Katalog

GİRAY BULAK’TAN YABANCI SİTEMİ SEVİL ARINAN C SPOR FUTBOL ŞUBAT SALI T ürk futboluna uzun yıllar hizmet veren Giray Bulak, Türkiye’de yabancı teknik adamlara karşı hayranlık olduğunu söyledi. Son olarak Sakaryaspor’da teknik direktörlük yapan ve aniden görevden ayrılan Bulak, “Bu işin eğitimini aldım ve kendi çalışma şartlarıma uygun kulüp olursa görevime hemen döneceğim” dedi. Trabzon’da 1958’de doğan ve futbol sahalarına ilk adımını Trabzonspor altyapısında atan Giray Bulak; 5 yıl bu takımda, 1 yıl da Kocaelispor’da futbol oynadı. Anadoluhisarı Gençlik ve Spor Akademisi’nden 1980’de mezun olan Bulak, aynı yıl sakatlanınca futbolu bırakıp antrenörlüğe başladı. İlk olarak Trabzonspor’da görev alan Bulak, 10 yıl altyapı ve A takımda teknik direktörlük yaptı. Sonra sırasıyla Gençlerbirliği, Rizespor, Zonguldakspor, Karabükspor, Vanspor, Göztepe, Sakaryaspor, Konyaspor, Trabzonspor, Antalyaspor, Elazığspor, Denizlispor, Ankaraspor ve son olarak da 2006’da Sakaryaspor’da görev aldı. Rizespor’dayken takımını 3. Lig’de şampiyon yapan Bulak, futbol camiasında da dikkat çekti. Sık sık kulüp değiştirmesiyle ilgili olarak Bulak, “Teknik direktörlüğe başladığım ilk yıllarda kulüplerden sürekli teklifler aldım. Kendimi geliştirmek adına bu teklifleri kabul ettim. Kendimi yenilemeye, geliştirmeye başladığım bu yıllarda sürekli aynı takımda çalışmak bana mantıklı gelmedi. Değişik takımlarda çalışmak bana çok şeyler kazandırdı. Teknik direktörlük yaptığım yıllar boyunca takımlarla ilgili hiç sorun yaşamadım” dedi. Turkcell Süper Lig’in ikinci devresi için 20 Aralık’ta Sakaryaspor’la anlaşan ve 1 aylık çalışma döneminin ardından kulüp tarafından sözleşmesi fesh edilen Bulak; Sakarya’ya karşı sevgisi olduğunu, sadece şahıslarla ilgili sorunlar yaşadığını söyledi. Bulak, Sakaryaspor’dan ayrılışına ilişkin şunları kaydetti: “Sakaryaspor’a gelmem konusunda kulüp bana çok güzel projeler sundu. Sakaryaspor benden futbol kültürü yüksek olan kenti hareketlendirmemi istedi. Kulübün ve takımın gelişimi açısından faydalı bir durum olacağını düşündüğüm için ben de kabul ettim. Çalışmaya başladığım günlerde verilen vaatlerin yerine getirilmediğini gördüm. Yerli ve yabancı oyuncularla temaslarım olmasına karşın yönetimden olumlu ya da olumsuz yanıt alamadım. En sonunda yönetim bana transfer yapamayacağını söyledi ve sözleşmeyi fesh ettiler.” Türkiye’nin yabancı teknik direktör ve oyunculara karşı hevesli olduğunu vurgulayan Bulak, “Türkiye’de yabancı oyuncu ve teknik adamlara karşı bir hayranlık var. Yabancı teknik adamlar Türkiye’de düşük ücretlere çalışıyor. Böyle olunca da kulüpler tercihlerini bu yönde yapıyor. Ben ve benim gibi bu işin eğitimini almış birçok yetenekli teknik adamın çalışma alanı dar. Çalışma şartlarıma uygun kulüp olunca görevimi tabii ki yapacağım. Teknik direktörleri etkileyen bir diğer önemli konu da kulüp yöneticilerinin takımlar üzerindeki etkisi” açıklamasını yaptı. GENÇLİĞE SIRT ÇEVİRDİK B ulak, Türk futbolcularına gereken önemin verilmediğinden de yakındı. “Biz Türk gençliğine sırt çevirmişiz” diyen Bulak, “Fransa’da haftada 1 gün öğrencilere spor eğitimi veriliyor. Böyle olunca da sporcular tüm spor dallarıyla tanışmış oluyor. Türkiye’de ise spor sahalarını geçin, oyun alanları bile yok. Bu kadar kısıtlı antrenman alanlarına karşın yine de futbolda başarılı olduğumuzu düşünüyorum. Yöneticilerin gençlere olanak sunmaları gerekiyor” şeklinde konuştu. Türkiye’de takımların ve oyuncuların performansını geliştirici antrenmanların yapılmadığını kaydeden Bulak, sezon başından beri renkli bir lig izleyemediğini de bildirdi. Bulak, Süper Lig’i ise şöyle değerlendirdi: “Kaliteli sporcular yetiştiremiyoruz, böyle olunca da göze hoş gelen oyun izlenemiyor. Bu durum takımların performanslarını fazlasıyla etkiliyor. Türk futbolu bu durumu yeni yeni fark etti. Altyapıdan başarılı futbolcu yetiştirmek uzun zaman alacak. Taktiksel anlamda da doyurucu antrenmanlar yapılmıyor. Oyuncuları teknik ve taktik anlamında geliştirmediğimizi düşünüyorum. Böyle olunca da seyirciler sahalardan uzaklaşıyor. Örneğin Ankara’da 3 Süper Lig temsilcisi var ama statta yok denecek kadar az taraftar var. Kısacası taraftarlara iyi oyun satamıyoruz.” 8