasıl hayır edır? Binaenaleyh, rica ediyorum, bu noktayı nazarı dikkate alsınlar. Ne demek istiyorum? Demek isledigim şudur; zararın neresinden donerseniz orası kârdır. (Gulüşmeler) Gelin bir masada oluralım ve bu meseleyi goruşelim. Gulen arkadaşıma guzel bir cevap verecegim, bu da dort Amerikalının yazdıgı bir kitaptır, buradan 2 veya 3 satırı okuyacagım. "Kreidmani/m ile demokrasi arasındaki ilişkiyi anlayabilmek için Ireidman'ın muridleri olan Şikago oglanlarının emrindeki kusursu/ bir monetarist laboratuvar haline getirilmiş bulunan az gelişmiş, ulkeler." Demek ki, biz Freidman'ın laboratuvarı elindeyiz. Laboratuvar olmaya mülehammil degildir bizim millelimiz. Bizim mille'imiz buyuk bir millettir. Orada kullanılan argo kelimeyi ben kullanmant. Ben derim ki, gelin o beylerin sozunu takip etmeyelim ve oluralım bir masaya hep beraber bu memlekelin çaresini araştıralım. Var allernalif, var. (ANAP sıralanndan "onu soyleyin" sesler) Soyleyeyim. Madem ki, ısrar ettiniz soyleyeyim. Bunu grııpta bana ısrar ettiler soylemedim, madem ki, bana soyleyin diyorsunuz soyleyeyim, para arıyorsunuz. Para mı? Hazır, sıralayacagım şimdi. Beveris planına sizin nazarı dikkatinizi celp etmek islerim. Notlarımda bu yok, hazırlıksız soyluyorum dikkat buyurun. Efendim kitaba da ehemmiyet 1 kel etmeliyiz. Başka yoldan harekel edince, biliyorsunuz siz yukarı kale iseniz, biz aşağı kaleyiz. Yani, biz işin ağırlığını devlet mudahelesine tanıyan bir ekibiz, siz ise agırlıgı ozel seklore veren bir sislemsiniz ve onu istersiniz. Aramızda fark var. Elbelteki bu farkı biz planda araştıracagız, şimdı plana gecccegim, onu kısa baglayacagım; ama esas bu. Beni ^imdi meşgul ettiniz "çereyi bul" dediniz, onun için anlatıyorum. Burada Baade Planını zikredecegim. Baade Planı; lsmet Inonu zamanında Almanya'dan getirilmiş bir profesör tarafından yapılmıştı. Adı geçen profesör denuş kl. Dikkat buyrunuz, hazırlıksız koınışuyorum veririm. Çok şey, oyle kulislerde ogrendiğimİ7İe buralara gelmeyelim. Şimdi ortada 506 sayılı kanunla leşekkul etmiş bankaların emekli sandıkları vardır. Milyarlan var bunlann. Vilayetlerin borsaları vardır. milyarlan vardır, borsalann emekli sandıkları vardır. Bütun Turkiye'deki vilayetlerde ticarel odalarının ve sanayi odalarının emekli sandıkları vardır, milyarları vardır. !?imdi demek sıgurta sirketleri vardır hususi olarak, bunlann da emekli sandıkları vardır, gene milyarlan vardır. Acaba, hukumet bunu tetkik etti mi? Bu hadise iki defa geldi buraya. Bırincisi Inonu devrinde geldi, ikincisi açık konuşuyorum şimdi Bulend Ulusu devrinde geldi, butun bankalarda telaş başladı ve istifalar başladı, ama son dakikada bu şey çekildi, model. Kanunun içinden, o modeli yakaladım ben, yanımda idi, her zaman gezdirirdim ne bileyim soracagım. (Gulüşmeler). tsterseniz, yarın getireyim ve soyleyeyim. Sayın Ö/al musaade ederlerse, şu noktada uyarmak islcrim: Maliye ve Gumruk Bakanı Sayın Vural Arıkan haricinde ekonomık kadrosunu tertipte beceremedi. (HP ve MDP sıralanndan gulüşmeler, alkışlar). İBRAHİM FhVZl YAMAN (Isparta) Niçin tek Arıkan? YUSUF ZlYA KAZANCIOĞLU (Devamla) Efendim, anlayışlı konuşan bir onu gordum, onun için soyledim. (HP sıralanndan gulüşmeler).. Mesele şurada: Biz başka yoldan hare"Sİ7 sadece Kars vilayeti hudutlannı (koyune kadar) hepsini hayvan sanayiine ve tarım sanayiine tasis edin Turkiye kurtulur \e sonra da zengin olma yolunda yurur." Fakat, tnonu o sırada iktidardan duşmuş, bu oneri de rafa kaldırılmış. Ben mebııs olduktan sonra bunun peşindeyim, sayın Tarım Bakanı da şahittır en son 1015 gun evvel kendilerinden rica ettim bana, "peki" dedıler. Dun İstanbul'daydım, gelirkcn otobuste Tarım Bakanlıgı'nın jyiusteşarını, Kalcm Mahsusuna raslladım, "Aman Yusuf Bey senın planın lcmin edildi" bu planı ben 3 ay aradım, 3 ay; filancya gittim işte orada oluruyor, hepsine gittim, bir turlu bulamadım yahu dedim, Musteşar yanına 6 defa gittim, "içeridedir, dışandadır, konuşuyor vesaire", "yapma yahu" dedim. Yani, bulamadım. Şimdi bakın bu Baade Planını niçin konuşuyorum: Orayı buna tahsisedersek, hatta buna Konya'yı ilave edersek, Şanlıurfa'yı da ilave edersek, Konya'yı bugday anbarı, Adana'yı zahire anbarı haline getirirsek, bu şekilde; emin olunuz ki, 10 scne içinde Merkez Bankası'na doviz yagar ve şuna emin olun ki, bugun bir kaç kasada ise o dovizler celbedecegimiz dovize bodnımlar yetmez... Ben bu fikri bugun mudafaa elmiş degilimdir. Milliyet Gazetesi'nde 13 Ocak 1982 tarihinde yayınladıgım bir yazıda bu vardır. Yani yeni yetişmeler gibi buralarda ogrenmiş bir adam degilim; onu demek istlyorum. (...)