Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
S K StYASfT 84 11 %58'e yükselttı. Citroen fabrikası çökmustü. Karım beni televizyonda görünce çok korktu ve hatta bakamadı bile. Herkesın bizden bahsetmesi onu çok ürkütüyordu. Çocukları okula dahi götüremiyordu. Beni sessiz biri olarak tanıyan kuzenlerımse, televizyonda konuşanın gerçekten ben olup olmadığımı soruyorlardı. Şimdi niçin doguşuyorsunuz? GAZİ Tcmel olarak, işten atılmalaıı engellemeyi hedeflıyoruz. 1984 mayıs ayında bu nedenle 10 günlük bir grev yaptık ve fabrıkayı işgal ettık. Son mayıs grevine kim karar verdi? GAZt Ben karar verdim. Sadece sen mi? GAZİ Evet sadece ben. Peki bu grevden bir şeyler elde ettiniz mi? GAZİ Evet, bize işten atmaların azaltılacağına dair söz verdiler. Ama hükümet verdiği söze ıhanct etti. F.ger, fabrikamn yönetimi, PSA yonelimi, Fransız otoıtıobil sanayii için hu işten çıkarmaların gerekli oldugu kararına varırsa ve eger bunda haklıysa, niçin mııcadele edeceksiniz? GAZİ Bu karara varırlarsa yanlış yaparlar, çünkü bu Citroen markasını ortadan kaldırmaya kadar gıdcr. ir işçi lideri AKKA GAZI "Bizi dağlardan topladılar, anlaşmadan gonderemezler" Bir gün beni CGT temsilcisiyle kantinde konuşurken gördüler. Ertesi gün beni el işi yapılan bir başka bölüme sürdüler. Bir sonraki sabah fabrikanın önünde CGT'nin propaganda otobüsünü gördüğüm zaman tereddütsüz içine girdim ve CGT'yi desteklemeye karar verdim. mirci olarak çalışırlar. Tüm bunlardan başka, aramızda yönetimin ispiyonları da vardı. Eğer teneffüste ya da fabrika dışında kendi aramızda guruplaştığımız ve konuştuğumuz görülürse hemen tercüman tarafından çağnlıyor ve hesap vermek zorunda kalıyorduk. Tüm bunlara nasıl dayanıyordunuz? GAZİ Dayanmak zorundaydım, çünkıl artık dört çocuk sahibıydim. Cezayir'de satın aldığım bir evin faturalan vardı ve en önemlisi yaşamak zorundaydım. 1981 yılında 158 bin lira kazanıyordum, bunun yanı sıra ayda elime 230 bın lira geçiyordu. Karım dört çocukla ilgilenıyordu, her ay 45 bin lirayt Cezayir'deki ev için ayırıyordu. Bunlara ilaveten bir de eski bir 504 (Peugot) almıştım vc onun borçlarını da ödemek zorundaydım. 1981'de Mitterrand'ın seçimleri ka/anmasına sevindiniz mi? GAZt Açık söylemek gerekirse "Hayır". Çünkü politikadanbıhaberdık. Fabrikadaki yetkili bize "Eğer MiCterrand kazanırsa valizlerinizi toplamakta gecikmeyin" diyordu. Peki buna inanan insanlar var mıydı? GAZİ Ben inanmıştım. Hiçbir şey bılmeyen bizlere durumun farkına varan Fransızlar gerçeği anlutsalardı, kimin hakh kimin haksız olduğunu anlardık. Herkes Marchais'nin bızi geri göndereceğinden emindi. Hatta bu nedenle bazı aılcler toplanıp gittiler. Bu dönemde, yani 1981'de mi sendikacılıga basladımz? GAZİ Pek sayılmaz. Bu dönemde iş veren sendikası CSL kartım vardı. Bu kar tın başka bir adı da "huzıır kartf'ydı. Peki bu hu/ıır nasıl bozuldu da kendinizi hapishanedc buldunuz? GAZt Huzursuzluğun benim sayemde başlatıldığını söylemeyi sevmiyorum. Ancak işin gerçek yanı da bu denilebilir. Çünku bu hamleyi yapan bendim. 1982'de fabrikada CGT'nin Oenel Işçi Konfederasyonu'nun tcmsılcısı Oufkır ile tanıştık. Genellıkle scndikacılığı ışın içınc sokmadan dostça sohbetler ediyorduk. Bir sabah tercuman bizi kafeteryada birlikte gördü. Ertesi gun, işbaşı yapıhrken denetimcilerden biri, "Mufettiş seni görmek istiyor" dedi. Neden olduğunu anlayanıamıştım. lşe başladığımdan ben hiç devamsulık yapmamıştım, fabrıkayı hep en son terk edenler arasındaydım. Çünkü ertesi günkü ışimı hazırlamayı seviyordum. Tüm bunların yanı sıra ustabaşımla da hiçbir anlaşmazlığım olmamıştı. O gun beni denıir kaplama atölyesine verdiler. Burada lehim, döşeme gibi en ağır ışler yapılıyoıdu. Açıkçası burası Citroen'de yaramazlık edenlerin cezalandırıldığı kısımdı. Buldog köpeğı suratlı bir atöiye şefi "Demek Gazi sizsiniz, bıından boyle ambar gorevlisi değilsiniz. Burada el işçisi olarak çalışacaksınu" dedikten sonra elıyle bir el ışçısını göstererek, "Ne yazık ki bu senin şefin" dedi. İş yerindeki bu değişikliğin Oufkir'le yaptığın konuşmalann bir sonucu olduğunu düşunmedin mi? GAZt Bunun pek üzerinde durmadım. Ancak ertesi gün, fabrikanın önünde CGT'nin propaganda otobusunü görduğüm zaman hiç tereddüt etmeden onların yanına yürüdüm ve önümuzdeki ay yapılacak fabrika seçimlerinde CGT'yi desteklemeye karar verdim. Niçin, FO (İşçi Gucu) ya da CFD1 (Fransız Demokratik Işçi Konfederasyonu) değil de CGT? GAZİ Çünku iş yerindeki kontrolörler CGT hakkında binlerce kötü şey söylediler. Ben de yapılan haksızlıklara karşı kendimi koruyabileceğim tek yerin burası olduğuna karar verdim. CGT üyesi olduktan sonra yönetimin bana karşı tüm tavırları değişti, örneğin bana "Bay Gazi" diye hitap etmeye başladılar. Bir gun bir şef bana "Yanlış yol seçtiniz Marchais'nin önerdikleri si/i çok daha fazla tatmin eder" dedi. Ben de "Bu beni ilgilendirir" dedim. Seçim lıstcsinden ismimi sildirmem için ellennden gelen her şeyi yaptılar. Çekilmeyi kabul etseydim, fabrikadaki en imtiyazh işçi olacaktım. Herkes bu olayları izliyordu, Cezayirli, Tunuslu ve hatta Fransız arkadaşîar beni destekliyorlardı. Her olayda yönetime kafa tutuyordum. Yönetimin tavrı değişti Seçimleri kazandın mı? GAZİ Evet, çünkü herhangi bir yolsuzluğun olmaması için elımızden geleni yaptık. CGT bizi Çalışma Bakanı'nın yardımcılarından Jean Aurux'a götürdü, onlar da yaptığımız görüşmeler sonucunda, seçimlerın yasal olması için sıkı tedbirler alacaklarını söyledıler. lşte o zaman rahat nefes alabildik. Kazanma şansımız da büyüktü, çunku tum göçmenler bizi destekliyorlardı. Sonuç olarak ben sadece haksızlıklara karşı koydum, benden bir lıder yaratansa arkadaşlarımdır. lşçiler örgütlenmeyi ciddiye alınca yönetimin tavrı da birden değişti ve her sabah işçilere selam vermeye ve daha kıbar davranmaya başladılar. Ama bir gün Fransız bir şef bir Tunusluya "pis mahlfik" deyince işler karıştı. İşçi makinesini durdurdu ve grev başladı. 15 dakika içinde üç bin işçi atölyede toplandı. Grev 5 hafta sürdü ve sonunda CGT, fabrikadaki örgütlenmesini %9'dan Müessese kötü yönetiliyor Peki sen bir ambar gorevlisi olarak kendini yuksek dcreceli muhendisler, ekonomistler tarafından alınan kararları eleştirecck duzeyde mi guruyorsun? GAZİ Eğer Citroen'in ekonomik sorunları varsa bu, muessesenın kötü yönetildiğini gösterir. Peki bu konuda eleştiri yapabilecek kadar bilgili misiniz? GAZİ Ben fabrikanın geleceğini tartmak zorundayım. Gunün birinde Citroen'in ba^kanı sendikacıları ve Cezayirlileri işten atmak ısteyebılir, ki bunu bana bizzat belirtti, "Bir çok Cezayirlinin işine son vermek isterdim" dedi. Bunu isteyen tek Fransız o değil. Bunu isleycn birçok Fransız var. Şimdi Fransa'daki bir numaralı Cezayirliye soruyorum: Eğer halkın bir bolumu sizin geri donuşunuzden mutluluk duyacaksa, artık sizin de geri donmeyi duşunme zamanınız değil mi? GAZİ Evet burası bızim ülkemiz değil. Ama eğer Fransızlar bizi burada istemiyorlarsa bız de onlara, "Bir zamanlar goçmenleri dağlardan guçlu kaslarına bakarak seçip topladınız. Ijimdi bu insanlar yıprandılar, yaşlandılar ve hastalar. lum bunların karşılıgının ne olacagını konuşalım, adil bir anlaşma yapalım ve biz de çekip gidelim" derız. Fransızlar beceremez Ama seni buraya getirmck için dağlardan toplamadılar, sen kendi ozgur seçiminle geldin. GAZİ Evet ben kendi özgür seçımimle geldim ama bir çok arkadaşımı tıpkı keçiler gibi dağlardan topladılar, tabıı once sağlıklı olduklanndan emin otmak için güzel bir doktor muayenesınden geçirdiler. Bu sırada Japonlar işin içine girdiler ve endustrideki savaşı kazandılar. Eğer şimdi Fransızlar vaktiyle yaptıklarının bir hata olduğunu anlamışlar ve az işçi çok makineyle çalışmaya karar vermişlerse o /aman belki de bu kararı verecek kişi siz değil onlar. GAZİ Bir Fransızı üretim bandı başında düşünmek çok zor, ıkı uç sene ışsiz dolaşıyorlar sonra ış buldukları zaman, yarım günün sonunda yorgunluktan çökuyorlar. Fransızlar hiçbir zaman Japonların yaptıklarını yapamazlar, çünkü onlar tatili ve özgurluğü severler, bence haklılar. Eğer imkânım olsa ben de onlar gibi yapardım. Ama karşımızda hapishane gibi bir fabrika var bıze de buraya girip çalışmaktan başka yapılacak bir iş kalmıyor. GAZİ 4 çocuğum var ve onlara bakmak lorundayım.