Katalog

C SPOR VOLEYBOL ŞUBAT SALI GÖRÜŞ Bu İkilem... Niye? TANKUT ANTİKACIOĞLU Voleybol Federasyonu ne yapmak istiyor? Başkan Erol Ünal Karabıyık nereye koşuyor? Federasyonun göreve geldikten sonra hayata geçirdiği projelerin en önemlisi ulusal erkek takımı teknik patronluğuna ünlü Letonyalı antrenör koç Parshine’i getirmek olmuştur. Parshine ile anlaşmak, sözleşme imzalamak voleybolda ileri düzeydeki ülkelerin düşündüğü ve uyguladığı modelin tipik örneğidir. Türk voleyboluna yön vermede böylesine başarılı bir stratejiyi oluşturan ve de tatbikata koyan Voleybol Federasyonu’nu ulusal bayan takıma bakışının aynı doğrultuda olmayışı ikilemi yaratmaktadır. Ve bu ikilem yazımın başındaki soruyu çağrıştırmaktadır. Ulusal takımlar üzerine oluşturulan politikalardaki bu çelişki garipliktir. Ulusal Erkek Takımı Parshine ile birlikteliği kuşku yok ki voleybolcularımıza kademe atlatacak, erkek takım disiplin anlayışına kavuşacaktır. Peki, ulusal bayan takım niçin bu projeden mahrum kalıyor? Kaldı ki o ulusal takım günümüzde erkek takımdan farklı bir pozisyondadır. O ulusal takım uluslararası podyumda kendine saygın bir yer edinme becerisini göstermiştir. Ancak o ulusal takımın daha yükseklerde karargah kurmasını istikrarlı kalmasını değişen dünya sistemlerine tam uyum sağlayamamak engellemektedir. Ünlü yabancı hocaya ulusal takımı teslim etmekteki geç kalmışlık bu kapasiteli takımın geleceğini tartışılır hale getirmektedir. Voleybol Federasyonu ve Başkan Erol Ünal Karabıyık, bilmelidir ki bu takımın daha büyük başarılar için geriye dönüp bakmayan tecrübe zengini yabancı antrenör koça ve o teknik adamın kadrolaştıracağı teknik ekibe ihtiyacı vardır. Yani Rusya’nın yaptığını aynen yapmak, Ruslar nasıl ünlü Karpol devrini sona erdirdiyse bizim de ulusal takımda aynı operasyonu gerçekleştirmemiz şarttır. Kaldı ki bu işlemin bir bölümü şu anda kendiliğinden gerçekleşmiş, ulusal takımda uzun süre görev yapan, başarılarda hisse sahibi bulunan antrenör koç Reşat Yazıcıoğulları Japonya Dünya Şampiyonası finallerinden sonra tercihini kullanmış, halen Beşiktaş Kulübü’nün antrenörlüğünü üstlenmektedir. Günümüzde dünya modelinde geçerli olan Voleybol Federasyonu’nun ulusal erkek takım için kabullendiği sistemdir. Öyle ise neden bayan ulusal takım için aynı şey düşünülmüyor sorusunu sormanın zamanı gelmiş hatta geçmek üzeredir. Voleybol Federasyonu yarın çok geç olmadan doğru yolu bulmalı, böylece ulusal takımlar üzerine geliştirilmiş plan ve projeleri en hassas noktasına çözüm getirilmelidir. Dünya, artık değişen sistemleri uygulayanların dünyasıdır. Spor, artık gerçekten evrensel bir uğraştır. Tekniği öğrenmek isteyen herkes öğrenebilmekte, her çalışan bir şeyler yapabilmektedir. Ama sistemlere duyarlılık gösterenler karlı çıkmaktadır. Onun içindir biz burada ulusal bayan takımın tekniği ve tecrübesi tartışılmayacak bir lider kimliğe bir an önce teslim edilmesi tezini savunuyoruz. Ulusal erkek takım antrenör koçu ve de erkek takımlar teknik patronu Parshine, stratejiler belirleyecek, tek sorumlu olacak; bu çok güzel de ulusal bayan takıma bu fırsat neden tanınmıyor? Niçin onlar bundan mahrum kalacak? Ulusal erkek takım için imzalanmış sözleşmenin, bu akılcı icraatın ışığı altında vakit geçirmeden karar alınmalı son yıllarda hayli mesafe kaydetmiş ulusal bayan takımın bu teknik patron sorunu bir an önce çözümlenmelidir. Umutları çoğaltmak için tek yol vardır; o da Filenin Sultanları’nı karizmatik bir antrenör koça teslim etmektir. Mevcut takımın kadrosu ve aşağıdan gelmekte olan yeni kabiliyetlerin buna şiddetle ihtiyacı vardır. Ne diyor ulusal erkek takımın teknik patronu Parshine, dinler misiniz? “Dünyayı gezdim, Türk insanı çok farklı. Türkiye’yi çok seviyorum. Bu ülkeyle bir geçmişim var. Ve o geçmiş beni buraya bağlıyor.” Sayın başkan Erol Ünal Karabıyık, biz o geçmişte ne yazıktır büyük strateji hatası yapmış, dere geçilirken Parshine ile Japonya Dünya Şampiyonası finalleri arifesinde yol ayrımına girmiştik. Sizin federasyonunuz döneminde bu hatadan dönüldü ve Parshine gibi bir değeri tekrar yakaladık. Bu güzelliği perçinlemek istiyorsanız eğer bir hamle daha yapın, yapın ki yıllardır süregelen problem çözülsün. Öyle bir hamle daha yapın ki sayın başkan ulusal takımlarımız bayanı erkeğiyle aynı ölçü ve çizgide başarıya yürüsün. Bu hoca Karpol’ün veliahtı İtalyan antrenör koç gibi mi olur? Türkiye doruklara taşınır. Yoksa Parshine gibi kendini Türkiye’de daha canlı daha dinamik hissedecek bir yabancı mı? Bilemiyorum. Bildiğim şey ulusal takımlardan sorumlu Kurtaran Mumcu gibi bir Asbaşkan’a sahip olmanızdır. Kendisi Dünya yıldızlarını Türkiye’ye taşımakta çok başarılı, hayli de ünlüdür çünkü... VOLEYBOLUN KARŞIYAKA’SI E M R E D Ö K E R D YO Karşıyaka Voleybol Bayanlar 1. Ligi’nde zirvenin keyfini sürüyor. İki yıldır verilen emeğin karşılığını almaya başlayan ekipte, taraftarların da salona gelmesiyle, hedef dörtlü final olarak belirlendi. Gençlerden kurulu kadrosuyla Bayanlar Voleybol Ligi A grubunda Eczacıbaşı’yla liderlik için çekişen ve ligin bitimine üç hafta kala playoff’a kalmayı garantiliyen DYO Karşıyaka’da, Antrenör Gökhan Sezel, geleceğe yatırım yaptıklarını ve bu yıl ligi üst sıralarda biteceklerini belirtiyor. Her yıl takımın yükselişini sürdüreceğini ve ilerleyen dönemde önemli başarılara imza atacaklarını belirten Sezel, “Eczacıbaşı ile grupta rekabetimiz sürüyor. Çok iyi bir kadromuz var. Altyapıdan gelen gençleri tecrübeli oyuncularla birleştirerek güzel bir kadro oluşturduk. Güçlü rakipler karşısında aldığımız sonuçlar da bizim kalitemizi ortaya koyuyor” diye konuşuyor. İki yıldır takımın başında olan Sezel, istikrarın başarıyı getireceğini düşünüyor. Oyuncular arasında dayanışma ruhunu oluşturduklarını da belirterek, “Bu yıl aldığımız Elena Shapofta ise Arzu takımı sırtlıyorlar. Zaten son üç maç kala playoff’lara kalmayı garantiledik. Bundan sonra ki hedefimiz de dörtlü finale kalabilmek” diyor. İki grup içinde çok iyi takımların olduğunu bunların arasından sıyrılmanın zor olduğunu da vurgulayan Sezer şunları kaydediyor: “Özelllikle Fenerbahçe ve Eczacıbaşı’nın kad roları çok kaliteli. Ancak play offlarda ve dörtlü finale kalan her takım birbirini yenebilir. Giderek ligimizin kalitesi artıyor.” Karşıyaka Voleybol Şube Başkanı Alpaslan Baykal da, bu yılki başarının şans olmadığını, uzun yıllardır altyapıya verilen önemin sonunda yükselişe geçtiklerini kaydediyor. DYO firmasının sponsorluğu almasının ardından ekonomik sıkıntıların giderildiğini dile getiren Baykal, “Şu anda ekonomik sıkıntımız yok gibi bir şey. Paralarımız zamanında ödeniyor. Sporcular da bu yönde bir sorun kalmıyor. Zaten kolej takımı havasını yakaladık. Deplasmanlarda eksik olmamıza karşın bir çok maç kazandık. Yeni aldığımız oyuncuların da takıma uyum sağlamasıyla Karşıyaka voleybolda önemli adımlar atacaktır” diyor. Türkiye Voleybol Federasyonu’nun kendilerin olumlu yönde hiçbir katkı koymadığını belirten Baykal, “Federasyon diğer takımlara nasıl davranıyor bilmiyorum ancak bizim takıma hiçbir olumlu katkısı olmadı. Bir oyuncumuzu bir kaç evrak nedeniyle 1 hafta oynatamadık. Şu anda kulübün federasyona 1 lira borcu yok” diye konuşuyor. Yeni Amerikalı oyuncu Benavia Jenkins’in takıma uyum sağlamasıyla başarıların da artacağına inandığını vurgulayan Baykal, sezon başından bu yana eksikler nedeniyle tam kadroyu oluşturamadıklarını, ancak yeni transferle ideal 6 altının oluşmaya başlayacağını kaydediyor. Son dönemde Karşıyakalı yandaşların voleybol maçlarına da ilgi göstermeye başladığını, bunun da kendilerine olumlu katkısı olduğunu vurgulayarak şunları belirtiyor: “Artık Karşıyaka maçlarına 500 kişi gelmeye başladı. Üniversite Spor Oyunları UNIVERSIADE’de sabah saatlerinde voleybol maçı için bilet sırasına giren insanları görüyordum. Başarı geldikçe voleybola olan ilgi artacaktır. Takımımızın maçına bir kez gelen kişi hep gelmeye başlıyor. Çünkü Karşıyaka ligde en iyi seyir zevki veren takımlardan biri. Bu nedenle tüm İzmirlileri gerçek voleybolu izlemeye davet ediyoruz.” 15